Şengül Şirin
|
Ö Harfi İle Başlayan Deyimler Ve Anlamları
Ö HARFİYLE BAŞLAYAN DEYİMLER
Öbür (öteki) dünya: Ahiret, insanların öldükten sonra gidecekleri ve ebedî olarak kalacakları âlem ”Öteki dünyada inşallah yüzümüz güler ”
Öç almak: Yapılan bir kötülüğün acısını aynı derecede bir kötülük yaparak çıkarmak ”Öç alma fikrinden vazgeçirmeliyiz onu ”
Ödü patlamak: Ani bir olay sebebiyle çok korkmak ”Fareden ödüm kopar ”
Öküzün altında buzağı aramak: Kimi sebepler, bahaneler uydurarak suç ve suçlu bulma çabasında olmak
Öküz öldü, ortaklık bozuldu: Aradaki yakınlık dayanağı kalktı, yakınlık da kalmadı
Ölçüyü kaçırmak: Uygun derecenin üstüne çıkmak, aşırı gitmek,”Sofraya her oturuşunda ölçüyü kaçırırdı ”
Ölme eşeğim ölme (yaza yonca bitecek): Umutsuz bir bekleyişi anlatmak için kullanılır
Ölmek var, dönmek yok: “Neye mal olursa olsun, iş sonuna kadar götürülecektir, yapılmasından kaçınılmayacaktır” anlamında kullanılır ”Özgürlük yolunda ölmek var, dönmek yok bize ”
Ölü fiyatına: Yok pahasına, değerinden çok ucuza, az bir para ile ”Arsaları ölü fiyatına satmak zorunda kaldık ”
Ölü mevsim: İşin veya alışverişin az olduğu, durgun geçtiği zaman dilimi ”Bizim iş en ölü mevsimini yaşıyor ”
Ölüm Allah`ın emri: 1 Herkes ölecek, ölüm mukadderdir 2 Kesin karar verme durumunda kullanılır
Ölümü göze almak: Yaptığı iş uğruna ölmekten korkmamak, yürekli davranmak ”Allah yolunda ölümü göze aldı yiğitler ”
Ölümüne susamak: Yapmakta olduğu tehlikeli işte ölümü kendi üzerine çekecek davranışta bulunmak ”Ölümüne mi susadın, çekil şu arabanın önünden!”
Ölüp ölüp dirilmek: 1 Çok ağır bir hastalıktan kurtulmak 2 Ard arda gelen sıkıntılı, acı veren durumlara düşmek
Ölür müsün, öldürür müsün?: “Öyle ters bir iş yaptı ki ona mı ceza vermeliyim kendime mi?” anlamında kullanılır
Ömrü billah: Hiçbir zaman, ya da şimdiye kadar ”Ömrü billah yalan söylememiştir o ”
Ömrüne bereket: “Var ol, sağ ol, ömrün uzun olsun” anlamında kullanılır
Ömrü vefa etmemek: Bir şeye kavuşamadan, bir sonuca ulaşamadan ölmek ”Okulunu bitirip doktor olacaktı ama ömrü vefa etmedi ”
Ömür adam: Beğenilen, çok hoşa giden, değişik düşünceleri olan adam
Ömür çürütmek: Uzun süre bir şey için emek vermiş olmak, ya da boşuna zaman harcamış olmak ”Bu ev için bir ömür çürüttüm ben ”
Ömür sürmek: İyi ve rahat yaşamış olmak ”Uzun bir ömür sürdü dedem ”
Ömür törpüsü: İnsanı yıpratan, yoran, sıkıntıya sokan, uzun ve yorucu iş
Ön ayak olmak: Bir işin yapılmasında ilk başlayan olup herkesi arkasından sürüklemek ”Haydi ön ayak olda koşsunlar biraz ”
Öne düşmek: 1 Önderlik ya da kılavuzluk etmek 2 En önde yürümek
Önüne gelen: Olur olmaz kimse, herkes, karşısına çıkan ”Önüne gelene sordu ama bulamadı ”
Öpüp başına koymak: Bir şeyi minnetle karşılamak, seve seve kabul etmek ”Adam sana iş verecekmiş, daha ne istiyorsun, öpüp başına koy ”
Örtbas etmek: Kötü bir durumu gizlemek, yayılmasını önlemek ”Dairede yapılan yolsuzlukları örtbas edeceklerini sandılar ”
Örümcek kafalı: Geri düşünceli, yenilikleri kolay kabul etmeyen (kimse)
Öteden beri: Oldukça uzun zamandan beri, eskiden beri ”Öteden beri sevmem ben onu ”
Ötesi çıkmaz sokak: “Takip edilen yol yanlıştır, bu yolla bir yere gidilemez, sonuç alınamaz, bir yere kadar gidilir ama daha fazla gidilemez” anlamında kullanılır
Özenip bezenmek: Çok özen gösterip titizlikle, ayrıntılarına varıncaya değin ele almak
Özrü kabahatinden büyük: Bir kabahat için özür dilerken daha büyük bir kabahat işleyen kimse için söylenir
Özür dilemek: 1 Yaptığı bir yanlıştan ötürü affedilmesini istemek 2 Özrünü ileri sürerek yapılması kendinden istenen işi yapmamak, bundan bağışlanmasını istemek ”Özür dilerim, ben o kovayı taşıyamayacağım ”
Özü sözü bir: Düşünceleri, söyledikleri ve yaptıkları bir olan, ne düşünüyorsa onu söyleyen, içi dışı bir olan kimse ”Özü sözü bir olan insanlara rastlamak gittikçe zorlaşıyor ”
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|