|
Prof. Dr. Sinsi
|
Kıyâfetnâmeler
[img]%C4%B1_Bah%C3%A7e jpg/150px-Osmanl%C4%B1_Bah%C3%A7e jpg[/img]
KIYAFETNAMELER
İnsanların dış görünüşünden, huylarını, kişiliğini anlatan bilimi, “ilm-I kıyafet’ül beşer” ve “ilmü’l feraset” adlarını alır Göz rengi, saç rengi, boy uzunluğu gibi görünüş ayrıntılarının karakter için ipucu olabilmesi, bu özelliklerin doğuştan olmasına bağlıdır
Dış görünüşten kişilik, huy ve yetenek anlamaya çalışmanın doğrudan falla ilgisi yok gibi görünebilir Ama gelecekteki iyilik ve kötülüğün, kişinin ilişkide bulunacağı insanlarla bağlantısı düşünülürse, insanların eş, ortak, arkadaş hatta çalıştıracakları hür ve köle insanların seçiminde bu ölçülere başvuru anlaşılabilir
Dış görünüşün iç dünyayı yansıtması tezi, divan edebiyatında kıyafetname denilen metinlerin hazırlanmasına yol açmıştır Bu tür kitapların en yaygını XV yüzyılda yaşayan Hamdullah Hamdi’nin Kıyafetnamesi’dir Akşemseddin’in küçük oğlu olan Hamdullah Hamdi, ad benzerliği olan öteki Hamdi’lerden ayrılması için Hamdi Çelebi adıyla da anılır ve önemli bir ozandır
Hamdi Çelebi’nin Kıyafetname adlı eserinde her bölüm bir başka konuya ayrılmıştır Ten rengi, boy, davranış, göz, burun, ses tonu, karın, göğüs vb Bir başka ünlü kıyafetname de, XVIII yüzyıl ozanı İbrahim Hakkı’nın Marifetname’sidir
Dış görünüşten kişilik tespiti, bütün fallar ve bilicilikler gibi, kutsal bir kaynağa, bir Kuran ayetine bağlanır; İsra Suresi’nin 84 Ayetine Bu ayet, özet olarak, “herkesin yaratılmış olduğu şekilde hareket ettiğini” söylemektedir Hamdullah Hamdi’nin bu konuya değinişi şöyle:
“Hak yarattı çü nev-i insanın
Kıldı efradını muhalif anın
Gerçi birdir kamusu surette
Bir değüldür ve lik hilkatte
Lütfunu âleme ıyan itti
Sureti sırete nişan etti”
(Tanrı insan türünü yarattığında / Kişilerin farklı kıldı / Gerçi hepsi görünüşte benzer / Ama yaradılışları ayrıdır / Tanrı iyiliğini dünyaya açıklamak için / Görünüşü ahlaka işaret olarak yarattı) Bu dizeler, bir önsöz niteliği taşır
Kuşkusuz boy, ten, göz biçimi, saç rengi gibi özelliklerden kişilik ipuçları aramanın kaynakları çok eskiye ve ulusların kendilerine benzemeyen kişilere duydukları korkulara bağlanabilir
Kıyafetnamelerde sarışınlar ve mavi gözlüler konusundaki olumsuz yargıları böyle açıklayabiliriz:
“Gözleri gök olanda olmaz edeb
Gözleri çakır bahadır olsa aceb”
Kıyafetname, Hamdullah Hamdi
(Gözleri gök mavisi olanda terbiye olmaz / Gözü çakır yani mavimsi, mavi benekli gri olan korkusuz ve yiğit olsa şaşılır)
“Kim ki saçı sarıdır
Kibr ü gazab kârıdır
Marifetname, İbrahim Hakkı
(Saçı sarı olanların / İşi gücü büyüklük taslama ve öfkedir)
“Gözleri gök sakalı da zerddir
Andan ümid olunacak derddir”
Harename, Yümnî
(Gözleri gök mavisi, sakalı da sarıysa / Ondan dert gelmesi beklenir)
Yümnî, sarışınlarla ilgili yargılarına, Hamdullah Hamdi Çelebi’yi, “lahayre fi’l asfer” (sarıda hayır yoktur) sözünü ve kendi deneylerini kaynak gösterir:
“Tecribe ittim nice kez ben hele
Hiç umamam sarıdan eylik gele”
Ozanın deneyimine ve kötü anılarına diyeceğimiz yok, ama Arap kaynaklı bir sözün, bir başka ulusun yargısı olduğunu da kabullenmek gerek
Dış görünüşle ilgili yargılar, hem görünüşün değiştirilebilmesi, hem eski kaygılara dayanması bakımından güvenilmez sayılsa da, hareket biçimi ve ses tonuyla ilgili yargılar kimi deneylere dayansa gerektir “Genizden gelen sesin sersemlik ve gizli düşmanlığı yansıttığını, ince ve tiz sesin bilgisizlik, utanmazlık, usta yalancılık gösterdiğini, kadın sesli erkeklerin ve erkek sesli kadınların hırçın olduğunu” söyleyen dizeleri örnekleyelim:
“Her kimin gunne ile ola sözü
Ahmak ü kine olur anın özü
İnce vü tiz avazlı cahil olur
Bihaya ve yalanda kâmil olur
Ehl-i şirret olur dimiş hukema
Avret ünlü er ü er ünlü nisa”
Kıyafetname, Hamdullah Hamdi
Kıyafetnameler, kumral, siyah saçları, siyah gözleri över, onlara akıllılık, sabır, zekâ gibi nitelikler yakıştırırlar Küçük başın akıl azlığı, büyük başın zekilik, uzun dilin budalalık göstergesi oluşu da zekâ geriliği gösterenlerin ya da dahilerin görünüşlerinden kaynaklanmakta olabilir
Parmaklar, tırnaklar, dişler, dil, dudaklar, kulaklar, burun, benler, saçlar, hatta tüyler, renk, biçim, kalınlık incelik bakımından anlamlandırılır Güzellik öğesi sayılacak pek çok özellik sakıncalar da taşır Örneğin iri dalgalı ya da kıvırcıkları büyükçe saç inatçılık göstergesidir Çok kıvırcık olan saç da “koyun gibi bağlılık” gösterir Ucu kalkık burun hayalcilik ve gurur göstergesidir
Bir güzellik öğesi sayılan benlerin de bulundukları yere, rengine ve cinsine göre anlattıkları vardır:
“Göz kapağında olan ben, hassas bir yaradılışı; gözün alt kapağında olan ben, meraklı ve kuruntulu bir yaradılışı; sağ şakaktaki et beni, kararsızlığı; alnın sağ yanındaki ben, güçlü bir belleği ve hızlı kavrayışı, uzun ömrü, alnın solundaki ben, dengeliliği, iki kaş arasında sağda ben, aşka düşkünlüğü, hoşsohbetliliği, iyi bir geleceği olmayı; iki kaş arasında solda ben, mantıkla iş görmeyi, duygululuğu gösterir ”
Günümüzde estetik ameliyatlar, diş estetikçileri ve berberler, doğal görünüş bırakmadığına göre kıyafetnamelerden verilecek uzun örneklerin yaşarlığı olmadığı da açıktır
Uzun Boy: Hamakat ve sadeliğe, ahmak ve bönlüğe işaret eder
Kısa boy: Zekaya, hilekarlığa, fitmeye delalet eder
Orta boy: Güzel ahlaka, temiz kalpliliğe ve paklığa delalet eder
Sert Saç: Akıl ve cesarete ve cür’ete delalet eder
Yumuşak saç: Yılışıklığa, korkaklığa, cesaretsizliğe delalet eder
Sarı saç: Kibir ve gurura, gadap ve hiddete delalet eder
Siyah saç: Sabır ve sükunete , haliim ve selim olmaya delalettir
Az ve seyrek saç: Zarafet,letafet ve irfana yani temizlik, güzellik ve hoşluk ve marifetmenliğe delalet eder
Sık ve çok saç: Anlayış ve kavramanın azlığına
Kumral saç: Her cihetten , her yönden güzel tabiate ve letafete, güzellik ve hoşluğa mülayim(yumuşak tabiatlı) olmaya delalet eder
Küçük baş: Aklın azlığına ve sır saklamamağa delalet eder
Büyük baş: Aklın ve zekanın çokluğuna delalet eder
Yassı tepe baş: Lakayt olup keder ve gam taşımamağa gamsızlığa delalet eder
Yanlardan basık baş: Huyu ve tabiatı dar ve çok hiddetli olduğuna delalet eder
Yumru ve Yüksek alın: Emanete ve çok dirayetli olmaya delalet eder
Yassı ve düz cephe: Huyunun kötü olmasına ve sık sık hasta olmasına delalet eder
Mutedil cephe: Aklı selim ve yaptığı işlerinin orta halli olmasına delalet eder
Daima buruşuk cephe: Olgunluğa ve çok tefekkür (düşünceli) olmağa delalet eder
Geniş alın: Fehim ve idrake yani anlayışlı olmaya delalet eder
Enliliğine geniş cephe: Kerem ve sehavete delalet eder
Kaşı arası çatık: Her zaman gam kasvetli düşünceye delalet eder
Kaş ucu sivri: Fitnekarlığa hilekarlığa delalet eder
İki kaşı arası açık: Doğru özlü ve sözlü olmaya, istikamete delalet eder
İnce kaş: Güzel yüzlü olmaya delalet eder
Uzun kaş: Kibir ve gururun olduuğuna delalet eder
Yay şeklindeki kaş: Yüz ve ahlak güzelliğine delalet eder
Büyük kulak: Cehalete delalet eder
Küçük kulak: Hırsızlığa mal ve sır çalmaya meyilli olmaya delalet eder
Orta büyüklükteki kulak: Doğru metin ve müstekım olmaya delalet eder
Çukur göz: Büyüklenmeye, kibirlenmeye ve gururlanmaya delalet eder
Çukur göz: Taazum ve tekebbüre ve gurura yani büyüklenmeye ve gururlanmaya delalet eder
Siyah göz: Tabiatinin itaat ve inkıyada meyilli olmasına delalettir
Kahverengi göz: Şecaat ve cesarete delalet eder
Ela göz: Edep ve terbiyeye kabiliyetli olmaya delalet eder
Mavi göz: Feraset ve şiddetli zekaya delalet eder
Çini mavi göz: Son derece muzır olmaya delalet eder
Küçük göz: Tabiati hafif meşrenb olmaya delalet eder
Büyük göz: Ahlak ve zarafetine delalet eder
Yumru göz: Sahibinin fevkalade hased olmasına delalet eder
Mutedil göz: Sevimli ve hayırsever olmasına dalalet eder
Kırpık göz: Uğursuzluğa delalet eder
Baygın göz: Kalp ve yürek hırsızlığına delalet eder
Notalı göz: Çok nazarı değen bir kimse delalet eder
Tek göz: Muzır ve fitnekar ve hasudluğa delalet eder
Güler göz: Fevkalade hayırlılığa delalet eder
Şaşı göz: Uğursuzluğa delalet eder
Sık ve uzun kirpik: Bedelsiz misli olmayan güzelliğe delalet eder
Büyük yüz: Ahmaklık ve idrak azlığına delalet eder
Küçük yüz: Kibir(büyüklük) ve gurura delalet eder
Yassı yüz: Sade dil yani bön olup çabuk kanarlığa işaret eder
Yumru yüz: Buhul ve hastalığa delalet eder
Zayıf yüz: Hilekarlığa delalet eder
Enli yüz: Ahlakı ve tabiatı ağır olmağa delalettir
Geniş yüz: Sözlerinin ekserisi acı olmaya delalettir
Müdevver çehre: En makbul olup, güzel hal ve ahlaka delalet eder
Beyaz Beniz: Sahibinin edepli ve terbiyeli olmasına delalet eder
Esmer Beniz: Sevimliliğe, hoşluğa ve güzelliğe delalet eder
Sarı Beniz: Hastalığa illetli olmaya delalet eder
Siyaha meyilli beniz: Hilekarlığa, şefkat ve merhametin yokluğuna işarettir
Beyaz ve pembe beniz: Gayet güzellik ve hoşluğa delalet eder
|