Yalnız Mesajı Göster

Cevap : Padişahlarımız/ Yavuz Sultan Selim

Eski 12-29-2010   #6
Şengül Şirin
Varsayılan

Cevap : Padişahlarımız/ Yavuz Sultan Selim



24 veya 25 Nisan l5l2 (7 veya 8 Safer 9l8)’de padisah oldugu zaman 46 yasinda olan Yavuz Sultan Selim, devlete karsi zararli bir faaliyette bulunmadiklari takdirde kardeslerine dokunmayacagina dair babasina söz vermisti


Padisahligi resmen devr aldiktan sonra, babasi ile ayni sehirde kalmalari mahzurlu görüldügü için II Bâyezid, Dimetoka’ya gitmek üzere yola çikmisti Yavuz da onu belli bir yere kadar ugurlayip dönerken, yeniçerilerin tüfek ve kiliçlarini çattiklarini, yeni padisahi da bunlarin altindan geçirmek istedikleri haberi verilir Bu sekildeki bir hareketten yeniçeriler, padisahin kendilerine “râm” olacagini ve belki de bol bahsis verecegini umuyorlardi Fakat umduklarini bulamadilar


Çünkü, onlarin kiliçlari altindan geçmeyi bir yenilgi alâmeti sayan Pâdisah, Yedikule’de babasina ait oldugunu söyledigi hazineleri almak bahanesiyle yol degistirdi Böylece yeniçerilere görünmeden saraya geldi Ancak onun bu sekilde hareket etmis olmasi, yeniçerilerin saraya gelerek “Caize” istemelerine engel olamadi Bunun üzerine hükümdar, sayilari takriben 35000 civarinda olan kapikullarinin mensuplarindan her birine ikiser bin akça cülûs bahsisi ve ayrica süvarilere 5′er, yayalara (piyade) da 3′er akça cihet-i aslîlerine (maaslarina) terakki vermek (zam yapmak) suretiyle ise baslamis oldu
Yavuz Sultan Selim tahta çiktiktan sonra ilim adamlari, devlet erkâni ve memleketin ileri gelenleri, gelip kendisini tebrik ederek bey’at ederler O da babasinin dönemindeki görevlileri yerinde birakarak gerekenleri yaptiktan sonra ellerini kaldirip söyle dua eder: ” Ya Rabbi, senin kudretin, beni saltanata getirdi Bana devlet ve saltanat islerini kolaylastir Ona riayet etmeyi bana nasib eyle


şEHZÂDELER MESELESi


Yavuz Sultan Selim, idareyi ele geçirdigi zaman, düsmanlari sindirilmis ve hududlari saglama baglanmis bir Rumeli’ye karsilik, devletin gelecegine göz dikmis Sark (Dogu) düsmanlariyla yüz yüze gelmisti Fakat iç emniyet saglanmadan disari ile ugrasmak mümkün degildi Her saltanat degisikliginde oldugu gibi, yine taht rakibi birkaç sehzâde çikabilirdi Bunlar, tahti ele geçirmek için komsu bazi devletlerle anlasmalar da yapabilirlerdi Böyle durumlarda üzerinde ittifak edilen konu, genellikle kendileri ile anlasilan devletlere bazi bölgelerin terk edilmesi seklinde oluyordu Bu yüzden, bazi sehzâdelerin basinin gitmesi gerekiyordu Ne çare ki, onlar gitmeyecek olsa, memleket gidecek veya memlekette kan gövdeyi götürecekti


Memleketi ve bütün bir tebeayi (vatandasi) böyle bir duruma sokmamak için Osmanli hükümdarlari gözlerinden yaslar aka aka kardeslerini ortadan kaldirmayi adeta bir vazife biliyorlardi Zira bu, memleketin selâmeti için gerekliydi Bununla beraber, daha önce de belirtildigi gibi Yavuz Sultan Selim, zararli bir faaliyete girismedikleri takdirde kardeslerine bir fenalik yapmayacagina dair babasina söz vermisti Bu söze ragmen o, agabeyleri olan Sehzâde Ahmed ile Sehzâde Korkut’un durumlari ile yakindan ilgileniyordu Zira elde ettigi devlet idaresinin ve tahtinin temellerinin saglamlasmasi bir bakima bu ilgiye bagliydi Aksi takdirde tahti ile birlikte devlet de elden çikabilirdi


Devletin elden gitmesi bir tarafa, zarar görmesi dahi bütün bir Müslüman toplumun yok olmasi veya baska din mensuplarinin idaresine girmesi demekti Nitekim kisa bir süre içinde cereyan eden hadiseler, Yavuz Sultan Selim’in bu ilgi konusunda ne kadar hakli oldugunu ortaya koyacaktir

__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla