| 
Şengül Şirin  | 
				  Klasizm 
 
            
 
 KLASİZM
 
 Edebiyatta eski Yunan ve Roma sanatını temel alan tarihselci yaklaşım
 ve estetik tutumdur
  Yeniden doğuş diye adlandırılan Rönesans döneminde gelişmiştir   Bu akamın izleri bir önceki dönemde Rebelais ve Montaigne de hatta Aristoteles'tedir
   Klasizmin temel öğeleri kendi içinde soyluluk, akılcılık, uyum, açıklık, sınırlılık,
 evrensellik, idealizm, denge, ölçülülük, güzellik, görkemliliktir
  Yani bir eserin klasik sayılabilmesi için bu özellikleri barındırması gerekmektedir
   Kısaca klasik bir eser, bir üslubun en yetkin ve en uyumlu ifadesini bulduğu
 eserdir
  Klasizm temellerini Rönesans aristokrasisinden alır  Klasizm bir bakıma aristokrasinin akımıdır
  17  yüzyılda Fransa'da ortaya çıkan bir edebiyat akımıdır  Bu edebiyat  akımı daha çok, şiir ve tiyatroda etkisini göstermiştir  Rönesansın  ilanıyla birlikte Avrupa'da günlük yaşamda ve sanatla kültür alanında  önemli gelişmeler yaşanmış, kilisenin dini baskısı, sanatın ve  sanatçıların üzerinden kalkmaya başlamıştır  Önceki dönemlerde yaşanan iç  kargaşalar, 17  yüzyıl Fransa'sında yerini dinginliğe bırakır  Kilise  ve derebeyliklerin direnişi iyiden iyiye kırılır  Soylu tabaka da saraya  bağlanmayı kabul eder  Böylece siyasi alanda bir düzen, kurallara  bağlılık oluşur  Bu düzen, edebiyat alanında da kendini gösterir  Edebiyatın ve dilin kurallarını belirlemek üzere Fransız Akademisi  kurulur  Rasyonalizm felsefesi de sanatçıların üzerinde olumlu bir etki  meydana getirir   
 Yunan ve Latin geleneğine bağlı bir edebiyat akımı olan Klasisizmin  estetiği, eski Yunan ve Latin edebiyatı dönemine ait başyapıtlarla  oluşturmuş, yeniden doğuş diye adlandırılan Rönesans döneminde  gelişmiştir
   Klasizmin  kurucusu olarak kabul edilen Boileau: "Aklı seviniz,  yapıtlarınız değerini akıldan alsın
  " sözüyle Klasisizmin felsefesini  ortaya koymuştur   
 * Klasizmin İlkeleri
 
 - Akıl ve sağduyu en önemli ölçüttür
   - Hayaller ve duygusallık akıl yolu ile denetim altına alınır
   - Aklın denetiminden geçmeyen hiçbir duygu eserde yer alamaz
   - Sanatçının görevi, tabiatı akla uygun bir biçimde taklit etmektir
   - Tabiatı taklit etmek, insanın değişmeyen, "akıl, irade" gibi asli öğelerini anlatmaktır
   - Anlatımda günlük konuşma dili değil; süslü, sanatsal bir dil kullanılır
   - Az sözle çok şeyanlatmak hedeflenmiştir
   - Kahramanlarını hep soylu tabakadan seçen klasikler, eserlerinde kaba ve çirkin sözlere de yer vermezler
  - Klasisizmde genellikle din dışı konulara ilgi duyulmuştur
   - Tiyatro (trajedi) ve şiir önem kazanır, roman geri plana itilir
   - Konu önemli değildir; önemli olan, konunun işleniş biçimidir, anlatımdır
  Bu yüzden, anlatımda mükemmellik amaçlanır   - İnsanların her zaman, her yerde, her toplumda aynı duygu ve düşüncede  oldukları kabul edilir
  Onun için klasik sanatçılar eserlerinde değişmez  tipler yaratırlar   - Klasik sanatçılar, konularını çoğunlukla tarihten, hatta mitolojiden  seçerler
  Çünkü Yunan ve Latin edebiyatının etkisindedirier   - Sanatta sıkı kuralların bulunması ve bunlara uyulması gerektiğine  inanan klasikler, "üç birlik" (yer-zaman-olay) kuralının doğmasına neden  olmuşlardır
   
 * Klasizmin  Temsilcileri
 
 - Boileau (şiir)
 - La Fontaine (fabl)
 - Racine, Corneille (trajedi)
 - Moliere (komedi)
 - Madame de La Fayette (roman)
 - La Bruyere (karakterleriyle)
 - Bossuet (hitabet)
 
 * Klasisizmin Türk Edebiyatındaki Temsilcileri
 
 Türk edebiyatı Batı'ya açıldığında Klasisizm dönemi kapandığından, bu akımın etkisi Türk edebiyatında fazla görülmez
   - Şinasi
 - Ahmet Vefik Paşa
 
 NOT: Şinasi'nin "Şair Evlenmesi" adlı tiyatrosu La Fontaine'den yaptığı  çeviriler ile Ahmet Vefik Paşa'nın Molier'den yaptığı çeviriler  Klasisizmin etkisinde ortaya konmuş yapıtlardır
   
				__________________  Arkadaşlar, efendiler            ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler,            müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet            tarikatıdır   |