06-23-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Dondurmacı Kız
Dondurmacı Kız
Eleanor, büyükannesine neler olduğunu anlamıyordu Büyükannesi şekeri nereye koyduğunu, faturalarını ne zaman ödeyeceğini, markete alışverişe götürmek üzere onu evden ne zaman alacaklarını unutuyordu
Eleanor annesine sordu:
- "Büyükannemin nesi var ? Eskiden çok düzenli bir insandı Şimdi üzgün ve aklı karışık görünüyor ve her şeyi unutuyor "
Annesi:
- "Büyükannen yaşlanıyor Şimdi sevgiye her zamankinden daha çok gerek sinimi var" dedi
- "Yaşlanmak nasıl bir şey ? Her yaşlanan unutkan mı olur ? Ben de mi öyle olacağım ?"
- "Yaşlanan herkes unutkan olmaz, Eleanor Büyükannenin Alzheimer hastalığına yakalandığını sanıyoruz ve bu onu daha unutkan yapıyor Gereksinim duyduğu bakımı görmesi için onu bir bakımevine götürmek zorunda kalabiliriz "
- "Ama anne, bu çok kötü! O zaman büyükannem küçük evini çok özlemez mi ?"
- "Herhalde özler, ama yapabileceğimiz başka bir şey yok Orada ona iyi bakılacak ve yeni arkadaşları olacak "
Eleanor üzülmüştü Bu fikir hiç hoşuna gitmemişti "Onu sık sık ziyaret eder miyiz ?" diye sordu "Büyükannem unutkan da olsa onunla konuşmayı çok özleyeceğim " Annesi:
-"Hafta sonları onu görmeye gideriz Ona armağanlar da götürürüz" dedi Eleanor gülümsedi
-"Dondurma götürebiliriz Büyükannem çilekli dondurmaya bayılır "Annesi "Tamam, çilekli dondurma götürürüz" dedi Büyükannesini bakımevinde ilk ziyaret ettiklerinde Eleanor ağlamamak için kendini zor tuttu
-"Anne burada neredeyse herkes tekerlekli sandalyede "
-"Tekerlekli sandalyede olmak zorundalar Yoksa düşerler büyükanneni gördüğün zaman gülümse ve ona ne kadar güzel göründüğünü söyle "
Büyükanne, güneşli salon dedikleri bir odanın köşesinde yalnız başına oturuyordu Dışarıdaki ağaçlara bakıyordu Eleanor büyükannesine sarıldı
-"Bak büyükanne, sana bir armağan getirdik" dedi "Çilekli dondurma, senin en sevdiğinden " Büyükanne söz etmeden kutuyu ve kaşığı eline alıp dondurma yemeye başladı Annesi Eleanor"a:
-"Eminim bunu çok sevdi" diyerek onu rahatlatmaya çalıştı Eleanor düş kırıklığına uğramıştı: 
-"Ama sanki bizi tanımadı " "Ona biraz zaman vermelisin Şimdi yeni bir çevrede ve buna alışması gerekiyor "
Ama Büyükanneyi bir sonraki ziyaret edişlerinde de her şey aynıydı Büyükanne dondurmayı yedi, onlara gülümsedi, ama hiçbir şey söylemedi Eleanor:
-"Büyükanne benim kim olduğumu biliyor musun ?" diye sordu Büyükanne,
-"Sen dondurma getiren kızsın" dedi Eleanor ona
-"Evet, ama ben Eleanorum, senin torununum Beni hatırlamıyor musun ?" deyip kollarını yaşlı kadının boynuna doladı Büyükannenin yüzünde hafif bir gülümseme belirdi
-"Hatırlamak mı ? Elbette hatırlıyorum Sen dondurma getiren kızsın "
Eleanor, birdenbire, büyükannesini onu hiç hatırlamayacağını anladı Büyükanne, yalnızca kendine ait bir dünyada, belirsiz anılarla ve yanlızlıkla dolu bir dünyada yaşıyordu Eleanor:
-"Seni çok seviyorum büyükanne!" dedi O sırada büyükannesinin yanağından bir damla yaş süzüldüğünü gördü
-"Sevgi" dedi "Sevgiyi anımsıyorum" Annesi,
-"İşte bir tanem, onun tüm istediği bu "Sevgi" dedi
-"O zaman ben de her hafta sonu ona dondurma getireceğim ve beni hatırlamasa bile on sarılacağım "
" Ne de olsa sevgiyi anımsamak birinin isimin anımsamaktan daha önemliydi "
|
|
|