Prof. Dr. Sinsi
|
İlköğretim eğitsel oyunlar - Kurallı Oyunlar
ARAÇSIZ YAPILAN OYUNLAR
1- Seke Seke Yürüme
Öğretmen, çocuklardan belirtilen mesafeye kadar seke seke yürümelerini ister Yorulacakları için bir süre sonra ayakları değiştirilir Bu oyun istenirse yarışma şeklinde de yapılabilir Dengesini kaybeden, düşen, yere basan yada yanlış ayak değiştiren yanar
2- Hacıyatmaz
Çocuklar üçer kişilik kümelere ayrılırlar Her kümede iki çocuk yüz yüze ve karşılıklı durur; üçüncü çocuk ise bu iki çocuğun arasında ( iki arkadaşının birini sağına, ötekini soluna alacak şekilde, dimdik ve kaskatı )durur Ortadaki çocuğa iki çocuktan biri, Hacıyatmaz'ı ötekine, öteki de birinci çocuğa doğru, omuzlarından iter Yandaki çocuklar, Hacıyatmaz'ı düşürmemeye özen gösterirler Oyunun yinelenmesinde, ortadaki çocuk yana geçer Üç çocuk da Hacıyatmaz olduktan sonra oyun biter
3- Ayak Ayak Yürüme
Bir ayağın burnuna, öteki ayağın topuğunu değdirerek yapı> yürüyüşe, "ayak-ayak yürüme" denir
Bu oyunda çocuklar, yaklaşık bir metre arayla, arka arkaya dizilirler Yerin elverişlilik durumuna göre dizilme birerli kol'da, ikişerli kol'da yada üçerli kol'da olabilir Oyun başladığında her çocuk, kollarını iki yana açar, ayak-ayak yürür Yürüme yönünden sapan, ayak ayak yürümede yanlış yapan yada dengesi bozulan, yanmış olur
Bu oyun iyice öğrenildikten sonra, çocukların gözlerini kapatmaları istenerek de oynatılabilir
4- Çapraz Sıçrama
Çocuklar, ikişer ikişer kümelere ayrılırlar Her iki çocuk yüz yüze durur; ondan sonra, sağ kolları ile birbirlerinin kollarına çapraz olarak girerler ve kendi çevrelerinde sıçrayarak dönerler Bu dönüş, soldan sağa doğru olur Bir süre sonra durup, kollarını değiştirirler; bu kez sol kollarla çapraz yaparlar, sağdan sola doğru sıçrayarak dönerler Oyun istenildiği kadar sürdürülebilir
5- Aç Kapıyı Bezirgân Başı
Bu oyun iki aşamada oynanır Şarkılı oyun ve çekişme Alana bir çizgi çizilir
Şarkılı oyun başlamadan önce sayışma yapılır, iki çocuk seçilir, bunlar "Bezirgân" olurlar Bezirgânlar, arkadaşlarına duyurmadan kendilerine birer ad takarlar Örn Biri al, öteki yeşil olur (Aslan-kaplan,elma-armut vBulletin birbirine yakın başka adlar da takılabilir )
Bezirgânlar, çizginin iki yanında olmak üzere, karşılıklı geçerler, el ele tutuşurlar; ellerini yukarı kaldırarak "kapı" yaparlar Öteki çocuklar ( çizgiye koşut olarak ) tek sıra biçiminde dizilirler; bunlar "kervan" olurlar
Kervancılar, "aç kapıyı bezirgan başı" şarkısını söyleyerek "kapı"dan geçmeye başlarlar Şarkının son dizesi, "arkamdaki yadigâr olsun, yadigâr olsun" söylendikten sonra, hangi çocuk "kapıda" içinde kalmışsa o çocuk bezirgânlar tarafından ( kollar arasında tutularak ) tutsak alınır
Bezirgânlar, "tutsak"ın kulağına sorar: "al mı ?,yeşil mi?" Tutsak da fısıltıyla yanıtlar:"al" derse, adı "al" olan bezirgânın arkasına, "yeşil" derse, adı "yeşil" olanın arkasına geçer; belinden tutar, bekler
Oyun şarkılı olarak yeniden başlar ve bir çocuk kalıncaya kadar aynı kurallarla sürer Bezirgânlar son çocuğu da aynı yöntemle tutsak alırlar; tutunca, "bir sıçan" derler, salıverirler; çocuk"al" kümesinin çevresini koşarak dolaşır, gelip kapıya girer Bezirgânlar bu kez "iki sıçan" derler, salıverirler; çocuk "yeşil" kümesinin çevresini koşarak dolaşır, gelip kapıya girer; bezirgânlar "üç sıçan" derler ve çocuğu bu kez salıvermezler; "al mı ?…yeşil mi ?" diye ona da sorarlar Çocuk ne yanıt verirse, o bezirgânın arkasına geçer
Burada oyunun çekişme aşaması başlar "al" ile "yeşil" çizginin iki yakasında karşılıklı olarak durur, birbirlerinin ellerinden sıkı sıkı tutarlar "Al"ın arkasındaki çocuklar birbirlerinin, "yeşil"in arkasındaki çocuklar da birbirlerinin bellerinden, sıkı sıkı tutarlar
Öğretmenin ( yada bir çocuğun ) "başla" demesi üzerine, Al kümesi ile Yeşil kümesi çekişmeye başlar Hangi küme çizgiyi geçer yada koparsa, o küme yenik sayılır
Kazanan kümedeki çocuklar ellerini tempo ile çırparak "çürük elma, çürük elma" diye bağrışırlar Aynı anda iki kümede de kopma olursa, bütün çocuklar "çürük elma" diye bağrışırlar
Çocuklar isterlerse oyun, "bezirgân"ları ve adları değiştirilerek yinelenir
Kervancılar : -- Aç kapıyı bezirgân başı, bezirgân başı
Bezirgânlar : -- Kapı hakkı ne verirsin, ne verirsin
Kervancılar : -- Arkamdaki yadigâr olsun, yadigâr olsun
Oyun sonunda bezirgânlar : "Bir sıçan, iki sıçan, üç sıçan" diye, şarkısız olarak sorarlar
6- Kim Güçlü
Alanın ortasına bir düz çizgi çizilir Her çocuk bir eş seçer Eşlerden biri çizginin bir yanında durur Her çocuk sağ ayağını çizgiye koyar, iki çocuğun sağ ayaklarının burunları birbiriyle karşılıklı durmuş olur; sol ayaklar geride tutulur Çocuklar, karşılıklı olarak el ele tutar, birbirlerini kendi taraflarına çekmeye çalışırlar Çekilen, yani çizgiyi geçen çocuk, oyunu yitirmiş sayılır, oyun istenildiği kadar yinelenebilir
Bu oyun, bir çizgi üzerinde çekişmeli yapıldığı gibi, çizgi olmaksızın, iki çocuğun bir eksen çevresinde dönerek çekişmesi biçiminde de yapılabilir
7- İmdat Yarışı
Alana uzun ve düz bir çizgi çizilir Çizginin 8-10 metre karşısında ve çizgiye eşit uzaklıkta, birbirine bitişik iki kale yapılır
Çocuklar iki eşit kümeye ayrılır Her küme kendine bir ad takar; kendi içinden, sayışarak bir kaptan seçer
Çocukların tümü, çizgiye sağ ayaklarını basarak, koşmaya hazır biçimde ve yan yana dururlar İki küme arasında bir metre kadar açıklık bırakılır
Her kaptan, kendi kümesinin karşısındaki kale içinde durur
Öğretmenin yada bir çocuğun "başla" komutuyla oyun başlar Her kaptan koşarak kendi kümesine gider, sıranın başındaki çocuğun elinden tutar; birlikte kaleye doğru koşarlar Kaleye gelince, kaptan kalede kalır, onunla birlikte gelen çocuk kaptan olur Yeni kaptan da önceki gibi, geri döner, yine sıranın başındaki bir çocuğun elinden tutar, birlikte koşarak kaleye gelirler Bu kez yeni gelen çocuk kaptan olur Oyun, kesintisiz olarak, kümedeki çocukların tümü kaleye getirilinceye kadar böylece sürer
Hangi küme kaleye önce gelirse, o küme oyunu kazanmış olur Oyun süresince, kümedeki çocuklar kaptanlarına "imdat, imdat" diye bağrışırlar
8- Çürük Yumurta
Çocuklar arasından bir ebe seçilir Öteki çocuklar halka olup çömelirler, ellerini dizleri önünde kenetlerler Oyun başlayınca ebe, halkanın ortasında dolaşır " Bu yumurta sağlam mı ? Çürük mü ? "der ve bir arkadaşının başına, önden hafifçe iterek dokunur Dokunulan çocuğun, düşmeden ve çömelik durumda dengede kalması gerekir Dengesi bozulup geriye ( yada denge sağlayayım derken ileriye ) düşen yada kenetli elleri çözülen çocuk yanmış olur, oyun dışı kalır Sona kalan bir kaç çocuk alkış>ır İstenirse oyun yinelenir
9- Gölgeme Basma
Bu oyun, güneşli havada, bahçede oynanır
Çocuk sayısına göre bir alan belirlenir Oyun sırasında bu alanın dışına çıkılmaz Çocuklar sayışarak aralarında bir ebe seçerler Ebe, arkadaşlarını kovalayarak birinin gölgesine basmaya çalışır Kimin gölgesine basarsa ebelikten kurtulur Gölgesine bası> yada kaçarken oyun alanının dışına çıkan çocuk ebe olur Oyun böylece istenildiği kadar sürdürülür
10- Çömel Kurtul
Çocuklar, aralarından bir ebe seçerler Öteki çocuklar oyun alanına serbestçe dağılırlar Ebe, arkadaşları içinden birini yakalamaya çalışır Yakalanmak üzere olan çocuk, ebe kendisine yaklaşınca yere çömelirse, yanmaktan kurtulur Çömelmeden yakalanırsa yanar Yakalanan ebe olur, oyun böylece sürer
11- Zıpçıktı Çiçek Açtı
Çocuklar halka biçiminde çömelirler Öğretmen, "çocuklar, şimdi sizinle, zıpçıktı çiçek açtı oyunu oynayacağız " der, oyunu anlatır
Oturan çocuklar, " zıpçıktı çiçek açtı" denilince, hızla ayağa kalkar, kollarını yana açar ve yine çömelirler Öğretmen bunun tersini de söyler: " zıpçıktı çiçek açmadı" diyebilir Bu durumda çocuklar çömelik durumlarını bozmayacaklardır
" Zıpçıktı çiçek açtı" denilince çömelik kalan yada "zıpçıktı çiçek açmadı" denilince ayağa kalkan çocuk, yanmış olur; oyun dışı kalır
12- KöGoogle Page Rankingü Nöbetçisi
Oyun alanına bir dikdörtgen çizilir Bu köGoogle Page Rankingü olur Çocuklar sayışarak dört tane nöbetçi seçerler Nöbetçilerin her biri köGoogle Page Rankingünün ( dikdörtgenin ) bir köşesinde durur Görevleri, köGoogle Page Rankingüden kimseyi geçirmemektir Öteki çocuklar, köGoogle Page Rankingünün (dikdörtgenin ) uzun kenarlarından birinin dışında dururlar Yapacakları iş, karşıdan karşıya köGoogle Page Rankingüyü enlemesine geçmektir Geçmek için köGoogle Page Rankingüye giren çocuğu nöbetçiler kovalar; ona elle dokunmaya çalışırlar Dokunulan çocuk vurulmuş olur Vurulan yanar ve o da ötekiler gibi nöbetçi olur Oyun böylece sürer Vurulmadan karşıya geçen çocuk oyunu kazanmış sayılır ve alkış>ır
13- Sıçrama Yarışı
Oyun alanında, duvara paralel bir çizgi çizilir ( duvarla çizgi arası yaklaşık 15-20 adım olabilir )
Çocuklar, duvarın dibinde yan yana sıralanırlar; ayaklarını topuklarında bitiştirir ve ayak burunlarını açık olarak tutar, beklerler
Öğretmen düdük çalınca ( yada "başla" diyerek başlama komutu verince " çocuklar topukları üzerinde sıçraya sıçraya gitmeye başlarlar Topuklar üzerinde sıçrayarak kim çizgiye önce varırsa, yarışı o kazanmış olur,alkış>ır Topuklarının bitişikliği bozulan yada kural dışı başka devinimler yapan, yanmış olur, oyun dışı kalır Yarış, istenildiği kadar yinelenebilir
14- Çömleğimde Ne Var ?
Bir ebe seçilir Öteki çocuklar halka olur, çömelirler Ebe halkanın dışında dolaşır İstediği bir oyuncunun yanında durur ve sorar :
Ebe : Çömleğinde ne var ?
Oyuncu : Yağ var, bal var
Ebe : Satar mısın ?
Oyuncu : Satmam
Ebe : Tattırır mısın ?
Oyuncu : Tattırmam
Ebe : ( oturan oyuncunun eline hızla vurur ve "Al öyleyse, sen o yoldan, ben bu yoldan" der ve halkanın çevresinden dolaşarak aynı yere gelmek üzere koşmaya başlar )
Eline vurulan oyuncu da, hemen yerinden kalkar, ebenin koştuğu yönden değil, ters yönden halkanın çevresinde koşmaya başlar İkisinin de amacı, boşalan yere önce gelip çömelmektir Kim önce gelirse o çömelir; öteki ebe olur Oyun böylece sürer
15- Balık Tutma
Bahçeye, oyun alanı olarak, iki metrekarelik bir dikdörtgen çizilir Buna "balık ağı" denilir Sayışma yapılır, bir ebe seçilir Ebe "balıkçı" olur; balık ağının bir köşesinde bekler Öteki çocuklar "balık" olurlar ve ağ çevresinde dolaşırlar Diledikleri zaman balık ağına ( yakalanmamaya çalışarak ) girip çıkarlar
Balıkçı ise, ağa giren balıkları yakalamaya çalışır Ağın içine olabildiğince çok sayıda balığın girdiği bir anı kollar Dilediği zaman "dur" yada "yakaladım" diye bağırır Balıkçı bağırınca, ağ içinde bulunan bütün balıklar oldukları yerde kalırlar Balıklar yakalanmış olur
Balıkçı, balıkları sayar, arkadaşlarına sayısını söyler, ebelikten kurtulur Yakalanan balıklar, aralarında sayışarak yeni bir ebe seçerler Yeni ebe balıkçı olur Oyun böylece sürer Oyun sonunda, en çok balık tutmuş olan çocuğa "reis" adı takılır ve o çocuk alkış>ır
16- Parmak Şıklatma
Bu oyun, kolaydan zora doğru, üç aşamada oynanmalıdır
Çocuklar halka olur, otururlar
a)- Öğretmenin göstermesiyle ve hep birlikte
- Öğretmen "bir-iki" der, iki avucunu sayma temposuyla dizlerine vurur Çocuklar öykünerek yaparlar, aynı devinim bir kaç kez yinelenir
- Öğretmen "üç-dört" der, iki avucunu sayma temposuyla birbirine vurur Çocuklar öykünerek yaparlar
- Öğretmen "bir-iki-üç-dört" der ve avuçlarını iki kez dizlerine, iki kez de birbirlerine ( sayma temposuna uyarak ) vurur Çocuklar öykünürler, yinelerler
Buraya kadar alıştırma yöntemiyle öğretilen sayma-vurma işlemi pekiştikten sonra öğretmen, parmak şıklatmayı gösterir, anlatır; çocuklara birer birer ve topluca yaptırır Öğrenildiğini saptadıktan sonra, sayarak parmak şıklatmaya geçer
- Öğretmen "beş-altı" der, sağ ve sol elleriyle ( sayma temposuna göre ) parmaklarını şıklatır
Çocuklar öykünerek yaparlar, gerektiği kadar yinelenir
- Son aşamada öğretmen, "buraya kadar ayrı ayrı öğrenilmiş olan sayma-yapma devinimlerini birleştirir"; "bir-iki-üç dört-beş-altı " diye sayarak, sırasıyla iki kez dizlerine, iki kez ellerine vurur, iki kez de parmaklarını şıklatır Çocuklar da öğretmene öykünerek ve tempoya uyarak yaparlar
Bu oyun iyice öğrenildikten sonra, alıştırmalar yaptırılmadan, birden altıya kadar sayılarak gereken devinimler yaptırılır
Öğretmen, çocukların dikkatlerini, ritmik duyuşlarını ve reflekslerini geliştirmek amacıyla, sayma-yapma temposunu hızlandırabilir, ağırlaştırabilir
17- Acı-Tatlı Oyunu
Çocuklar sıra biçiminde yan yana dizilirler Öğretmen karşılarına geçer, acı, ekşi, tatlı vBulletin tat bildiren sözcükleri söyler
Acı denilince, çocuklar hep birlikte, ağızlarını açıp elleriyle ağızlarını yelpazeleyerek, ağızlarının acıdan yandığını belirtmeye çalışırlar
Ekşi denilince, yüzlerini buruşturup ekşi yemişler gibi mimikler yaparlar Tatlı denilince, tatlı yemiş gibi damak şaklatıp gülümserler
18- Tadından Bul
Çocuklar yan yana dizilirler Bir ebe seçilir Önceden bir tabak içinde hazırlanmış çeşitli yiyeceklerden bir tanesi çocuğa tattırılır Bunun ne olduğu sorulur Gözleri önceden bağlanmış olan ebe, görmeden yediği yiyeceğin tadını düşünür, adını bulur, söyler Bilen alkış>ır
19- Ellem Büllem Oyunu
Çocuklar yere otururlar İçlerinden biri ebe seçilir Ebe, oturan çocuklara eliyle dokunarak aşağıdaki tekerlemeyi sayışma gibi söyler Son hece söylenirken ebe hangi çocuğa dokunmuşsa o çocuğu sorguya çeker
Ellem büllem
Epelek sepelek
Sarı kızın satması
Kara koyunun dolması
Al bunu çek bunu
Ebe : Hamam önüne vardın mı ?
Çocuk : Vardım
Ebe : Benim devemi gördün mü ?
Çocuk : Gördüm
Ebe : Çullu muydu, çulsuz muydu ?
Çocuk : Çulluydu
Ebe : Benim devem çulsuzdu, bilemedin
Ebe : Yolda tavuk gördün mü ?
Çocuk : Gördüm
Ebe : Ak mıydı, kara mıydı ?
Çocuk : Karaydı
Ebe : Benim tavuğum ak idi, bilemedin
Ebe : Develerime tuzlu su mu içirdin, tuzsuz su mu ?
Çocuk : Tuzlu su içirdim
Ebe : Vah vah benim develerimin ciğerlerini yakmışsın ha !… ve çocuğu kovalamaya başlar, çocuk kaçar Yakalanan çocuk ebe olur Yakalayamazsa ebeliği devam eder Oyun böylece sürdürülür
20- Dudaktan Anlama
Öğretmen, bilinmesi kolay olan sözcüklerden birini ( anne, baba, kardeş, arkadaş, adları gibi ) seçer, dudak hareketleriyle (hiç ses çıkarmadan) söyler Çocuklar da, söylenen sözcüğün ne olduğunu öğretmenin dudak devinimlerinden bulmaya çalışırlar Bilen çocuk öğretmen olur Oyun böylece sürer
|