Yalnız Mesajı Göster

Necip Fazıl Kısakürek

Eski 06-21-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Necip Fazıl Kısakürek



Ruhumu eritip de kalıpta dondurmuşlar;

Onu İstanbul diye toprağa kondurmuşlar

İçimde tüten bir şey; hava, renk, eda, iklim;

O benim, zaman, mekan aşıp geçmiş sevgilim

Çiçeği altın yaldız, suyu telli pulludur;

Ay ve güneş ezelden iki İstanbulludur

Denizle toprak, yalnız onda ermiş visale,

Ve kavuşmuş rüyalar, onda, onda misale



İstanbul benim canım;

Vatanım da vatanım

İstanbul, İstanbul



Tarihin gözleri var, surlarda delik delik;

Servi, endamlı servi, ahirete perdelik

Bulutta şaha kalkmış Fatih'ten kalma kır at;

Pırlantadan kubbeler, belki bir milyar kırat

Şahadet parmağıdır göğe doğru minare;

Her nakışta o mana: Öleceğiz ne çare?

Hayattan canlı ölüm, günahtan baskın rahmet;

Beyoğlu tepinirken ağlar Karacaahmet



O manayı bul da bul!

İlle İstanbul'da bul!

İstanbul, İstanbul



Boğaz gümüş bir mangal, kaynatır serinliği;

Camlıca'da, yerdedir göklerin derinliği

Oynak sular yalının alt katına misafir;

Yeni dünyadan mahzun, resimde eski sefir

Her akşam camlarında yangın çıkan Üsküdar,

Perili ahşap konak, koca bir şehir kadar

Bir ses, bilemem tambur gibi mi, ud gibi mi?

Cumbalı odalarda inletir<Katibim>i



Kadını keskin bıçak,

Taze kan gibi sıcak

İstanbul, İstanbul



Yedi tepe üstünde zaman bir gergef işler!

Yedi renk, yedi sesten sayısız belirişler

Eyüp öksüz, Kadıköy süslü, Moda kurumlu,

Adada rüzgar, uçan eteklerden sorumlu

Her şafak Hisarlarda oklar çıkar yayından

Hala çığlıklar gelir Topkapı sarayından

Ana gibi yar olmaz, İstanbul gibi diyar;

Güleni şöyle dursun, ağlayanı bahtiyar



Gecesi sünbül kokan

Türkçe'si bülbül kokan,

İstanbul, İstanbul

Alıntı Yaparak Cevapla