11-26-2010
|
#1
|
Şengül Şirin
|
Üzüntülü İken Okunacak Duâ
Üzüntülü İken Duâ
İbn-i Abbas -radıyallahu anhüma- der ki: Resûl-lah -sallallahu aleyhi ve sellem- Hazretleri üzüntülü ve sıkıntılı halinde şöyle duâ ederlerdi: Yâ Rabb! Bütün âlemlerin ve Arş'ın sahibi ve yegâne hükümrânı Sensin! Başımıza gelen şu sıkıntı ve belâyı izâleye ancak sen kadirsin Bu sebeble senden istiyoruz Kâffe-i mahlûkat; yani bütün yaradılmışlar senin kudret elindedir Bilcümle mahlûkâtın şerrinden bizi muhafaza ile himaye eyle demektir
Bir de Nebiyy-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem-Efendimiz, belânın ağır basmasından, yani insana ölümü hayata tercîh ettirecek şekilde gelmesinden, dünyevî ve uhrevî şekâveti mucîb bulunan ve helâke sebeb olan ahvâlden, ve kötü âkıbet, sû-i hatimeye dûçar olmaktan, düşmanlarını sevindirecek bir belâya duçar olup onları kendisine üzüntü verecek şekilde konuşdurmaktan da Allah'a sığınırdı
Nebiyy-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuşlardır: "Sizden birinize bir düşünce yahud üzüntü geldiği zaman yedi defa:
Değerli Misafirimiz, Bu konuya ait diğer resimleri görebilmek için ÜYE OLUNUZ "Kul: "Ey yedi göklerin ve büyük Arş'ın Rabbi olan Rabbim! Beni her üzüntü verici şeyden, dilediğin şekilde ve dilediğin yerden kurtar" derse Allah Teâlâ onun üzüntüsünü giderir  " (21)
Her sabah ve her akşam yedi defa:
diyen kimsenin dünyâ ve âhirete âid ne üzüntüsü varsa Allah giderir, bunda ister sâdık ister kâzib olsun  " (22)
"Üzüntüye mübtelâ olan kimsenin edeceği duâ şudur:
"Rahmetini umuyorum ey Rabbim! Beni göz açıp yu-muncaya kadar da olsa kendime bırakma (nefsime bırakma)  Benim her hâlimi düzelt  Senden başka ilâh yoktur  " (23)
"Kendisine bir üzüntü ,bir keder, bir hastalık ve zorluk isabet eden kimse:
derse bütün bunlardan kurtarılır  " (24)
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|
|
|