06-21-2012
|
#1
|
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Bayrak Sevgisi
Bir milletin diğer milletler nezdinde hiç şüphesiz ki tek temsilcisi, o milletin bayrağıdır Her insan bayrağı için elinden geleni yapmalı, ona gereken sevgi ve saygıyı göstermelidir
Ama şurası da unutulmamalıdır ki Türk istiklâlinin biricik temsilcisi olan bayrağımıza, gereken saygı tam olarak gösterilmemektedir Nasıl mı? Bu konuda size birçok acı gerçekleri sıralayabilirim
Efendim, şöyle Cumartesi günleri etrafınıza bir bakın, bulunduğunuz cadde veya sokakta  Her tarafta dalga dalga Türk bayrağı Ama ne yazık ki kimisi iple bağlanıp baş aşağı asılmış, kimisi bir sopanın ucuna takılmış Bu ne gaflet? Böyle bir cahillik nerede görülmüştür?
Yine bayramlarda kâğıttan bayrakları veririz çocuklarımızın eline İyi ama sonuç, şöyle mi olmalıydı? Çocuklar onları bir vakit ellerinde gezdirirler, sonunda da atıverirler bir köşeye Ne olur o bayraklar? Çiğnenir
Bu mu bizde bayrak sevgisi?
Dünyada esir olmamış bayrakların başta geleni; Türk bayrağıdır Bir vakitler Fransa’da, Napeleon’un mezarını ziyaret sırasında, Türk delegelerine mezar bekçisi bunu bildirmiştir Şöyle ki; Napeleonu’un mezarında herkes başını eğerek saygı duruşunda bulununca, kural budur diyerek bizimkiler de başlarını eğmişler O zaman Türk delegesi başkanına, ilgililerden birisi şu soruyu sormuştur:
- Siz, neden eğildiniz? Buradakilerin eğildiklerine bakmayınız Onların bayrağı, Napeleon’un bayrağı nezdinde esirdir baylar Ama sizinki Napeleon’un bayrağından da üstündür Çünkü Napeleon’un bayrağının selâmladığı bayrak da, yine Türk bayrağıdır
Gördünüz mü? Yabancı bir memleketlinin bizim bayrağımız hakkındaki düşüncelerini?
İşte böyle baylar  Herkesin, önünde saygı ile eğildiği bayrağımıza gereken saygıyı ve sevgiyi gösterirken, hakaret çeşidinden olan saygısızlıklara göz yummayalım
BAYRAĞA SAYGI
Atatürk bu engin insanlık duygusu ile milletlerin istiklâli prensibine olan gönülden saygı ve bağlılığını İzmir’e girdiği sırada da göstermişti  O’na İzmir’de Karşıyaka’da bir ev hazırlanmıştı ki, bu evde işgal esnasında yunan kralı Konstantin de kalmıştı  Evin sahibinin oğlu ile hazırlıkta çalışanların bazı yakın akrabası Yunanistan’da esir bulunuyorlardı; işgal esnasında, bütün Türkler gibi çok ıstırap çekmişlerdi; içlerinden yaralıydılar ve yunanlılardan öç almak ateşiyle yanıp tutuşuyorlardı Bu duyguların etkisi altında evin dış merdiveninin üzerine, muzaffer başkomutanının basıp geçmesi için, ipek bir düşman bayrağı sermişlerdi  
Atatürk yere serili bayrağın önünde durmuştu; etrafında bulunan kadın-erkek İzmirliler, kendisini içeriye girmeye davet ediyor, gözleri yaşlarla dolu:
“Buyurunuz, geçiniz, bizim öcümüzü yerine getiriniz Yabancı kral bu evden içeri, bizim bayrağımıza basarak girmişti; siz lütfedin, bu karşılıkla o lekeyi silin Burası bizim şehrimizdir, bu ev sizin evinizdir, bu hak sizindir” diye yalvarıyorlardı
Hiçbir durumda benliğini ve sağduyusunu kaybetmeyen civanmert insan; kendilerine en tatlı bakış ve sesi ile:
“O, geçmişte hata etmiş; bir milletin istiklalinin timsali olan bayrak çiğnenmez, ben onun hatasını tekrar edemem,” cevabını vermişti ve ancak bayrağı yerden kaldırttıktan sonra beyaz mermerlere basarak içeri girmişti 
|
|
|
|