Yalnız Mesajı Göster

Nazan Bekiroğlu yazıları - Nazan Bekiroğlu cümleleri - Nazan Bekiroğlu kitaplarından

Eski 06-23-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Nazan Bekiroğlu yazıları - Nazan Bekiroğlu cümleleri - Nazan Bekiroğlu kitaplarından






*****


''bir kalb için ne kadar cok acıben katibü'l esrarımkalpler kuşanırım,sevdalar alırım,uçurum kenarları bu yüzden rüzgar ve ölüm kokarbu yüzden kendi yazdıgım sonunda dönüp dolaşıp bana geliyor
bütün anlamlara bitişik anlamı cözünce,bilince bilmenin bilincini,ademe öğretilen isimlere dönüşüyor bütün sözler neticede
hasretle baslayıp vuslatla bittiğinde hikaye;tüm yaşananlar tabiri sonraya bırakılmış bir rüya gibidirbu dünyada aksa da nil,cennetten cıkan dört ırmaktan biridir
degil mi ki ben katib -el esrarımkimi yazarak öldüm kimi ölerek yazdım
konan göcer,
dogan ölür elbet
ırmak denize ,deniz ırmaga kavuşur sonundaRUH KAYNAGINA KAYNAK DA RUHUNA MUHTAC DEGİL Mİ ŞUNUN ŞURASINDA



*****

''oysa sevmek,en fazla neyi sevdiğini fark etmek demektir ve seven biraz da neyi sevdiğini bilendirher aşk O'na cıkar sonundaO'ndan başkasını sevmek imkansız gibidir
seven sevdiğini neden sevdiğini bilse de bu böyledir,bilmese de bu böyledir''


*****

"kapat gözlerini önce ve hadi aç şimdi kendi içine değil mi ki, ''aslolan gözlerin kapalıyken yaşadıkların'' hala en güzel hikayeleri dünyalar bir araya gelse anlamayacaklara mı anlatmaktasın? ve sen hala sağırlar ordusuna senfoniler mi çalmaktasın? ne seni hazmedebilen ne de senin hazmedebildiğin bir alemde için sızlıyor, biliyorum içine bak, imkansız bir şey olmadıgını göreceksin kapat gözlerini gitsin ama aç kendi içine"


*****

hayat bir denizdi çokca kalbini kalemle ve yazıyla yormuş kişiler için

duracağı günü bilmeden denizde yol alırdı her kaptan ve bir yandan ağa takılanlara bakar

bir yandan altını çizdiği satırlara dalardı

burada bir seyir defteri açıldıaltını çizdiği satırları ya da ağına takılanları yazmak isteyenler için

ilk sayfanın ortasına kurşun kalemle şöyle bir söz yazıldı:

"Ateşi besleyen şey onu söndürebilecek şeydi aslında: Rüzgâr"

Nazan Bekiroğlu / İsimle Ateş Arasında


*****

İnci, susuzluğuyla ağzını nisan yağmuruna açmışlığının kefaretini ve karnında inci büyütmüş olmanın bedelini "kırılmakla" ödeyen istiridyenin hakkı olmuş olmasın sakın ?

istiridyeyi kırmazsan inci çıkaramazsın!

istiridye kimin?

Denizin

Ya deniz ?

Susalım!

-İnci Kimin Hakkı?-


*****

"Aşk çok şeymiş ama onun da mânası hâline göreymiş Aşk olsaydı kıvamı bozulmazmış Bir kalbi buraya, kalpsizlik toprağına savurmazmış Onunki aşk değilmiş başka bir şeymiş Aşk değil tenmiş Sen değil benmiş Sevda değil hışımmış Belâymış KerbelâymışVe haklıymış Âdem Haklıymış habercilerin ilkiBelâ aşktan büyükmüşAllah hepsinden"( Lâ'dan )


*****

"Çölde gezen Mecnun bir gün çocuklar tarafından kayalara çizilmiş, kendisi ile Leylâ'nın sûretini görür Ve Leylâ'nınkinin üzerinden bir kalem geçirir karalar onu Görenler kınayarak, ayıp değil mi, derler, bari onunkini bırak da kendininkini sil Âşık maşuka perdedir, diye cevap verir Mecnun İlk bakışta, Leylâ ile kendisi arasına giren "Leylâ'nın sûreti"ni terk olarak çözümlenebilecek bu davranış, sonunda Mecnun'un Leylâ'yı da terk etmesiyle neticelenecek bir tavrın ifadesidir

Leylâ kendi sûretine göre asıl, Mevlâ'ya göre sûrettir çünkü

Her sûret bir önceki sûrete göre asıl, ama bir sonraki asıla göre de sûret hükmündedir Her sûret bir önceki sûrete göre vuslat, bir sonrakine göre hasret

Ve bu hasret mutlak olanda son bulur sadece Çünkü orada bütün sûretler hükümsüzdür artık"

Alıntı Yaparak Cevapla