06-22-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Mustafa han II
Osmanlı sultanlarının yirmi ikincisi ve islam halifelerinin seksen yedincisi 5 haziran 1664'de İstanbulda doğdu Küçük yaştan itibaren devrin en iyi alimlerinden tahsil ve terbiye gördü Ayrıca devlet idareseni ve harp oyunlarını çok iyi öğrendi Amcası İkinci Ahmed Han'ın 6 Şubat 1695'de vefatı üzerine 31 yaşında tahta çıktı Genç Padişah gayretli ve vatan sevgisiyle do- lu idi nitekim yayınladığı ilk hatt-ı humayunda "Zevk ü safa ve rahatı kendümüze haram eylemişüzdür" diyordu
Sultan Mustafa, ceddi kanuni Sultan Süleyman gibi bizzat ordusunun başında sefere çıkmak istiyordu Devlet adamları Sultan'ın sefere çıkması halinde büyük masraflar gerekeceğini ve kazara bir yenilgi halinde de adının mağlup bir hükümdara çıkacağını bildirdiler Bunun üzerine Sultan Mustafa; " Bana hazine lazım değil Kuru ekmek yerim Vucudumu din uğruna feda ederim Her ne denlü meşakkat arz olınsa, sabr ve tahammül ederim Hizmet-i ibadullah (halka hizmet tamama ermeyince seferden dönmem" diyerek kesin kararını bildirdi Nihayet 30 Ağustos 1695 günü Mustafa Han halkın da zafer duaları arasında Avusturya işgalindeki Macaristan'ı kurtarmak için ilk sefrine çıktı 9 Eylül günü Lipva kalesini alındı 22 Eylül'de Lagos kalesi yakınında Temes suyu kenarında bulunan Avusturya ordusunu bozguna uğrattı Lagos Osmanlıların eline geçti Bu arada ordunun ikinci bir koluda Sabeş kalesini zabtetti Mevsimin ilerlemesiyle Mustafa Her ordunun başında İstanbul'a döndü halk bu büyük zafer için şenlikler yaptı
Padişah, Avusturya üzrine ikinci seferine 20 Nisan 1696'da çıktı Osmanlı ordusu Belgrad'a vardığında düşman kuvvetlerinin Temeşvar-ı muhasara altına aldığı haberi geldi Bu cihet üzerinde yol alan Osmanlı ordusu, düşmanı Olaş suyu kenarınd yakaladı Yapılan muharebede Avusturyalılar mağlup ve perişan oldu Kumandaları savaş alanında öldü Padişah İstanbul'a döndüğünde, Andros önlerinde venedik donanmasına büyük zaviat verdiren Mezemorta Hüseyin Paşa, bütün toplarını ateşleyerek kendisini selamlıyordu
Muzaffer padişah, Avusturya'ya son ve kesin bir darbenin vurulması için yeniş bir seferin luzumunainanıyordu Ancak 17 Haziran 1677'de bu maksatla çıkılan sefer, sadrazam Elmas mehmed Paşa ile temeşvar muhafızı Koca Cafer paş'nın padişah'ı yanlış yola sevketmeleri Zente bozgununa sebep oldu Bu sorada Venedik, Rusya ve Lehistan birlikleri de saldırıya geçtiler Padişah sulh istemek zorunda aldı Uzun görüşmelerin sonunda imzalanan karlofça antlaşmasıyla (1699) Erdel ve Mcaristan'ın büyük bölümü Osmanlılar elinden çıktı Azak kalesi Ruslara bırakıldı Kamanice, Ukranya be Podolya eyaletlerinin ise lehistan aldı Bu geniş toprak parçalarının Osmanlılar elinden çıkmasının izleri pek derin oldu Osmanlılarının adil idaresininden ayrılmak istemeyen 1400 macar ailesi göz yaş- ları içerisinde Türk topraklarına Hicret ettiler
Sultan Mustafa Han, Karlofça antlaşmasından sonra askeri ve mali teşkilatlarla ıslahat hareketlerine girişti Donanmada çektiri usulünün kullanılması terk edilerek kalyon sistemine geçildi Bilhassa Mezemota Hüseyin Paşa'nın kapdan-ı deryalık döneminde yaptığı çalışmalar ile kısa bir sürede kalyon miktarı 40'a ulaştı Ayrıca bahriyenin ıslahı ve ihtiyaçlarının giderilmesi için bir kanunname ilan edildi Buna göre deniz ümerasının bahriyeden yetişme kimselerdem seçilmesi esası getiriliyordu Diger taraftan kapıkulu ocakları arasında yapılan ıslahatlar yeniçeri ve sipahilerin hoşlarına gitmedi Bazı devlet adamlarının tahriki ile başlayan ayaklanma sonunda Sultam Mustafa Han 22 Agustos 1703'de tahttan indirildi Saraya geldiğinde kapıda kendisini feryad ederek karşılayan Valide Sultan'ın elini öptükten sonra; "Kul beni tahttan indirmişler, yerine karındaşım Sultan Ahmed'i padişah eylemişler; Allah mubarek eyleye,evladlarım kendisine Allah emaneti olsun"sözleriyle kendisine ayrılan özel daireye çekildi Mustafa Han, hizmetleri ortada iken karşılaştığı bu durumdan dolayı çok mütessir oldu istiska hastalığında da muzdarip bulunan Sultan, nihayet 20 Aralık 1703'de vefat etti Yeni Camii'deki türbede babasının ayak ucuna defnedildi
Dokuz seneye yakın Osmanlı sultanlığı yapan İkinci Mustafa Han, muktedie,gayretli,vatanperver,çalışkan ve değerli bir padişahtı Orduların başında sefere giden son Osmanlı sultanıdır Alimlere ve hocasına karşı hürmeti çok fazla idi Edebiyata meralı olup "Meftuni" ve "ikbali" mahlasıyla şiirler yazmıştır
|
|
|