06-23-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Ozanlarımız - Ozan Şahturna
Ozan Şahturna
Ozan Şahturna Ateşi yakar Güneşim
Yıldızları Avuçlarım
Doğmadan bin yıllık yaşım
İnsanlığı Amaçlarım
ŞahTurna şakır dalında
Rengim var gülün alında
Mazlum insanlık yolunda
Çekildi tel tel saçlarım!
Ozan Şahturna, 1950 yılında Sivas’ın, Gürün ilçesine bağlı Kaynarca köyün de dünyaya geldi Üç yaşında iken çiçek-kızamıktan gözlerini kaybetti Müziğe ilgi duydu On yaşında saz çalmaya, türkü-deyiş söylemeye başladı 14 yaşında plak çıkarttı Verdiği konserlerde düzene başkaldırma gerekçeleriyle defalarca tutuklandı, hapis yattı! Büyük üne kavuştu Göz tedavisi için yurt dışındayken vatandaşlıktan çıkartıldı; Almanya’nın, Berlin kentine yerleşti, sür gün yaşadı Burada Ozan Şiar ile evlendi, Şafak ve Şirin adli iki kız çocuğu oldu  
Vatandaşlığa alınmasından sonra geldiği Türkiye’de bir konuşmasından dolayı yine tutuklandı; kamuoyu baskısıyla serbest bırakıldı  Bu çileli yaşamda yüzlerce şiir yazdı, plak, kasetler çıkarttı, radyo ve televizyon programlarına çıktı, konserler verdi Yapıtları uluslararası dillere çevrildi Üniversitelerde konferanslar verdi Çok yönlü yapıtlarını nakış-nakış işleyerek kendini-çevre sini aştı Birçok ilk’e imzasını atan büyük üstad, tutarlı ve baş eğmez yapıtları ve mücadeleleri ile Sanat ve Demokrasi-insanlık öncülerindendir Birçok ödüllerin yanı sıra, “Uluslararası Dostluk-Barış ve Özgürlük” ödülünü alan ilk sanatçımız olan aydın ozanımız, aynı zamanda birçok Kültür-Sanat-Demokratik Kurumların kurucusu-üyesidir Ayrıca, Kültür-Sanat Vakfı Başkanlığı’nı da sürdürmektedir…
"Şakıyan Turna Şahturna" adlı kitabında, dostlarının kendisini anlatması ve kendi şiirlerinden bir bölüm ile dünya görüşleri vardır İkinci kitabında yaşam öyküsünü anlatacaktır
Ozan Şahturna
Şakıyan Turna Şahturna
Can Yayınlar-Aralık 1998
Eserlerinden bazıları:
Ateşi Yakar Güneşim
Ateşi yakar Güneşim
Yıldızları Avuçlarım
Doğmadan bin yıllık yaşım
İnsanlığı Amaçlarım
Dolu aktım,boşa doldum
Denizlere buhar oldum
Güze kışa bahar oldum
Düze çıkar Yamaçlarım
ŞahTurna şakır dalında
Rengim var gülün alında
Mazlum insanlık yolunda
Çekildi tel tel saçlarım!
Bir yaralı kuşum!
Hasret kaldım gül kokuna
Emdiğim sütün akına
Takıldım zulmün okuna
Yetiş kaldım darda anam
Ben bir yaralı kuş idim
Hasret çekene düş idim
Yerlere düştüm üşüdüm
Kurtar beni karda anam!
Gönülde şahım atlandı
Gecem gündüze katlandı
Umutlarım kanatlandı
Koyma beni zarda anam
ŞahTurna’yım samah çeker
‘Bin üzülür’, bir ah çeker
Her gece bir sabah çeker
Yetiş kaldım darda anam!
Dar çatı altına sğınamam ben
Dar çatı altına sğınamam ben
Duvarsız, çatısız dünya istiyorum
Dar kalıp, dar fikir savunamam ben
Sınırsız, kapısız dünya istiyorum
Acı olan ağız, dudak ballansm
Mavi, yeşil, beyaz sarı allansın
Dünyada bir tek bayrak sallansm
Doğusuz-batısız dünya istiyorum
Kültürler arası köprü kurulsun
Akan kan, bulanık sular durulsun
Silah deposuna kilit vurulsun
Senetsiz-hapissiz dünya istiyorum
Kirli insan, kirli doğa yok olsun
Karanlık dünyalar aydın, ak olsun
Halklar kucaklaşsın, paylar hak olsun
Sürgünsüz, savaşsız dünya istiyorum
ŞahTurna barış tohumu ekilsin
Suçlular Mansur darına çekilsin
Ordular dağılsın, surlar sökülsün
Gümrüksüz, kapısız dünya istiyorum! Güllerde boğdular beni
Büyük okyanusta yüzdüm
Göllerde boğdular beni
Dikenli yollarda gezdim
Güllerde boğdular beni
Geçmiş ‘anıları’ andım
Bazı yandım bazı dondum
Yüce dağlara tırmandım
Yollarda boğdular beni
ŞahTurna güller kokladım
Her seher vakti yokladım
Arıydım çiçek topladım
Ballarda boğdular beni
Başım dimdik bel götürdüler
Hasretin, gurbetin ağacı oldum
Meyvemi toplayıp bal götürdüler
Mazlumun derdinin ilacı oldum
Elimi uzattım kol götürdüler
Bahçıvanım deyip bağa girdiler
Hoyrat olup,güllerimiz kırdılar
Önde durup,arkamızdan vurdular
Başım dimdik ama bel götürdüler
ŞahTurna’yım dost bağında gül aldım
Siyahla savaştım, beyaz-al aldım
Arı oldum her çiçekten bal aldım
Acı bana kaldı bal götürdüler
İnsanı başa taç yaptım
Ne eğildim, ne de saptım
Acılardan ilaç yaptım
İnsanı; başa taç yaptım
Tacı-tahtı yıktım canlar!
Özümü çektim darlara
Güneşim vurur karlara
Uyuyan bakan körlere,
Acı acı baktım canlar!
İnsanlık için yürüdüm
Bedenim korla bürüdüm
Mum oldum yandım, eridim
Meşaleler yaktım canlar!
Şah Turna, yar yarasından
Güneş doğar arasından
Nesimi'nin derisinden,
Boynuma ip taktım canlar!
|
|
|