Yalnız Mesajı Göster

Cevap : Cahiliye Dönemi

Eski 05-19-2012   #3
tersinim
Varsayılan

Cevap : Cahiliye Dönemi



BÖLÜM-I

İSA’DAN SONRA GELİŞEN OLAYLAR

Fetret devri, diğer anlamıyla cahiliye çağı; şanı yüce Allah’ın (cc) gönderdiği peygamberlerden İsa (as) ile Muhammed (asv) arasında olduğu gibi peygamberliğin kesintiye uğradığı, insanoğlunun peygambersiz, kılavuzsuz kaldığı zaman; durgunluk dönemi demektir

Nitekim İsmail’den (as) sonra Muhammed’e (asv) kadar başka peygamber gelmeyen Yemen’deki Amâlika ve Mekke’deki Cürhüm kabileleri içinde bu dönem bir fetret devri sayılır

İsa (as) ile Muhammed (asv) arasındaki fetret devri altı yüz senedir Bu iki peygamber arasında başka peygamber yoktur Bu nedenle İsa (as) ile Muhammed (asv) birbirlerine en yakın olan peygamberlerdir

Hz Muhammed’in (asv) getirdiği dinin büyüklüğünü, ululuğunu ve insanlara sunduğu nurunu tam olarak anlayabilmek, kavrayabilmek için insanlığın koyu bir zulmet içine düştüğü, yolundan sapıttığı cahiliye devrini çok iyi bilmek gerekir

Bu dönemlerde her ne kadar Allah’a (cc) şirk koşarak tevhit bozulmuşsa da; tevhit dini üzerinde bulunan ya da tevhit dinini arayan kişilerde bulunmaktaydı

Fetret devrinde İbrahim’in (as) Hanif dinini arayanlar, bu din üzerinde bulunanlar, doğru yol üzerinde olanlardır

* * *

İsa (as) kırk gün havarilerin yanında kaldıktan, ge-rekli emirleri verdikten sonra tekrar göğe çekildi

İsa’nın (as) göğe çekilmesinden sonra aralarında Hz Meryem’inde bulunduğu yüz yirmi kişilik bir müminler topluluğu Zeytin dağına geldiler

Sürekli dua, tespih, tehlil içindeydiler Devamlı Allah’a (cc) hamt ve tespih üzerinde bulunuyorlar ve şükrediyorlardı

Orada bulunan herkes gördüklerinden, duyduklarından çok etkilenmişti İmanla dolu doluydular İmanları dışlarına vurmuştu Yüzleri pırıl, pırıl parlıyordu

İçlerinde bulunan Petrus ayağa kalkarak:

-Kardeşlerim! Halletmemiz gereken çok önemli bir mesele var Bildiğiniz gibi Yahuda İskaryot İsa’ya (as) gönülden bağlı on ikilerden olduğu halde önderimize, öğretmenimize ihanet etmiştir Artık o bizden değildir

Fakat yine de onun yerine birini seçmemiz, yerine doldurmamız gerekiyor Bunu yaparsak mezmurda yazılan ilahi emri yerine getirmiş olacağız Önderimiz, öğretmenimiz olan İsa’nın (as) yardımcılarının yeri hiç bir zaman boş ya da eksik kalmayacaktır Bunun böyle olması gerekir
dedi

On bir kişilik havari grubu Kudüs’e geldiler ve ikamet ettikleri evin üst katına çıktılar

On ikilerin on ikinci olacak, Yahuda İskaryot’un yerine alacak kişinin kim olacağını tartıştılar

İki aday vardı İkisi de birbirinden değerliydi Aralarında bir tercih yapma imkânı olmayınca kur’a çekmeye karar verdiler Kur’a çekmeden önce şöyle dua ettiler

-Ya Rabbi! İçlerde, dışlarda olanları, yüreklerde bulunanları şüphesiz ki en iyi Sen bilirsin Şu iki adaydan hangisi daha hayırlı ise onu bize göster Onu bize işaret et İçlerinden en hayırlısını seç ve bize bildir

Çekilen kura sonucunda on ikilerin on ikincisi Matiya isimli mümin kişi oldu

Musa’nın (as) vefatından, İsa’nın (as) doğumuna kadar bin yedi yüz on altı sene geçmişti İsa (as) şanı yüce Allah (cc) tarafından göğe çekildikten sonra on iki havarisi bütün dünyaya dağıldılar ve İsa’nın (as) emri üzerine getirdiği dini bütün dünyaya yaymaya başladılar

Havariler önce ırkdaşları olan İsrail oğullarının oturdukları bölgelere gittiler, onlara şöyle dediler

-Ey İsrail oğulları! Dinleyiniz Bildiğiniz gibi Nasara’lı İsa (as) Tanrı’nın izin ve inayetiyle aranızda yaptığı mucizeler, harikalar ve belirtilerle varlığını, peygamberliğini göstermiş, Allah’ın (cc) resulü olduğunu kanıtlamış yüce bir kişiydi

O körlerinizin gözlerini açtı, cüzamlılarınızı temizledi, hastalarınızı iyileştirdi, ölülerinizi diriltti Öyle olmasına rağmen; yasa tanımaz, Allah (cc) korkusundan, din ve vicdandan nasipsiz kişiler aracılığıyla Onu tutuklattınız, türlü işkencelere, hakaretlere uğrattınız Onun öpülmeye layık yüzüne tükürdünüz, Ona yumruk vurdunuz, Onu dövdünüz, sonra da çarmıha gerip, öldürmeye kalkıştınız

Fakat bilmez misiniz ki toprağa peygamberlerin etleri haramdır

Toprak peygamberlerin vücutlarını yemez, onları çürütmez Peygamberler her zaman diridirler Ne yaparsanız yapın, hangi kötülükleri uygularsanız uygulayın, siz onları öldürmeye hiçbir zaman muvaffak olamazsınız Siz İsa (as) Mesihi de öldüremediniz Bunu başaramadınız

O, Allah’ın (cc) oğlum diye iltifat buyurduğu, çok sevdiği kulu ve resulüydü Bütün gayretlerinize rağmen Onu çarmıha gerip öldüremediniz

Rabbimiz işkencelerinizin acısını Kuluna tattırmadı Aşağılamalarınız Onu daha yüceltti Rabbimiz Onu göğe kaldırdı Şüphesiz ki O tekrar yeryüzüne inecek, görevini tamamlayacaktır

Bizler Onun yolunda giden, getirdiği nuru yaymakla, göstermekle, anlatmakla görevli kişileriz Bizler Onun tarafından kutsanmış, Rabbimizin izni ile Ona verilenlerin bir kısmıyla desteklenmişizdir Biz Ondanız

Şunu iyice biliniz ki çarmıha gererek öldürmeye çalıştığınız, hakaretlere uğrattığınız kişi kesinlikle Mesih İsa’dır (as) O şimdi Rabbimizin yanındadır Geri dönecek, yarım bıraktığı işi bitirecektir…


Onları dinleyen İsrail oğullarından bazılarının kalplerine bir hançer sokulmuş gibi oldu Betleri, benizleri soldu Yaptıkları büyük günahı anladılar Çok pişman oldular

Havarilere:

-Ey kardeşler! Bizler bilerek ya da bilmeyerek çok büyük bir günah işledik Yaptığımızı düzeltmemiz için ne yapmamız gerek? Diye sordular

Havarilerde şöyle karşılık verdiler

-Sizler çokça tövbe ediniz Allah’tan (cc) af ve mağfiret dileyiniz Sadakalarınızı artırınız Rabbim isterse Onun gölgesi altına girer, eteklerine sığınırsınız

Bu, buna yetkili kişilerce yapılmış bir çağrıdır Bu çağrı size, çocuklarınıza, çocuklarınızın çocuklarına, uzakta ya da yakında olanların hepsine yöneliktir Doğru yol budur Siz bu yola girmek için acele ediniz
dediler

Bu çağrı sonucunda binlerce kişi onlara katıldı Bu kişiler kendilerini; elçilerin öğretisine, paylaşıma, ekmek bölmeye ve duaya adadılar

İsrail oğullarının kalplerine her gün gittikçe artan; kıskançlığın, çekemezliğin getirdiği bir öfke ve bu öfkenin körüklediği ateşli bir korku düşmüştü

Gördükleri, duydukları; öldürmeye çalıştıkları kişinin Allah’ın (cc) gerçek bir peygamberi olduğunu gösteriyordu

Bunun vebalini hiç bir kişinin, hiç bir ırkın, hiç bir milletin kaldıramayacağını da biliyorlar, bunu bütün dehşetiyle hissediyorlardı

Fakat koyu taassupları da gözlerini perdeliyor, pişmanlıklarını koyu bir öfkeye, acımasız bir düşmanlığa dönüştürüyordu

Bu nedenle yeni dinin yayılmasını önlemek için ellerinden gelen her türlü düşmanlığı, engellemeleri yapmaktan geri kalmıyorlardı

Devamı var

Alıntı Yaparak Cevapla