Şengül Şirin
|
U Harfi İle Başlayan Deyimler Ve Anlamları
U HARFİYLE BAŞLAYAN DEYİMLER
Ucu dokunmak: Bir işten biri zarar görür olmak, söylenen bir söz birine zarar vermek ”O çubuğu kıracağım fakat ucu sana dokunacak diye kıramıyorum ”
Ucunu kaçırmak: Çıkmaza girmek, denetimi elinden kaçırmak ”İşin ucunu kaçırdın, oldu mu ya?”
Ucu ortası belli olmamak: Bir işe, söze nereden başlanacağı kestirilememek
Ucunda bir şey olmak: Bir şeyde gizli bir amaç bulunmak ”Bu davranışının ucunda bir şey var ama anlayamadım ”
Ucu ucuna: Ancak yetişecek kadar ”İp ucu ucuna geldi ”
Ucuz atlatmak: Güç ve tehlikeli durumdan az bir zararla sıyrılmak ”Ucuz atlattık, az kalsın uçuruma yuvarlanacaktık ”
Uçan kuşa borcu (borçlu) olmak: Pek çok kişiye borçlu olmak ”Babanın uçan kuşa borcu varmış diyorlar, doğru mu?”
Uçan kuştan medet ummak: Pek sıkıntıda bulunup, bu sıkıntıdan kurtulmak için her türlü çareye, olmadık yerlere başvurmak, yardım istemek
Uçsuz bucaksız: Çok geniş ”Uçsuz bucaksız kırlarda dolaşmak istiyordum ”
Uçkuruna sağlam: Namuslu, iffetine bağlı
Uç vermek: 1 Baş vermek (çıban) 2 Bitmek, sürmek (bitki) 3 Gelişme, büyüme başlangıcı göstermek 4 Bilinmeyeni açıklığa kavuşturucu belirtiler ortaya çıkmak ”İlk bahar geldi, dallar uç vermeye başladı ”
Ulu orta söz söylemek: Bir şeyin aslını bilmeden, düşünüp tartmadan, çekinmeden, açıktan açığa konuşmak ”Birden ayağa kalkıp ulu orta söz söylemeye başladı ”
Uma uma döndük muma: Umut edilen, beklenilen şeyler gerçekleşmeyince hayal kırıklığına uğrayan, kötü durumlara düşen, zayıflayıp gücünü yitiren insanlar için söylenir
Umurunda olmamak: Aldırış etmemek, önem vermemek
Ununu elemiş, eleğini asmış: Hayatta yapmak istediklerini yapmış, geri kalan ömrü süresince artık yapacak önemli bir işi kalmamış kimseler için söylenir
Utancından yere geçmek: Çok utanmak, kimsenin yüzüne bakamayıp sanki saklanacak yer aramak ”Çok mahçup olmuştu, utancından yere geçmek üzereydi ”
Uyku bastırmak: Aşırı derecede uykusu gelmek, uyuma isteği duymak ”Yemekten sonra bir uyku bastırır, kafamı kaldıramazdım ”
Uyku çekmek: Rahat ve huzurlu bir şekilde çok uyumak ”Eve gidip şöyle bir uyku çekeceğim ”
Uyku gözünden akmak: Çok uykusu gelmek, göz kapakları kapanmak ”İki gündür yoldaydık, hemen hemen hiç uyumamıştık, uyku gözlerimizden akıyordu ”
Uykusu kaçmak: 1 Uyuması gerekirken herhangi bir sebepten ötürü uyuyamamak 2 Bir sorun yüzünden kaygılanmak, endişe duymak ”Uykusu kaçmış, yatakta bir o yana bir bu yana dönüp duruyordu ”
Uykusunu almak: Gerektiği kadar uyumuş olmak ”Epeydir yatıyorsun, uykunu almış olmalısın ”
Uyku tulumu: 1 Uykuyu çok seven kimse, çok uyuyan 2 İçine girilerek yatılan tulum biçimindeki yatak ”Uyku tulumu sen de, çabuk kalk!”
Uykuya dalmak: Rahat ve derin bir şekilde uyumak
Uyur uyanık: Yarı uykulu ”Uyur uyanık ayakta nöbet tutmaya çalışıyordu ”
Uzağı (ileriyi) görmek: Gelecekte ne olacağını sezmek, kestirmek ”Dedem uzağı gören bir adamdı ”
Uzaktan uzağa: 1 İlgisi pek az olan 2 Çok uzaktan ”Uzaktan uzağa selâmlaşıyorduk işte ”
Uzun boylu: 1 Boyu uzun olan 2 Uzun süre 3 Derinlemesine, ayrıntılarıyla ”Meselenin üzerinde öyle uzun boylu durmadık ”
Uzun etmek: 1 Nazlanmak, sözünde direnmek 2 Sözü uzatmak, tartışmayı sürdürmek 3 Aşırı gitmek ”Haydi uzun etme de gel benimle!”
Uzun hikâye: Pek çok ayrıntıları bulanan, anlatması uzun sürecek, anlatılmadan da anlaşılamayacak olan olay ya da konu
Uzun lafın (sözün) kısası: Özetle, kısaca, sözü uzatmayarak ”Uzun lafın kısası, yazar gerçekçi olmalıdır ”
Uzun uzadıya: Çok ayrıntılı olarak, en ince noktalarına inerek ”Meseleyi uzun uzadıya inceledik ”
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|