Artık Anlaşılmaz oldu Bu meramı an hakikatlerim Savrulan bedenim ve zafiyetlerim Bilemem ki Şimdi bu ahvalimle Kime ne söylerim, haya ederim Halin tahtı olan ey yüce efendim Sukut-u hal Eylemek isterim, ne söylerim! Ne edepsizim, hadsizim ve sefilim! Lakin senin günahkar ümmetinim Lakin Pek rezilim Ne kadar hakirim Efendim Şimdi hangi yüzle yadederim Aşk seni anar Sevda ruhunun izlerinde nasıl ar Şefkat ve hilm ne kadar eşşizmiş kim arar Hak ve hakikat ancak araladığın kapılarda nazar Akıl sır ermiyor Kaybolan yıllar alay ederek, fakirliğimi temaşa ediyor Umut bu halimle kifayet etmiyor, azim ve o idrakini özlüyor Acziyetim firkatime geçit vermiyor, hasretin kalbime elem zerkediyor Artık nesiller biçare Dirlik ve birlik adına takiyeler devrede, aşk bilmem ki nerde Senin haline matuf olan o sevda bilmeme ki hangi ücra köşelerinde Sır ve irfan kalbimi ihya etmiyor bu kadar kalbi lekeler ve arsızlıklar içimde Mustafa CİLASUN