02-17-2011
|
#1
|
Şengül Şirin
|
Coğrafi Keşiflerin Korkulu Rüyası ;iskorpit
COĞRAFİ KEŞİFLERİN KORKULU RÜYASI;İSKORPİT

Vasco da Gama yalnızca daha önce Müslüman denizcilerin bildiği Hindistan Deniz Yolunun Avrupa lılar tarafından öğrenilmesini sağlamamış aynı zamanda ,tüm denizcilerin o zamana dek tutulabilecekleri en tehlikeli hastalık olan ’’ İskorpit ‘’ denen hastalığı da ortaya çıkarmıştı
Genç yaşta denizcilik konusunda çok tecrübeler edinen Gama ,Portekiz kralı 2 Joao tarafından Afrikada olduğuna inanılan Hıristiyan Kral Papaz Jean’a (Preston John) ve Hindistan’a ulaşmak amacıyla düzenlenen sefere görevlendirilmişti Ancak Kral ölünce sefer halefi Talihli Manuel zamanına kaldı
8 Temmuz 1497 de başlayan sefer Hindistan’ın Kaliküt limanına ulaşıldıktan sonra 2 yıl sonra Lizbon’a dönülmesiyle son buldu Bundan sonra Gama’nın 2 doğu seferi daha vardır Fakat bunlar keşif amaçlı değil sömürge ve Afrika kıyılarındaki yerli halka baş eğdirmek için yapılmıştır Gama 1524 de Hindistan da Koşin de ölmüştür
Gama uzun seyahatine çıkmadan önce Ümit Burnunu daha önce keşfeden Bartholomeo Diaz ile görüşmüş ve ondan önemli taktikler almıştı Diaz o zamana kadar çok aramasına rağmen bir türlü Papaz Jean’ın ülkesini bulamamıştı Portekiz Kralları bu Papaz Jean ile aynı soydan geldiklerine ve onunla yapacakları ittifak sayesinde Müslümanların hakimiyetine son vereceklerine emindiler Bu toplantı esnasında Portekiz kralı Gama’ya ünlü hükümdara verilmek üzere hazırlanmış bir mektubu da teslim etmeyi ihmal etmedi
Diaz nerelerin tehlikeli olduğunu,kıyıdan uzaklaşmaması gerektiğini,kayalıkları,düşman yerlilerini vb tehlikeleri Gama ya anlatırken ,onun aklında tüm bu tehlikelerle beraber bir fikir belirdi
Madem devamlı kıyıdan gidilecek ve kesin şekilde bir sürü tehlikeyle karşılaşılacaktı ,o halde açıktan gidilip varlığı şüpheli tehlikelere göğüs germek daha mantıklı değil miydi?Gama tam da bunu yaptı açıktan gidip yolu kısalttı ve kesin tehlikeler yerine şüpheli tehlikelere yelken açtı
Fakat kıyıdan fazla açıktan yapılan bu yolculukta onu çok sinsi bir tehlike daha bekliyordu ve Gama ve denizcileri onunla ve acımasız ölümle tanışacaklardı
Gama kıyıdan açıktan uzun yolculuğuna başladığında ilk zamanlar her şey yolunda gidiyordu Ne düşman yerliler, ne zorlu kayalıklar nede salgın hastalıklardan iz yoktu
Fakat bir gün…
Gama denizcilerinde bir gevşeklik hissetmeye başlamıştı Yolculuğun başında enerjik ,hareketli olan gemiciler daha yavaş hareket etmeye başlamışlardı Önce bunun moral bozukluğundan olduğunu düşünmüştü Fakat günler geçtikçe bunun bir hastalık olduğunu düşünmeye başladı Çünkü giderek dermansızlaşan , sessizleşenlerin sayısı artmaya başlamıştı Ne kadar dinlenselerde ,yorgunluklar geçmiyordu
Bu başka bir şeydi 
Başlıca belirtiler dermansızlık,eklemlerde ağrı ve sancıydı Gemicilerde sıcaklık değişimi ve nemli rüzgarlar nedeniyle romatizma çok doğal bir rahatsızlıktı Ama bu Romatizma da değildi Denzicilerin bir kısmının derileri buruşmaya ,deri altı kanamalar görülmeye hatta dişleri dökülmeye başlamıştı Yeni yaralar kolay kapanmıyor,kapananların acısı dinmiyordu Kan kusarak ölümler de başlamıştı Bundan başka gemicilerin fiziksel görünümleride değişiyor saçları kıvırcıklaşıyordu
Bu sanki bir kara büyü yada lanetti Dümencinin can çekişerek feci ölümü gemide panik yarattı Herkes bunu salgın bir hastalık veya veba türü sanıyordu Ama bu o da değildi Buna hiçbir ilaç kar etmiyordu Tayfaların 1/3 ü bu hastalıktan kırılmıştı

Kristof Kolomb devrine gelene kadar denizciler devamlı kıyılardan giderler, sık sık kıyılara uğrayıp taze meyve ve sebzeler alırlardı Ama okyanusları aşmak için uzun seyahatlere başlanınca kıyılara sık sık uğramak ve yiyecek ikmali yapmak mümkün olmadı Gama nın ki ise o zamana kadar yapılan en uzun seyahatti Bu seyahatlerde denizcilerin en önemli besinleri başta deniz ürünleri oluyordu Bu besinlerse C vitamininden yoksundular
Gama nın karşılaştığı bu amansız hastalık anlaşılana kadar daha birkaç yüzyıl denizcilerin en amansız korkusu olmaya devam edecek olan ‘’İskorpit’’ ti İskorpit C vitamini eksikliği demekti ve bu vucudun bağ dokusunun yenilenmesini engelleyen bir durumdu
Gama yolunu biraz doğu ya çevirerek kıyıya ulaştı Gemiciler taze sebze ve meyvelere kavuşunca kısa sürede düzeldiler Ümit Burnu dönüldükten sonra kıyıdan fazla uzaklaşılmadı ve hastalık görülmedi Dönüş sırasında aynı yerde aynı belirtiler görülünce bunun bölgede bulunan bir salgın olduğu düşünülmeye başlandı
Gama ,bir çok denizciyi feda etmesine rağmen cesareti ve hiç yapılmayanı yapması, denenmeyeni denemesi sayesinde unutulmaz denizciler arasına girmeyi başardı
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|
|
|