Konu
:
Hülagu ( 23.08.1216)- (08.09.1277)
Yalnız Mesajı Göster
Hülagu ( 23.08.1216)- (08.09.1277)
07-24-2012
#
1
Prof. Dr. Sinsi
Hülagu ( 23.08.1216)- (08.09.1277)
Hulâgû 1217’de doğdu
İran’da hüküm süren İlhanlılar Devleti’nin kurucusudur
Bağdat’ı alarak Abbasi Halifeliği’ni yıkmış olan meşhur Türk-Moğol serdar ve hükümdarıdır
Büyük kardeşi Mengu Han babasının yerine Hakan olmuş ve Hulâgû’yu 1253’te İran’a memur etmişti
“İlhan” Hakana bağlı Eyalet Hanı demektir
Bundan dolayı Hulâgû’ya (İlhan) lakabı verilmiş ve soyundan gelen hükümdarlara da İlhanlılar denilmiştir
Hulâgû, İran’ı ve Kafkasya’yı ele geçirdikten sonra Şarkî İsmailiye Devleti’ni ortadan kaldırmağa karar vermişti
O zamanlarda istediği hükümdarları fedai dervişleri vasıtası ile öldürten ve asrımızın anarşistleri gibi gizli ve korkunç teşkilatı bulunan İsmaililerin merkezi Elmut Kalesi’ni aldı
Sonuncu hükümdarları olan Rukneddin’i öldürttü
1256’da bu devleti ortadan kaldırdı
Onun elinde hapsedilmiş olan meşhur alim Nâsıruddin et-Tûsî’yi kurtararak yanına aldı
Hulâgû, Şii olan Nâsır ile Hıristiyan bulunan zevcelerinden birinin teşviki ile Bağdat Halifesi hakkında kin beslemeğe başlamıştı
Son Abbasi Halifesi Musta’sım-Billah’a itaat etmesi için haber gönderdi
Musta’sım kuvvetli olmadığı halde mağrur idi
Karşı koymak istedi
Halifenin Şii veziri İbni Alkami de vaziyetin hücuma elverişli olduğu hakkında Hulâgû’ya bilgi vererek Hulâgû’yu gizlice davet etti
Bunun üzerine Hulâgû, 1258’de Bağdat’ı elli gün kadar kuşattı
Sonuçta, Halife çaresiz kalarak oğulları ve maiyyeti ile birlikte af dilemek üzere Hulâgû’nun ordugahına gidince, Hulâgû onu çuvala koydurup süvarilerine çiğnetti
Bütün ailesini öldürtmekle beraber Bağdat’ı yakıp yıktı
Rivayete göre sekiz yüz bin kişiye yaklaşan bütün halkı da kılıçtan geçirdi
Daha sonra Suriye’ye doğru döndü
Haleb’i ve Şam’ı aldı
Fakat bu istila Mısır’daki Türk Sultanı Baybars tarafından durduruldu
Onun ordusu Hulâgû’nun bir serdarını fena halde bozguna uğratmış ve İlhanlıları Suriye’den çıkmaya mecbur etmişti
Hulâgû, daha önce büyük kardeşinin ölümünü haber alarak yerine geçmeğe hazırlanmıştı
Bu mağlubiyet darbesi üzerine İran’da kalmış ve kurduğu devletin işleriyle meşgul olmuştu
Tarihçiler Hulâgû’ya çok kan dökmüş bir hükümdar olarak bakarlar
Böyle olmakla beraber o, bir devletin kurucusu idi
Bilime ve sanata karşı da büyük saygısı vardı
Hulâgû, sarayına bilginleri toplar ve onları korurdu
Bilgiye merakı vardı
Kendisi astronomi ve kimya ile uğraşırdı
Merage’de bir rasathane yaptırdı
Bilginleri toplayarak ilim akademileri kurdu
Aladağ’da saraylar, Huy’da camiler yaptırdı
Tebriz şehri onun döneminde bir bilim merkezi oldu
Bizans’tan oraya kozmoğrafya ve diğer ilimleri öğrenmek için öğrenciler geliyordu
1266’da öldü
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul