Prof. Dr. Sinsi
|
Ozanlarımız - CEVRİ (Nejat Birdoğan)
CEVRİ (Nejat Birdoğan)
Nejat Birdoğan
Hey erenler pazarım var
Hal ehline hal satarım
Terazim, tartım bulunmaz
Doyumuna bal satarım 
Ben sarrafım inci düzdüm
Gevher denizinde yüzdüm
Akıl süzgecinden süzdüm
Cevri aklı kul satarım
Bir Alevi-Bektaşi ozanı olan Cevri'nin asıl adı Nejat Birdoğan'dır 1934 Kars doğumludur Alevilik-Bektaşilik üzerine yaptığı esaslı araştırmaları ile tanındı Halk eğitimcisi olarak öğretmenlik yaptı Kültür Bakanlığında çalıştı Anadolu'nun Gizli Kültürü Alevilik (1990), Anadolu ve Balkanlarda Alevi Yerleşmesi (1992), Şah İsmail Hatai (1991), Anadolu Aleviliğinde Yol Ayrımı (1995), Samahlar (1982) Türkülerimiz (1987) gibi incelemeleri, Gülizar-ı Haseneyn (1985), Çelebi Cemalettin Efendinin Savunması (1994), İttihat ve Terakkinin Alevilik-Bektaşilik Araştırması (Baha Sait Bey) (1994); Hasan Dede Kasabası ve Hasan Dede (1992) gibi araştırmaları mevcuttur
Sayın Birdoğan'ın derinlemesine, değerli, ciddi, titiz araştırmalarının yanı sıra Cevri mahlasıyla halk şiiri tarzında yazdığı şiirlerinde de bu tarzın usta bir ozanı olduğu gerçek Akıcı ve duru bir dili var Andığımız yapıtlarının bazılarında yer alan şiirlerini sunuyoruz 3 Mayıs 2001 tarihinde aramızdan ayrıldı
Eserlerinden bazıları:
1
Buyursun gönül köşküne,
Viran ile yeksan olan,
Yer alsın Ali aşkına,
Mihman olan, mihman olan  
Bu bağ kendi evi iken,
Dal meyvesi sevi iken,
Hey! Bir damla sıvı iken,
Umman olan, umman olan  
Hele devran, yık bendini,
Çöz boynundan kemendini,
Bil kendini, bil kendini,
İnsan olan, insan olan  
Meyil verme pul, paraya,
Yaklaşma sırça saraya,
Yaklaşma sırça saraya,
Derman olan, derman olan  
Yön ver de aşkın atına,
Var ulaş kamil katına,
Girip Cevri sıfatına
Rabbisine sultan olan  
2
Kısmetinden alan alsın,
Dost! Bu, Ali sofrasıdır
Kul hakkını bilen alsın,
Dost! Bu, Ali sofrasıdır
Suyumuz var, tuzumuz var,
Kurbanlık koç kuzumuz var,
Başta, sonda sözümüz var,
Dost! Bu, Ali sofrasıdır
Bu gider yenisi gelir,
Boş gider ganisi gelir,
Hak emek sinisi gelir,
Dost! Bu, Ali sofrasıdır
Biz, Hak içün dervişleriz,
Hak lokması yemişleriz,
Hak içün emek işleriz,
Dost! Bu, Ali sofrasıdır
Cevri Kul'u ettik feda,
Kıldık borcumuzu eda,
Burda birdir bayla geda,
Çün bu, Ali sofrasıdır
3
Gizlenir ozan ahında,
Yer altında türküler var 
Deyişinde, samahında,
Zar altında türküler var 
Umut kuzu aşık güden,
Bir umuttur dosta giden,
Dayan bre körpe fidan,
Kar altında türküler var 
Zincirlendikçe yayılan,
Yedi iklimde duyulan,
Bir kesilen bin sayılan,
Nar altında türküler var 
Hak balına tuz katıldı,
Gövde n'etsin, baş satıldı,
Yiğite ilmek atıldı,
Dar altında türküler var 
Cevri, sıkıntıdan yeniler,
Bu günü dünden günüler,
Devran dolabı iniler,
Var, altında türküler var 
4
Hey erenler pazarım var
Söz : Nejat Birdoğan
Müzik : Musa Eroğlu
Hey erenler pazarım var
Hal ehline hal satarım
Terazim, tartım bulunmaz
Doyumuna bal satarım
Tezgah üstü söz söylerim
Sözümü gülle peylerim
Hasmı sitemi neylerim
Ben dikensiz gül satarım
Erenler bir pazar kurdum
Hak hak dedim döndüm durdum
Aşkın mühürünü vurdum
Dost zarfına pul satarım
Ben sarrafım inci düzdüm
Gevher denizinde yüzdüm
Akıl süzgecinden süzdüm
Cevri aklı kul satarım
5
Bana Hakkı soran oğul,
Haber al aşık sazından,
Göğsü peygamber ağacı,
Kılıfı Ali bezinden
Elif, Hakk'a nişan sapı,
O gerçeğe açar kapı,
Eşikten başlayan yapı,
Sarı turna avazından
Şah perdeye basan parmak
Niyaz eyler Hakk'a varmak,
Ezgi olup akan ırmak
Hak imamlar düvazından
Sancılar dolunca cim'e,
Baş eğerek gelir cem'e
Elbette sarılır dem'e
Acısı canan nazından
Sıtk ile daya bağrına
Derman yetirir ağrına
O mahbubun diyarına
Hisse götürür sızından
Cevri, bunda dilli Kur'an
Hem erkanlı yollu Kur'an
Elimizde telli Kur'an
Yürürüz Hakk'ın izinde
6
Hey erenler! Medet, mürvet,
Cüda düştüm samahından,
Elim yerde, özüm darda
Sıyır beni günahından  
Sakındım "ben"den kendimi,
Elest'ten aldım fendimi,
Kuşanmışam tığbendimi,
Güzel "erenler Şahı"ndan
Ben bendeki "ben"i yıktım,
Birliğin köşküne çıktım,
Gönül çerağını yaktım,
Işık geldi penahından
Buldunsa dünya hasını,
Kibir kılma libasını,
Nice zalim cezasını
Çeker mazlumun ahındın
Namazımız kılır elbet,
Dermanımız bulur elbet,
Umut kuşu gelir elbet,
O Düldürün sipahından
Taşım bir harcım on iki,
Yüküm bir, hurcum on iki,
Kalem bir, burcum on iki,
Cevri, gönül dergahından
|