Prof. Dr. Sinsi
|
Sen Bana Geç Kalacaksın, Keşkelerde Yanacaksın..
Kalmakla gitmek, sevmekle vazgeçmek arasında gidip gelen bir labirentin içinde,hala yok olduğum yerdeyim
Bu sonu, ben mi çizmiştim ki ellerimle, giden yar değil de, ben miydim,ben mi bırakmıştım ki o devasa uçurumdan kendimi Ben, beni mi boğmuştum kendi ellerimle
Neden diye sormuyorum artık kendime, anladım, hayat bana en ağır rolünü vermişti
Seçme şansım yoktu, başka bir role bürünme şansım, ya hayatın istediği gibi olacaktı yada hayatın istediği gibi ve istediği gibide yapıyordu herşeyi  
Susmalıyım dedim zaman zaman, susmalıyım ki, belki bir deva olur yarama, belki hayat, bir güzellik yaparda, can katar canıma
Oysa bilmeliydim, hayat karşıydı benim yaşadığım sevdaya  !!!!
Baharların hayalini kurdum, hep sonbharımda, herşeye yeniden başlayan dünya,doğa belki bende, yeniden başlardım eski güzel günlerimi yaşamaya
Olmadı bahar hiç gelmedi hazanıma
Vuslatım olamadı hiç,kaybolamadım gözlerinin uçurumunda, heyecanını tadamadım yanında olmanın,kitlenmedi uzuvlarım Hep bekledim, vuslatsızlığın içinde, hep bir vuslat günü düşledim Öyle vefasızdın ki, gelmedin kara çalan düşlerime, orda olsun, bu yangına bir son vermedin
Ne diyeyim ki sevgili, beni sen tükettin  !!!
Sevdana düştüğümden beri ; ayaz buralar,güneş doğmuyor,ısıtmıyor tenimi,içimdeki yangın bile buz kesiyor hasretten,göz yaşlarım süzülürken yanaklarımdan, donuyor
Öyle üşüyorum işte
Kimdi hak etmeyen bu sevdayı, bana mı çok fazlaydın, yoksa sevdam mı ağırdı sana, matematiksel bir denklem kuramadım
Hep bilinmeyenlerde saklı kaldı, en aşikar yanlarımız
Velhasıl yaşyamadık işte, paylaşamadık bir ömrü, neresine sığmamıştık ki koca dünyanın,bedenime büyük gelmişti sevdan, lakin kalbime sığmıyordun işte
Şimdi soruyorum hep cevapsız kalan sorumu, hayat bana, seni çok mu görmüştü,bir oyunun içine mi salmıştı, sevdanı sunarak bana, hayat neden bu rolü bana vermişti ?
Herşeye rağmen, vazgeçemedim işte, çıkmaz sokaklarında kaybolmayı seçmiştim hep, sonu hep sana varan yollar tüketmiştim,bile bile sana kaybolmuştum, sevdanın bilinmeyen şehrinde
Hep bekleyenin olmuştum hiç gelmeyeceğin duraklarda,hiç geçmediğin sokağımda ; seni düşler olmuştum
Ve hep sana yazıyorum sevgili,hep sana sevdamı, hep sana yazıyorum noktasını koyamağıdım veda mektuplarını
Zarfsız, pulsuz biriktiriyorum, saklıyorum hepsini ve ben biliyorum sevgili, değdiğinde satırlarım
gözlerine, çok geç olacak
Ben sana erken geldim ama sen bana geç kalacaksın   
Mektuplarım değdiğinde ellerine,yangınımı duyacak,o zaman yanacaksın değdiğinde satırlarım gözlerine,akmayan göz yaşlarım senin teninden inecek yüreğine
Benim vuslata yanışım senin hasretine karışacak o vakit anlayacaksın bu yüreğin sancısını, o vakit kanayacak yüreğinde hiç bilmediğin bir nokta,ahların kar etmeyecek, bir cana verdiğin bu azap seni belkide hiç olmadığın kadar yakınıma, omuzlarını omuzlarıma değdirecek
Sende yeni başlayan yangın ne yazık ki bende çoktan bitmiş, nefesim tükenmiş olacak
Keşkelerine karışacak pişmanlıkların, neden diye haykırışların çiğerlerini parçalayacak
Ben gitmiş olacağım, sevmelerimi sevebilenlere bırakıp,umudumu hak edenlere vererek,hayatın en acı rolünü sana bırakacak, terki diyar edeceğim hayatın tozlu caddelerinden
Mahşere sakladığım vuslatımı,vuslat düşlerimi, senin ellerine bırakacağım
Ne olursa olsun dilimden düşen son hece,sen olacaksın ve ebede dek kulaklarını,kalbini,çiğerlerini yakan bu sesi istesende silemeyeceksin ve ben çoktan gitmiş olacağım
Sen pişmanlıklarınla baş başa, keşkelerde yanacaksın 
|