12-24-2010
|
#2
|
Şengül Şirin
|
Cevap : Fatma Aliye Hanım
Fatma Aliye Hanım Türk edebiyatının ilk kadın romancısı olarak tanınır
9 Ekim 1862′de İstanbul’da doğdu Tarihçi Ahmed Cevdet Paşa’nın kızıdır Fransızca ve Arapça dersleri aldı; matematik, hukuk, Arap tarihi ve felsefesi okudu 1879′da Faik Paşa ile evlendi
Edebi yaşantısına 1889′da George Ohnet’in Volonte adlı romanını Meram adıyla çevirerek başladı Bu romanı “Bir Hanım” imzasıyla çevirmiştir Fatma Aliye’nin bu çabası Ahmed Midhat tarafından Tercüman-ı Hakikat gazetesinde övüldü
Daha sonra yapıtlarında “Mütercime-i Meram” takma adını kullandı 1892 yılında ilk romanı olan Muhadarat’ı yazdı Bu romanında bir kadının ilk aşkını unutamayacağı inancını çürütmeye çalışır Romanlarında çoğunlukla duygusal aşk temalarını işler
1914 yılında yazdığı Ahmed Cevdet Paşa ve Zamanı son yapıtıdır bu romanında Meşrutiyet sonrası siyasal yaşamı ortaya koymayı amaçlamıştır
İlk Türk kadın romancı olma özelliği ile Avrupa ve Amerika basınında kendisinden söz edilen Fatma Aliye Hanım’ın “Nisvan-ı İslâm” adlı eseri Fransızca ve Arapça’ya, “Ûdî” adlı romanı Fransızca’ya çevrilmiştir Emile Julyar adlı bir Fransız yazarının “Doğu ve Batı Kadınları” adlı kitabını Fransız gazetelerine yazdığı bir mektupla eleştirmesi Paris’te büyük yankı uyandırmıştı
Eserleri 1893 yılında Şikago’da Dünya Kadın Kütüphanesi Kataloğu’nda sergilenmiştir II Meşrutiyet yıllarına kadar yaygın bir ünü olmasına rağmen zamanla unutulmuştur
Fatma Aliye Hanım, soyadı kanunundan sonra Topuz soyadını aldı
Fatma Aliye 13 Temmuz 1936 tarihinde İstanbul’da vefat etti Cenazesi Feriköy Mezarlığı’na defnedilmiştir
Fatma Aliye Hanım’ın adı, İstanbul Beyoğlu’nda ve Çankaya Ankara’da birer sokağa verilmiştir İlk Osmanlı kadın feministerden Emine Semiyye’nin ablası, tiyatro ve sinema oyuncusu Suna Selen’in anneannesidir
2009 yılından itibaren 50 Türk Liralık banknotların arka yüzünde resmi bulunacaktır
Diğer Önemli Yapıtları
Roman: Ref’et (1898), Udi (1899), Enin (1910)
Yaşamöyküsü ve tarih alınındaki yapıtları: Namdaran-ı Zenan-ı İslamıyan (Ünlü İslam Kadınları) (1892), Teracüm-i Ahval-ı Felasife (Felsefecilerin Yaşamları) (1900)
Ayrıca Fatma Aliye üzerine Ahmed Midhat’ın Fatma Aliye Hanım yahud Bir Muharrire-i Osmaniye’nin Neşeti (1893) adlı bir incelemesi vardır
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|
|
|