Şengül Şirin
|
Cevap : İmam Mehdi Hayatı/Şia’ya Göre Hz. Mehdi Kimdir?/Hz. Mehdi (a.s) Nasıl Dünyaya Geldi?
GENEL AÇIDAN HZ MEHDİ’NİN (A F) ZUHURU
Peygamberlik ve imamlık konularında açıkladığımız gibi yaratık türlerinin hepsinde geçerli olan genel hidayet yasası gereği, insan türü de zorunlu olarak onu, insanlık üstünlüğüne ve saadetine ulaştırabilecek özel bir güçle (vahiy ve nübüvvet) donatılmıştır Apaçıktır ki, eğer böyle bir üstünlük ve saadet, toplumsal bir yaşantıya sahip olan insan için mümkün olmayıp vuku bulmamışsa böyle bir donatım, boş ve batıl olur Bilindiği gibi yaratılışta lağviyet ve batıllık yoktur
Başka bir deyişle şöyle diyebiliriz; insanoğlu yeryüzüne yerleştiği günden beri tam anlamıyla mutluluğu içeren toplumsal bir hayat arzusunu taşır ve böyle bir günün geleceği ümidiyle adım atar Eğer objeler dünyasında böyle bir arzu ve isteğin, gerçekleşir yönü olmasaydı böyle bir arzu onun tabiatına yerleşmezdi Nitekim yemek olmasaydı açlık, su olmasaydı susuzluk ve neslin devam etmesi olmasaydı cinsel istek düşünülemezdi
Dolayısıyla zorunlu olarak dünyanın geleceği, adalet, sulh, sefa ve samimiyetle dolu bir güne sahip olacaktır İnsanlar fazilet ve üstünlüklerle dolup taşacaktır
Elbette böyle bir olay insanın kendi eliyle gerçekleşecektir Böyle bir toplumun lideri,insanlık dünyasının kurtarıcısıdır ki rivayetlerde Mehdi diye anılmaktadır
Yahudilik, Hıristiyanlık, Vesenilik, Mecusilik ve İslamiyet gibi dünyada hakim olan din ve mezheplerde beşerin kurtarıcısı diye birisinden söz edilmiştir Tatbik ve uyarlamada farklı görüşlere sahip olmalarına rağmen hepsi onun zuhur edeceğini müjdelemişlerdir
İttifakla kabul edilen Peygamber-i Ekrem’in (s a a) bu hadisi “Mehdi benim neslimdendir ” şu hususu vurgulamaya yöneliktir
ÖZEL AÇIDAN HZ MEHDİ’NİN (A F) ZUHURU
Şia ve Ehl-i Sünnet kanalıyla Resul-i Ekrem’den (s a a) ve Ehl-i Beyt imamlarından Hz Mehdi’nin (a s) zuhuruyla ilgili, onun Peygamberimizin soyundan olduğuna ve kendi zuhuruyla beşerî toplumu gerçek kemale erdireceğine ve topluma manevi hayat vereceğine[284] dair sayısız hadislerin yanı sıra, onun bizzat Ehl-i Beyt imamlarının on birincisi İmam Hasan Askeri’nin (a s) oğlu olduğuna [285] ve doğumundan sonra uzun süre gizli yaşadıktan sonra zuhur edeceğine ve dünyayı zulümle dolduğu gibi adaletle dolduracağı hususunda bir çok hadisler nakledilmiştir
BİR KAÇ SORU VE CEVAP
Şia muhalifleri şöyle itiraz ediyorlar: Şia’nın inancına göre, gaip imamın bin iki yüz yaşında olması lazımdır Hiç bir zaman insanoğlu bu uzunlukta bir ömre sahip olamaz
Cevap: Bu itirazın esası, istib’ada dayanır, yani böyle bir şeyin çok uzak bir ihtimal olma esasına dayanır Gerçekten de böyle uzun ömürlü olmak ve bundan daha fazlasını yaşamak, pek nadir bir şeydir Ancak Peygamber-i Ekrem’den (s a a) ve diğer Ehl-i Beyt imamlarından gaip imamla ilgili nakledilen rivayetlere bakılırsa gaip imamın yaşantı türünün olağanüstü olarak tanıtıldığı görülür
Elbette olağanüstü şeyle, muhal (mümkün olmayan) şey farklı şeylerdir İlmi açıdan hark-ı adet=olağanüstü şeyin olasılığı asla nefyedilemez Çünkü dünyada işlev sahibi etmenleri, gördüklerimiz ve tanıdıklarımızla sınırlamak ve buna dayanarak da haberimizin olmadığı veyahut eserlerini görmediğimiz veya anlamadığımız etmenlerin yok olduğunu kanıtlamak asla mümkün değildir Bu yüzden insan oğlundan bir fertte veyahut bir kaç fertte, bin ve yahut binlerce sene yaşamasını sağlayacak etmenlerin meydana gelmesi mümkündür Dolayısıyla, tıp dünyası uzun ömürlü olmanın sırrını bulmaktan şimdiye kadar ümitsizliğe kapılmamıştır
Semavi kitaplara inanç gereğince peygamberlerin mucizelerini ve olağan üstü şeyleri kabul eden Kelimilerin, Mesihilerin ve Müslümanların, böyle bir itirazda bulunmaları çok şaşırtıcıdır
Yine Şia muhalifleri şöyle diyorlar: Şia, imamın varlığını dini hükümleri ve hakikatleri açıklamak ve halkı hidayet etmek için gerekli ve zaruri biliyor İmamın gaybete çekilmesi bu amaca ters düşer Çünkü halkın irtibat kuramadığı ve yararlanamadığı gaip bir imamın hiçbir faydası yoktur Allah insan toplumunu ıslah için bir imamı göndermek isterse, onu gerekli bir zamanda gönderebilme gücüne sahiptir Gerekli zamandan binlerce yıl önce yaratmaya ihtiyaç yoktur
Cevap: Bu itirazda bulunanlar imametin asıl manasını kavrayamamışlardır Çünkü imamet bölümünde de vurgulandığı gibi imam yalnız öğretileri açıklamayı ve halkın zahiri hidayetini üstlenmiş değildir İmam, bu vazifenin yanı sıra amellerin batıni rehberliğini de üstlenmiştir Amellerin hakikatını Allah’a doğru iten ve halkın manevi hayatını düzenleyen odur İmamın cisminin gizli veya aşikar olmasının bu hususta herhangi bir etkisi olmadığı apaçıktır İmam, cisminin gaib olmasına rağmen batın yoluyla halkın ruhlarıyla ilişkidedir Zuhur edip cihanı ıslah etmesinin vakti ermemişse de, varlığı her zaman için gereklidir
Kaynaklar
[281]- Bihar-ül Envar, c 51, s 342 ve 343-366 Muhammed b Hasan Tusi’nin “El Ğiybe” kitabı, ikinci baskı, s 214-243 İsbat-ül Hüdat, c 6 ve 7
[282]- Bihar-ül Envar, c 51, s 360-361 Şeyh Tusi’nin “El Ğiybe” kitabı, s 242
[283]- Fusul-ul Mühimme, s 271
[284]- Örneğin: İmam Bakır (a s) şöyle buyuruyor: “Kâimimiz kıyam ettiğinde, Allah elini bütün kullarının başına kor Onun vasıtasıyla akıllarını toplar ve böylece akılları kamil olur ” (Bihar-ül Envar, c 52, s 328 ve 336)
Hz İmam Sadık (a s) şöyle buyurmuştur: “İlim yirmi yedi harftir Bütün peygamberlerin getirdikleri, sadece iki harftir Bugüne kadar halk, iki harften fazlasını tanımamışlar Bizden olan Kaim kıyam ettiğinde, diğer yirmi beş harfi çıkarır ve halk içerisine yayar ve iki harfi de diğerleriyle birleştirir Böylece yirmi yedi harfi yayar ” (Bihar-ül Envar, c 52, s 336)
285- Örneğin: İmam Ali İbn-i Musa er-Rıza (a s) şöyle buyurmuştur: “…Benden sonraki imam, oğlum Muhammed’tir Muhammed’ten sonra oğlu Ali’dir Ali’den sonra oğlu Hasan’dır Hasan’dan sonra oğlu Hüccet-i Kaim’dir Gıybetinde beklenilir, zuhur ettiğinde itaat olunur Dünyanın bir günden fazla ömrü kalmasa bile, Allah, o günü o kadar uzatır ki Hazret zuhur etsin ve yeryüzünü zulümle dolduğu gibi adaletle doldursun Ama ne zaman geleceğini söylemek, kıyametin ne zaman olacağını haber vermeye benzer Babam babasından, o da babalarından ve böylece Hz Ali’den (a s) naklen şöyle buyurmuştur: Peygamber’den (s a a) “Ey Resulullah, soyundan Kâim olan ne zaman zuhur edecek?” diye sorulduğunda şöyle buyurdu: “Onun zuhuru kıyamete benzer Allah’tan başkası onun vaktini belirtemez Bu yeryüzü ve göğe ağır gelir Size ancak aniden gelir ” (Bihar-ül Envar, c 51, s 154)
Sıfr b Ebu Delef, Hz İmam Cevad’ın (a s) şöyle buyurduğunu duydum diyor:
“Benden sonraki İmam, oğlum Ali’dir Onun emri, benim emrim, sözü benim sözüm, ona itaat bana itaattır Ondan sonraki imam, oğlu Hasan’dır Onun emri, babasının emri, sözü babasının sözü, ona itaat, babasına itaattır ” Sonra imam sustu Söyledim “Ey Resulullah’ın torunu, Hasan’dan sonraki imam kimdir?” Hüngür hüngür ağladıktan sonra şöyle buyurdu: “Hasan’dan sonraki, hakla kıyam eden ve zuhuru beklenilen oğlu, Kâimdir ” (Bihar-ül Envar, c 51, s 158)
Musa İbn-i Cafer Bağdadi diyor ki, Hz İmam Hasan Askeri’nin (a s) şöyle buyurduğunu duydum: “Benden sonra, yerimde oturacak imam hakkında ihtilafa düştüğünüzü görür gibiyim Ama biliniz Resulullah’tan (s a a) sonra imamları kabul edip yalnız oğlumun imametini inkar eden birisi, Allah’ın bütün peygamberlerini ve elçilerini kabul edip Muhammed’in peygamberliğini inkar edene benzer Resulullah’ı inkar eden bütün peygamberleri inkar etmişe benzer Çünkü sonuncumuza itaat etmek, ilkimize itaat etmek gibidir Sonuncumuzu inkar etmek, ilkimizi inkar etmek gibidir Evet oğlum gaybete çekilir Allah’ın koruduğu kimseden başka, bütün halk gaybet döneminde şüpheye düşer ” (Bihar-ül Envar, c 512, s 160)
Hz Mehdi Nasıl Tanınacak?
(Hz Mehdi’nin Manevi Özellikleri)
Hz Mehdi, ahir zamanda gönderileceği Peygamber Efendimiz (sav) tarafından müjdelenmiş, Müslümanları zulüm ve sıkıntı ortamından kurtaracak, yeryüzündeki fitneleri ortadan kaldıracak, tüm dünyaya barış, adalet, bolluk, huzur, mutluluk ve refah getirecek kutlu bir şahıstır Peygamberimiz (sav)’den aktarılan sahih rivayetlere göre Hz Mehdi, çeşitli hurafelerle, batıl inanç ve uygulamalarla aslından uzaklaştırılmış olan dini özüne döndürecek, Hz İsa ile buluşacak, Allah’ın izniyle yegane hak din olan İslam ahlakının yeryüzüne hakim olmasına vesile olacaktır
Peygamber Efendimiz (sav)’in hadislerinde kıyamete yakın bir zamanda yaşanacak olan ahir zaman hakkında çok detaylı bilgiler ve işaretler yer almaktadır Peygamberimiz (sav)’in verdiği bilgilere göre, bu dönemde birbiri ardınca pek çok önemli olay gerçekleşecektir Ahir zamanın ilk devresinde dünyada büyük bir bozulma ve karmaşa hüküm sürecek, ikinci aşamada ise gerçek din ahlakının yaşanmasıyla birlikte yeryüzünde barış ve huzur hakim olacaktır
Ahir zamanın ilk aşamasında, Yüce Allah’ın varlığını kabul etmek istemeyerek ateizmi ve dinsizliği telkin eden birtakım felsefi sistemler nedeniyle, insanlar arasında büyük bir dejenerasyon ve kaos yaşanacaktır İnsanlık, yaratılış amacından uzaklaşacak, bunun sonucunda büyük bir manevi boşluk ve ahlaki bozulma oluşacaktır Büyük felaketler, savaşlar ve acılar yaşanacak ve tüm insanlar bu sıkıntılara son verebilmek için, ’Nasıl kurtuluruz?’ sorusunun cevabını arayacaklardır
Peygamberimiz (sav)’in hadislerindeki, ahir zaman alametleri olarak bildirilen bu gelişmelerin pek çoğu, günümüzde birebir haber verildiği şekilde gerçekleşmiştir Son zamanlarda yeryüzünde savaş ve çatışmaların, terör, şiddet, anarşi ve kargaşanın, katliamların, işkencelerin giderek artmış olması ise, yine ahir zamanın ilk döneminin yaşanmakta olduğunun bir göstergesidir
Peygamberimiz (sav)’in hadislerindeki bilgilere göre Allah, bu karanlık dönemin ardından insanları ahir zamanın karmaşasından kurtaracak ve büyük bir kurtuluşa ulaştıracaktır Allah, güzel ahlaktan uzaklaşan insanları, dejenerasyona uğrayan toplumları doğru yola iletmek için ’Mehdi’, diğer bir ifadeyle ’doğruya götüren’ sıfatını taşıyan üstün ahlaklı bir kulunu vesile kılacaktır Hz Mehdi, Allah’ın izniyle, İslamiyet’i tüm bozulmalardan, hurafelerden arındırarak gerçek Kuran ahlakının yaşanmasını sağlayacaktır Ahir zamanın ilk döneminde insanlığın içerisinde bulunduğu tüm bu karışıklıklara, toplumsal sorunlara, sosyal sıkıntılara çözüm getirecek; tüm yeryüzüne mutluluk, huzur, barış ve güzel ahlakın hakim olmasına vesile olacaktır
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|