04-13-2012
|
#5
|
tersinim
|
Cevap : Varoluşun En Büyük Gerçeği = Evrim Mi? - Tersinim Mi?
Doğal Seleksiyon (Seçilim) mi? Doğal elenme mi?
Darwin, ortaya attığı evrim iddiasını doğal seleksiyon mekanizmasına bağlamıştır denilebilir Bu mekanizmaya verdiği önem kitabına; Türlerin Kökeni, Doğal Seleksiyon Yoluyla ismi vermesinden de açıkça anlaşılmaktadır
Doğal seleksiyon, doğal seçme demektir Doğadaki yaşam mücadelesi içinde, doğal şartlara uygun ve güçlü canlıların hayatta kalacağı, diğerlerinin eleneceği varsayımına dayanır
Bu varsayımının doğada canlılar arasında mücadele kadar dayanışmanın da var olduğu göz önüne alınmadan ortaya atıldığı açıktır
Darwin’e göre canlılar hayatları boyunca müthiş bir yaşam savaşı içindedirler Her canlı yaşamak için yeni avantajlar kazanmaya çalışır
Sonuçta güçlü olanlar yaşar, güçsüz olanlar ise elemine edilir, hayat sahnesinden silinirler
Nedense Darwin canlılar arasında var olan kısmî yaşam savaşını görmüş fakat ekolojik dengenin temeli olan canlılar arasındaki o muazzam dayanışmayı görmemiş ya da görmemeyi tercih etmiştir
Ayrıca canlılar arasında amaçsız öldürmenin olmadığını (insanlar dışında), katliamlar yapılmadığını görmekte ve bilmekteyiz
Hayvanlar sadece yaşamak ve üremek için bir başka canlıyı öldürürler Zevk için öldüren sadece insanlardır (Ekolojik denge bölümüne bakınız)
= = =
Konumuz olan doğal seleksiyonun biraz açmaya çalışalım
Evrim teorisi göre doğal seleksiyonu canlılar arasındaki amansız yaşam savaşı olarak tarif etmiştir
Örneğin aslanlar tarafından tehdit edilen bir geyik sürüsünde zayıf ya da hastalıklı olanlar (hızlı kaçamayanlar) yakalanacak, daha hızlı koşabilen sağlıklı ve güçlü geyikler kurtulacak, dolaysıyla hayatta kalacaklardır
Böylece zayıflar elenecek, hızlı ve güçlü olanlar yaşamlarını devam edecek, geyik sürüsü hızlı, güçlü ve sağlıklı bireylerden oluşacak; bu bireyler hızlarını, güçlerini ve sağlıklarını diğer nesillere aktarma fırsatı bulduklarından daha gelişkin (evrimleşmiş) geyik bireyleri ortaya çıkacaktır
Burada yakalama işi avcının geyik sürüsü içindeki zayıfları, güçsüzleri, sağlıklarını kaybedenleri diğerlerinden ayırabildiği şeklindedir
Diğer ifade ile avcılar zayıf ve hastalıklı olanları diğerlerinden ayırabilmekte, zayıf ve hastalıklı olanları avlayarak sürünün sağlıklı ve güçlü bireylerden oluşmasını sağlamakta, bu yolla doğal seleksiyonu gerçekleştirmektedirler
Bir avcı av sürüsünün içindeki zayıf ya da hastalıklı olanları sağlıklı ve güçlü olanlardan ayırabilir mi?
Bu soruya vereceğimiz cevap evettir ve doğal bir melekenin sonucudur
Bu meleke hızlı koşma, keskin dişler, sivri pençeler ve bunlara uygun vücut yapısı gibi avcılara verilmiş avını daha kolay yakalamasına sağlayan özelliklerden sadece birisidir
Böyle bir özelliğin veriliş amacının nedeni de basittir
Böyle bir özellik sayesinde avcılar yaralı, hasta ya da zayıf bireyleri seçip üzerlerine odaklanarak daha kolay avlanmaktadırlar Şüphesiz ki hızlı kaçamayanları hızlı kaçanlara göre avlamak daha kolaydır
Gerçekten de evrim teorisinin öngördüğü anlamdaki doğal seçilim bir parçada mantıksızdır
Yukarıda verilen örneği göz önüne aldığımızda avcı tarafından avın seçilerek yani doğal seleksiyon sonucu yakalanmasından çok; hızlı kaçamayan hastalıklı ve zayıfların yakalanıyor olması daha mantıklı ve doğal değil midir?
Diğer ifade ile avcılar sürüdeki hasta ya da zayıfları kendilerine var oluşlarında verilen avlanmalarına kolaylaştıran özel melekelerle diğerlerinden seçip ayırabilmekte, hasta ve zayıf olanlar kaçamadıklarından daha kolay yakalanmakta, diğer ifade ile avcı daha kolay avlanmaktadır
Görüleceği gibi yakalanma ya da yakalanmama işini bir seçişten çok kaçıp kaçamama olarak görmek daha doğru ve mantıklı olacağı kesindir
Gerçekte doğal seleksiyonun bilime ve mantığa uygun çok daha akılcı bir açıklaması vardır
Tersinim teorisi paralelinde olduğundan evrim teorisi taraftarları bunu kabul ederler mi bilemeyiz
Bilim filanca kişi ya da kişilerin kabullerine bağımlı olmadığından önemli değildir
Aşağıdaki öngörümüz konusundaki delillerimiz canlıların inkâr edilemeyen kompleks yapılarıdır
Bütün canlılar mükemmel olarak yaratılmışlar, kendilerine yaşamak ve üremek için gerekli olan bütün mekanizmalar eksiksiz verilmiştir
Fakat zaman yeninin eskimesi gibi canlıları da eskitmekte, zaman içinde ihtiyarlamakta yaşam avantajları zayıflamakta ve hatta bir kısmını kaybetmektedirler
Dış şartlarda (mutasyonlar) ve canlılar arasında var olan kısmi mücadele bu eskimeyi çabuklaştırabilmektedir Biz bunların tümünü tersinim diyoruz
Örneğin bir canlı yaralanır, bir yerini kırar ya da hastalanırsa yaşam avantajlarının en önemlilerinden bir kısmını yitirmiş olur Bu arada savunma mekanizmaları zayıflar ya da tamamen kaybolabilir
Yaşam avantajını kaybeden bir canlının sonu da şu ya da bu şekilde ölümü, hayat sahnesinden silinmesi demektir
Anlatmaya çalıştığımız doğal elenme mekanizması Darwin’in görmezlikten geldiği ekolojik düzen ile de tam manasıyla örtüşür
Darwin’in anladığı anlamda oluşan doğal seleksiyon canlıların gelişip evrimleşmesine neden olur mu?
Bu soruya vereceğimiz cevap kesin bir dille hayırdır
Yukarıda bahsettiğimiz geyik sürüsünü örneğini tekrar göz önüne alırsak doğal seleksiyon mekanizmasının geyikleri bir başka türe örneğin atlara doğru evrimleştirdiği konusunda hiç bir bilimsel kanıt yoktur (Doğal seleksiyonla türden türe geçilebilir mi bölümüne bakınız)
Devam edeceğiz
|
|
|