GöKKuŞaĞı
|
Su üstünde Yürüyebilir Misiniz?
Farzımuhal, Sayın Başbakan su üstünde yürüse, eminim Sayın Kılıçdaroğlu “yüzme bilmiyor” diye eleştirir  
Bu hep böyle olur  
Derler ki, sadrazamın biri, keramet gösterip su üstünde yürürmüş Muhalifleri “bravo” diyeceklerine, “Sadrazam yüzme bilmiyor” diye laf çıkartmışlar  
Şaka bir tarafa, “Su Kertenkelesi”ni hiç duydunuz mu? Böyle bir mahareti var: Su üstünde yürüyebiliyor
Ama onu anlatmaya gelmeden, bir tavsiyede bulunayım: Boş kaldığınız günlerden bir gün, şöyle geriye doğru hayatınıza bir bakın  
Bakın ki, zaman zaman neden başarısız oldunuz, zaman zaman nasıl başardınız? Yıkıldığınızda tekrar nasıl dirildiniz? Hayatınız size ipucu verecektir
Gelelim şu Su Kertenkelesi’ne  Su üstünde yürüyebilen nadir yaratıklardan biridir Bunun için yapması gereken tek şey, saniyede yirmi adım atmaktır
Bu şu demektir: Eğer saniyede yirmi adım atabilirseniz, siz de su üstünde yürüyebilirsiniz!
İmkânsız gibi görünüyor değil mi? 
1924’ün teknik şartlarında Everest Tepesi’ne (dünyanın en yüksek dağı) tırmanmak da “imkânsız”dı: George Mallory tırmandı  
1453’ün şartlarında Bizans surlarını aşıp şehri fethetmek de “imkânsız”dı: Fatih Sultan Mehmed fethetti  
Sina Çölü’nü koca bir ordu ile geçip Mısır’ı almak da “imkânsız”dı: Yavuz Sultan Selim on üç günde çölü geçti ve Mısır’ı aldı  
Seyit Onbaşı 270 kiloluk top mermisini tek başına kaldırmaya kalkıştığında, arkadaşı Ali “imkânsız” demişti, “kaldıramazsın ” Kaldırdı, namluya sürdü ve meşhur Ochean Zırhlısı’nı vurdu  
Vaktiyle ampulü yapıp yakmak da “imkânsız”dı: Şehrin “en aklı başında” insanları sık sık Edison’a gelip, “imkânsız” bir hayalin peşinde hayatını tüketmemesini, doğru düzgün bir iş tutup çalışmasını öneriyorlardı: Ama ampul yandı  
Tarih “imkânsız”ı “mümkün” hale getirenlerin başarı öyküleriyle doludur
•
Karadenizliyim, iyi yüzerim, ama tüpsüz üç-dört metreden fazla dalamam Oysa tüpsüz kırk, elli metre dalanlar var
“Onlar farklı” diyeceksiniz, doğru Onların bizden farkı, dalmayı çok istemeleri, çok çalışmaları ve ellerinden gelenin en iyisini yapmalarıdır  
Bu kadar  Yoksa Su Kertenkelesi gibi özel yaratılmış değiller  
Teorik olarak, ben de çalışıp kendimi yetiştirseydim, üç aşağı, beş yukarı onların yaptığını yapabilirdim Çok çalışmadığım ve çok istemediğim için derinlere dalamıyorum
Yine teorik olarak, saniyede yirmi adım atabilseydim, suyun üstünde yürüyebilirdim  
Yapabilir miyim gerçekten? Bilmiyorum Çünkü hiç denemedim
Seyit Onbaşı gülleyi kaldırmayı, Fatih, Kostantiniyye’yi fethetmeyi, Yavuz çölü geçmeyi, Edison ampulü yakmayı denemeseydi, Allah’ın yardımı erişmeyecekti
Anlaşılan “başarı”nın yolu denemekten ve asla pes etmemekten geçiyor
Nitekim, Edison’un laboratuarında yangın çıkıp yıllarca yaptığı deneylerin sonuçları kül olunca, şöyle demişti:
“Tüm hatalarım yandı çok şükür!”
•
Türkçe de “Kel akbaba” denen bir akbaba türü, kemik iliği yemeyi çok sever Fakat gagası kemiği kırıp içindeki iliğe ulaşacak güçte ve yapıda değildir Bununla birlikte, hiç bir kel akbaba, kendine kemik iliği ziyafeti çekmekten vazgeçmez  
Güçlükleri nasıl aşar, problemi nasıl çözer biliyor musunuz? 
Bulduğu kemiği gagasına alıp beş-altıyüz metre yükselir Sonra kemiği o yükseklikten kayalıkların üzerine bırakır Kemik hızla düşüp kayalara çarpar Parçalanırsa, kel akbaba, çok sevdiği ziyafete konar
Ama bazı kemikler çok serttir ve kel akbabanın bu işlemi üç, hatta beş kez tekrarlamasını gerektirmektedir  
Kel akbaba hiç çekinmeden, üşenmeden, vazgeçmeden ve asla umudunu yitirmeden aynı işlemi tekrarlar  Sonunda, çok sevdiği iliğe ulaşır, armağanını alır
Bence yeni yöntemler denemekte fayda var
Yavuz Bahadıroğlu
__________________
Bıçak soksan gölgeme, Sıcacık kanım damlar
Girde bak bir ülkeme: Başsız başsız adamlar
NFK
GaLiBa Bu GeCe YaĞMuRDa GöKKuŞaĞı MiSali GüLeRKeN aĞLaMaNıN ZaMaNı
|