04-17-2012
|
#2
|
tersinim
|
Cevap : Dawkins'in Zürafası
Dawkins'in Zürafası'na Cevap-1
Evrim teorisinin duayenlerinden biri olan Richard Dawkins; tüm canlılarda dolaysıyla insanlarda da bulunan Recurrent Laryngeal sinirinin beyinden çıktığını, gırtlaktan dallanıp budaklandıktan sonra en kısa yolda beyne dönme yerine gereksiz bir şekilde aşağıya doğru indiğini, kalp atardamarlarından bir ilmik yapıp geri döndüğünü, boyun uzadıkça bu yolunda uzadığını, bunun anlamsız ve mantıksız bir yol olduğunu, aklı başında hiç bir mühendisin böyle bir hata yapmayacağından bahseder ve bunu evrimin ilk canlıları olan balıklarla bağlantılayıp kıyaslar, sonuçta evrime bir kanıt olarak gösterir
Bilindiği gibi evrim taraftarları karşılarında aşılması mümkün görünmeyen sorun dağları halinde duran evrimin temel konularını bir kenara bırakmış (bu sorunlar hala evrim buzdolabında kokuşmuş halde duruyor) eğer canlılar gerçekten yaratılmış ise (Yaratıcının mutlak olan sıfatları gereği herhangi bir kusurun olmaması gerektiği savı uyarınca) canlılarda kusurlar, hatalar aramaya başlamışlardı
Bir bakıma (tabi ki evrimciere göre) yaratıklardaki kusur ve hatalar Bir yartıcı İradenin OLMADIĞININ inkar edilemez kanıtlarıdır
Evrimcilere göre hatalı ve kusurlu yapıların başında gözler, bademcikler, kör bağırsak, leğen kemiği, pandanın başparmakları vb başta geliyordu ve sayıları yüzü ulaşıyordu
Fakat bilim ve teknoloji ilerledikçe canlıların sırları keşfedildikçe hatalı ve kusurlu zannedilen bu yapı ve organların hiçte hatalı ve kusurlu olmadıkları, pek çok yaşamsal görevlerine uygun var edildiklerini anladık ve gördük
Bu gün kusurlu ve hatalı sayılan organların sayıları oldukça düşmüştür ve canlılığın sırlarına eriştikçe bu sayı zamanla daha da azalacak, sonuçta sıfırA inecek; evrimcilerin sığındıkları bu dağa da kar yağacaktır Bilimsel veriler buna gösteriyor
Dawkins'in iddiasına göre anlamsız bir şekilde uzayıp, oldukça uzun bir mesafe kat ettikten, kalp bölgesinde bir ilmik yaptıktan sonra beyne dönen söz konusu sinirin bu yapısında henüz bilmediğimiz hayati bir görevi olamaz mı?
Örneğin yaşamın temel merkezi olan beyin başta bulunur, besin ve oksijen yönünden dengeli beslenmesi, diğer ifade ile buraya kan ideal basınçta ve miktarda gelmesi gerekir
Baş sağa sola, aşağıya yukarıya inip kalktıkça (ki hayvan bu hareketleri hayatı boyunca milyonlarca kere yapar) beyindeki kan basını azalıp çoğalacaktır Aniden ayağa kalktığımızda başımızın dönmesi bu nedenledir
Bu değişim zürafa gibi uzun boyunlu canlılar da çok daha geniş, güçlü ve o nispette etkili olur
Bu tür hayvanlar başı yere yakın iken (örneğin su içerken) bir saldırıya uğrayıp başını aniden kaldırsa kan basıncı aniden düşer; beyne giden kan miktarı azalır Hayvan en azından üç beş saniye kendini toparlayamaz Bu da onun sonu olabilirdi
Fakat Var Edici İrade bu tür sorunlar için tedbirlerini çok önceden almış, zürafa dahil tüm canlıları mükemmel olarak var etmiştir
Zürafa denen canlı nice milyon yıllardan beir yaşam sahmesinde ise bundan en küçük bir şüphe yoktur ve olamaz
O zaman soralım
Beyinden atardamara kadar uzanan ve geri dönen, anlamsız bir yol kat ettiği iddia edilen bu sinir beyne gelen kanın basıncını ve miktarını ayarlıyor
Ya da
Henüz bilmediğimiz bir başka yaşamsal görevi yerine getiriyor olmasın?
Ne dersiniz sayın Dawkins?
Cevabımıza devam edeceğiz
|
|
|