01-28-2012
|
#3
|
Şengül Şirin
|
Cevap : Ağrı,vücuttaki Herhangi Bir örselenmeye Ya da Yaralanmaya Eşlik Eden Duyum.
PSİKOLOJİK VE DUYGUSAL ETKENLER
Ağrının niteliğine ilişkin kimi kuramlar,hemen bütünüyle psikoloji kavramları üzerine kurulmuştur ve psikolojik olguların temelinde yatan sinir sistemi olaylarına özel olarak değinme gereği bile duymaz Ağrı çoğu kez psikolojik etkenlere bağlanır Ayrıca bu psikolojik etkenlerin,yalnızca ağrı duyumuna neden olmak gibi birinci dereceden değil,somut fiziksel kökenli bir ağrının şiddetini artırmak ya da azaltmak gibi ikinci dereceden etkinlikleri da saptanmıştır Sonuç olarak nörofizyolojik kökeni tam olarak açıklanamadığı sürece,ağrıdan söz ederken içebakış yöntemlerine başvurmak daha doğru olacaktır
Sürekli kas kasılmalarının,örneğin rahatsız bir konumda uzun süre yolculuk yapmanın ağrıya neden olduğu bilinmektedir Benzer biçimde ,aşırı kaygı ya da anksiyete gibi ruhsal bir gerginlik de özellikle boyun ve daha yukarı bölgelerde kasılmalara yol açabilir Kaslardaki bu gerginlik ağrıya ,özellikle başağrısına neden olur ağrı da yeni bir kaygı ve panik yaratır bu kaygı ağrıyı daha çok artırır ve böylece bir kısır döngü başlar Gevşemek ve kaygılardan kurtulmakla çoğu kez ağrı yok olur Bu tür ağrılar için,psikolojik bozukluktan kaynaklanan bedensel rahatsızlık anlamındaki psokosomatik ( ruhsal-bedensel) terimi kullanılabilir
Ağrının kaynağı kimi zaman yalnızca bir düşüncedir Sigmund Freud,narkoz verilmiş kardeşinin kalça ameliyatını izleyen bir adamın öyküsünü buna örnek gösterir Ameliyat sırasında,kalça ekleminin hareket etmesini engelleyen anormal kemik kaynaşmaları kırılırken büyük bir çatırdı duyulur ve adam ,aynı anda kendi kalçasında ,duygu özdeşleşmesi olarak yorumlanabilecek bir ağrı duyduğunu söyler Ağrı,bir sancı olarak da ortaya çıkabilir Özellikle ağır ruhsal çöküntü içindeki kişilerde ayrıca daha seyrek olarak şizofrenlerde ve saralılarda bu duruma rastlanır
Kaynak:AnaBritannica cilt 1 frmsinsi net için derlenmiştir
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|
|
|