06-23-2012
|
#4
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Bugünkü Eğitim Sistemimize Kritik Bir Bakış...
BUGÜNÜN DÜNYASINDAKİ DEĞİŞİK EĞİTİM
Okulu başarılı yapan şeyler sadece para ve emekle satın alınan veya yaptırılan, güzel binalar ve kaliteli eğitim teknolojileri değil, aynı zamanda öğretmene, onun yetişmesine ve problemlerini çözmesine önem veren zihniyette insanların olması ve paranın öğretmen için harcanmasıdır Bugün Japonya ve Almanya, okullarında öğrenci başına, A B D ’den % 50 daha az para harcamakta Bununla birlikte birçok konuda A B D ’den daha ileri seviyededirler A B D binalara ve yönetime daha fazla para harcarken, Japonya ve Almanya Yönetim ve binalardan ziyade, öğretmen maaşlarına daha fazla ödemekte
Osmanlı medreselerinde hocalara günde 50 ile 100 akçe talebelere de 7 akçe burs verip sosyal hayatlarını garantiye almıştır Bütün eğitim elemanlarının yeme ve içmeleri bedavaydı (O devirde birkaç akçe ile bir koyun alınmakta idi Bugünle kıyasını varın siz yapın )
Ayrıca eğitim sistemleri kaliteli olan ülkeler, öğrencileri daha fazla tutarlar Mesela, Japonya’nın öğretim süresi bir yılda 240 gün, Almanya’da 210 gün, Türkiye’de ise yaklaşık 180 gündür
Dünyada matematik öğretiminde en iyi olan Hollanda’da farklı ve ilgi uyandırıcı yapıdaki cisimler derste kullanılır Gerçek dünyadaki cisimler derste de kullanılır Çocukların öğrendikleri şeyler onların hayatlarıyla bağlantılıdır Bilimi, teknolojiye aktarmada en iyi olan Japonlar, diğer ülkelerle kıyaslandığında, avukattan, hukukçudan fazla mühendis ve teknik eleman yetiştirirler
Japonlar Osmanlı’ların Enderun mektebindeki uygulama ağırlıklı eğitimi benimseyip tatbik etmektedir Yeni Zelanda’lılar okuma ve anlama kabiliyetini en iyi gerçekleştirenlerdir Yeni Zelanda’lıların bu metodu, Osmanlı medreselerinde tatbik edilen metoddur
Öğretmen eğitiminde en başarılı olan Almanya’da öğretmenler, rahat şekilde orta sınıf seviyesinde maaş alırlar ve haklar verilir; ağır bir eğitimden geçirilir Mesela, Almanya’da bir müzik öğretmenin müzikde veya İngilizce’de master alması mecburidir
Enderun Mektebi
Enderun mektebi Osmanlı’daki üstün beyin gücünün eğitimi için kurulan 21 asra girerken, ülkelerin benimsediği, hedeflediği eğitim modelinin pek çok yönünü ihtiva eden eğitim müessesesidir Yeni Zelenda’lıların örnek aldığı eğitim sisteminde öğrenciler yaşlarına göre değil, ilerleme hızlarına, anlama ve kavrama seviyelerine göre gruplandırılırdı Sınıflar 15’er kişilik olup, her 15 kişiye bir sınıf öğretmeni atanırdı yine Yeni Zelenda’lılara belletmen sistemini Enderun Mektebinde 10 kişilik öğrenci gruplarına öğretmenden ayrı olarak Lala (rehber) verilirdi Lalalar kıdemli ve başarılı öğrenciler arasından seçilirdi
Tanzimat’tan Günümüze Eğitimdeki İnsan Modeli
Tanzimattan sonra ülkemizde Batı’ya ve onun değerlerine bir yöneliş vardır 1840-1900 yılları arasında Osmanlı toplumunda eğitiminde Batılılaşma ve laikleşme adına çok önemli değişiklikler yapıldı
1839’da ilk önce askeri sahada batılılaşmaya yönelik reform hareketleri daha sonra, eğitimde, adalet sisteminde ve bürokraside yapıldı Ülkenin en önemli eğitim kurumları Batılılara teslim edilmesi çok kısa bir zaman sonra açık bir şekilde görülmeye başladı
Çünkü pozitivist ve materyalist bir eğitim sisteminin uygulanışını, Mc Farlena hayretler içinde müşahede etmişti Yabancı okulların açılmasına hız verildi 1867’de Fransız Devletinin maddi ve manevi büyük yardımlarıyla Fransızca eğitim ve öğretim yapan Galatasaray Lisesi kuruldu yıllarca imparatorluğun yönetici kadrolarını aydınlarını, yetiştiren bu okulun müdürü ve hocalarının çoğu Fransızdı
|
|
|