Şengül Şirin
|
Cevap : Bunları Okumadan Hiçbir Imza Atmayın
-KEFİL OLMADA EŞ RIZASI-
Kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azami miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmayacak Kefil, sorumlu olduğu azami miktar ile kefalet tarihini, sözleşmede "kendi el yazısıyla" belirtecek Kefalet sözleşmesinde sonradan ve kefilin sorumluluğunu artıran değişiklikler, kefalet için öngörülen şekle uyulmadıkça hüküm doğurmayacak Kefil olmada eş rızası aranmasını düzenleyen yasaya göre, eşlerden biri mahkemece verilmiş bir ayrılık kararı olmadıkça veya yasal olarak ayrı yaşama
hakkı doğmadıkça, ancak diğerinin yazılı rızasıyla kefil olabilecek Kefalet sözleşmesinde sonradan yapılan ve kefilin sorumlu olacağı
miktarın artmasına veya adi kefaletin müteselsil kefalete dönüşmesine ya da kefil yararına olan güvencelerin önemli ölçüde azalmasına sebep olmayan değişiklikler için eşin rızası aranmayacak
-BORÇLUYA BAŞVURMADIKÇA KEFİLE TAKİBAT YOK-
Adi kefalette alacaklı, borçluya başvurmadıkça kefili takip edemeyecek Ancak alacaklı, "borçlu aleyhine yapılan takipte kesin aciz belgesi alınması, borçlunun Türkiye’de takibatının imkansız hale gelmesi, borçlunun iflasına karar verilmesi ve borçluya konkordato süresi verilmiş olması" hallerinde, doğrudan kefile başvurabilecek Kefil, müteselsil kefil sıfatıyla veya bu anlama gelen herhangi bir
ifadeyle yükümlülük altına girmeyi kabul etmişse alacaklı, borçluyu takip etmeden veya taşınmaz rehinini paraya çevirmeden kefili takip edebilecek Ancak, bunun için borçlunun, ifada gecikmesi ve ihtarın sonuçsuz kalması veya açıkça ödeme güçsüzlüğü içinde olması şartı aranacak Birden çok kişi, aynı borca birlikte kefil oldukları takdirde, her biri kendi payı için adi kefil gibi, diğerlerinin payı için de kefile kefil gibi sorumlu olacak Borçluyla birlikte veya kendi aralarında müteselsil kefil olarak yükümlülük altına giren kefillerden her biri, borcun tamamından sorumlu olacak Kefil, kefalet sözleşmesinde belirtilen azami miktara kadar sorumlu olacak
Sözleşmede açıkça kararlaştırılmamışsa kefil, borçlunun sadece kefalet sözleşmesinin kurulmasından sonraki borçlarından sorumlu olacak Borçlunun iflası sebebiyle asıl borç daha önce muaccel olsa bile, kefile karşı, vadeden önce takibat yapılamayacak
-KEFALET SÜRESİ-
Hangi sebeple olursa olsun, asıl borç sona erince, kefil borcundan kurtulacak Bir kişi tarafından verilen her türlü kefalet, 10 yıl geçmesiyle kendiliğinden ortadan kalkacak Kefalet, 10 yıldan fazla bir süre için verilmiş olsa bile, uzatılmış veya
yeni bir kefalet verilmiş olmadıkça kefil, anca k 10 yıllık süre doluncaya kadar takip edilebilecek
-KEFALETTEN DÖNME-
Gelecekte doğacak bir borca kefalette, borçlunun borcun doğumundan önceki mali durumu, kefalet sözleşmesinin yapılmasından sonra önemli ölçüde bozulmuşsa veya mali durumunun, kefalet sırasında kefilin iyiniyetle var saydığından çok daha kötü olduğu ortaya çıkmışsa; kefil, alacaklıya yazılı bir bildirimde bulunarak, borç doğmadığı sürece her zaman kefalet sözleşmesinden dönebilecek
-UYGULANACAK SÖZLEŞMELER-
Kefaletin şekline, kefil olma ehliyetine ve eşin rızasına ilişkin hükümler, gerçek kişilerce, kişisel güvence verilmesine ilişkin başka ad altında yapılan diğer sözleşmelere de uygulanacak Böylece kefili koruyucu hükümler, kefalet sözleşmeleri dışındaki, "üçüncü kişinin fiilini üstlenme, üçüncü kişi yararına sözleşme, iç üstlenme sözleşmesi, borca katılma, sözleşmeye katılma" gibi sözleşmeler için de geçerli olacak 1926 yılından bu yana yürürlükte olan Borçlar Kanununu uygulamadan kaldıran yasa, 1 Temmuz 2012’den itibaren yürürlüğe girecek
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|