|
Prof. Dr. Sinsi
|
Ses Bilgisi (ünsüzler)
Çıkış sırasında bir engele (ses yolunun kapanması veya açılması) takılan ve bu engel sayesinde şekil alan seslerdir
Tek başlarına telâffuz edilemezler (özellikle süreksiz olanlar); kendilerinden sonra gelen “e” ünlüsü yardımıyla dile getirilirler:
b›be c›ce k›ke h›he
*k ve h ünsüzleri “ka” ve “ha” şeklinde telâffuz edilirler ki bu yanlıştır Bütün ünsüzler “e” ünlüsünün yardımıyla telâffuz edilmelidir
Türkçede 21 tane ünsüz vardır: b c ç d f g ğ h j k l m n p r s ş t v y z
*Bunlardan g, k, l ve t seslerinin ince ve kalın olmak üzere ikişer şekilleri vardır, ama birer harfle karşılanırlar
organ / yegâne, gani / ordugâh
kolum / alkolü, kurulumuz / kabulüm,
otlakçı / emlâkçilik,
katı / hakikati, yatta / saatte, surattan / sadakatten  
A ÖZELLİKLERİ
Ünsüzler birkaç başlık altında sınıflandırılırlar Bu sınıflandırmada verilen özellikler ve daha sonra bahsedilecek kurallar, ses uyumlarında ve olaylarında karşımıza çıkacaktır:
a) Ses tellerinin durumuna göre:
Türkçede ünsüzler, ses tellerinin titreşime uğrayıp uğramamsına göre sert (tonsuz) ve yumuşak (tonlu) ünlüler olmak üzere ikiye ayrılır:
1 Sert ünsüzler, ses telleri titreşmeden oluşurlar: ç, f, h, k, p, s, ş, t
2 Yumuşak ünsüzler, ses tellerinin titreşmesiyle oluşurlar: b, c, d, g, ğ, j, l, m, n, r, v,y,z
-Sert ünsüzlerden bazılarının yumuşak karşılıları vardır ki bunlarla ilgili ses olayları daha sonra görülecektir: b-p, c-ç, d-t, g-k
b) Çıkaklarına göre:
Bir ünsüzün boğumlanma noktasına o ünsüzün çıkağı denir Çıkak bakımından ünsüzler dörde ayrılır:
1 Dudak ünsüzleri b, f, m, p, v
2 Diş ünsüzleri c, ç, d, j, n, s, ş, t, z
3 Damak ünsüzleri g, ğ, k, l, r, y
4 Gırtlak ünsüzleri h
c) Ses yolunun durumuna göre:
Ünsüzlerin oluşumu sırasında ses yolu ya kapalıdır ya da dardır Buna göre ünsüzler ikiye ayrılı:
1 Sürekli ünsüzler: Ses yolunun daralma durumunda oluşan ünsüzlerdir: f, ğ, h, j, l, m, n, r, s, ş, v, y, z
2 Süreksiz ünsüzler: Ses yolunun kapalı durumunda oluşan ünsüzlerdir: b, c, ç, d, g, k, p, t
Ünsüzlerle ilgili bazı kurallar:
1 Türkçede kelime başında iki ünsüz yan yana bulunmaz Ancak “bre” ünlemi hariç
tren, fren, plân, grup, trafik, klan, kral gibi kelimeler Türkçe değildir
2 Türkçede “m(o)ğ(o)l c(a)f(e)r v(e ) j(i)p ş(e)hn(a)z” ünsüzleriyle kelime başlamaz Bu ünsüzlerle başlayan kelimeler ya Türkçe değildir, ya da Türkçe ise değişime uğramıştır Hatta “l” ve “r” ile başlayan bazı yabancı kelimeler halk ağzında ünlü türetme yoluyla yerlileştirilmiş; “j” ile başlayan kelimeler de “c” ile telâffuz edilmiştir:
ilimon, ıraf, Iramazan, İrecep, ıradıyo  
candarma, capon, cartiyer  
3 Türkçede “b, c, d, g” ünsüzleriyle kelime bitmez Ancak anlam farkını belirtmek için “at / ad, ot / od, saç / sac, ilce / ilçe” gibi kelimeler bu ünsüzlerle bitebilir Burada c ve d sesleri anlam ayırt edici görev yüklenmişlerdir
Hac, şad, yad gibi bazı kelimeler hariç yabancı kelimelerin son ünsüzleri de bu kurala uyularak sertleştirilmiştir
sebeb›sebep, kitab›kitap, cild›cilt  
-Bu gibi kelimeler ünlüyle başlayan ek aldıklarında sertleşen ünsüzler tekrar yumuşar
sebep›sebebi, kitap›kitabı, etüt›etüdü, renk›rengi  
4 Türkçede her ünsüz tek harfle gösterilir Bazı yabancı dillerde “ch, sch, sh” gibi birden fazla harfle karşılanan ünsüzler vardır
5 “g, k, l ve t” seslerinin ince ve kalın olmak üzere ikişer şekilleri vardır, ama birer harfle karşılanırlar
alkolü, emlâkçilik,hakikati, helâkimiz, kabulüm, saatte, sadakatten  
B ÜNSÜZLERLE İLGİLİ SES OLAYLARI ve UYUMLARI
1 ÜNSÜZ UYUMU (BENZEŞMESİ)
Ünsüzlerin sertlik ve yumuşaklık özellikleri burada karşımıza çıkmaktadır Kelimede yan yana gelen ünsüzlerin sertlik-yumuşaklık bakımından uygun olmalarına ünsüz uyumu (benzeşmesi) denir
Sert ünsüzlerin bazılarının yumuşak (karşılık)ları (benzerleri) vardır p, ç, t, k ünsüzlerinin yumuşak hâlleri b, c, d, g (ğ) ünsüzleridir Ünsüz uyumunda sadece bu ünsüzlere bağlı olarak kurallar ortaya konacaktır
Dilimizde bazı ünsüzler yan yana getirilemez, bu şekilde telâffuz edilemezler Yabancı dillerden alınan kelimeler de telâffuza aykırı ise değiştirilir Yani ünsüz uyumu Türkçe kelimelerde zaten var olduğu gibi yabancı kelimeler de bu uyuma sokulmaktadır
-Aşağıda verilen kelimelerde yan yana gelmeyecek ünsüzler yan yana verilmiştir Doğrularını bulalım:kitapdan, beşde, apdal, Apdullah  
-Yumuşak ünsüzlerin yan yana gelmesinde bu bakımdan bir problem yoktur Bu durum kelime kökünde/gövdesinde de köke getirilen eklerde de böyledir:
kalemler, defterde, adlar, ordu, uygun 
Ama sert ünsüzlerle yumuşak ünsüzler yan yana gelirken, yumuşak ve sert hâli bulunan (b/p, c/ç, d/t, g,ğ/k) ünsüzlerden hangisinin kullanılacağı, telâffuza bağlı olarak belirlenir Bu, hem ünsüz uyumu, hem de ses olayı (ünsüz sertleşmesi) olarak değerlendirilir Bu uyum, kelime kökünde ya vardır ya yoktur, ama getirilen ekler köke uydurulur:
Kökte:aptal, eksik, nispet, ispat, kispet, müspet, naspetmek, tespit, tespih,gövde, iğde, dalga, kuzgun, abdal
Ekte:
1 Ünsüz uyumu olarak: Yumuşak ünsüzle biten kelimelere b, c, d, g ünsüzlerinden biriyle başlayan bir ek getirildiğinde ekin bu ilk ünsüzü yumuşak olarak kalır:
kardeş, sürgün, yaygı, kuralcı, okulda, bilgin  
2 Hem ünsüz uyumu hem de ses olayı olarak: Sert ünsüzle biten kelimelere b, c, d, g ünsüzlerinden biriyle başlayan bir ek getirildiğinde ekin bu ilk ünsüzü sertleşerek p, ç, t, k ünsüzlerinden birine dönüşür:meslektaş, açtı, aşçı, baktım, çiçekten,kitapçı, dişçi, ocakta, bitkin
-İkinci durum özel isimlere, sayılara/rakamlara ve kısaltmalara getirilen ekler için de geçerlidir Sayılarda/rakamlarda ve kısaltmalarda okunuş esas alınır Kısaltmaların uzun şekli dikkate alınmaz:
Karabük’ten, İstanbul’da  
Saat 23:00’te, 1934’ten beri, 15’te, 12’lik, 121’den   
BOTAŞ’tan (Boru Hatları ile Petrol Taşıma Şirketi), BCG’de (aşı)
-Not: Üçgen, dörtgen, beşgen, dikgen, çokgen kelimelerinde bu kurala uyulmaz
-Kelimeler arasında ünsüz uyumu aranmaz
“Hiç de öyle değil” yerine “hiç te öyle değil” yazılamaz
Yukarıda anlatılan ünsüz benzeşmelerinin bir kısmı zaten var olan uyumluluklardır Bunlara sadece ünsüz uyumu diyeceğiz Bir kısmı da ses olayıdır Bu ses olayları temelde ünsüz uyumudur, ancak çoğu kez ses olayı diye anılır
Ünsüzlerle ilgili ses olayları şunlardır:
a ÜNSÜZ SERTLEŞMESİ
Türkçe veya yabancı bir kelimenin sonunda f, h, s, ç, ş, p, t, k ünsüzleri bulunuyor ve bu kelimelere, sert şekli de olan yumuşak bir ünsüzle (b, c, d, g) başlayan ek getiriliyorsa, ekin başındaki yumuşak ünsüz, kelime sonundaki sert ünsüzün etkisiyle sertleşir
Aşağıdaki eklerin hepsi aslında yumuşak ünlüyle başlayan eklerdir
lâf-çı, silâh-çı, heves-ten, dolap-ta, ağaç-tan, kitap-çı, kuru yemiş-çi, çift-çi, cilt-çi, yurt-taş, kat-kı, coş-ku, coş-kun, yayıldık-ça, biç-ki, biç-ti, yat-tı, kanat-tı  
Demek ki ünsüz sertleşmesi kökte veya gövdede var olan bir ünsüz uyumu değil, sonradan meydana gelen bir ses olayıdır
b ÜNSÜZ YUMUŞAMASI
“p, ç, t, k” seslerinden biri ile biten Türkçe veya yabancı kelimelere ünlü ile başlayan ekler (yapım veya çekim eki) getirilince, kelime sonundaki sert ünsüz yumuşar ve “b, c, d, g, ğ”ye dönüşür Hatta “g”nin “ğ”ye dönüştüğü de görülür:
ağaç›ağaca, çocuk›çocuğu, senet›senedin
dolap›dolabın, ekmek›ekmeği, kitap›kitabım
tüfek›tüfeği, diyalog›diyaloğu  
almak›almağa  
-Bu daha çok sert ünsüzün iki ünlü arasında kalmasının sonucudur, ama kelime sonunda iki ünsüz bulunduğunda da yumuşama görülmektedir Öyleyse bu yumuşama tamamen sert ünsüzden sonra gelen ünlüyle ilgilidir
borç›borcum, kalp›kalbi, kurt›kurdun, denk›dengim, renk›rengi, kepenk›kepengi
-Sanat, millet, devlet, ahlâk, cumhuriyet, evrak, hukuk, sepet gibi bazı yabancı kelimelerde yumuşama olmaz:ahlâkım, merakımı, anketin, sanatı, millete, devletin, sürati, hakikatin, tazyiki, hukukun  
-Sert ünsüzle biten özel isimlerde meydana gelen yumuşama yazıda gösterilmez, telâffuzdan anlaşılır: Gemlik’e (okunuşu: gemliğe), Ahmet’i (okunuşu: ahmedi)  
-Yumuşama, tek heceli kelimelerde bazen görülse de genellikle yoktur:
ip-e, suç-u, et-e, ak-ı, at-a, ok-u, aç-ı, tok-a, alt-ında, birik-en, acık-an, lig-in, org-um  
cep›ceb-i, kap›kab-ı, çok›çoğ-u, taç›tac-ı, yurt›yurd-u 
Sonuç
Sonuç olarak şunu söyleyebiliriz ki ünsüz sertleşmesi de yumuşaması da doğrudan doğruya Türkçenin telâffuzuyla ilgilidir bunlar sonradan kurallara bağlanmıştır Eğer bir ünsüz yumuşatıldığında veya sertleştirildiğinde kulağa hoş geliyorsa olacak, hoş gelmiyorsa olmayacak demektir
2 ÜNSÜZ TÜREMESİ
Ünsüz türemesinin görüldüğü yerler:
1 Türkçe kelimelerde, kökte aynı ünsüz yan yana bulunmaz Ama af, his, zan, ret, hal, şık, gibi Arapça asılları çift ünsüz barındıran (afv, redd, hiss, zann, hall, şıkk) ve Türkçede tek ünsüzle kullanılan kelimelere ünlüyle başlayan ek veya yardımcı fiil getirildiğinde asıllarındaki ikinci sessiz ortaya çıkar Buna ünsüz türemesi denir
hiss›his›hissetmek, hissi
zann›zan›zannetmek ,zannı
redd›ret›reddetmek, reddi
şıkk›şık›şıkkı,
zemm›zem›zemmetmek,
hall›hal›halli, halletmek  
afv›af›affetmek, affı
2 “Türkçede iki ünlü yan yana bulunmaz” kuralına uymayan bazı Arapça kelimelerde:
fiat›fiyat, faide›fayda, zaif›zayıf,
repertuar›repertuvar, lâboratuar›lâboratuvar,
konservatuar›konservatuvar, tual›tuval, tualet›tuvalet  
-Bu kelimelere benzeyip de ünsüz türemesi görülmeyen kelimeler:dua, duayen, fail, faiz, fuar, fuaye, kuaför, lâik, puan, suare  
3 ÜNSÜZ DÜŞMESİ
Ünsüz düşmesinin görüldüğü yerler:
1 Türkçede ikiz ünsüz bulunmaz Bu yüzden Arapçadan dilimize geçmiş olan ve sonunda ikiz ünsüz bulunduran kelimeler yalın durumunda kullanıldığında ünsüzlerden biri düşer
hakk›hak, redd›ret, hiss›his, zann›zan, zemm›zem, hall›hal, şıkk›şık, afv›af  
2 k sesi ile biten kelimelerde –cik eki getirildiğinde kelime sonundaki k’lerin düştüğü görülür:
ufak›ufacık, alçak›alçacık, minik›minicik, küçük›küçücük, büyük›büyücek  
Not: Bu ekin somut isim türettiği durumlarda kelime sonundaki k düşmez:
kulak›kulakçık, karın›karıncık, kapak›kapakçık  
*Alıntı kelimelerden ft, st ünsüz çiftleriyle bitenlerin bir kısmında t sesi söyleyişte düşme eğilimi gösterse de yazıda korunur
çift, rast, serbest  
*Farsça “hane” kelimesiyle yapılan birleşik kelimelerde “ha” hecesi korunmalıdır
Hastahane, pastahane, postahane, muayenehane, yazıhane, sarphane, dökümhane, yatakhane, yemekhane, dershane, eczahane  
*Fransızca’dan dilimize girmiş olan sürpriz kelimesindeki r, yazıda da konuşmada da korunur
C ÜNSÜZ DEĞİŞMELERİ
1 b›m Değişmesi
Bir dudak ünsüzü olan “b” sesinin, kendinden önceki hecedeki “n” sesini “m”ye dönüştürmesidir Daha çok yabancı kelimelerde (özellikle Farsça) görülür Buna gerileyici ses benzeşmesi denir
saklanbaç›saklambaç, dolanbaç›dolambaç, anbar›ambar,
canbaz›cambaz, anber›amber, çeharşenbe›çarşamba,
pencşenbe›perşembe, çenber›çember, sünbül›sümbül, penbe›pembe,
tenbel›tembel, menba›memba  
-İstanbul, Safranbolu, Zeytinburnu, düzenbaz, sonbahar, bin bir, binbaşı, onbaşı gibi kelimelerde söyleyişte m’ye doğru bir kayma olmasına rağmen yazda yine “n” olarak korunur
2 ğ›v değişmesi
Bazı kelimelerin söylenişinde “ğ”nin “v”ye dönüştüğü görülür Bunları iki şekilde yazılması ve okunması doğrudur
döğmek›dövmek; göğermek›gövermek; oğmak›ovmak; öğmek›övmek; söğmek›sövmek, öğün›övün  
Söyleyişte ğ›v değişimi görülen bu kelimeleri “v”li yazmak daha uygundur
3 b›p DEĞİŞMESİ
b›p değişmesine uğratılan Arapça kelimeler “s”den sonra gelen “b”, “p”ye dönüşür
nispet, ispat, kispet, müspet, naspetmek, tespit, tespih 
*“s”den sonra gelmeyen “b”ler ise olduğu gibi kalır
makbul, ikbal, tatbik, teşbih 
4 c›ç değişmesi
c›ç değişmesi görülen ve görülmeyen Arapça kelimeler:
eçhel, içtihat, içtimaî, meçhul  
mescit, tescil, teşci  
5 d›t DEĞİŞMESİ
d›t değişmesi görülen yabancı kelimeler Farsça “-dar” son eki bulunduran kelimelerde d, t’ye dönüşür
emektar, minnettar, silâhtar, taraftar  
*Bazı Arapça kelimeler:miktar, metfun, methal, methiye, tetkik, Hayrettin, Seyfettin  
*Bazı Arapça kelimelerde “d” korunmuştur:takdim, takdir (taktir farklı anlamdadır), takdis, tasdik, tekdir 
III ÜNLÜ ÜNSÜZ UYUMLARI ve ETKİLEŞİMLERİ
1 Ünlü-Ünsüz uyumu (Benzeşmesi)
2 Ulama
Ünsüzle biten kelimelerden sonra ünlü ile başlayan kelimeler gelirse, önceki kelimenin son ünsüzü, sonraki kelimenin ilk ünlüsüne bağlanarak okunabilir Bu durum konuşma dilinde kendiliğinden olurken şiir dilinde özellikle -bazen vezin gereği- yapılır Buna ulama denir
Korkma, sönmez / bu şafaklar / da yüzen al / sancak;
Sönmeden yur / dumun üstün / de tüten en / son ocak
Ben ezelden / beridir hür / yaşadım, hür / yaşarım
Kendi gök kub / bemiz altın / da bu bayram / saati,
Dokuz asrın / da bütün hal / kı, bütün mem / leketi
*Ulama yapılacak kelimeler arasında hiçbir noktalama işareti olmamalıdır Aşağıdaki cümlede ulama yoktur:Ben, onu aradığımı söylemedim ki  
IV YARDIMCI ÜNLÜ ve ÜNSÜZLER
KAYNAŞTIRMA HARFLERİ
Türkçede iki ünlü yan yana bulunmaz Ünlü ile biten bir kelimeye yine ünlü ile başlayan bir ek getirildiğinde iki ünlünün arasına girerek telâffuzu kolaylaştıran ünsüzlere kaynaştırma harfi denir
*Asıl kaynaştırma harflerimiz, “y” ve “n”dir
Ali-y-e, liste-y-i, masa-y-a, kardeşi-n-i, defteri-n-e, su-y-u-n-un su-y-u, yolcu-n-un, gelme-y-e  
* s ve ş ünsüzleri de kaynaştırma harfi olarak kabul edilir:
* s ünsüzü üçüncü tekil şahıs iyelik ekinde kullanılır:
baba-s-ı, para-s-ı, bitme-s-i  
* ş ünsüzü ise sadece üleştirme sayı sıfatlarında kullanılır:
altı-ş-ar, iki-ş-er, yedi-ş-er 
|