Şengül Şirin
|
Cevap : İslamiyet’in Kabulünden Sonraki Türk Destanları
5 Selçuklu – Beylikler ve Osmanlı Dönemleri Destanları
Seyid Battal Gazi Destanı
Bu destanın kahramanı Türkler arasında Battal Gâzi adıyla benimsenmiş bir Arap savaşcısıdır Asıl destan, VIII yüzyılda, Emevî’lerin hırıstıyanlarlayaptıkları savaşlarda büyük kahramanlıklar göstermiş Abdullah isimli bir kişiyle ilgili olarak doğmuştur
Battal arapça kahraman demektir, Battal Gâzi, Arap kahramanına verilen unvanlardır Türklerin müslüman olmalarından sonra Battal Gâzi destan tipi Türkleştirilmiş önceki destan epizotlarıyla zenginleştirilmiş ve anlatım geleneği içine alınmıştır XII ve XIII yüzyıllarda Battal-Nâme adı ile ve nesir biçimi yazıya geçirilmiştir Hikâyeci âşıkların repertuarlarında da yer almıştır Seyyid Battal adıyla da anılan bu kahraman hem çok bilgili, çok dindar ve cömertdir
Müslümanlığı yaymak için yaptığı mücadelelerde insanların yanında büyücü, cadı ve dev gibi olağanüstü güçlerle de savaşır ” Aşkar Devzâde” isimli atı da kendisi gibi kahramandır Arap, Fars ve Türklerin X-XX yüzyıllar arasında oluşturdukları ortak islâm kültür dâiresinin ürünlerinden biri olmakla beraber Orta Asya’da yaşayan Türk guruplar arasına da yayılarak Türk kabul ve değerleriyle kaynaşmıştır
Danişmendname Destanı
Anadolu’nun fethini ve bu mücadelenin kahramanlarını anlatan, 12 yüzyılda sözlü olarak şekillenen 13 yüzyılda yazıya geçirilen İslâmî Türk destanlarındandır Danişmendnâme’de hikâye edilen olayların tarihi gerçeklere uygunluğu, kahramanlarının yaşamış Türk beyleri olmalarından, Anadolu coğrafyasının gerçek isimleriyle anılmasından dolayı uzun süre tarih kitabı olarak nitelendirilmiştir Köroğlu metni destan adıyla anılmakla ve bazı destanî niteliklere de sahib olmakla birlikte XX yüzyılda Anadolu’dan derlenen örnekleri daha çok halk hikâyesi geleneğine yakındır Anadolu’da hikâyeci âşıklar tarafından 24 kol halinde anlatılır
Danişmendname
Anadolu’nun Müslüman-Türklerin hakimiyetine girmesi hakkında yazılmış halk destanı Danişmend Gazi ve Melik Gazi’nin kahramanlıklarını, gazalarını anlatan, Battalname tarzında yazılmış olan Danişmendname’nin ne zaman ve kimin tarafından yazıldığı kesin olarak bilinmemektedir
Eser ilkönce Anadolu Selçuklu Sultanı İkinci İzzeddin Keykavus’un emriyle İbn-i Ala tarafından derlendi İbn-i Ala halk arasındaki rivayetlerin doğrularını toplayıp, Danişmendname’yi yazdı Hikaye edilen vak’alarla adı geçen kahramanların tarihten alınmış olması ve coğrafi isimlerin Anadolu’ya uygunluğu, eserin Türk edebiyatında uzun süre tarih kitabı gibi kabul edilmesine sebeb oldu Osmanlı Hükümdarı Sultan İkinci Murad’ın emriyle Tokat Dizdarı arif Ali, Danişmendname’yi Türkçe olarak aralarında manzum parçaların da bulunduğu bir nesir diliyle 17 bölüm halinde yazdı
Danişmendname’nin konusu özetle şöyledir
Peygamber efendimizin hicretinden 360 sene sonra, Battal Gazinin torunlarından Melik Ahmed Danişmend, halifeden izin alarak, birçok beyle birlikte Anadolu’da fetihlere başlar Uzun bir zamandır harab olan Sivas’ı mamur hale getirerek buraya yerleşir Burada mücahidleri ikiye ayırır Turasan idaresindeki mücahidler İstanbul üzerine giderler Fakat Alemdağ önlerinde şehid olurlar Melik Ahmed Danişmend ise Sivas’tan Karadeniz’e kadar olan bölgeyi fethetmeyi kararlaştırır Artuhi isminde bir Hıristiyanın Müslüman olmasına vesile olur ve onu yanından ayırmaz Tokat, Zile, Amasya, Çorum ve Niksar bölgelerini fethederek halkı Müslüman olmaya davet eder
Halkın büyük bir kısmı İslamiyeti seve seve kabul eder Ancak bir müddet sonra Niksarlılar dinden çıkarak bölgedeki birçok Müslümanı öldürürler Danişmend Gazi, Niksar’ı tekrar alarak Canik’e doğru yola çıkar Fakat yolda pusuya düşürülerek şehid edilir Vasiyeti üzerine Niksar Kalesi karşısında bir yere defnedilir
Danişmend Gazinin şehid edilmesinden sonra Hıristiyanlar kaybettikleri yerleri tekrar alırlar Danişmend Gazinin oğlu Melik Gazi Bağdat’a giderek halifenin huzuruna çıkar Babasının fethettiği yerleri Hıristiyanlardan tekrar alır Niksar’a babasının mezarının üzerine bir türbe yaptırır Melik Gazinin fetihlerini Anadolu Selçukluları hakimiyetine bağlayan destanda olaylar birbiri arkasına devam ettirilerek anlatılır
Battalname’nin bir devamı olarak kabul edilen bu eserde münacaatlar, Allah’a sığınıp yardım dilekleri, Hızır aleyhisselamın görünüp yaraları iyileştirmesi, bazı Hıristiyanların rüyalarında Peygamber efendimizi görerek Müslüman olmaları, kimi Hıristiyan kızlarının mücahidlerle evlenmeleri gibi dini motifler yanında tarihi ve efsanevi unsurlar da çoktur Eserin son bölümü bir sonsözden ibarettir Yazar burada dünyanın faniliğinden bahsederken dini ve ahlaki nasihatler verir Danişmendname’de tarihi, masallaştıran ve pekçok vak’a için yanında tarihe ışık tutan parçalar da vardır Eserde gazalara kimlerin hangi sıra ile katıldıkları belirtilmekte, özellikle başı açık, yalın ayak harb eden dervişlerin küffar ile yapılacak gazaya yürüyüşleri hakkında bilgi verilmektedir
Danişmendname’nin kahramanı olan Melik Danişmend Gazi, Battal Gaziye benzeyen bir kişi olup, bilgili, dindar ve usta bir kumandandır Bir kılıç darbesiyle, düşman askerinin başını ve vücudunu oturduğu atın eğer kayışına kadar ikiye böler Muharebe esnasında attığı naralarla koca bir orduyu dağıtır
Halk şairleri tarafından bu tür eserlerin nazmında çok kullanılan “Mefailün mefailün faulün” vezninde ve o devir halkının kolay anlayabileceği dille söylemiş ve yazılmış olan Danişmendname, tarihçiler için kaynak eserlerden sayılmıştır Osmanlı tarihçileri devirlerinin tarih zevkine uygun buldukları bu eserden bir tarih kaynağı olarak faydalandılar On beşinci yüzyılda yaşayan arif Ali yazdığı Danişmendliler tarihini anlatan Mirkat-ül-Cihad adlı eserinde Danişmendname’den çok faydalandı Anadolu’da birçok yazması bulunan eserin bir nüshası da Paris Milli Kütüphanesindedir İstanbul’da Millet Kütüphanesi Ali Emiri Bölümü (Tarih Nu: 571) ile Belediye (İnkılap) Kütüphanesi Muallim Cevdet Bölümü (Nu: K 441)nde birer nüshası daha vardır Eser, 1960 senesinde batı dillerine tercüme edilerek La Geste de Melik Danişmend, Etude Critique Danişmendname adı altında yayınlandı Eser üzerinde son ilmi çalışma İréne Melikof tarafından yapılmış ve La Geste Melik Danişmend Tome I, Edition Critique Tome II adı ile iki cilt halinde yayımlanmıştır
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|