05-19-2012
|
#2
|
tersinim
|
Cevap : Nur Damlaları (İdris A.s)
Nur Damlaları (İdris a s)-2
Kendisini Allah (c c ) katında olduğu kadar melekler katında da çok sevilirdi Onu sevenlerin başında da ölüm meleği olan Azrail (a s ) vardı
Bir gün Azrail (a s ) Rabbine:
-Ya Rabbi! İdris çokça namaz kılan, İsm-i Celileni dilinden düşürmeyen bir kulundur Ben Onu çok sevmekteyim Eğer izin verirsen Ben Onunla arkadaş, dost olmak isterim dedi
Cenab-ı Hak (c c ) bu izni verince Azrail (a s ) ihtiyâr bir adam kılığında İdris’in (a s ) yanına geldi ve Onunla arkadaş, dost oldu
İdris (a s ) arkadaşının ölüm meleği olduğunu öğrenince:
-Ey kardeşim Azrail! Ben ölümü çok merak etmekteyim Gücün yeterse Sen Beni geçici olarak ölümü tattır dedi
Azrail (a s ) ise:
-Ey İdris! Şu istediğin elimden gelen, gücümün yettiği bir iş değildir Bu isteğin Rabbimin siz ölümlüler için olan takdirinin dışındadır Sen onu Rabbinden iste Şüphesiz ki Onun her şeye gücü yeter Eğer Rabbin izin verirse Ben bunu yaparım dedi
İdris (a s ) Allah’a (c c ) dua etti
Yüce Allah (c c ) Azrail’e (a s ) şöyle vahiy etti
“-Ey Azrail! Sen İdris kulumun isteğini yerine getir Ona geçici bir zaman için ölümü tattır, sonra da aldığını geri ver ”
Azrail (a s ) Allah’ın (c c ) verdiği bu izin üzerine İdris’in (a s ) canını bir saatliğine aldı, Ona ölümü tattırdı Bir saat sonra canını geri verince İdris’e (a s ) şöyle sordu
-Ey İdris! Merak ettiğin ölümü nasıl buldun?
İdris (a s ) bu soruya:
-Çok zor ve acı diye yanıtladı
Bundan sonra İdris (a s ) Azrail’e (a s ):
-Ey kardeşim Azrail! Gücün yeterse Sen Bana dünya gözüyle cenneti ve cehennemi de göster Ben oraları çok merak etmekteyim dedi
Azrail (a s ) bu isteğe karşı şöyle cevap verdi
-Ey kardeşim İdris! Şu isteğin benim gücümün ve yetkimin dışındadır Sen onu Rabbinden iste Şüphesiz ki O her şeye gücü yetendir Rabbin izin verirse isteğini yaparım
İdris (a s ) Allah’a (c c ) şöyle dua etti
-Ya Rabbi! Ben ilâhî tecelligâhlarını çok merak etmekteyim Sen onları Bana dünya gözüyle göster
Allah (c c ) izin verince Azrail (a s ) İdris’i (a s ) önce cehenneme götürdü İdris (a s ) cehennemi görünce çok korktu, neredeyse bayılıyordu Orada kalmak istemedi
Azrail (a s ) cehennemden sonra İdris’i (a s ) cennete götürdü İdris (a s ) cennete hayran kaldı, oradan ayrılmak istemedi
Gitme zamanı gelince Azrail (a s ):
-Ey İdris! Artık cennetten çıkma, tekrar dünyaya dönme zamanı gelmiştir dedi
Fakat İdris (a s ):
-Hayır! Vallâhi Ben burayı çok sevdim Allah (c c ) Beni buradan çıkarmadıkça çıkmam dedi Cennetten çıkmak istemedi
Bunun üzerine Azrail (a s ):
-Ey İdris! Orası hak edenlerin yurdudur Oraya ulaşmak için pek çok imtihanlardan geçmek, pek çok engelleri aşmak gerekmektedir Bu Rabbimin takdiridir Sen bu imtihanlardan geçtin, engelleri aştın mı ki orada kalmak istersin? Diye sordu
İdris (a s ):
-Evet dedi Rabbimiz Kitab-ı Mübin’in de, her nefis ölümü tadıcıdır buyuruyor ki Ben ölümü tatmışımdır Yine Rabbim, sizlerden cehenneme uğramayacak yoktur buyuruyor Ben cehenneme de uğramışımdır Ve yine Rabbim Kitab-ı Mübin’in de cennet ehli için; onlar orada bir yorgunluk hissetmezler Oradan çıkarılacaklar da değillerdir buyuruyor Onun için Allah (c c ) Beni buradan çıkarmadıkça ben buradan çıkıcı değilimdir dedi
Bunun üzerine Allah (c c ) Azrail’e (a s ):
“-Ey Azrail! Kulumuz İdris oraya Benim iznimle girmiştir Sen Onu orada bırak Oraya girenin bir daha çıkmayacağını vaat etmişizdir” diye buyurdu
İdris (a s ) Cenab-ı Hakkın (c c ) emriyle çok yüksek mekanlara kaldırıldı (Meryem 57)
Hz Muhammed (a s ) miraç gecesi göğün dördüncü katında İdris (a s ) ile görüşmüştür
İdris (a s ) dünya bedeniyle bütün arşı dolduran Cennet-i Alâ’dadır Onun yeri çok yücelerdedir İdris (a s ) göğe kaldırıldığında yüz altmış beş yaşlarındaydı
♦ ♦ ♦
İdris’e vâsi olan oğlu Mettu Şelah yüce Allah’a (c c ) ibâdet ve tâata devam etti Kendisi her yönüyle babasını örnek almıştı Onun gibi ibâdet eder, Onun gibi ata biner, cihat ederdi
İdris’in (a s ) alnında parlayan peygamberimizin nuru oğlu Mettu Şelah’a geçmişti
Mettu Şelah ölmeden önce yerine oğlu Lemek’i bıraktı İdris’in (a s ) kendisine emrettikleriyle emretti Ondan Allah’a (c c ) taâtta bulunmasını, çokça ibâdet etmesini ve Allah (c c ) yolunda savaşmasını istedi
İdris’in (a s ) torunu Lemek babasının ve dedesinin yolundan gitti Kavmini öğütledi Kâbil oğullarıyla düşüp kalkmaktan onları nehiy etti Fakat kavmi onu dinlemediler Kabil oğulları kızlarıyla düşüp kalkmakta devam ettiler Bunun sonucunda cebbâriye diye anılan zorbalar doğdu ve çoğaldı
Lemek ölüm döşeğine oğlu Nuh’u (a s ) ve Nuh’un (a s ) oğulları Sam, Ham ve Yafes’i ve onların hanımlarını yanına çağırdı Koca dağda sekiz kişiydiler Diğerleri Kabil oğullarının yanına gitmişlerdi
Çağırttıkları gelince Lemek onlar için hayır duası yaptı ve ağladı Onlara bakıp:
-Demek bizden olarak şu sekiz kişiden başkası kalmamıştır Allah’tan (c c ) dilerim ki sizleri şu kötü kadın hastalığından korusun Çocuklarınızı yeryüzünü dolduracak kadar çoğaltsın Size atamız Âdem’in (a s ) bereketini versin Oğullarınıza hükümdârlıklar nasip etsin
Ey Nuh! Bildiğin ve gördüğün gibi, şuracıkta bizden başka kimse kalmamıştır Şu azlık seni ürkütmesin Sakın günahkâr kavminin ardına düşme
Ölünce beni Âdem’in (a s ) yanına göm Allah (c c ) ge-miye binmeni emrettiğinde yanına Âdem’in (a s ) tabutunu al, gemiye yükle, inerken de yanında indir Tabutun yeri geminin üst taraflarında olsun
Sen ve oğulların geminin şark tarafında bulununuz Kadınlarınız çocuklarıyla geminin garp tarafında bulunsunlar
Âdem’in (a s ) tabutu ikisinin ortasında bulunsun
Gemide bulunduğunuz müddetçe siz kadınlarınıza, kadınlarınızda size yaklaşmasın Onlarla birlikte yemeyin, içmeyin ve birbirinize yaklaşmayın
Tufan bitip, sular çekilince gemiden in, tabutu da indir, yanında namaz kıl Sonra büyük oğlun Sam’a şunu vasiyet et
Sam ve oğulları Âdem’in (a s ) tabutunu yeryüzünün ortasına götürüp koysunlar Oğullarından biri de yanında bulunsun; hizmet etsin, bakım yapsın, onu korusun
O oğlun hayatını Allah’a (c c ) vakfetsin; ne evlensin, ne de kan döksün Yürüyenlere, uçanlara, bir zarar vermesin
Rabbim onlara yol ve yön gösterecek, yollarını aydınlatacaktır dedi
Lemek vefat edince namazını Nuh (a s ) ve oğulları kıldılar Lemek vefat ettiğinde yedi yüz yetmiş yedi yaşında idi
|
|
|