Yalnız Mesajı Göster

Hollanda’da Şarkıyat Araştırmaları

Eski 06-22-2012   #4
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Hollanda’da Şarkıyat Araştırmaları




Hollanda’da Şarkıyat Araştırmaları

-3-

19 ve 20yy’da Hollanda Oryantalizmi
Ondokuzuncu yüzyılın başlarında Leiden Üniversitesi'ndeki Şarkıyat araştırmalarını ve Hollanda kamuoyunun Şarka müteallik meselelere bakışını etkileyen önemli bir gelişme, Romantizm akımının etkisidir Romantizmin etkisiyle Hollanda ilmi ve edebi çevrelerinde Araplara karşı sempati artmış fakat Yunan İstiklal mücadelesi nedeniyle Yunanlılarla karşı karşıya bulunan Osmanlılar hakkında ise olumsuz bir hava esmeye başlamıştır
Ancak hemen belirtilmelidir ki bu dönemde Araplar hakkında oluşan hava o günün Arap gerçekliğinden ziyade, romantizmin etkisiyle idealize edilen hayali bir “Araplıkla” ilgilidir Bu dönemde haçlı ideallerinin yeniden dirilmesi, Kadim Yunan ve Hıristiyanlık hakkındaki yüzeysel kanaatlere dayanan üstünlük kompleksi o dönemde Türk kültürüne olan ilgiyi ise olumsuz yönde etkilemiştir Romantizmin etkisi o dönemde Osmanlı ülkesini ziyaret eden Hollandalı seyyah ve bilim adamlarının ilgi alanlarında da kendini göstermiştir Bu dönemde Osmanlı imparatorluğuna gelen Hollandalılar genelde Albay Rottiers (1771-1857) gibi bu coğrafyadaki kadim medeniyetlere ilgi duyan arkeologlardı
Evvelce de işaret ettiğimiz gibi 19 yy’ın ortalarına kadar Leiden Üniversitesi'nde Şarkiyat araştırmaları hep mevcut olmuş ve genelde iki kürsü bünyesinde yürütülmüştür:
İbranice ve Doğu dilleri Bu dönemde Arapça, Aramice ve Süryanice İncille alakalarından dolayı her zaman Farsça, Türkçe ve Etiyopyaca’ya kıyasla daha fazla öenmsenmiştir 19 yy’ın başında dünya çapında şarkıyat araştırmalarında meydana gelen değişime ayak uydurmak üzere biraz yavaş ta olsa harekete geçen Leiden Üniversitesi İslami bilimler bölümüne bağlı olarak Farsça ve Türkçe okutmanlığını ihdas ederek bu göreve Pieter de Jong’u tayin edilmiştir De Jong’un Leiden Üniversitesi’ndeki şarkıyat araştırmalarına katkısı, Üniversite kütüphanesinde bulunan Farsça ve Türkçe yazma eserlerin tasviriyle ilgili çalışmalarıyla sınırlıdır De Jong’un Utrecht Üniversitesinde eski ahit araştırmaları ve İbranice profesörlüğüne tayin edilmesinin ardından Leiden Üniversitesi’ndeki Farsça ve Türkçe okutmanlığı boşalmış ve bu göreve kimse tayin edilmeyerek kürsü lağvedilmiştir Farsça ve Türkçe okutmanlığı ancak 1885’te Martinus Theodorus Houtsma’nın bu dilleri öğretmek üzere görevlendirilmesi ile tekrar hayat bulmuştur Ancak hemen belirtmek yerinde olacaktır ki Houtsma bu göreve maaşsız olarak tayin edilmiş bulunmaktaydı 1890’da De Jong’dan boşalan Utrecht Üniversitesindeki eski ahit araştırmaları ve İbranice kürsüsüne atanan Houtsma, Leiden Üniversitesindeki görevi esnasında muhtelif çalışmalara imza atmıştı Bunların en önemlisi Selçuklular’la ilgili çeşitli Arapça, Farsça ve Türkçe metinleri toplayarak yayınladığı Receuil des textes relatifs a l’histoire des Seldjoucides, (Leiden, 1886-1902) dır Houtsma’dan boşalan Leiden’daki okutmanlık, 1890 dan 1920’ye kadar, İslami kurumlar okutmanlığı ile birlikte H D van Gelder tarafından yürütülmüştü Ancak bu dönemde sözkonusu alanda herhangi bir akademik faaliyetten söz etmek mümkün değildir Johannes Hendrik Kramers’in 1921’de Farsça ve Türkçe okutmanlığına tayin edilmesi ile bu alanda yeni bir hareketlilik görünmeye başlanmıştır 1939’dan itibaren Kramers Farsça ve Türkçe okutmanlığının yanısıra Arapça profesörlüğüne de tayin edilmiş ve bu iki görevi birlikte yürütmek durumunda kalmıştır
Hollanda orientalizmini diğer Batılı ülkelerdeki şarkıyat araştırmalarından ayıran bir özelliği, 19 yy’ın ilk yarısında birçok Avrupa ülkelerinde karşımıza çıkan ve “Organizasyonel orientalizm” olarak nitelendirebileceğimiz, ilgili bilim adamları arasında iletişim sağlamak, bilgi alışverişine yardımcı olmak ve ilmi yayın faaliyetlerinde bulunmak üzere kurulan “Oriental society” tarzındaki örgütlenmelerin bu ülkede görülmemesidir Bu dönemde Hollandadaki şarkıyatçılar sayılarının azlığınadan dolayı resmi bir kuruma ihtiyaç duymaksızın kendi aralarında kişisel ilişkilerle iletişim kurabilmekteydiler Her ne kadar 1840’ta Leiden Universitesi’nden Th W J Juynboll, T Roorda ve H E Weijers Oreintalia dergisini çıkarmaya başlamışlarsa da bu dergi uzun ömürlü olmamış ve ikinci sayısından sonra yayına devam edilememiştir Yine aynı dönemde Hollanda’da bu ülkenin kolonileriyle ilgili çeşitli araştıma kurumları teşekkül etmiş bulunuyorduysa da bu kurumlar Üniversitelerin dışında yer almaktaydılar
İlki 1873’te Paris’te yapılan ve bu dönemlerde oryantalizmin gelişimine çok büyük katkılarda bulunan Uluslararası Orientalistler Kongreleri’nin 1881’de Berlin’de yapılan toplantısında, bir sonraki (altıncı) kongrenin 1883’te Leiden’da toplanması yönünde karar alınması ve bununla ilgili olarak Leiden’da oturan oryantalistlerden oluşan bir komitenin oluşturulması Hollanda’da Organizasyonel Orientalizm’in gelişimi bakımından bir dönüm noktası olmuştur
Kongre daha sonraları 18 toplantısını 1931’de bu sefer Snouck Hurgronje başkanlığında Leiden’da yapılacaktır
Birinci Dünya Savaşı ve takip eden yıllarda akademik hayatı da etkisi altına alan milliyetçi duygular, Hollanda merkezli olarak yürütülen Concordance ve Encyclopaedia of Islam gibi uluslararası projelerin yürütülmesini zorlaştırmıştı Özellikle Fransız bilimadamlarının Alman meslektaşlarıyla işbirliği yapmama konusundaki ısrarları bu projelerde bazı aksaklıklara neden olmaktaydı İşte bu tür gerilimlerin Hollanda’dan yürütülen uluslararası projeler üzerindeki etkilerinin giderilmesi için 1920’de Hollanda Şarkiyat Cemiyeti (Oosters Genootschap in Nederland- Oriental Society in the Netherlands) kurulmuştu Yeni cemiyet o ana kadar uluslararası işbirliği ile yürütülmekte olan projelerin devamının temini için Hollandalı bilimadamları arasında milli bir dayanışma ve daha aktif bir katılım temin etmek amacıyla kurulmuştu Bu arada Hollanda ile birlikte savaşta tarafsız kalan İskandinav ülkeleri gibi ülkelerin akadamisyenleriyle de işbirliği artırıldı Bu işbirliğinin ürünü olarak Sten Konow’un editörlüğünü üstlendiği Acta Orientalia dergisinin yayımına başlandı Dergi için gerekli olan parasal kaynaklar Danimarka, Norveç ve Hollandalı şarkiyat cemiyetleri tarafından eşit olarak sağlanacaktı
Hollanda Şarkıyat Cemiyeti’nin ulusal çaptaki faaliyetlerinin başında iki dünya savaşı arasındaki devrede Leiden’da düzenlediği dokuz toplantı gelmektedir Ancak bu toplantılarda yine de uluslararası işbirliğinin sağlanması amacına matuf olmak üzere Hollandalı akademisyenlerin yurtdışındaki meslektaşlarını bu toplantılara davet etmeleri teşvik edilmişti Bu arada cemiyet 1912’de Atina’daki toplantısından sonra toplanamayan uluslararası Oryantalistler kongresinin Leiden’da toplanması yönünde gayret gösterdiyse de 1920’lerin sonlarına doğru savaştan kalma düşmanlıkların yavaş yavaş unutulmaya başlanması Atina toplantısında kararlaştırıldığı şekliyle Kongrenin Oxford’da toplanmasına imkan verecek bir ortam hazırladı (1928)
İkinci dünya savaşı her ne kadar bir süre için Leiden Üniversitesinin kapanmasına neden olduysa da Hollanda’da şarkiyat araştırmaları ile ilgili kurumsal yapıyı ve araştırmaları daha ziyade savaşı takip eden dönemdeki gelişmeler etkilemiştir Bu gelişmelerin en önemlisi hiç şüphesiz 1949’da Endonezya’da Hollanda sömürge idaresinin sona ermesidir Endonezya’da sömürge idaresinin sona ermesi, ilgili disiplinlerde eğitim görmüş öğrencilerin mezuniyet sonrası istihdam olanaklarını kısıtladı, ilgili disiplinlerin kimlik krizi yaşamasına yol açtı ve evvelce pratik nedenlerle birbirleriyle ilişkili olan disiplinlerin kendi ilgi alanlarında yoğunlaşmasına ve içe kapanmalarına yol açtı Ortadoğu araştırmaları, Hindistan araştırmaları, Endonezya araştırmaları ve Doğu Asya araştırmaları gibi disiplinler birbirleriyle olan ilişkilerini yitirdiler Bunun da ötesinde bu dönemde Batı Empreyalizmiyle giderek daha fazla ilişkilendirilen “Oryantalizm” de eski itibar ve anlamını yitirmeye başladı Ancak bu dönemde Üniversitelerin şarkıyatla ilgili alanlara daha fazla para ayırması krizin nispeten hafiflemesini sağladı ve şarkıyat araştırmalarının yürütülmesi bakımından gerekli olan maddi kaynaklar için özel kurumların desteklerine olan bağımlılık azaldı İkinci dünya savaşını takip eden yıllardaki gelişmelerden en olumsuz etkilenen alan İslami ilimler konusundaki çalışmalar olmuştur Bunda C van Vollenhoven, A J Wensinck ve J H Kramers gibi önemli İslamiyatçıların ölümünün yanısıra Endonezya’daki sömürge idaresinin de sona ermiş olması da önemli bir rol oynamıştır




Alıntı Yaparak Cevapla