Yalnız Mesajı Göster

Cevap : İslamiyet’in Kabulünden Sonraki Türk Destanları

Eski 01-14-2011   #2
Şengül Şirin
Varsayılan

Cevap : İslamiyet’in Kabulünden Sonraki Türk Destanları



3 Türk-Moğol Kültür Dâiresi



Cengizname Destanı

Ortaasya’da yaşayan Türk boyları arasında XIII yüzyılda doğup gelişmiştir Cengiz nâme Moğol hükümdarı Cengiz’in hayatı, kişiliği ve fetihleri ile ilgili olarak Cengiz’in oğulları tarafından idare edilen Türkler tarafından meydana getirilmiştir Orta Asya’da yaşayan Türkler özellikle de Başkurd, Kazak ve Kırgız Türkleri, Cengiz destanını çok severek günümüze kadar yaşatmışlardır Cengiz-nâme’de, Cengiz bir Türk kahramanı olarak kabul edilmekte ve hikâye Türk tarihi gibi anlatılmaktadır


Cengiz, Uygur Türeyiş destanının kahramanları gibi gün ışığı ile Kurt-Tanrı’nın çocuğu olarak doğar Cengiz-nâme, Moğol Hanlarının destanî tarihi olarak kabul edildiğinden tarih araştırıcılarının da dikkatini çekmiştir XVII yüzyılda Orta Asya Türkçesinin değerli yazarı Ebü’l Gâzi Bahadır Han, “şecere-i Türk” adlı eserinde “Cengiz-Nâme”nin 17 varyantını tesbit ettiğini söylemektedir Bu bilgi, bu destanın, Orta Asya’daki Türkler arasındaki yaygınlığını göstermektedir


Orta Asya Türkleri, Cengiz’i islâm kahramanı olarak da görmüşler ve ona kutsallık atfetmişlerdir Batıdaki Türkler tarafından ise Cengiz hiç sevilmemiştir Arap tarihçilerinin, bu hükümdarı islâm düşmanı olarak göstermeleri ve tarihî olaylar onun sevilmemesinde etkili olmuştur Moğolların Anadoluya saldırgan biçimde gelip ortalığı yakıp yıkmaları, Bağdat’ın önce Hülâgu daha sonra Timurlenk tarafından yakılıp yıkılması, Timurlenk’in Yıldırım Beyazıd’la sebebsiz savaşı gibi tarihi gerçekler, Cengiz’in de diğer Moğollar gibi sevilmemesine sebeb olmuştur Cengiz-Nâme batıda yaşayan Türkler’in hafıza ve gönüllerinde yer almamıştır “Cengiz-Nâme”nin Orta Asya Türkleri arasında bir diğer adı da ” Dâstân-ı Nesl-i Cengiz Han”dır Edige Bu destanda XIII yüzyılda Hazar denizi kıyısında kurulan Altınordu Hanlığının XV yüzyılda Timurlular tarafından yıkılışı anlatılmaktadır


Destanın adı, Altınordu Hanı ve bu destanın kahramanı Edige Mirza Bahadır’a atfen verilmiştir Edige Mirza Bahadır’ın devletini ayakta tutabilmek için yaptığı büyük mücadeleler, ölümünden sonra XV yüzyılda destan haline getirilmiştir 1820′yılından itibaren yazıya geçirilen Edige destanının Kazak-Kırgız, Kırım, Nogay, Türkmen, Kara Kalpak, Başkırt olmak üzere altı rivâyeti tesbit edilmiştir Çeşitli Türk guruplar arasında Alp Er Tunga ve Oğuz Kağan gibi ilk Türk destanlarının izlerini taşıyan Türk kahramanlık dtünya görüşünü temsil eden burada bahsi geçenler kadar yaygınlaşmamış ortak edebiyat geleneği içinde yer almamış pek çok başka destan örneği bulunmaktadır
Osmanlı sahasında destandan hikâyeye geçişte ara türler olarak da nitelendirilen çok tanınmış ve bir çok Türk topluluklarınca da bilinen Köroğlu örneği yanında daha sınırlı alanlarda tesbit edilen Danişmendname , Battalname gibi ilgi çekici örnekler de bulunmaktadır




4 Tatar – Kırım



Timur ve Edige Destanları


AKSAK TİMUR DESTANI HAKKINDAKI KISIM

Hazreti Aksak Timur Neslinden Bahsedelim;
Hindistan şehrinde Cengiz Han’ın oğlu Jaday
Han hanlık eder idi
Günlerden bir gün yatıyordu Kötü bir rüya
gördü Korkup sıçrayıp uyandı Bir müddet kaldı Falcıları
rüya tabircilerini topladı Dalağına baktırdı
anlattı
Falcılar rüya tabircileri söylediler: “Ey
Hanım! Dalağında öyle görünür ki kendi ülkende
Almalık denilen köyde bir kişiden korkunuz vardır O
kişi kırkıcı oğlu kazancı oğlu tavukçu oğlu Taragay
denilen kişidir” dediler “O Taragay’ın izi nişanı odur
ki alnında beni var sol gözünde akı vardır O Taragay’ın
hatunu hamiledir Onun karnındaki çocuğundan ecelin
ölümün var”dediler
O ahmak kaderi tedbir ile bozmak istedi
Allah’ın takdiri nasıl bozulur Ondan sonra konuştular
“Bu hatunu öldürelim” diye “Karnını yaralım” dediler
Han söyledi: “Bu hatunun karnındaki çocuğunu
öldürürseniz o çocuğu çabuk öldürü! Anası ölmesin!”
dedi
Ondan sonra o hatunu diz çöktürdüler aklı
başından gitti ölecekti
Ondan birkaç gün sonra o zavallı diz çöktürülüp
eğilen kadının gözü parladı bir erkek evlat
doğurdu O oğlanı alıp baktıklarında bir ayağı topal
idi şöyle dediler: “Böyle eziyetten ölmedin kurtulup
doğdun canın demir imiş” dediler O oğlanın adını bu
sebepten dolayı Aksak Timur koydular
Aksak Timur’un babası anası öldü Yetim kaldı
Büyütmek ve bakmak için hiç kimse kalmadı Sonraları
kendisi yürümeye başlayıp yiğit olduktan sonra dışarı
çıkıp altı yedi oğlan çocuk ile birleşip her gün buzağı
otlatırlardı


Edige Destanı

Bu destanda XIII yüzyılda Hazar denizi kıyısında kurulan Altınordu Hanlığının XV yüzyılda Timurlular tarafından yıkılışı anlatılmaktadır Destanın adı, Altınordu Hanı ve bu destanın kahramanı Edige Mirza Bahadır’a atfen verilmiştir Edige Mirza Bahadır’ın devletini ayakta tutabilmek için yaptığı büyük mücadeleler, ölümünden sonra XV yüzyılda destan haline getirilmiştir 1820′yılından itibaren yazıya geçirilen Edige destanının Kazak-Kırgız, Kırım, Nogay, Türkmen, Kara Kalpak, Başkırt olmak üzere altı rivâyeti tespit edilmiştir Çeşitli Türk guruplar arasında Alp Er Tunga ve Oğuz Kağan gibi ilk Türk destanlarının izlerini taşıyan Türk kahramanlık dünya görüşünü temsil eden burada bahsi geçenler kadar yaygınlaşmamış ortak edebiyat geleneği içinde yer almamış pek çok başka destan örneği bulunmaktadır Osmanlı sahasında destandan hikâyeye geçişte ara türler olarak da nitelendirilen çok tanınmış ve bir çok Türk topluluklarınca da bilinen Köroğlu örneği yanında daha sınırlı alanlarda tespit edilen Danişmendname , Battalname gibi ilgi çekici örnekler de bulunmaktadır



__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla