Yalnız Mesajı Göster

Cevap : Akıl ve Ruh Hastalıkları-psikozlar-işlevsel Psikozlar,nevrozlar,tedavi Ilkeleri,hastalık Hastalığı,hukukta Akıl Hastalığı

Eski 05-12-2011   #5
Şengül Şirin
Varsayılan

Cevap : Akıl ve Ruh Hastalıkları-psikozlar-işlevsel Psikozlar,nevrozlar,tedavi Ilkeleri,hastalık Hastalığı,hukukta Akıl Hastalığı



Başka tedavi yöntemleri arasında beyinden zayıf bir elektirk akımının geçirilmesine dayanan elektroşok (ECT),elektrik ile yapay bir uyku halinin sağlandığı elektronarkoz bilinç kaybı için kan şekerinin düşürülmesine dayanan insülin tedavisi ve beynin değişik bölümleri arasında ketlemenin yol açtığı abartılı ve normal dışı etkileri azaltmak için önbeyin lobuna kesi atılması ameliyatı bulunur

Hekimin hasta ile iletişim kurmaya çalıştığı psikoterapi yönteminin amacı,hastanın bilinçli düşünceleriyle bilinç dışı süreçleri kavramasını ve psikiyatrik belirtilerin coşkusal çelişkileriyle ilişkisini tam olarak kurabilmesini sağlamaktırÖzellikle başlangıç aşamalarında hastanın kolay kabullenemediği bu yöntem,zamanla yalnızca gündelik sorunlara karşı güç kazanmasını değil,geleceğini istemli olarak denetimi altına alabilmesini de sağlar


HUKUKTA AKIL HASTALIĞI

Hukukta akıl hastalığı,Akıl hastalığı,hukukta,kişinin temyiz (Sezginlik) gücünü ve ceza sorumluluğunu kaldıran ya da azaltan nedenler arasında yer alırve medeni hukuk ve ceza hukuku alanlarında önem taşırAkıl hastalığının temyiz kudretine ne ölçüde etki yaptığının belirlenmesi için,bilirkişi olarak uzman hekime başvurulması gerekirAkıl hastalığı uzman raporlarıyla kanıtlanan kişinin de,uyuşmazlık konusu işlemi yaparken temyiz kudretinin bulunup bulunmadığı saptanmalıdırÖrneğin melankolik ,nevrastenik ya da saralı kimselerden çoğu temyiz gücünden sürekli olarak yoksun değildirTemyiz kudretini sürekli olarak kaldırmayan akıl hastalıklarında hastanın aklı başındayken yaptığı işlerden sorumlu olduğu kabul edilirBu sürede hastaların normal oldukları zaman yaptıkları işlem ve eylemler,hukuk karşısında sağlıklı kimselerin işlem ve eylemlerinden farksızdırAkıl zayıflığı ise doğuştan var olan bir arızadır ve bu nedenle süreklidirAkıl zayıflığı çekenlerde temyiz kudretinden yoksunluk süreklidirTürk Medeni Kanunu"na göre,akıl hastaları evlenemezAyrıca akıl hastalığı bir boşanma nedeni olarak görülmüştür

Suçu işlediği sırada "cinnet"halinde bulunan kimsenin sorumsuzluğunu,Türkiye"de ilk kez 1858 tarihli Tanzimat dönemi Ceza Kanunu kabul etmiştirBununla birlikte Osmanlı Devletinde daha önce geçerli olan şeriat kurallarına göre de "cünun" yani delilikle "ateh",yani bunama halleri ceza sorumluluğunu ortadan kaldıran hallerdiBugün yürürlükte bulunan Türk Ceza Kanunu"nun (TCK)46maddesine göre,suç oluşturan eylemi işlediği sırada bilincini ya da hareket serbestliğini ortadan kaldıracak derecede akıl hastalığına uğramış bulunan kimseye ceza verilemez






Kaynak :AnaBritannica cilt 1 frmsinsinet için derlenmiştir

__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla