Şengül Şirin
|
Cevap : TMS 23 Borçlanma Maliyetleri Standardı Uygulamaları ve Standardın Vergi Usul Kanunu Ile Karşılaştırılması
Dönem sonu kayıtları:
------------------------------------ 31 12 ------------------------------------
661 Uzun Vadeli Borçlanma Giderleri 25 000
781 Finansman Giderleri Yansıtma H 25 000
--------------------------------------------------------------------------------
------------------------------------ 31 12 ------------------------------------
781 Finansman Giderleri Yansıtma H 25 000
780 Finansman Giderleri 25 000
--------------------------------------------------------------------------------
Aktifleştirmenin sona ermesi ile ilgili olarak üzerinde durmamız gereken son bir konu da bir özellikli varlığın yapımının parçalar halinde tamamlanması durumunda aktifleştirmenin ne şekilde yapılacağı hususudur Böyle bir durumda diğer parçaların yapımı devam ederken, tamamlanan her bir parçanın diğerlerinden bağımsız olarak kullanılabilmesi söz konusu ise, tamamlanan parçanın amaçlanan kullanıma veya satışa hazır duruma getirilmesi için gerekli tüm işlemler esas itibariyle tamamlandığında, ilgili parçaya ilişkin borçlanma maliyetlerinin aktifleştirilmesine son verilecektir
7 Açıklama
Standardın 26 paragrafı hükmüne göre işletmeler ilgili dönem boyunca aktifleştirilen borçlanma maliyetlerinin tutarını ve aktifleştirilebilecek borçlanma maliyetleri tutarının belirlenmesinde kullanılan aktifleştirme oranını açıklarlar
8 TMS 23 Borçlanma Maliyetleri Standardının Vergi Usul Kanunu ile Karşılaştırılması
Türkiye Muhasebe Standartları Kurulu tarafından yayınlanan TMS/TFRS setinin ana hedefi işletme ile ilgili tarafların şeffaf, anlaşılabilir, karşılaştırılabilir ve güvenilir bilgi ihtiyacını gidermektir Bu nedenle bu standartlar tamamen muhasebe kaygıları ile hazırlanmaktadır Oysaki 213 sayılı Vergi Usul Kanunumuz (VUK) vergi matrahının tespit ve takdiri ile ilgili konuları düzenlemekte, doğal olarak da vergi odaklı bir yaklaşımı temsil etmektedir Bu nedenle TMS/TFRS’ler ile VUK hükümleri arasında değerlemede doğabilecek aksaklıkları gidermek amacıyla, 16 01 2005 tarih ve 25702 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan “Finansal Tabloların Hazırlanma ve Sunulma Esaslarına İlişkin Kavramsal Çerçeve Hakkında 1 Sıra Nolu Tebliğ”in 6’ıncı maddesinde düzenleme yapılmıştır “Vergi Mevzuatı ile İlişki” başlığını taşıyan Madde hükmü TMS/TFRS standartları kapsamında düzenlenecek finansal tabloların ticari bilançonun oluşumuyla ilgili olduğunu vurgulamaktadır VUK’ta yer alan iktisadi değerlerin değerlemesiyle ilgili hükümler ise vergi matrahının hesaplanmasıyla ilgilidir Bu suretle mükellefler TMS/TFRS hükümlerine göre hazırladıkları finansal tablolarda oluşacak ticari kardan hareketle, VUK’un farklı değerleme hükümlerinin olumlu ve olumsuz etkileri ile kanunen kabul edilmeyen giderler ve vergiden muaf ve müstesna gelirlerini bu kara eklemek ve indirmek suretiyle haricen gelir veya kurumlar vergisi matrahlarını hesaplayacaklardır Ayrıca bu tebliğe göre Maliye Bakanlığının, Türkiye Muhasebe Standartlarına uygun olmak koşuluyla ihtiyatlı ve sınırlayıcı düzenlemeler yapma ve mükelleflerden ek mali tablolar ile raporlar isteme hakkı saklıdır (Çakmakçı, 2006) Ancak kuşkusuz bu gelişme mevzuatımızın tüm dünyada geniş olarak kabul gören uluslararası muhasebe standartlarına uyumu için yeterli değildir Başta Vergi Usul Kanunu, Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliğleri ve Tek Düzen Hesap Planı olmak üzere tüm vergi ve muhasebe mevzuatımızda gerekli değişikliklerin bir an önce hayata geçirilmesi gerekmektedir Çalışmamızın bu bölümünde TMS 23 Borçlanma Maliyetleri Standardı hükümleri ile Vergi Usul Kanunumuzda ilgili konulara ilişkin düzenlemeler karşılaştırılacak, farklılıklar ortaya konularak karşılaştırmalı bir analiz yapılacaktır
Vergi Usul Kanunumuzun 258 Maddesinde değerleme, vergi matrahlarının hesaplanmasıyla ilgili iktisadi kıymetlerin takdir ve tespitidir şeklinde tanımlanmış ve 258 ile 290 maddeler arasında mal ve sabit kıymetlerin değerlemesine ilişkin düzenlemeler yer almıştır İlgili Kanunun “Gayrimenkuller” başlıklı 269 Maddesinde iktisadi işletmelerin sahibi oldukları gayrimenkullerin maliyet bedeli ile değerlenecekleri belirtilmiş, aynı Maddenin devamında, gayrimenkullerin mütemmim cüzleri ve teferruatı, tesisat ve makineler, gemiler ve diğer taşıtlar ile gayri maddi hakların da gayrimenkuller gibi maliyet bedelleri ile değerlenecekleri hükme bağlanmıştır Yine VUK’un “Gayrimenkullerde Maliyet Bedeline Giren Giderler” başlıklı 270 Maddesinde, gayrimenkullerde satın alma bedelinden başka hangi giderlerin maliyet bedeline ekleneceği belirtilmiştir Bu madde hükmüne göre; makine ve tesisatta gümrük vergileri, nakliye ve montaj giderleri ile mevcut bir binanın satın alınarak yıkılmasından ve arsanın tesviyesinden mütevellit giderlerin maliyet bedeline ekleneceği ifade olunmuştur Ayrıca ilgili madde de noter, mahkeme, kıymet takdiri, komisyon ve tellâliye giderleri ile Emlak Alım ve Özel Tüketim Vergilerini maliyet bedeline ithal etmekte veya genel giderler arasında göstermekte mükelleflerin serbest olduğu hükme bağlanmıştır Söz konusu Kanunun 274 Maddesinde emtianın da maliyet bedeli ile değerleneceği belirtilmiştir Kanunun 275 Maddesinde ise imal edilen emtianın maliyet bedeline dâhil edilecek unsurlar sayılmıştır Kanunun 275 Maddesine göre bu unsurlar:
- Mamulün vücuda getirilmesinde sarf olunan direkt ilk madde ve malzemenin bedeli,
- Mamule isabet eden işçilik,
- Genel imal giderlerinden mamule düşen hisse,
- Genel idare giderlerinden mamule düşen hisse, ( bu hissenin mamulün maliyetine katılması ihtiyaridir )
- Ambalajlı olarak piyasaya arz edilmesi zorunlu olan mamullerde ambalaj malzemesinin bedelidir
Öte yandan değerleme ölçütü olarak maliyet bedelinden ne anlamamız gerektiği yine aynı Kanunun 262 Maddesinde açıklanmıştır Buna göre, maliyet bedeli bir iktisadi kıymetin iktisap edilmesi ya da değerinin artırılması münasebetiyle yapılan ödemelerle bunlarla ilgili bilumum giderlerin toplamını ifade eder Görüldüğü üzere Vergi Usul Kanunumuzda maddi duran varlıkların ve stokların değerlemesinde temel olarak “maliyet bedeli” ölçütü kullanılmaktadır Söz konusu Kanunun ilgili maddeleri ve bu Kanuna bağlı olarak çıkarılan Tebliğlerde maddi duran varlıklar, stoklar ile finansal kiralama işlemlerinde borçlanma maliyetlerinin ne şekilde düzenlendiği ve bu düzenlemelerin Standarttaki hükümler ile farklılıkları ayrı ayrı incelenecektir
8 1 Maddi Duran Varlıklarda Borçlanma Maliyetleri
Vergi Usul Kanunumuzun yukarıda değinilen maddeleri incelendiğinde, mükelleflerin katlandığı faiz şeklindeki borçlanma maliyetlerine ilişkin olarak faiz aktifleştirmesine imkân tanındığı; en azından bunun engellenmediği; ancak böyle bir aktifleştirmenin ne şekilde, hangi yöntemle yapılacağı ve ne kadar süre ile sınırlı olacağının açıklığa kavuşturulmadığı görülmektedir Bu eksikliği gidermek üzere Maliye Bakanlığı 1985 yılında 163 nolu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğini[6] yayınlamıştır Bu Tebliğ maddi duran varlıklara ilişkin borçlanma maliyetlerini iki grup altında toplamıştır Birinci grup, maddi duran varlık yatırımlarının finansmanında kullanılan kredilere ilişkin faizlerden oluşurken; ikinci grup, döviz kredisi kullanılarak yurt dışından sabit kıymet ithal edilmesi durumunda bu kıymetlere ilişkin ortaya çıkan kur farklarından oluşmaktadır (Koçak, 2007: 74)
163 Nolu VUK tebliğinde maddi duran varlıkların finansmanında kullanılan krediler ile ilgili oluşan faiz giderleri, kuruluş ve işletme döneminde farklı olarak ele alınmıştır Kuruluş (yatırım) dönemi, işletmenin amortismana tabi iktisadi kıymeti aktife aldığı dönem sonuna kadar olan süreyi, işletme dönemi ise bu tarihten sonraki süreyi işaret eder Kuruluş dönemine ait faiz giderlerinin maddi duran varlıkların maliyetine eklenmesi zorunludur Başka bir deyişle, duran varlıkların aktifleştirildiği hesap dönemi sonuna kadar ödenmek veya tahakkuk etmek suretiyle kesinleşen faiz giderleri duran varlığın maliyetine eklenmek zorundadır (Sönmez ve Açan, 2004)
Örnek 9: (Koçak, 2007: 75)
Anadolu A Ş bir inşaat makinesinin alımını finanse etmek amacıyla uzun vadeli bir banka kredisi kullanmıştır Kredinin toplam tutarı 100 000 TL olup vadesi 5 yıldır Bu krediye ilişkin yatırım döneminde tahakkuk eden faiz 50 000 TL’dir
Bu durumda 163 Nolu VUK Tebliği’ne göre aşağıdaki yevmiye kayıtları yapılacaktır
------------------------------------ / ------------------------------------
780 Finansman Giderleri 50 000
400 Banka Kredileri 50 000
--------------------------------------------------------------------------
------------------------------------ / ------------------------------------
258 Yapılmakta Olan Yatırımlar 50 000
781 Finansman Giderleri Yansıtma H 50 000
---------------------------------------------------------------------------
İlgili tebliğe göre, işletme dönemine ait faiz giderleri ise, içinde bulunulan yılda doğrudan gider yazılabileceği gibi maddi duran varlıkların maliyetine de eklenebilmektedir Burada mükelleflere seçimlik bir hak tanındığı görülmektedir
Örnek 10:
Anadolu A Ş üretim faaliyetlerinde kullanmak üzere satın aldığı yeni bir makinenin finansmanı için uzun vadeli banka kredisi kullanmıştır Borçlanılan fonlar karşılığında işletme döneminde tahakkuk eden faiz 30 000 TL’dir 163 nolu Vergi Usul Kanununun kendisine tanıdığı seçimlik hakka istinaden firma bu faiz gideri şeklinde ortaya çıkan borçlanma maliyetini doğrudan dönem gideri olarak muhasebeleştirmiştir
Buna göre ilgili VUK Tebliği hükümleri ve Tek Düzen Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliğleri’ne göre firma aşağıdaki yevmiye kayıtlarını yapacaktır:
------------------------------------ 31 12  ------------------------------------
780 Finansman Giderleri 30 000
400 Banka Kredileri 30 000
----------------------------------------------------------------------------------------
------------------------------------ 31 12  ------------------------------------
661 Uzun Vadeli Borçlanma Giderleri 30 000
781 Finansman Giderleri Yansıtma H 30 000
----------------------------------------------------------------------------------------
------------------------------------ 31 12  ------------------------------------
690 Dönem Karı veya Zararı 30 000
661 Uzun Vadeli Borçlanma Giderleri 30 000
----------------------------------------------------------------------------------------
------------------------------------ 31 12  ------------------------------------
781 Finansman Giderleri Yansıtma H 30 000
780 Finansman Giderleri 30 000
----------------------------------------------------------------------------------------
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|