| 
Prof. Dr. Sinsi
 | 
				  Sergey Sergey 
 
            4 Mart 1949'da doğdu Sohum Devlet Subtropik Ürünler Enstütüsü Ziraat Bölümü'nü bitirdi  1982 yılında Oçamçıra Bölge valisi oldu  1992 – 1993 yıllarında Abhazya Parlamentosu'nda milletvekilliği ve Başbakan Yardımcılığı yaptı  1999 – 2000 yıllar arasında Başbakanlık yaptı  2000 yılından itibaren Devlet Karadeniz Enerjileri Genel Direktörlüğü görevini yürüttü  3 Ekim tarihinde yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Amtsahara, Birleşik Abhazya ve Aytayra siyasi hareketleri tarafından desteklenen Bagapş ilk turda yüzde ellinin üzerinde oy alarak Abhazya'nın ikinci cumhurbaşkanı oldu  Evli olan olan Sergey Bagapş, biri kız, biri erkek iki çocuk babasıdır  " 
 
 xxx
 
 
 ABHAZYA CUMHURİYETİ
 
 
 Resmi Dil: Rusça, Abhazca
 
 Başkent: Sohum
 
 Cumhurbaşkanı: Sergei Bagapş
 
 Yüzölçümü : 8 600km2
 
 Nüfus: 215 972
 
 Din: Hristiyan, Müslüman
 
 
 CUMHURİYETİN YAKIN TARİHİ
 
 
 1917 Şubat Devrimi'nin haberinin alınmasından sonra, 10 Mart 1917'de Sohum'da Abhazya Halk Temsilcileri toplantısı yapılarak geçici hükümet organı olan "Toplumsal Güvenlik Komitesi" kuruldu
   
 Kasım 19l7'de yapılan Abhazya Halk Kongresi'nde ise “Abhazya Halk Kongresi Deklarasyonu” ve “Halk Konseyi Anayasası” kabul edildi
  Deklarasyonda, gerçek iktidar organı olan Abhazya Halk Konseyi'nin görevleri hakkında bilgi verildikten sonra, “Abhaz halkının, Dağıstan, Abhazya ve Kuzey Kafkasya'nın oluşturduğu Birleşik Dağlılar Birliği'nin bünyesine girdiği” deklare edildi  
 Abhazlar kendi iradeleriyle, 11 Mayıs 1918'de ilan edilen Kafkasya Dağlı Halklar Birliği'nin bünyesinde yer aldı
   
 26 Mayıs 1918'de ise Gürcistan Demokratik Cumhuriyeti kuruldu
  Aynı yıl Haziran ayında Bolşevik gruplarla mücadele etmek bahanesiyle Gürcü birlikleri Abhazya topraklarına sevk edildi  Bu birliklerin komutanı General Mazniaşvili Genel Vali oldu  Abhazya'da acımasız bir işgal rejimi kuruldu  Akıl almaz bir şovenizm politikası uygulandı  1918 yılı Ağustos ve Ekim aylarında Abhazya Halk Konseyi iki defa dağıtıldı, milletvekilleri birçok kez politik terör ve baskılara maruz kaldı  "Toplumsal Güvenlik Komitesi"nin kuruluşuyla başlayan Abhaz ulusal hareketi bastırıldı   
 Mart 1921'de Sovyet egemenliğinin kurulması Abhazya'da birçok kişi tarafından Gürcü işgalcilerden kurtuluş ve devlet yapısının yeniden kurulması olarak algılandı
  Gerçekten ilk zaman Bolşevikler Abhazya'ya, "egemen Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti"nin ilanından sonra politik seçim özgürlüğünü sağladılar   
 Ancak Abhazya, Stalin, Orconikidze v
  b  'nin ağır baskısı altında Aralık 1921'de Gürcistan’la “özel birlik antlaşması” imzalamak zorunda bırakıldı   
 Komünist Gürcistan, "demokratik" seleflerinin Abhazya'yı ele geçirmeye yönelik "Abhazya Politikası"nı aynen devam ettirdi
   
 Moskova'da güçlü koruyucular bulan Gürcistan Yönetimi, on yıl sonra 11 Şubat 1931’de Abhazya SSC’nin statüsünü “özerk cumhuriyete” indirtmeyi ve “Gürcistan SSC’ne bağlatmayı” başardı
   
 Abhazya'nın statüsünün Gürcistan bünyesinde Özerk Cumhuriyet'e indirilmesinden tam bir hafta sonra, Abhazların Sovyet iktidarına güvensizliklerini belirttikleri günler süren(18-26 Şubat 1931) gösteriler başladı
  Bu, Abhaz halkının, Sovyet egemenliği koşullarında haklarını korumak için yaptığı ilk kitlesel gösteridir   
 Bununla birlikte, Abhazya SSC'nin Abhazya ÖSSC'ye dönüştürülmesinden sonra bile Gürcistan ile Abhazya arasındaki ilişkiler hukuki açıdan “devletlerarası ve federatif “karakter taşıyordu
   
 Abhazya'nın güçlü yöneticisi Nestor Lakoba, Gürcistan'ın saldırılarına karşı koyabiliyordu, fakat yönetimden el çektirilmesinden sonra Abhazya'da hızlı ve yoğun bir tempoyla Gürcüleştirme politikası uygulandı
  Okullardaki öğretim Abhazca'dan Gürcüce'ye çevrildi, Abhaz alfabesine yeni bir Gürcü grafiği empoze edildi, eski Abhazya yer adlan Gürcüce adlarla değiştirildi, Abhaz kökenlilerin sosyal gelişimi güçleştirildi   
 Bu amaca uygun olarak nüfusun etnodemografik yapısını bozmaya yönelik asimileci yerleştirme politikaları uygulandı
  1937-1953 Döneminde Gürcistan'ın iç bölgelerinden Abhazya'ya onbinlerce Gürcü yerleştirildi; bunun sonucunda Abhazya nüfusu içindeki oranları da arttı  (1886'da % 6 olan Gürcü nüfus oranı bazı Abhaz boylarının da Gürcü olarak kaydedilmesiyle 1939'da yüzde 30, 1959'da yüzde 39  1'elere çıkarılmıştır) 
 Stalin karşıtı SBKP kongrelerinden sonra Gürcüleştirme politikasının baskıcı metotları durduruldu, ancak üstü kapalı şekilde daha sonra da uygulandı
   
 Ayrıca Tiflis iktidarlarınca teşvik edilen Gürcü nüfus yayılmacılığı devam etti (1970'de % 41, 1979'da % 43, 1989'da % 49)
   
 
 Abhazların kültürel gelişimi yapay olarak frenlendi
  
 Mevcut duruma karşı gelişen protestolar, 1950'li yılların sonunda, Tiflis'teki iktidara karşı vatansever Abhaz aydınlarının önderlik ettiği güçlü bir muhalefet hareketine dönüştü
  Gürcistan'ın karşısında olunduğu birkaç kez açıkça ifade edildi; ayrıca Abhazya'nın Gürcistan'ın bünyesinden çıkması talebiyle 1957, 1964 , 1967, 1978 yıllarında kitlesel gösteriler ve mitingler yapıldı   
 Abhaz-Gürcü ilişkilerinde bundan sonraki aşama ulusal sorundan kaynaklanan 1989'daki çatışmalardır
   
 SSCB'nin iyice yaklaşan çöküşü ve keza Gürcistan'ın toplumsal-politik yaşamında şovenist ve üniter eğilimlerin artması, Abhazlar için, Abhazya'nın devlet egemenliğinin anayasal ve hukuki olarak güvence altına alınması konusunu güncel hale getirdi
   
 Gürcistan'da 1990 Ekim'de Zviad Gamsakhurdia'nın iktidara gelmesi, Tiflis'in Abhazya'ya karşı tutumunu daha da sertleştirmesiyle kendini gösterdi
   
 Gürcistan Parlamentosu tek taraflı olarak, Abhazya ve Gürcistan'ın ilişkisinin uluslararası özelliğini görmezden gelen kararlar almaya başladı
  Abhazya ÖSSC'nin iktidar organlarının yetkilerini tamamen kısıtladı ve iş Abhazya'nın devlet yapısını ortadan kaldırmaya kadar geldi  Gürcistan SSC Yüksek Sovyeti'nin Kasım 1989, Mart ve Temmuz 1990 tarihlerinde yapılan ve Gürcistan'ın devlet bağımsızlığının yeniden tesis edilmesi konusunun görüşüldüğü oturumlarında, Gürcistan'da 1921 Şubat'ında Sovyet egemenliğinin kurulmasını, mevcut politik düzenin (yani Gürcistan Demokratik Cumhuriyeti İktidarının) devrilmesi olarak değerlendiren kararlar alındı   
 Gürcistan'da Şubat 1921'den beri var olan bütün devlet yapıları gibi Sovyet Gürcistan'ı ile imzalanan anlaşmalar da yasa dışı ve hükümsüz ilan edildi (Gürcistan ile RSFSC arasındaki 21 Mayıs 1921 tarihli anlaşma; Transkafkasya SFSC'nin kuruluşuna ilişkin 12 Mart 1922 tarihli anlaşma ve SSCB'nin kuruluşuna ilişkin 30 Kasım 1922 tarihli anlaşma)
   
 Abhazya ÖSSC Yüksek Sovyeti, Abhazya'nın devlet yapısını korumak amacıyla 25 Ağustos 1990'da’da aldığı kararla, Abhazya'nın devlet yapısının yasal biçimi olarak, Abhazya halkının özgür iradesiyle kurulan ve 31 Mart 1921'de ilan edilen "Egemen Abhazya Sovyet Cumhuriyeti" statüsünün geçerli olduğunu kabul etti
  
 Abhazya ÖSSC Yüksek Sovyeti, kararnamesinde, Gürcistan SSC Yüksek Sovyeti'nin mevcut iktidar organlarını ve onlar tarafından imzalanan anlaşmaları yasadışı ve geçersiz sayan kararlarını politik ve hukuki yönden değerlendirerek şu sonuca vardı: "Bu durumda Gürcistan ile Abhazya arasında önceki (1921’den sonrakiler) devlet organlarınca imzalanan anlaşmalar da yasadışı ve geçersiz kalmış; Abhazya'nın Gürcistan SSC bünyesine girmesi de hukuki zeminini yitirmiştir
  " 
 Silahlı darbe sonucu Tiflis'te iktidara gelen askeri konsey, Şubat 1992'de "1978 tarihli Gürcistan anayasasının feshedilmesi" ve Abhazya ÖSSC gibi devlet-hukuk ilişkileri öğelerinin yer almadığı "1921 tarihli Gürcistan Demokratik Cumhuriyeti anayasasına geçilmesi" kararını teyid etti
  Hukuki açıdan Abhazya ÖSSC'nin devlet-hukuk ilişkileri içinde bulunduğu Gürcistan SSC'nin böyle bir karar almasından sonra varlığı ortadan kalkmış; Abhazya ÖSSC ile hiçbir hukuki ilişkisi olmayan yeni bir devlet, yani Gürcistan Demokratik Cumhuriyeti kurulmuştur   
 Cumhuriyetler arasındaki hukuki çözümsüzlükleri ortadan kaldırmak amacıyla ve Abhazya'nın Gürcistan ile devletlerarası ilişkilerini yeniden kurmak gayretiyle Abhazya Cumhuriyeti Yüksek Sovyeti, Abhazya halkının iradesini yansıtan ve ulusların kendi kaderini belirleme hakkını yaşama geçiren "Abhazya topraklarında 1925 Abhazya Anayasasını geçerli sayan" bir karar aldı
   
 Bu anayasada ise "Abhazya Cumhuriyeti, topraklarında devlet egemenliğini kendi iradesiyle ve başka hiçbir iktidara bağlı olmaksızın gerçekleştiren egemen bir devlettir (Madde 5)” denilmekteydi
  
 SSCB'nin çöküşünden sonra, uzun yıllar ilk defa eski SSCB'nin bütün halklarının uluslararası hukuk normları temelinde kendi ulusal-devlet yapılarını gerçekleştirme imkanı ortaya çıktı
  Birçok halk bağımsızlık ve egemenlik kararını ve gerekli deklarasyonu kabul ederek kendi bağımsız devletlerini kurmak için uluslararası hukukun gereklerine uygun şekilde bu uygar yolu seçtiler  Abhazya halkı da kendine bu yolu seçti   
 Ancak Gürcistan bütün dünyaya, büyük ve küçük her ulusun kendi kaderini belirleme hakkı olduğunu, kendi politik statüsünü özgürce belirlemek, kendi ekonomik, sosyal ve kültürel gelişimini özgürce sağlamak hakkı olduğunu kabul eden uluslararası anlaşmalara ve BM tüzüğünün temel ilkelerine saygısızlığını ve imparatorluk emellerini bütün dünyaya gösterdi:
 
 Kendi halkı için özgürlük, bağımsızlık ve kaba bir dikta; diğer küçük ve bu yüzden de savunmasız halka karşı açık bir şovenizm… işte Gürcistan'ın Abhazya'ya yönelik politikasının temelinde yatan iki ahlak anlayışı
   
 
 Abhazya, Gamsakhurdiya'yı devirerek iktidara gelen Şevardnadze'ye diyalog çağrısı yaptı ancak yanıt alamadı
  Bunun üzerine Abhazya Parlamentosu da, yukarıda belirtildiği gibi 23 Temmuz 1992'deki oturumunda 1978 Anayasası'nı yürürlükten kaldırarak 1925 Anayasası'na dönme kararı aldı  1925 Anayasası'na göre Abhazya, egemen bir devlet olarak Gürcistan ile “ittifak bazında birlik' oluşturuyordu  Parlamento aynı oturumda, 14 Ağustos 1992'de yapılacak toplantısında Gürcistan'la nasıl bir ittifak kurulacağını görüşecekti  
 Ancak 14 Ağustos 1992'de Gürcistan silahlı birlikleri Abhazya'ya girdi
  Karadan, denizden ve havadan yapılan saldırılarla Abhazya'nın Gal, Oçamçira, Sohum ve Gagra kentleri işgal edildi  Abhazya halkı bu saldırıya karşı direnişe geçti   
 Savaş, önce Gagra'nın, daha sonra da Sohum, Oçamçira ve Gal bölgelerinin Gürcü işgalcilerden kurtarılması ile 30 Eylül 1993'de sona erdi
   
 Bir yılı aşkın süren ve Abhazya'nın tamamını içine alan savaşın faturası çok ağır oldu
  Yaklaşık 5 bin Abhazya yurttaşı öldü  On binlercesi yaralandı ve sakat kaldı  Savaşın Abhazya'ya verdiği maddi zarar ise 10 milyar USD'nin üzerinde oldu  Abhazya'nın tarihi, kültürü ve ekolojisi büyük ölçüde tahrip edildi   
 Savaştan sonra Abhazya ile Gürcistan arasında, Birleşmiş Milletler, AGİT ve Rusya Federasyonu'nun gözetiminde diplomasi maratonu başladı
  Görüşmelerde sorunun siyasi çözümüne ilişkin somut bir ilerleme sağlanamayınca zaman zaman ara verildi   
 1995'de Gürcistan'ın talebi üzerine, Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) Abhazya'ya ağır yaptırımlar içeren ambargo uygulamaya başladı
  Tüm zorluklara rağmen Abhazya konumunu korudu   
 1997'de, Abhazya Gürcistan'a siyasi bir proje sundu
  Taraflar ilişkisini federatif bir yapıya oturtan ve karşılıklı statüleri belirleyen bu projeye Gürcistan, olumlu ya da olumsuz hiçbir yanıt vermedi  Bunun üzerine Abhazya projesini geri çekerek bağımsızlığa yöneldi   
 3 Ekim 1999'da yapılan referandumda halkın yüzde 98'i bağımsızlıktan yana oy kullandı
   
 Abhazya Cumhuriyeti yaşanan bütün zorluklara rağmen de facto bağımsız bir devlet olarak varlığını sürdürmektedir
   
 
 POLİTİK YAPILANMA
 
 Anayasa’nın kabul yılı: 1994
 
 Devlet Başkanı: Sergey Bagapş
 
 Başkan Yardımcısı: Raul Hacimba
 
 
 Parlamento Başkanı: Nugzar Aşuba
 
 Parlamento Başkanı 1
  Yardımcısı : İrina Agırba 
 Parlamento Başkanı 2
  Yardımcısı : Albert Ovsepyan 
 Parlamento Başkanı 3
  Yardımcısı : Vyaçeslav Tsugba 
 
 HÜKÜMET
 
 Başbakan: Aleksandır ANKUAB
 
 Güvenlik Kurulu Sekreteri: Stanislav Lakoba
 
 Devlet Başkanı Yön Kur
  Başkanı: Valeri Arşba 
 Başbakan: Aleksandr Ankvab
 
 Başbakan Yrd: Leonid Lakerba
 
 Başbakan Yrd: Beslan Kurbava
 
 Başbakan Yrd: Aleksandr Straniçkin
 
 Savunma Bakanı: Ruslan Kişmariye
 
 Adalet Bakan: Ludmila Hocaşvili
 
 Dışişleri Bakanı: Sergey Şamba
 
 İçişleri Bakanı: Otar Hetsia
 
 Ekonomi Bakanı: Kristina Ozgan
 
 Maliye Bakanı: Beslan Kurbava
 
 Eğitim Bakanı: İndira Vardaniya
 
 Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanı: Zurab Marşania
 
 Devlet Güvenlik Teşkilatı Bşk
  : Yuri Aşuba 
 Kültür Bakanı: Nugzar Logua
 
 Turizm Bakanı: Tengiz Lakerba
 
 Tarım ve Köy İşleri Bakanı: Vitali Smır
 
 Çalışma Ve Sosyal Güv
  Bk  : Olga Koltukova 
 Vergi Ve Harç Toplama Bakanı: Vahtang Pipiya
 
 
 Parlamento Çalışma Grupları ve Başkanlar:
 
 1- Hukuk, yargı reformu ve devlet yapılanması komitesi : Vladimir Naçaçoğlu
 
 2- Bütçe,kredi organizasyonları,vergi ve finans komitesi: Omar Kuarçiya
 
 3- Ekonomik Politikalar ve yatırımlar Başkanı : Pavel Leşuk
 
 4- Savunma ve ulusal güvenlik komitesi: Garri Samanba
 
 5- Sosyal politikalar,aile,sağlık ve çalışma komitesi: Beslan Copua
 
 6- Eğitim,bilim,kültür,spor ve gençlik komitesi: Valeri Kuarçiya
 
 7- Parlamentolar arası ve dış ilişkiler komitesi : Guram Gumba
 
 8- İnsan Hakları Komitesi: Batal Kobahiya
 
 9- Tarımsal sorunlar, doğal kaynaklar ve ekoloji kom
  : Lev Şamba 
 10- Yerel yönetimler komitesi: Adgur Haraziya
 
 11- Soydaşlarla ilişkiler Komitesi : Soner Gogua
 
 
 İDARİ YAPI
 
 Abhazya Cumhuriyeti 7 idari bölgeden oluşur: Gagra, Gudauta, Sohum (Başkent), Gulripş, Tkuarçal, Oçamçira ve Gal
   
 
 YERLEŞİM ALANLARI
 
 İller : Sohum (Başkent), Gagra, Gudauta, Afon, Oçamçira, Tkuarçal, Gal
 
 İlçeler : Pitsunda, Bzıp, Mısra, Gulripş, Sandripş
 
 
 NÜFUS
 
 
 Abhazya nüfusunun % 45’i şehirlerde yaşamaktadır
 
 
 
 DİL:
 
 Türkiye'de ve Ortadoğu ülkelerinde genel olarak Abaza adıyla bilinen halk esas olarak üç gruptan, buna bağlı olarak dil üç ana lehçeden oluşur:
 
 1
  Tarihi anavatanları Abhazya'da yasayan Apsuvalar; 
 2
  13-14  yüzyıllarda Abhazya'dan Kafkas Sıradağları'nı geçerek kuzeye, Adigeler'in arasına yerlesen Aşuvalar; 
 3
  Eskiden dağlık bölgelerde yaşayan, daha sonra (17-18  yy  ) Kuzey Kafkasya'nın düzlüklerine inerek yerleşen Aşharuvalar   
 
 Türkiye'de genel olarak Abaza adıyla bilinmelerine karşın, bu ad Kafkasya'da ve literatürde sadece Kuzey Kafkasya'da (Karaçay-Çerkes Cumhuriyeti'nde) yasayanlar, yani Aşuva ve Aşharuva grubu için kullanılmaktadır (Rusça'da Abazin)
  Ayrıca Aşuvalar için Osetler Tapanta, Adigeler (Kabardeyler) Bashağ, Nogaylar da Altıkesek Abaza adlarını kullanırlar   
 
 Abhaz ise Abhazya'da yasayan ve kendilerini Apsuva olarak adlandıran gruba Gürcülerin verdiği ad olarak bilinir
   
 
 Sovyetler döneminde Abhazya'da Apsuva ve Kuzey Kafkasya'da Aşuva (Tapanta) lehçeleri ayrı ayrı yazı ve edebiyat dili haline getirilmişlerdir
  Aşharuva ise yazı ve edebiyat dili olarak Aşuva (Tapanta) lehçesine dahil edilmiştir; Aşuva ve Aşharuva lehçeleri birlikte Abazaca olarak anılmaktadır  Bugünkü Rusya dilbiliminde Abhazca (abhazskiy yazik) ve Abazaca (abazinskiy yazik) iki ayrı dil kabul edilirler ve alfabeleri farklıdır  Dilbilimcilerin çoğu tarafından ise ayni dilin lehçeleri olarak görülürler   
 
 1936-1938 yillarinda Latin temelli alfabeler yerlerini genellikle Kiril temelli alfabelere bırakırken Abhazya'da Abhazca (Apsuva lehçesi), Stalin ve Beria'nin Abhazya'yı Gürcüleştirme politikasının sonucu olarak Gürcü alfabesine uyarlandı
  Bu alfabe 1953'te Beria ve Stalin'in ölümüne kadar kullanıldı  Fakat 1940'ların ortasından itibaren Abhaz okulları Gürcü okullarına dönüştürüldüğü ve Abhazca yayınlar engellendiği için bu alfabeyle çok az şey yayınlandı  1954'den itibaren, bir komite tarafından hazırlanan Kiril temelli alfabe kabul edildi  Bugün hala kullanılan bu alfabede 62 harf vardır  Yazı ve edebiyat dilinin temeli nispeten basit fonetik sisteme sahip Abjua ağzıdır   
 
 Rusya Federasyonu'na bağlı Karaçay-Çerkes Cumhuriyeti'nin beş resmi dilinden biri olan Abazaca (Aşuva lehçesi) için genel olarak kabul edilen ilk alfabe 1933 yılında Kubina-Elburgan ağzı esas alınarak Latin temelli olarak hazırlandı
  1938'de bugün kullanılan Kiril temelli alfabeyle değiştirildi  Alfabede üçü işaret olmak üzere 68 harf vardır   
 
 EDEBİYAT
 
 Abhazca ilk yazılı metinler, Baron Uslar'ın 1862 yılında, Bertomey'in 1865 yılında kaleme aldığı bazı yazılardır
  Sonraki yıllarda Dirmit Gulya devreye girer  
 
 Şair araştırmacı, tiyatrocu, yazar, dilbilimci, eğitmen, gazeteci, halk önderi Gulya için yazılı Abhaz Edebiyatı'nın atası diyebiliriz
  1892 yılında henüz 17 yaşındayken K  Maçavaryan ile birlikte, Abhaz alfabesini ve okuma kitabını hazırlayarak Gürcistan'da yayınlanmıştır  
 
 Ahbaz Edebiyatı'nın kurucusu ve ilk şair - yazarı Dirmit (Gaç) Gulya'dır
  Gulya'nın "Atasözleri ve Bilmeceler" kitabı 1907 yılında, "Üç masal" adlı kitabı 1909 yılında basılır  Daha sonraki yıllarda Abzıp Bölgesi'nden derlenen 100 kadar masal Petrograd'da bastırılır  Bu olay daha çok genç olan Abhaz Edebiyatı için sevindirici bir gelişmedir   
 İlk şiirleri 1912 yılında yine Gürcistan'da yayınlamıştır
  
 
 İlk folklor derlemesi ise Apsnı gazetesi'nin 1918 yılında yayınladığı "Halk Poezyası"dır
  Halk Poezyası iki yıl süreyle yayınlanmıştır   
 1918 yılında yazdığı "Yabancı Gök Altında" adlı öyküsü, ilk Abhazca düz yazı örneğidir
  1925 yılında bastırdığı "Abhaz Tarihi" ise çalışmalarını ölümsüzleştirir  D  Gulya sürgünde yaşayanları da unutmayarak "Şansı Yaver Gitmeyen insan" yazısını da yazmış bu arada bir çok Gürcü, Rus veOset yazarların yapıtlarını da Abhazca'ya kazandırmıştır  Gulya Gürcistan Bilimler Akademisi'nin, Abhaz Dili - Edebiyatı Tarihi Enstitüsünde, Abhaz Dili Akademisi Başkanlığı görevini uzun yıllar sürdürmüştür  
 
 1935 yılında Gulya Araştırma Enstitüsü'nün uzun süren çalışmalarıyla "Abhaz Masalları" bastırıldı
   Gulya ve Bğosba "Abhaz Halkının Poezyası"nı 1941 yılında gelebileceği en iyi noktaya kadar genişletmişlerdir  Fakat bilimsel nitelikte bir kitap haline getirilemedi   
 Derlenen bu ürünleri ve "Abrıtskil" motifinin halk arasında unutulmak üzere olan parçalarını titizlikle birleştirerek günümüze ulaştıran Bagrat Şinkuba'dır
  Bagrat Şinkuba "Abrıtskil Destanı"nı bilimsel bir anlayışla dünya edebiyatına kazandırmıştır   
 
 Sert Gerçekçi anlatımıyla duygusallığı bağrında yaşatan sözlü Abhaz Edebiyatı'nın bu yapısı, yazılı edebiyata da yansımıştır
  Bu özelliklerinde son dönem Modern Abhaz Edebiyatı'na göz attığınızda ise Bagrat Şinkuba'nın öncülüğü ile yol alındığını görüyoruz  Lirik edebiyatçılarımızın başında gelen Şinkuba, kendinden önce D  Gulya, Samson Çanba, Koğonya Yıwa gibi isimlerin dirilttiği Abhaz Edebiyatı'nı kendi ünüyle birlikte sınırlar ötesine, uluslararası bir düzeye çıkartmıştır  
 Şinkuba'nın ilk yazıları 1938 yılında "İlk Satırlar" adlı bir kitapta yayınlandı
  1939 yılında Gürcistan Bilimler Akademisi Filoloji Enststüsü'nde sürdürdü  En önemli yapıtlarından biri olan "Abhaz Şiirinin Yapısı"nı burada tamamladı  Özellikle savaş yıllarında verdiği yapıtlarda vatan sevgisi ağır basmaktadır  Dramatik motifleri katı gerçekçiliği ve lirizmi iç içe yaşatarak sunmanın en çarpıcı örneğini, savaş yıllarında yayınladığı "Ab (baba)" adlı yapıtında görmekteyiz  1943 yılında yazdığı "Güzel Gunda" ise, yine aynı özellikleri kapsamıştır  Nart Destanları'nın yurtseverlik içeriğini günümüz anlayışıyla bütünleştirmiştir  Savaş sonrasında "Ritsa" Çocuk", "Flüt" adlı yapıtları ve yazdığı ilk Abhaz nazım romanı yayınlanmıştır  Yine bu dönemde Abhaz halkının yaşamını şiirsel bir dille yazmıştır  Son yıllarında yazdığı şiirler genellikle felsefi temaları içerir  Yazar, bunu olgunluk çağı olarak nitelendirmektedir  Bagrat Şinkuba'nın en çok okunan kitabı Son Ubıh'ın ünü Sovyetler Birliği sınırları dışına taşar  Rusçaya, İngilizceye, Almancaya, Belorusçaya, Gürcüceye  Arapçaya, Kabardeyceye ve Türkçeye çevrilmiştir   
 D
  Y  Gulya'nın "Ahbaz Edebiyatı", diğer halkların edebiyatları arasında layık olduğu yeri almıştır  Sonrasında bu kutsal görevi üstlenenler S  Çanba Y  Koğonya, L  Kuçniya, L  labahua, M  Lakırba, K Aaumaa, V  Agırba, S  Kuçberya, A  Laşariya, K  Çaçhalya, Ç  Conua vb  yazarlardır   
 Günümüz Abhaz Edebiyatı yazarları ise, Y
  Papaskir, B  Şinkuba, Ş  ,Tücba, Y  Tarbua, A  Tonya,  K  Lomya, A  Açba, N  Yarıpha gibi yazarlardır  Bugün Abhazya Yazarlar Birliği'nin 150'den çok üyesi vardır  Değişik Sovyet halklarının dillerinden çevrilen romanların Abhazca okunması, edebiyatın gelişimini belgelemektedir  Örnek verirsek Rusça, Gürcüce, Ukranca gibi Sovyetler Birligi'nde yaşayan halkların dillerinin yanında; Sovyetler Birliği dışındaki halkların dilinden edebiyat eserleri Abhazca'ya çevrilmektedir  Abhaz okurları, A  Puskin, M  Lermontov , L  Tolstoy, A  Gorki, W  Shakespeare, J  -ondahn, Ş  Rustaveli, T  Şevçenko, N  Ostrovski, G  H  Anderson'un eserlerini Abhazca çevirilerinden okuyabilmektedirler   
 Son yıllarda Abhaz Edebiyatı büyük gelişmeler kaydetmiştir
  Bunun bir kanıtı da D  Y  Gulya Edebiyat Ödülü'nün sahi sahibi olan İ  Papaskir  B  Şinkuba, Y  Tarba, Ç  Conua  G  Gabliya, A  Gogua gibi değerli yazarlardır   
 
 Abhaz yazarların eserleri sinemaya da aktarılmaktadır
  Örneğin Bagrat Şinkuba'nın romanı "Akhra aşöa -Yar şarkısı" senaryolaştırılmış, N  Dovjenko'nun adını Kiev'deki sinema stüdyosunda "Beyaz Başlık" adıyla filme alınmıştır  Ayrıca, N  Tarba'nın senaryosu ile "Gurizya Film'1 stüdyosunda çekilen "At Eğerleyen" film vb  örnekler vardır   
 Aktif okuyucuları olmayan edebiyatlar gelişemez
  Bu bakış açısıyla değerlendirdiğimizde, Abhaz edebiyatı dikkate değer özelliklere sahiptir  Aydınlar, öğrenciler, bilim adamları, işçiler, köylüler; toplumun her kesiminden, her yaşta insan ana dili olan Abhazca yazılan her türlü yayını yakından izlemektedir   
 Sohum Devlet Tiyatrosunda tanınmış eski yazarların yanında yeni yazarların eserlerine de yer verilmektedir
  Bu yazarlar Ş  Çkedya, N  Tarpha, Q  Gubliya, A  Gogua, R  Copua, C  Aöhba vb  Devlet Tiyatrosu'nun repertuarlarını da Abhaz yazarlarından başka, Rus ve dünya klasiklerinden örnekler de vardır   
 Abhazya dışında da eserler veren yazarlar az da olsa vardır
  Örneğin Fazıl İskender dünya çapında üne sahip olan bir Abhaz yazardır  Eserlerini Rusça yazmasına karşın konularını hep Abhazya ve Abhazyalılardan seçmektedir  Toplumsal olayları hicvetmesiyle ünlenmiştir  Türkçeye çevrilen eserleri vardır  Bunlardan bazıları "Sandro Dayı, "Öyküler, Keçi Öküz Yıldızı, Güneşi Yiyen Keçi’dir   
 Türkiye'de de Abhazca yazanlar vardır
  Ancak Türkiye'de yazanlar, geliştirilmiş bir Abhaz Latin Alfabesi olmadığı için Abhazya'da kullanılan Kiril Alfabesi'ni kullanmak zorunda kalmışlar  Dolayısıyla bu eserlerin matbu hale gelme şansı olmamıştır  Yalnızca Ömer Büyüka'nın bir şiir kitabı Abhazya'ya gönderilerek orada basılabilmiştir  (1991) 
 
 EĞİTİM VE KÜLTÜR
 
 Abhazlar, eğitim ve kültürde, sanat ve edebiyatta, sosyal yaşamda öne çıkmaya çalışmışlardır
  Okur-yazar oranı % 100'e yakındır   
 Ülkenin tek üniversitesi Abhazya Devlet Üniversitesi 'dir
   
 1979 yılında Sohum Pedagoji Enstitüsü olarak eğitim-öğretim hayatına başlamıştır
  Üniversite'nin 
 Fizik-Matematik Fakültesi
 
 Coğrafya Fakültesi
 
 Tarih Fakültesi
 
 Filoloji Fakültesi
 
 Hukuk Fakültesi
 
 Ekonomik Fakültesi
 
 Pedagoji Fakültesi
 
 Ziraat Mühendisliği Fakültesi vardır
  
 384904, Sokhum, Universitetskaya Cad
  , 1  
 Tel: Rektörlük - (995-442) 6-16-47, 3-10-10
 
 Faks: (995-442) 3-10-00
 
 E-mail: absu1@mail
  ru 
 Sinema, tiyatro, sanat, edebiyat ve folklor alanında ünü eski Sovyet sınırlarını aşmış birçok kişi ve kuruluş bulunmaktadır
   
 TV
  de Abhazca yayın süresi: Sabah 1 saat, Akşam : 3-4 Saat  Pazar günleri yayın yapılmıyor 
 Savaşta yayınevi ve matbaaların tamamen yıkılması nedeniyle basın ve yayın sekteye uğramıştır
  
 Abhazya’da çıkan gazeteler:
 
 * Nujnaya, İzida Çania tarafından, haftada 1 kez Rusça yayınlanır
 
 * Respublika Abkhazia, Devlet gazetesi, haftada 3 kez Rusça olarak yayınlanır
  
 * Apsını, Devlet gazetesi, Abhazca, ayda 1 kez yayınlanır
  
 * Çegemski Pravda, İnal Haşig tarafından, Rusça, haftada 1 kez yayınlanır
  
 * Eko Abkhazia, Vitali Şarya tarafından, Rusça, haftada 1 kez yayınlanır
  
 * Forum, Gennadi Alamiya tarafından, Rusça, haftada 1 kez yayınlanır
   
 * Novy Den, Haftalık periyotlarla, Rusça yayınlanır
 
 
 
 EKONOMİ
 
 2006 Sanayi Üretimi Gelirleri : Abhazya Cumhuriyeti Ekonomi Bakanlığı verilerine göre 5,5 milyar ruble (yaklaşık 200 milyon dolar)
 
 
 2006 Devlet Bütçesi : 901 milyon ruble (yaklaşık 34 milyon dolar) Gelir-giderler dengelenmiştir
  
 
 2002-2006 yılları arası ortalama bütçe artışı : % 35
 
 
 2005 yılı dış ticaret hacmi :3,34 milyar ruble yaklaşık 126 milyon $ 2004 yılına oranla artış % 72
 
 
 2005 yılı iç ticaret hacmi : Nüfus dağılımına göre kişi başına 8200 ruble (yaklaşık 310 dolar) 2004 yılına oranla 2,5 kat artmıştır
  
 
 2005 yılı iç yatırım : 159 milyon ruble (yaklaşık 6 milyon dolar) 2004 yılına oranla artış % 94,8
 
 
 Ana Sektörler : Turizm, Tarım, Gıda sanayi
 
 
 Yer Altı Kaynakları: Petrol, Kömür, Torf, Barit, Dolomit, Mineral ve terminal suları, Mermer, Kireç, Alçıtaşı
 
 Vergi oranları : Kazanç Vergisi % 18, Katmadeğer Vergisi % 10, Dış Bütçe sosyal fon ödemeleri % 20
  
 
 Yabancı Sermayeye tanınan ayrıcalıklar :
 
 100
  000 dolar ve üzerindeki yabancı kaynaklı yatırımlar 3 yıl % 100 gelir ve kazanç vergilerinden muaftırlar  50  000 dolar ve üzerindeki yabancı kaynaklı yatırımlar 3 yıl %50 gelir ve kazanç vergilerinden muaftırlar  20  000 dolar ve üzerindeki yabancı kaynaklı yatırımlar 3 yıl % 25 gelir ve kazanç vergilerinden muaftırlar  
 Bu tür yatırımcıların Abhazyaya getirecek oldukları üretime dayalı her türlü makine, araç-gereçler ve hammadde tüm gümrük ödemelerinden muaftır
   
 
 TURİZM
 
 2005 yılı turist miktarı : 600
  000 kişi Bunların 100  000’i turizm acenta turlarıyle , 200  000’i şahsi , 300  000’i günlük gezilerle gelenlerden oluşmaktadır  
 Otel–Kaplıca ve Dinlenme tesisleri : 50 adet tesis 10
  500 yatak kapasitesine sahiptir  
 
 TAŞIMACILIK
 
 Karayolları : Ulusal yollar 474 km / Tüm yollar 1831 km
 
 
 Demiryolları : Toplamı 192 km
  10 tünel, 56 köprü, 305 küçük geçit  Düzenli olarak yük ve yolcu taşımacılığı Sohum-Rostov-Moskova hattında yapılmaktadır  
 
 Deniz Limanları : Sohum, Oçamçira, Pitsunda
 
 
 Hava Limanları : Suhum hava limanı (başkentte 25 km mesafede bulunmaktadır
  ) İniş–kalkış pisti 4 km  200 ton kapasiteli ağır kargo uçaklarına hizmet etmeye müsaittir  Bambora hava limanı 
 (başkentten 40 km mesafede bulunmaktadır
  ) Her türlü yolcu taşıma amaçlı uçaklara hizmet verecek kapasite ve özelliklere sahiptir  
 
 COĞRAFİ YAPI
 
 En Yüksek Tepe : Dombay–Ulgen dağı 4046 m
  
 Ormanlık Alan : Tüm arazide % 55
 
 Dağlık Alan : Tüm arazide % 64
 
 Akarsuları : Kudrı, Kelasur, Bzıb, Gumista
 
 Göller : Ritsha, İnkit, Amtkeal, Sıhına
 
 Mağaralar : Afon, Snejnaya, Krubera
 
 
 SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI
 
 
 Abhazya Kadınları Derneği, AJA
 
 Başkan: Natella AKABA
 
 İrtibat: Sakharova 61a Sokhumi, Abhazya Cumhuriyeti
 
 tel
  +995 122 … 28455 (ofis), +995 122 … 27950, +995 122 … 24264 akabanatella@yahoo  com 
 ludmila-atan@mail
  ru 
 aja@sukhum
  yahoo  com 
 
 Inva-Yardım Derneği (AIS)
 
 Başkan: Timur Zantariya (koordinatör)
 
 İrtibat: Lakoba 109, Sukhum/Abhazya
 
 Tel
  (995 122 2-24-47, a fax: 6-47-49 
 E-mail: ais@abhazia
  net 
 http: // [Sadece kayıtlı kullanıcılar linkleri görebilir
  ÜCRETSİZ Kayıt olmak için tıklayın    ] 
 
 
 Abhazya Rus Kültür Merkezi
 
 Başkan: Natalya Kayun
 
 İrtibat: Lakoba 34, Sukhum/Abhazya
 
 Tel
  (995 122 6-45-54 
 E-mail: n_kaiun@mail
  ru 
 
 
 Abhazya İşkadınları Birliği
 
 Başkan: Julia GUMBA
 
 İrtibat: Akademisyen Marra 8, Sukhum/Abhazya
 
 Tel
  (995-122 2-49-80; faks95-122 2-36-76 
 E-mail: ugumba@yandex
  ru 
 
 Abhazya Sanayici ve İşadamları Birliği
 
 Başkan: Leonid Osia
 
 İrtibat: Dünya cad
  174, Sukhum/Abhazya 
 Tel
  (995-122 2-42-54, 2-26-89, 7-70-31 
 
 Sukhum Gençlik Evi
 
 Başkan: Elena Vladimirovna Kobakhia (idari direktör)
 
 İrtibat: Abazin 106, "And", Sukhum/Abhazya
 
 Faks (995-122 6-34-76
 
 E-mail: sukhumyh@yahoo
  com 
 http: // [Sadece kayıtlı kullanıcılar linkleri görebilir
  ÜCRETSİZ Kayıt olmak için tıklayın    ] 
 
 
 Sukhum Medya Kulubü
 
 Başkan: Manana Gurgulia
 
 Lakoba 109, Sukhum/Abhazya
 
 Tel
  (995) 122 6-47-49 
 E-mail: dianaipt@yahoo
  com 
 
 Sivil İnisiyatif ve Kişisel Gelecek Vakfı
 
 Başkan: Tamaz Ketsba
 
 İrtibat: Ladaria 17, Sukhum/Abhazya
 
 Tel
  /faks (995) 122 2-84-04 
 E-mail: tketsba@narod
  ru 
 
 İnsan Hakları ve Sivil Toplum Vakfı
 
 Başkan: Manana Yuriyevna Bzhania
 
 Lermontov d
  2, Gal/Abhazya 
 Tel
  (995 122 2-26-28 (Sukhum), 3-19-47 (Gal) 
 E-mail: manana8@mail
  ru 
 
 İnsani Program Merkezi
 
 Başkan: Batal Kobakhia (idari direktör)
 
 İrtibat: Gogol 36, Sukhum/Abhazya
 
 Tel
  2-55-98 
 chpabkhazia@yahoo
  com 
 http: // [Sadece kayıtlı kullanıcılar linkleri görebilir
  ÜCRETSİZ Kayıt olmak için tıklayın    ] 
 
 Sivil Toplum Gelişimi Merkezi
 
 Başkan: Irina AGRBA (direktör)
 
 Leon 1, Gagra/Abhazya
 
 Tel
  (995) 132 4-17-90, 9-62-61 
 E-mail: csds@gagra
  com, agrba_ira@yahoo  com 
 
 Demokrasi ve İnsan Hakları Destek Merkezi
 
 Başkan: Natella Akaba (direktör)
 
 İrtibat: Gogol 25, Sukhum/Abhazya
 
 Tel
  6-42-64, faks: 2-28-87 
 E-mail: akabanatella@yahoo
  com 
 
 Rehabilitasyon Merkezi (AIS – Refah Fonu)
 
 Başkan: Timur Zantaria
 
 Tel
  995 122 22447 Faks 995 122 24749 
 e-mail Cr_ais@yahoo
  com 
 
 Dünya Abhaz Abazin Halkları Birliği(MAAAN)
 
 Genel Başkan: Prof
  Dr  Taras Samba 
 
 -------------------------------------------
 
 Faydalanılan Başlıca Kaynaklar:
 
 - Soner Gogua, Abhazya Parlamentosu, Soydaşlarla İlişkiler Komitesi Başkanlığı Raporu,2007
 
 - Temur Açugba (Çeviri:Murat Papşu), Stalin Totalitarizminden Bugüne Abhazya’daki Asimilasyon Politikaları,
 
 [Sadece kayıtlı kullanıcılar linkleri görebilir
  ÜCRETSİZ Kayıt olmak için tıklayın    ], 
 - Özdemir Özbay, Dünden Bugüne Kuzey Kafkasya, Ankara,1995
 
 - Vladislav Ardzınba,Abhazya ve Gürcistan'ın Hukuksal İlişkileri, [Sadece kayıtlı kullanıcılar linkleri görebilir
  ÜCRETSİZ Kayıt olmak için tıklayın    ] 
 - Abhazya Cumhuriyeti,[Sadece kayıtlı kullanıcılar linkleri görebilir
  ÜCRETSİZ Kayıt olmak için tıklayın    ] 
 - I
  G  KOSIKOV &  S  KOSIKOVA,Kuzey Kafkasya: Sosy-Ekonomik Rehber 
 
 - İnsan Hakları Enstitüsü, ve Enformasyon ve Araştırma Merkezi – Moskova/Rusya Federasyonu
 
 - MEMORIAL – İnsan Hakları Örgütü (kavkaz
  memo  ru) 
 - Rusya İnsan Hakları Derneği (zaprava
  ru) 
 
 
 
 xxx
 
 YORUM
 
 
 Amerika ve Rusya Galip; Bizim Savaşımız Sürüyor
 
 
 Erol Karayel
 
 [Sadece kayıtlı kullanıcılar linkleri görebilir
  ÜCRETSİZ Kayıt olmak için tıklayın    ] 
 
 5 Günlük Rusya - Gürcistan savaşını değerlendirirken gözden kaçırmamamız gereken birkaç husus var
   
 
 
 Bunlardan birincisi, Kafkasya bölgesinin soğuk harp sonrası dönemde, liderliğini ABD'nin yaptığı Atlantikçilerle (NATO), liderliğini Rusya'nın yaptığı Avrasyacıların en ciddi çatışma mevzilerinden biri olduğudur
   
 
 İkinci husus da, bu çatışmanın koçbaşı konumundaki Amerika ve Rusya'nın giriştikleri operasyonlarda "basit planlama hataları" yapmayacakları gerçeğidir
   
 
 
 Yenilgi ve galibiyet iki taraf için de her zaman mukadderdir tabii ki; fakat işin içinde "basit yenilgi" ve "basit galibiyetler" varsa büyük ihtimalle bunların da "planlamaya dahil" olduğunu düşünmek gerekir
   
 
 
 Kafkasya'daki gelişmeleri değerlendirirken bu hususları göz önünde bulundurmak çıkarımlarımızın da sağlıklı olması sonucunu getirecektir
   
 
 
 ***
 
 
 
 Kafkasya Ağustos'un 8'inden 13'üne kadar ilginç bir beş gün yaşadı
  Fransa Dışişleri Bakanı Kouchner'in ifadesiyle, “en kısa süren savaşlardan ve en kısa sürede varılan ateşkeslerden biri” gerçekleşti Gürcistan'da  
 "Gürcistan Osetya'ya bir gece yarısı operasyonu düzenledi, ancak Rusya'nın müdahalesiyle operasyon kısa sürede hüsrana dönüştü…" cümlesiyle özetleyebiliriz yaşananları
   
 
 
 Ancak, tarafları -dolaylı da olsa- Amerika ve Rusya olan bir savaş, böyle "kolay bir zafer"le sonuçlanıyorsa, verilenlerle yetinmeyip, satır aralarına biraz daha dikkat kesilmemiz gerekiyor olayların gerçek yüzünü anlayabilmek için
  
 
 
 Hemen kendimize bazı sorular sorup cevaplarını bulmaya çalışalım mesela:
 
 
 
 - Gürcistan'ın hedefi gerçekten G
  Osetya'yı ele geçirmek idiyse, kolayca öngörülebilecek Rus tepkisine karşı niçin hiç bir tedbir üretmemiştir? 
 
 
 - ABD'nin akıl hocalığı yaptığı bir yönetimin, böyle "kusurlu bir harekat planı" hazırlaması akla ne kadar uygundur?
 
 
 
 - Gürcü silahlı kuvvetleri, Rus askerleriyle temas ettikleri bölgelerde niçin hiçbir ciddi direniş göstermeden silahlarını bırakıp kaçmışlardır? (Çeçenlerin Grozni'de, Boşnakların Saraybosna'da ortaya koydukları direnişleri hatırlarsak ne demek istediğimiz daha kolay anlaşılabilir
  ) 
 
 
 - Ayrıca, Gürcistan'da mevcudu 1000 kadar olan Amerikan askerinin, çatışmalar başladığında 150 civarına inmiş olmasını nasıl izah edebiliriz?
 
 …
 
 
 
 Üretilebilecek benzer pek çok soru bizi, eleştirilen hususların ihmal değil de "harekat planının gereği" olması halinde makul olabileceği sonucuna götürmektedir
  
 
 
 Ve olanın bitenin farkına varamayacak kadar numunelik bir ahmak olmadığına göre Saakaşvili de bu oyunun aktörlerinden biri olmalıdır
   
 
 
 ***
 
 “Peki, Rusya'yı anladık da, ABD'nin bu harpten kazancı ne oldu ki?” diye soracaksınız haklı olarak
  
 
 
 Savaşın sonuçlarına kısaca bir göz attığımızda, Gürcistan'ın Osetya'ya gerçekleştirdiği saldırının Amerika'nın planlaması doğrultusunda yapıldığından ve istenilen sonucun alındığından hiç bir şüphemiz kalmamaktadır
  
 
 
 ABD'de, bu tür operasyonlarda mümkün bütün ihtimal ve karşı tedbirleri hesaplayan onlarca strateji kuruluşunun böyle günler için var olduğunu dikkate aldığımızda, Gürcü ordusunun Rusya'nın silahlı müdahalesine karşı hiç bir direniş sergileyememesi veya hiç tedbire başvurmaması kolay anlaşılır bir şey değildir
  
 
 
 İkincisi, askeri uzmanlar, aniden gelişen bu saldırıya Rusya'nın bu kadar hazırlıklı ve hızlı bir şekilde tepki vermesini "izaha muhtaç bir durum" olarak değerlendiriyorlar
  Muhtemeldir ki, Amerikan istihbarat teşkilatı CIA, Rusya'nın zamanında müdahil olmasını sağlamak için Rus yönetimine saldırıyla ilgili istihbarat “sızdırmıştır  ” 
 
 
 Peki, Amerika, müttefikini yenilgiye uğratacak bir istihbaratı Ruslara niçin versin?
 
 
 
 Ve bu yenilgiyi niçin istesin?
 
 
 
 İster, çünkü:
 
 
 - Bir kere Amerika'daki seçimler çok önemli
  Obama'ya karşı kan kaybeden ve izlediği şahin politikalar eleştirilen Cumhuriyetçiler, "Koskoca Rusya'nın, zavallı(!) Gürcistan'a saldırmasıyla" eleştirilen politikalarının ne kadar "haklı" ve "somut" gerekçelere dayandığını Amerikan halkına “aynel yakin”(tecrübe ederek) göstermiş oldular  
 
 
 - Gürcistan NATO için önemli bir mevzi
  Ancak iki problemli bölgesiyle NATO'ya girmesi mümkün değil; nitekim Almanya ve Fransa gibi ülkelerin bu gerekçeyle koyduğu rezervler ortada  Ayrıca, bu problemlerin görüşmeler yoluyla çözümlenmesi de pek mümkün görülmüyor  Öyleyse yapılacak iş kangren olan bölgenin kesilip atılmasıdır  Nitekim ABD'de öyle yaptı kanaatimizce  Gürcistan'ı sözle ikna ederek yaptıramayacağı bu "ameliyatı", narkozsuz olarak Rusya'ya yaptırdı; ki ders alıp "ikinci defa" bıçak altına yatmaya kalkmasın diye  Doğrusunu söylemek gerekirse Amerikanın seçtiği metod oldukça mukni oldu  Görünen o ki, Gürcistan nekahat dönemini atlattıktan sonra NATO'ya, Abhazlar ve Osetler olmaksızın girecektir  
 
 - ABD'nin istediği de tam bu format olmalı: Üs olarak kullanabileceği, Atlantik değerlerine bağlı, problemsiz Gürcistan
    (Kimbilir, yurtlarına dönme talebiyle Gürcistan'ı uluslararası arenada zor durumda bırakan 1944 sürgünü Ahıska Türkleri'nin tamamına ABD'nin kapılarının açık olması da belki sırf bu sebeptendir  ) 
 
 - Bu operasyon sonrasında ABD, İran'la ilgili girişimlerine Rusya'nın blokaj koyma ihtimalini azalttığı gibi, yeni üsler kuracağı Gürcistan'ı problemlerinden arındırmakla bundan sonra Rusya'nın doğrudan müdahale edebileceği gerekçeleri de ortadan kaldırmış oldu
  
 
 
 - Rusya'nın tehditlerinden ürkerek ABD'nin kuracağı küresel füze kalkanı sisteminin topraklarına yerleştirilmesine müsaade eden anlaşmayı imzalamayan Polonya'nın, Rusya'nın Gürcistan'a saldırmasından bir hafta sonra anlaşmayı kendi isteğiyle imzalaması; Kiev'in de aynı gerekçeyle sisteme girme isteğini deklare etmesi ABD için az bir kazanç mıdır?
 
 
 
 Rusya'nın kazanımları
 
 
 Rusya'nın neler kazandığına bakmadan önce küçük bir açıklama daha yapalım
   
 Kuzey ve Güney Kafkasya'yı ayıran sınır, Karadeniz'de İngur Nehri'nden başlayıp, Tskinvali'yi de içine alarak, Ari ve Alazan çayları boyunca uzanır, Nuha'nın güneyi, Dibrar tepesi ve Hazar'ın kıyısında olan Kızılburun'da son bulur
  Bu hat Kuzey Kafkasya'nın coğrafi, siyasi ve kültürel sınırıdır  (Yani çok kişinin yanlış olarak bildiği gibi, Kafkasya'yı kuzey ve güney olarak bölen hat Kafkas sıradağları değildir  Kafkas sıradağları Kuzey Kafkasya'nın içinde kalır)   
 
 Şimdi, bu harekatın sonucunda Rusya, işte bu sınırlara havi Kuzey Kafkasya bölgesini aşağı yukarı bütünüyle kontrol eder hale gelmiştir
  
 
 Bu ne demektir?
 
 
 - Bu, Rusya'nın bölgede etnik, kültürel ve siyasi beraberliği olan halkların tamamını yönetimine, yani kontrolü altına alarak, “kendisi aleyhine farklı etkilere maruz kalmaları" ihtimalini bertaraf etmesi; dolayısıyla bir potansiyel tehditten kurtulmuş olması demektir
  
 
 - Doğal bir set oluşturan yapısıyla askeri manada üstün bir stratejik avantaj sağlayan; el değmemiş yer altı zenginlikleri ve turizm potansiyeliyle de ekonomik manada ölçülemez bir zenginlik sunan Kafkas sıradağları, bu operasyon sonrasında -neredeyse bütünüyle- Rusya'nın kontrolü altına girmiştir
  
 
 - Rusya bu vesileyle, güvenliği için elzem gördüğü kırmızı çizgisini önemli oranda "olması gereken yere", yani Kafkas dağlarının güney eteklerine çekmiş, ayrıca bölgesel otoritesini de pekiştirmiştir
   
 
 - Rusya'nın, sıcak denizlere açılma arzusu malum
    Bu operasyonla Karadeniz'in kıyısında stratejik ve iktisadi değeri ölçülemeyecek 250 km'lik yeni bir sahil şeridi (Abhazya) kullanımına açılmıştır ki, tam da Sivastopol limanlarındaki donanmasına 2017'de yol gösterileceğinin açıklandığı bir sırada    
 
 - Ayrıca, Rus ordusu Çeçen savaşında kaybettiği prestijini nispi de olsa bu operasyonla düzeltme fırsatı bulmuş ve (mizansen de olsa) hızlı cevap kabiliyeti ve kararlılığını "dost-düşman" herkese göstererek imaj yenilemiştir
  
 
 
 Abhazya ve G
  Osetya'nın Durumu 
 
 
 Peki bu süreçte Abhazya ve G
  Osetya'nın kazanç ve kaybı ne olmuştur? 
 Maddi ve insani kayıplar özellikle G
  Osetya'yı derinden yaralamıştır  Ancak geç kabuk bağlayacak olsa da, geçen günler bu yaraları tedavi edecektir  
 Olaya politik boyutlarıyla baktığımızda ise özet olarak, her iki ülke de yarınını ipotek ederek bugününü kurtarmıştır diyebiliriz
   
 Gürcü tasallutundan kurtulmak iki ülke için de ciddi bir kazanımdır; ama sadece bugünlerini kurtaran bir kazanım
   
 Biraz daha Rusya kontrolüne girmiş olmaları ise gelecekleri için endişe etmeyi gerektirir
   
 Ancak şu da var ki, bu iki halkın kaderi, bugün için onlara başka bir seçenek sunmamaktadır maalesef
   
 Abhazlar ve Osetler bütün iyi niyetleriyle içine düştükleri bu paradoksun içinden "yaşam ve özgürlük" çıkartma gayretinde olsalar da işleri gerçekten çok zor
   
 Çünkü bu yolda kullanabilecekleri fazla bir enstrümanları yok ellerinde
   
 İçinde bulundukları süreç, bu iki ülkeyi hala ümitvar kılıyor ve muhtemeldir ki konjonktür bir müddet sonra kendilerine bağımsızlık statüsü de getirecektir
   
 Ama bu bağımsızlıklarını ceberrut komşularından hangi “caydırıcı silahlarla” koruyabileceklerini şimdiden düşünmeleri gerekir
  
 
 
 Abhazya ve G
  Osetya İçin Bir Yakın Gelecek Senaryosu 
 
 
 Gelinen noktada muhtemeldir ki, Abhazya ve G
  Osetya, Rusya'nın kontrolü altındaki mevcut statülerini bir müddet daha devam ettireceklerdir   
 Bu arada, diğer taraftan da uluslararası katılımlı çok yönlü görüşmeler başlayacaktır tabii olarak
   
 Gürcistan'ı tatmin kabilinden zorlu geçecek uluslararası görüşme süreçlerinin ardından Abhazya ve G
  Osetya bir şekilde bağımsızlık yoluna girecektir  Referandumlar yapılacak ve Rusya, BDT ülkeleri ve diğer bazı ülkeler tarafından da hemen tanınacaktır   
 Sonra zaman bir müddet de böyle akıp gidecektir (5 yıl?-10 yıl?)
   
 Abhazya ve G
  Osetya'nın hukuken bağımsız fakat fiilen Rusya'ya bağlı olacağı bu dönemin çok uzun sürmeyeceği tahmin edilebilir   
 Çünkü, ne kadar arzulu olurlarsa olsunlar, normal şartlarda bu iki küçük halkın bağımsızlık statülerini Rusya'ya rağmen uzun bir süre devam ettirebilmeleri mümkün görünmemektedir
  
 Dolayısıyla, uluslararası alanda olağanüstü gelişmeler olmaz ve bölgedeki yapı Rusya'yı da kapsar şekilde sürpriz bir değişikliğe uğramazsa, konjonktürün uygun düştüğü ilk fırsatta yapılacak yeni referandumlarla, her iki ülke de Rusya Federasyonu'na dahil olmak istediklerini deklare edeceklerdir
   
 Rusya'nın ilgili birimlerinde gerçekleştirilecek görüşme ve prosedürlerden sonra da, muhtemeldir ki Güney Osetya Kuzey Osetya'yla birleşecek; Abhazya da yeni bir süje olarak Federal Cumhuriyet statüsüyle Rusya Federasyonu'ndaki yerini alacaktır
  
 
 
 …Ve Gürcistan
 
 Gürcistan'a gelince…
 
 Abhazya ve Osetya'ya sahip olmanın Sovyet döneminden kalma tatlı bir rüya olduğunu müttefikleri kendisine anlatıp, bir şekilde ikna edeceklerdir
   
 Gürcistan'ın da bu süreçten kazançlı çıkması, bunun bir rüya olduğu gerçeğini kabul edebilmesine bağlıdır
  Yoksa hem üzen, hem de üzülen taraf olmaya devam edecektir  
 
 
 Yapılması Gereken
 
 Bütün olumsuzluklara rağmen, Kafkasyalıların, Kafkas diasporasının ve destekçilerinin Abhazya ve G
  Osetya için yapabilecekleri şeyler vardır  Varlarını yoklarını seferber edip, önümüzdeki günlerde elde edilecek bağımsızlık statüsünü korumak için ne yapacaklarını şimdiden düşünmeye başlamalıdırlar   
 O aşamada gelecek Kremlin hamlelerinin nasıl savuşturulacağının hesabı şimdiden yapılmalıdır
   
 Çok zor da olsa mümkün olmayacak bir şey yok; yeter ki akıl ve emeği, siyaset ve diplomasi silahlarına mermi yapalım
  
 
 
 Allah tüm mazlum halklarla birlikte Abhazların ve Osetlerin de yardımcısı olsun
  
 
 ekarayel@superonline
  com 
 
 xxx
 
 Abhazya'da bağımsızlık rüzgarı
 |