05-02-2012
|
#6
|
tersinim
|
Cevap : Varoluşun En Büyük Gerçeği = Evrim Mi? - Tersinim Mi?
Evrim mi? Tersinim mi? (Doğal Seleksiyon-2)
Evrim teorisi; var oluştaki basite indirgenemez kompleks sistemlerin bütünselliği rastlantılarla açıklanamaz eleştirilerine karşı; rastlantılar inkâr edilemez bir şekilde evrimde evrimleştirici bir rol oynar ama evrim canlı cansız birimleri oluşturmak için sadece rastlantılara dayanmaz savunmasında bulunur
Bulunur ama rastlantılar dışındaki dayanaklar hakkında bir bilgi de vermez
Her ne kadar evcilleştirme; menfaatleri, değişimleri belirli yönlerde biriktiren insanların istemi doğrultusunda bilinçli seçimlerin sonucuysa da Darwin bu seçimlerin rastlantılarla da oluşabileceğini varsayar
Bilinçli seçilimle meydana gelen bir oluşum niçin rastlantılarla oluşmasın mantığı ağır basar
Hayvanların evcilleştirilmesi ve bu evcilleştirme sonucunda oluşan değişimler Darwin’e göre olumludur
Bu nedenle canlılar zaman içinde olumlu yönde devamlı değişime uğramakta, bu değişimi diğer nesillere aktarabilmektedir
Bu nedenle karmaşık ve değişen yaşama koşullarının etkisindeki herhangi bir canlı kendisine yararlı olan ne kadar hafif değişikliğe uğrarsa uğrasın yaşama şansı çoğalacak, seçilmiş her çeşit, soya çekime göre değişiklik geçirmiş biçimlerini çoğaltma eğilimi içine girecektir
Bitki ve hayvan türlerinin ıslahı gerçekte evrim teorisinin ortaya atılmasından çok daha önce başlamış bir çalışmadır Geçmişi binlerce yıl öncesine uzanan bu yetiştiricilik geleneği, 19 yüzyılda bilimsel bir temele oturmuştur
Kimi evrim teorisi taraftarlarının bitki ve hayvan yetiştiriciliğini bir evrim kanıtı gibi gösterme çabaları ise şu yüzeysel mantığa dayalıdır
Bitki ve hayvan yetiştiricileri, birkaç nesil içinde farklı cins hayvanlar türetebiliyorlar, öyleyse milyonlarca yıl içinde bütün türler birbirinden türemiş olabilir
Ancak bu mantık önemli çelişkiler içermektedir Şöyle ki:
1)-Hayvan veya bitki türleri üzerinde yapılan bu gibi ıslah çalışmaları, yetiştiriciler tarafından belirli bir amaca göre, akıl sahibi insanlar tarafından, bilinçli şekilde yönlendirip yapılır
Devrede bir bilgi ve bilginin yönlendirdiği bilinç vardır Oysa doğada böyle bilinçli bir evrim mekanizması yoktur
2)-Islah çalışmaları, asla belli bir sınırın ötesine geçmez Bu yöntemle yeni canlı türleri meydana getirilemez Örneği bir tavşanı hiç bir zaman bir köpek ya da bir kedi haline getiremezsiniz
Islah çalışmaları sonucunda hayvan türlerine ait bazı özelliklerin aynı özelliklere sahip hayvanlar çiftleştirilerek biraz daha geliştirildiği doğrudur Gerçekte bu bir dar alanda çeşitlenme şeklidir
= = =
Evrim teorisine göre rastlantıların olağanüstü olayları gerçekleştirmek için ihtiyacı olan tek şey zamandır Zaman ve rastlantılar böylesine olağanüstü bir oluşumu gerçekleştirebilir
Darwin'in Galapagos Adaları'nda gözlemlediği farklı gagalara sahip ispinoz türleri de aynı olgunun bir diğer örneğidir
Son yıllarda yapılan gözlemler, ispinozlarda Darwin'in teorisinin öngördüğü gibi sınırsız bir değişim yaşanmadığını ortaya koymuştur
Dahası, Darwin'in 14 ayrı tür olarak belirlediği farklı ispinoz tiplerinin çoğu, aslında birbirleri ile çiftleşebilen, yani aynı türün üyeleri olan çeşitlenmelerdir
Bilimsel gözlemler, hemen her evrimci kaynakta efsaneleştirilerek anlatılan ispinoz gagaları örneğinin, gerçekte bir çeşitlenme (dar alanda çeşitlenme) örneği olduğunu, evrim teorisine delil oluşturmadığını göstermektedir
Charles Darwin Türlerin Kökeni kitabının başlarında evcileştirmeden uzun uzun bahseder
Ona göre canlılar (örneğin bir inek cinsinin daha çok süt vermesi ya da bir köpek cinsinin daha hızlı koşması sağlanarak) evcilleştirme yoluyla gelişip evrimleşmektedirler
Bu evrimleşme bir iradenin yönlendirmesi sonucudur ama eğer canlılar bir iradeyle yönlendirilip gelişebiliyorsa rastlantılarla da gelişip evrimleşebilirler
Bir bakıma Darwin evcilleştirmeyi Lamarck’ın ünlü canlıların edindikleri kazanımları diğer nesillere aktarabildikleri varsayımına kanıt olarak görür ve gösterir
Charles Darwin bu konuda Türlerin Kökeni kitabında şunları yazmaktadır:
-Her yaratık kendi koşullarına göre gittikçe daha çok gelişmeye çabalar
…Ama değişimleri belirli yönlerde biriktiren insanın istemidir
Birinci bölümde sözü geçen olgular kullanmanın evcil hayvanlarımızda belirli parçaları kuvvetlendirdiğini ve büyüttüğünü ve kullanmamanın onları zayıflattığını ve türlü değişikliklerin kalıtsal olduğunu apaçık göstermektedir sanıyorum
İnsan bazı hayvanlarını yapının özel ayrıntılarını ille de dikkate alması gerekmeden yalnızca en çevik bireyleri sakla-yıp iyileştirerek (yarış atı ve tazı gibi) ya da dövüşte kazanan kuşları üreterek (dövüş horozu gibi) değişikliğe uğratmıştır
Gerçekte değişkenliğe yol açan insan değildir insan yalnızca organik varlıkları bilmeden yeni koşulların etkisinde bırakmakta ve o zaman doğa oluşumu etkilemekte ve değişmesine yol açmaktadır
Ama insan doğanın kendisine sunduğu değişiklikleri seçebilmekte ve seçmekte ve onları dilediği tarzda biriktirerek hayvanları kendi öz çıkarına ve beğenisine uydurmaktadır
Darwin’e göre evcilleştirme insanın ardışık hafif değişiklikleri seçip biriktirme gücünün doğal sonucudur
Darwin canlılardaki değişim konusunda şu tespitlerde de bulunmuştur:
-İnsanoğlunun evcil ürünlerindeki bireysel farklılıkları belirli bir yönde biriktirmesinde olduğu gibi doğal seçmenin etki ve biriktirim yapması için gereç sağlar
Alışkanlıkların değişmesi canlılarda çiçeklenme dönemi bitkilerin, bir iklimden başka bir iklime götürülmüş gibi bir etki yaratır
Seçme belirli bir özelliği artırarak sürdürürse yapının diğer parçaları da istenmeden değişikliğe uğrar
Darwin evcilleştirmenin evrime kanıt olduğunu şu varsayımlara dayanarak ulaşır
Darwin’e göre yaşamın bu günkü biçimleri geçmiştekilerden farklıdır Bu fark evrim yönündedir Her yaratık kendi koşullarına göre daha çok gelişmeye çabalar Bu çabalarda evrimi oluşturur
Fakat gerek fosil kayıtları gerekse doğal kanunlar bu varsayımı yalanlar, tersinimi doğrular
Ve yine Darwin’e göre canlılar iki etken nedeniyle değişime uğrarlar
Bu etkenlerin birincisi oluşumun diğeri ise çevre koşullarının özellikleridir
Bu etkenlerin sonuçları üreme sistemleri aracılığıyla diğer nesillere aktarılırlar
Fakat bazen canlılar zaman içinde kademeli değişim ilkesini uymayabilirler Bu bir ayrıcalıktır
Darwin bu gerçeği en farklı iklimlerde yaşasalar bile türlerin arı kalmasının ya da hiç değişmemesinin pek çok örmeğini her doğa bilgini bilir sözleriyle ifade etmektedir
Kimi canlıların kademeli değişim ilkesine uymaması en azından bazılarının evrim süreci dışında kaldığı anlamına gelir
Bu ise iddia edilen canlılardaki kesintisiz evrim süreciyle tam bir çelişkidir
Devamı var
|
|
|