Prof. Dr. Sinsi
|
Israf , iflah etmez -1
Yiyip içmekte israfa kaçanlar,bir zaman sonra o israfın getirdiği fazlalıklardan kurtulma mücadelesi veriyorlar Varlıklılar, yeme içme çokluğundan;yokluk içindekiler de, açlıktan perişanlık çekiyorlar Zira,israf bencil yapıyor;bencillik de cimrileştiriyor Böylece ortaya dengesiz bir dünya çıkıyor:
Bir yanda müsrifler,diğer yanda açlar Sodom ve Gomore ahalisi,yiyemez oluncaya kadar yedikten sonra,kusma çukurlarına koşup midelerini boşaltıyorlar,sonra da,tekrar yemeye koşuyorlrdı…Ama o toplumda da açlar vardı…
Mevlana deyişiyle,bir yanda, içi boş lüks elbiseler,diğer yanda da elbisesiz adamlar…Şairler Sultanı’na göre de, “Başsız başsız adamlar!”
İmam Azam,devrinin en zengin adamı olarak,ne güzel der: “İsrafta hayır yoktur; hayırda da israf yoktur ”
Bu muhteşem Alim,taksitle bir şey almazmış Sebebini soranlara da, “Benim, o kadar süre yaşayacağıma dair garantim yok” dermiş
Asıl marifet,zenginken müsrif olmamaktır Fakir zaten tutumlu olmaya mecburdur Beş yıldızlı otellerin,lokantaların açık büfe ortamlarında israfa düşmemek ise,yiğitliktir
Bollukta tutumlu olmak,nimetin devamına fiili bir duadır Çünkü israf,nimeti nimet saymamak, ,küçümsemek ,önemsiz ve değersiz görmek demektir
Nimeti hor görmek ise,nimetin sahibini takdir etmemek demektir Bu takdirsizlik ve kıymet bilmezlik, bazan itham ve iftira boyutlarına bile varabilir Bu da,israf kötülüğünün ,giderek inançsızlığı nasıl doğurduğunu gösterir
Basit ve önemsiz sanılarak,takdir edilmeyen nimet israf edilir İsraf ,nimete fiili bir şükürsüzlüktür Şükürsüzlük ise,Yüceler Yücesi’ne saygısızlık,sevgisizlik ve takdirsizliktir
Her nimetin gönderen hanesinde tek isim vardır:
“-Allah (c c )”
Onun nasibettiği her şey,çok değerlidir Değerli şeyler ise,israf edilmemelidir Bizim sunduğumuz bir hediyeyi, kıymetsiz görerek,buruşturup çöpe atan bir insana, biz nasıl bakarız?
Rahmetli dedem,abdest alırken büyükçe bir tahta kaşık kullanır,suyun zerresini damlatmamaya özel bir özen gösterirdi Çocuk yaşımızdayken,onun bu gayreti çok tuhafımıza giderdi O da bize, Güzeller Güzeli’nin hadisini hatırlatırdı:
“-Bir ırmaktan abdest alırken bile,suyu israf etmeyiniz ”
Bütün büyükler,israftan kaçınmışlardır Az eşya ile,çok sade yaşamışlardır Maddi boyutları bakımından küçülenler,manevi boyutlarıbakımından büyümüşlerdir Yani, “Beden inceldikçe,ruh kalınlaşmıştır ”
Osmanlı,manevi ihtişam döneminde mütevazı Topkapı Sarayı’nı,çöküş döneminde ise, Dolmabahçe Sarayı’nı yapmıştır
Mana da derin ve zengin olan,madde de israflı yükseltilere tenezzül etmez
Ancak,israfla cömertliği birbirine karıştırmamak gerekir Cömertin varlığı elinde olur;onu HAKİKİ SAHİBİ adına tasarruf eder;müsrif kendini mal sahibi sanır,emanetçi olduğunu unutur,harcama kurallarını da kendisi koyar …
Müsrif,döke saça kendine harcarken mutludur;cömert başkasına verirken huzur bulur…Alışverişte sıkı pazarlık yapar ama,kazandığının birkaç katını sadaka ve yardım olarak sarfederken eli titremez,tam tersine yüreği sevinçlerle dolar Mehmet Akif dedem, ne güzel örnektir bu hususta…Dostu Rıza Efendi onu şöyle anlatır:
“-O,ne yüksek bir insandı!Onun şahika-i faziletine erişmek ne mümkün!Fakir veya yetim bir çocuk görse,hemen kesesini boşaltırdı Parası yoksa,ağlardı Yardım için arkadaşını teşvik ederdi Ahbabının kesesini kendi kesesi gibi,kendi kesesini de ahbabının kesesi gibi bilirdi
Nazarında paranın hiç kıymeti yoktu Elinden gelse,yeryüzünden fakirliği ve sefaleti kaldırırdı İnsanlara karşı,o kadar hayırhahtı ”
Dünya,maddi bir israf çılgınlığı yüzünden krize düştü Ancak,derin bir ekonomik kriz ile,tutumlu olmayı hatırladı Ancak, kerhen hatırladığı tutumluluğu uygulaması,hiç de kolay değildir Tutumluluk,bir alışkanlık ve eğitim işidir
Bu sebeple,daha çocukluktan itibaren,yeni nesillere,israftan kaçma alışkanlığı kazandırılmalıdır Mesela,çocukların,mutlaka bir kumbaraları olmalıdır Almak istediklerini, hemen önlerinde bulmamalılar
Eski eşyalarını biriktirmeyi ve onlarla yoksul yaşıtlarını sevindirmeyi düşünebilmeliler
Yiyecekleri kadar yemek almalı;tabaklarında yemek bırakmamalılar Meyveleri birbirlerine atacak malzeme olarak görmemeliler Yemeğe Allah’ın adıyla başlayıp,doyduktan sonra da nimetin Sahibi’ne şükretmeyi unutmamalılar
Büyükler,bu hususta da küçüklere mutlaka örnek olmalılar
Müslüman evinde israf olmaz Bu sebeple de,Müslüman’ın evinden çöpe pek az şey çıkar
Zira orada karpuzun,portakalın,limonun kabuğu işe yarar…Yenen zeytinin çekirdeği tesbih olur Bayat ekmek köfte olur Ekşimiş yoğurt ayranlaşır Eskimiş eşya görev değiştirir,işe yaramaya devam eder
İsraf kalksa,ekonomik durum kendiliğinden düzelir,krizden eser kalmaz
Evliliği ,israfla başlayan gençleri,iktisada nasıl alıştıracağız?Gösterişli davetiyeler,orijinal nikah şekerleri,lüks salonlar,pahalı elbiseler ,gelinlikler,yuvaya mutluluk getiremiyor;eşya işe yaramıyor
Selamı da israf etmeyiniz,kelamı da…Alana veriniz selamı,dinleyene söyleyiniz…Söyleyeni dinleyiniz hayırsa…Eğer selamınız alınmazsa,siz alınız tekrar…Kelamınız boşa gidecekse,tutun çenenizi…Ne selam israf olsun,ne de kelam…
Sevginizi de, kalbinizde bastırarak israf etmeyiniz;sevilecek bunca güzel şey yaratmışken Rabbimiz… VEHBİ VAKKASOĞLU
|