Yalnız Mesajı Göster

Jean Jacques Rousseau Kimdir-Jean Jacques Rousseau Hayatı-Jean Jacques Rousseau

Eski 06-24-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Jean Jacques Rousseau Kimdir-Jean Jacques Rousseau Hayatı-Jean Jacques Rousseau



Jean Jacques Rousseau Kimdir-Jean Jacques Rousseau Hayatı-Jean Jacques Rousseau



Jean Jacques Rousseau

Emile (1762)
Fransız ihtilalinin bilgi ve aklını Voltaire biçimlerdiyse, duygusal dünyası da Rousseau imzasını taşıyordu kuşkusuz Voltaire kla**** Rousseau romantik geleneğin mirasçısıydı ama ikisi de devrime hizmet ettiler ve ne yazık ki ikisi de büyük rol oynadıkları Fransız İhtilali’ni göremeden, 1778’de veda ettiler hayata
Jean Jacques Rousseau, 28 Haziran 1712’de Cenevre’de doğdu Protestan bir aileden gelen babası bir saatçiydi Annesini erken yaşta kaybedince, bütün eğitimini babasından aldı; Fransız ve eski Yunan edebiyatının klasiklerini öğrendi Ardından -Protestan bir papaz yardımıyla- Latince’yi söktü Küçük yaşta çalışmak zorunda kaldıysa da özgür bir ruha sahipti Rousseau; çıraklık yaptığı bütün işleri yarım bıraktı, 1728’de ise -16 yaşındaydı o sıralar- Cenevre’den kaçıp İtalya’ya gitti Burada Katolik mezhebine geçti ve sonradan sevgilisi olan dul bayan Louise Eleanore Warens’in himayesi altına girdi Maddi açıdan rahatlamıştı artık Çeşitli işlerde yine sebat göstermeden çalışırken, bulabildiği bütün zamanını bilgisini arttırmakla geçiriyordu Sosyal, kültürel ve edebi alanların dışında, müzik konusunda da beste yapabilecek ve bir orkestra yönetebilecek düzeye erişmişti Rousseau Hatta bir nota sistemi bile geliştirdi Ancak, Bilimler Akademisi’ne sunduğu bu sistem yeteri kadar gelir temin etmedi ona
Warens’ten ayrılan Rousseau, Paris’e gitti Kaldığı otelde oda hizmetçisi olan Therese Levasseur’e aşık oldu, evlendi ve çiftin beş çocukları oldu 1750’de Diderot aracılığıyla Ansiklopediciler’e katıldı, Ansiklopedi için müzik maddeleri hazırladı, yazdığı makaleler ve “Köyün Kahini” adlı operayla ünlendi Bu yıllarda, Rousseau’nun siyaset, hukuk, ahlak ve felsefe üzerine yazdığı makalelerinin büyük tartışmalar yarattığını gözlüyoruz Bilim ve sanattaki ilerlemenin ahlaki ilerlemeyi sağlamadığı ve doğal insanın medeni insandan üstün olduğu biçiminde özetlenebilecek düşüncelerini toplumun diğer alanlarına da yayarak bir sistematik kurmaya çalışan Rousseau, giderek toplumsal eşitsizlik üzerine yaptığı vurguyu arttırdı ve miras üzerine vergi getirilmesini de önerdi
1754 yılından başlayarak, gittiği hemen her yerde, her ülkede muhafazakar kesimler tarafından göz altına alınan, hakkında sık sık soruşturma açılan, kimi eserleri yasaklanan Rousseau, 1757’de Ansiklopediciler’le de bağlarını kopardı 1761’de yayınlanan ve Richardson’un “Pamela” romanı tarzında duygu yüklü bir eser olan “Yeni Heloise”in yarattığı etkinin ardından, 1762’de tamamladığı “Toplumsal Sözleşme”si Rousseau’nun dünya görüşlerinin yayılmasında büyük rol oynadı Aynı yıl tamamladığı “Emile” ise dini çevreler tarafından tepkiyle karşılanırken, Paris parlamentosu, kitapta yer alan dini bölümlerin yakılması ve Rousseau’nun tutuklanması kararını verdi Aynı yasaklar Cenevre’de de geçerliydi Önce Paris’e, oradan Bern’e sığındı ama her seferinde Rousseau’yu sürgün cezası bekliyordu Bu kez, David Hume’un daveti üzerine 1766’da İngiltere’ye geçti Ne var ki tıpkı Diderot ve Voltaire’le olduğu gibi Hume ile de kapışınca bir yıl sonra yeniden Fransa’ya dönmek zorunda kaldı Bir süre adını gizleyerek yaşadı Rousseau Hakkındaki kovuşturmalar sona erdiğinde Paris’e dönen bu önemli düşünür yorulmuştu artık Herkesten kuşkulanıyor ve çok az kişi ile görüşüyordu Nihayet 1778’de Ermonoville’e yaptığı bir seyahat sırasında öldü Kemikleri, Fransız İhtilali’nden sonra mezarından çıkarılarak Paris’teki Pantheon’a taşındı
Emile ya da Eğitim Üstüne
Rousseau’nun ikinci romanı olan “Emile”, aslında yazarın insanların eğitimi ve kültürel gelişimi hakkındaki düşüncelerini yansıtıcı bir niteliktedir Başkalarının koyduğu kurallara göre eğitilen insanların özgür olamayacağını ve köleleşeceğini savunan Rousseau, romanını beş bölüme ayırır; ilk bölümde, Emile kırsal bir bölgede, anne sütü ile beslenerek büyür İkinci bölüm Emile’in beş ie oniki yaşları arasında geçer , yetim kalan çocuğu himayesine alan ve Rousseau’nun ideal toplumunun temsili olan öğretmeni, on ikisine gelene kadar karışmaz Emile’in hayatına Doğayı gözleyerek büyüyen Emile’e ne din, ne ahlak, ne bilim, ne sanat konusunda bir bilgi verilmez, herhangi bir otoritenin baskısından uzak tutulur çocuk
Üçüncü bölümde Emile’in 15 yaşına kadarki hayatı anlatılır Ona aktarılan bilgiler kitabi olmaktan çok, kendisinin gözlemleyeceği deneyler tarzındadır Fizik ve coğrafya ekseninde dönen bu eğitimle amaçlanan, Emile’in kendi tahayyül ve muhakeme gücünü geliştirmesi olurken, mesleki beceri olarak da marangozluk öğretilir Okuduğu tek edebi metin ise, Daniel Defoe’nun; hem doğal insan davranışlarını hem de küçük burjuvanın dünya karşısında rüştünü ispatlamasını anlatan “Robinson Crusoe” romanıdır
Dördüncü bölüm Emile’in iç dünyasını geliştirmeye, sağlıklı bir ruh hali kazanmasına yönelik eğitimine ayrılmıştır Burada eski Yunan klasikleri ve tarih kitapları girer devreye Artık delikanlılık çağına gelen kahramanımızın dostlukların erdemini, acıma hissini, insanlarla eşit ilişki kurmayı ve dinsel inançları öğrenme zamanı gelmiştir Rousseau’nun bu bölümde anlattığı Tanrı inancının, kilisenin dogmatik öğretisiyle çeliştiğini ve çok daha insani bir din tasarladığını söyleyebiliriz Aynı bölümde Sophie ile de tanışırız O da -cinsiyetinden kaynaklanan ufak tefek farklılarla- doğal bir eğitim görmüş, düşünsel ve duygusal gelişimini tamamlamıştır Romanın bu iki kahramanı da hayata hazırdır artık ve okuyucu mutlu bir izdivacın kokusunu almadan edemez
Son bölümde beklenen evlilik gerçekleşir Ancak daha öncesinde, eğitiminin son aşaması olarak Emile iki yıl süren bir Avrupa gezisi yapar, dönüşünde kıyılır nikahları Doğan çocuklarının ardından, Emile’in öğretmeni onları kendi hayatlarını yaşamaya gönül rahatlığıyla bırakır Aldığı iyi eğitim sayesinde, soylu ve zengin olan Emile için gelecek aydınlık görünmektedir
Bir Eğitim Ütopyası
Edebi olarak roman tarihinde belki büyük bir önem taşımaz “Emile” ama bir romanın bilimsel bir metin olarak kurgulanışı, algılanışı ve gerçek hayat üzerindeki etkileriyle ve içerdiği felsefi düşüncelerle ilgiye değer Muhafazakar çevrelerce -dördüncü bölümü nedeniyle- yakılmak istenen, birçok pedagog tarafından ise neredeyse tamamiyle uygulanmaya kalkışılan Rousseau’nun önerileri, elbette hayata geçirilebilecek türden değildir, zaten onun da böyle bir niyeti olduğu söylenemez Rousseau, bir ütopya olarak nitelenebilecek bu radikal eğitim paketiyle, o anda varolan eğitim sisteminin insanlar üzerindeki olumsuz etkilerini göstermek istemiştir Rousseau’nun yaşadığı dönemde bazı kavramlar ve kurumlar yoktu Mesela ideoloji ya da ideoloji gibi sözcükler telaffuz edilmiyordu Ama, onun romanında vurguladığı eğitimin yönlendirici ilişkisi, bugün devletin ideolojik aygıtları başlığı altında tekrarlanıyor Ailede, kiliselerde ve okullarda verilen eğitimle düzene uygun kafalar yetiştirildiğini telaffuz etmeyen hiç bir çağdaş pedagog kalmadı artık Özgürlük kavramı ise hiç bir zaman gerçekleşmeyecek bir düş gibi kalmayı sürdürüyor Çünkü Rousseau’nun doğal insanı toplumdan yalıtık bir nitelik taşır Her şeyin nötr olduğu bir ortam gerektirir bu tarz bir özgürlük Oysa, maddi ve sınıfsal farklılıklar içerisinde dünyaya gelen çocukların Rousseau’nun önerdiği bir eğitimle yetiştirilmeleri bile toplumdaki farklılaşmanın önüne geçemez
Rousseau’nun manifestosunu yazdığı romantizm akımı Avrupa entelektüel hayatını oldukça etkilemiştir Onunla aynı tarihlerde İngiltere’de başlayan Gotik edebiyat, Almanya’da Schiller ve Goethe hep romantizmle yoğrulmuştur Mevcut hayata bir tepki, eskinin pastoral günlerine bir özlem olarak özetlenebilecek romantik anlayış, ifadesini Aydınlanmacı düşüncelerde bulan modernizmin şafağında modernizme yönelen sert bir eleştiri olarak önemlidir Ancak, her ne kadar Rousseau, erken dönem bir romantik olarak bu tarz bir gericiliğe düşmemişse de, modernizme karşı eleştirel tutumlarıyla romantiklerin büyük bir kısmı Avrupa’yı saran devrimci duruma muhalif kalmışlardır Başta Rousseau olmak üzere bütün romantiklerin toplumsal meselelere yönelik acı anlatıları, uyarıları vardır ama çözüm önerileri fazlasıyla naiftir Hatta Mary Shelley’in “Frankenstein”ındaki gibi kırlara kaçışta bulurlar kurtuluşu Ya da tekrar Rousseau’ya dönersek, doğaya uyumluluk yeterli olabilecektir güzel bir toplumsal hayat için
Siyasi, ahlaki ve felsefi düşüncelerin bir edebi metne yedirilmesi, 18yüzyılda, henüz emekleme döneminde olan roman sanatının başlıca özelliklerindendi Defoe, Richardson, Voltaire, Prevost, Swift, Fielding, Lurence Stern, Diderot, Goethe ve diğerleri, ister romantik olsunlar ister akılcı, bağlandıkları idealleri romanlarına taşımışlar, hatta kimileri romandan çok felsefi eserler üretmişlerdi Rousseau’nun metnini bu bağlamda değerlendirmek, hem hikayesinin hem de karakterlerinin gerçeklikten uzak oluşunu kavramak açısından önemlidir


[color=aıntıdır[/color]


Alıntı Yaparak Cevapla