Yalnız Mesajı Göster

Cevap : Karbonhidratlar

Eski 11-05-2010   #4
Şengül Şirin
Varsayılan

Cevap : Karbonhidratlar



İNÜLÜN

30 kadar a-fruktoz molekülünün polimerleşmesiyle meydana gelen bir
polisakkarittir Bilhassa Compositae ve Campanulaceae familyası bitkilerinin kök
ve rizomlarında ya hücre özsuyunda erimiş halde veya amorf ya da kristalize
kütleler halinde bulunur Soğuk suda az, sıcak suda (700) çok çözünür İiyotla
mavi renk vermez Vücut enzimleri tarafından parçalanmadığından vücuttan
değişikliğe uğramadan atılır Böbrek yetersizliğini ölçme testinde kullanılır
Ayrıca Triticum ve Agropyrum türlerinde bulunan tritisin ile Urginea scilla’da bulunan sinistrin hidroliz sonucu fruktoz veren polisakkaritlerdir


GRAMINIS RHIZOMA (TK) Ayrık Rizomu

Agropyrum repens (Graminae) adlı çok senelik otsu bitkinin kurutulmuş
rizomlarıdır Drog yabani bitkiden sağlanır Sarımsı renklidir İçi yumuşak ve
boştur İhtiva ettiği Ca ve bilhassa K tuzlarından dolayı diüretik olarak
kullanılır Çözünen fruktozanlardan tritisin %3-18 kadar) ve serbest D-fruktoz
(% 3) içerir Ayrıca musilaj ve zamklı maddelerde taşır Bunların yanında %
001-005 kadar da uçucu yağ taşır


SAKKAROZ (EP)

Bir disakkarittir Şeker pancarı, şeker kamışı gibi bitkilerde yüksek oranda
bulunur Asitlerle veya enzimlerle hidrolizi D-(+)-glikoz ve D-(+)-fruktoz
verir

Aljinik Asit ve Tuzları (EP)

Ascophyllum, Fucus, Laminaria ve Macrocystis türü esmer deniz yosunlarından,
bilhassa Kalifornia, İngiltere, İsveç ve Norveç’te elde edilen bir
poliholozittir

Eldesi: Algler kurutulduktan sonra hafif asitli suyla yıkanıp tuz ve suda
çözünen karbonhidratlarından temizlenir Seyreltik sodyum karbonat çözeltisiyle
masere edilir Bu esnada suda çözünen Na-aljinat teşekkül eder Bu çözelti
üstüne seyreltik H2SO4 ilave edilerek aljinik asit çöktürülür Bu da süzülüp
ayrılır, yıkanır, kurutulur Sülfürik asit yerine CaCl2 ilave edilirse
Ca-aljinat çöker Etil alkol ilave edilirse çok saf halde Na-aljinat elde
edilir

Aljinik asit bir mannüronik asit polimeridir
Aljinik asit soğuk suda çözünmez, şişer Sıcak suda az çözünür Alkali
metallerle tuz teşkil eder Karbonatlardan CO2 açığa çıkarır Na-aljinat
emülgatör, süspansiyon stabilizatörü, tablet dolgu maddesi halinde eczacılıkta
kullanılır


AGAR-AGAR (TK) Agar, Jeloz

Uzakdoğu denizlerinde yetişen kırmızı yosun (Rhodophyceae) türlerinden elde
edilen kurutulmuş kolloidal maddedir Japonya’da Gelidium amansiden, Java’dan
Euchema spinosumdan, Seylan ve Avustralya’da Gracilaria türlerinden elde
edilir Ayrıca İspanya’da, Güney Afrika’da, Amerika’nın Doğu ve Batı sahillerinde elde edilmektedir Ruslar Karadeniz’de bulunan Phyllophora rubensten agar elde etmektedir



Hazırlanışı:


1 Japon usulü: Toplanan algler güneşte kurutulur, döverek ve silkeleyerek kum
ve deniz kabuklarından kurtarılır, güneşte yıkayarak beyazlatılıır 1 k alg 60 k
hafifçe asitlendirilmiş suda birkaç saat kaynatılır Meydana gelen musilajımsı
sıvı sıcakken bezden süzülür Süzüntü soğutularak dondurulur, kesilir, metal
eleklerden baskıyla geçirilerek şerit haline getirilir ve kurutulur
Baharda toplanan algler yazın kurutulur, kış aylarında (Kasım-Şubat) işlenir



2 Amerikan usulü: Kurutulmuş algler büyük kazanlarda basınç altımda suyla
kaynatılır Süzülür, süzüntü dondurulur, yıkanır, aktif kömürle veya % 1
hipoklorit çözeltisiyle beyazlatılır ve vakumda kurutulur


Özellikleri:

Agar kokusuz, sarımsı beyaz renkli, yassı şeritler halindedir Soğuk suda şişer,
ama tamamiyle çözünmez Kaynatarak hazırlanan % 1’lik çözeltisi soğutulurken sert, jölemsi bir madde ayrılır % 02’lik çözeltisi sulu tannik asit çözeltisi
ile kaynamaya yakın ısıtıılırsa çökelti vermez Bu özelliğiyle jelatinden ayırt
edilir Ayrıca jelatin gibi N taşıımadığından NaOH ile ısıtılırsa amonyak açığa
çıkarmaz

Terkibi: Kuru halde iken % 20 su taşır % 90 glusit (karbonhidrat) ihtiva eder
Bunu % 65’i müsilajdır Müsilajın 2 fraksiyonu vardır Bunlardan Agaroz nötr
bir galaktoz polimeridir Galaktoz ve anhidrogalaktoz moleküllerinin ki bu
disakkarite Agarobioz denir, düz zincir halinde polimerleşmesiyle teşekkül eder
Agaropektinin yapısı ise henüz tam olarak tayin edilmemiştir Fakat bünyesinde
sülfürik asitle kısmen esterleşmiş uronik asit ve galaktoz taşıyan bir
polisakkarit olduğu sanılmaktadır

Kullanılışı: Saf agaroz ticarette bulunur ve jelleri protein elektroforezinde
kullanılır Agar eczacılıkta kronik kabızlıklarda mekanik etki eden müshil
olarak, ayrıca emülsiyon ve süpozituvar hazırlanmasında kullanılır Bugün en çok
Bakteriyolojide kültür vasatı hazırlanmasında istifade edilmektedir Bundan
başka gıda sanayiinde ve dişçilikte protez tekniğinde kullanılır
CARRAGEN, Deniz Kadayıfı, İrlanda Yosunu (Irish Moss)
Chondrus crispus ve Gigartina mamillosa adlı kırmızı alglerden elde edilen bir
drogdur Bu algler Kuzey İrlanda ve Amerika’nın Kuzey Doğu sahillerinde yetişir
Bitkilerin tallusları drog olarak kullanılır

Hazırlanışı: Algler yaz veya sonbaharda su seviyesinin hemen altındaki kayalar
üzerinden toplanır Sahilde birkaç defa suyla yıkayıp, tekrar güneşte kurutarak
elde edilir

Özellikleri: Beyazımsı, kırmızımtırak veya sarımsı renkte, 5-15 cm uzunlukta
dikotomik parçalar halinde bulunan bir drogdur Hafif kokulu ve tuzlu
lezzettedir Soğuk suda şişer Soğuk suda % 47’si, sıcak suda % 75’i çözünür
% 5’lik çözeltisi suyu pelteleştirir

Terkibi: Agara benzer % 70-80 müsilaj, karbonhidratlar ihtiva eder En az 5
polisakkarit kompleksi taşır Bunlara Karrageninler denir Bu karışımda bilhassa
D-galaktozun sülfat esteri olan x-karragenin (Kappa) ile agaroza benzer yapı
gösteren l-carragenin bulunur Sulu çözeltisinin K+ iyonları ile muamelesi
sonucu çöken kısma x-karragenin kolloidal çözeltiye ise l-karragenin denir
Kullanılışı: Emülsiyon yapıcı, göğüs yumuşatıcı ve antikoagülan etki gösterir
Gıda sanayiinde, ekmekten dondurma ve konservelere kadar geniş bir kullanım
alanına sahiptir
- Karragenan ve gıdalarda kullanımı, F Karbancıoğlu, D Heperkan, Gıda, 6,
2001-03, 72-76 (2001)


ARABICUM GUMMI (TK), Arap Zamkı

Acacia senegal (Leguminosae) ve diğer bazı Acacia türlerinin dal ve gövdesinden
elde edilen bir zamktır Zamkı veren ağaç 6 m’ye kadar yükselir Afrika’da bilhassa Senegal ve Doğu Sudan’da yetişir En iyi kalite zamk Doğu Sudan’daki Kordofan’dan gelir Senegal ve Nijerya’dan gelenler iyi kalite kabul edilir

Eldesi: Zamk, kambiyum hücrelerinin şişmesi ve Gummosis denen hastalığın içe
(ksileme) ve dışa (floem ve kabuğa) doğru yayılmasıyla teşekkül eder Bu olayın
olabilmesi için gövde ve dalda yaralama yapmak gerekir Özel baltalarla yapılan
yaralamadan 2-3 hafta sonra oluşan ve akan ve zamanla sertleşen zamk elle veya
kazınarak toplanır En iyi zamk ağacın kültürünün yapıldığı Kordofan da elde
edilir Burada gövde kabuğuna 60-90 cmde 2 çizgi çekilir ve arasında 5-8 cm genişlikte şeritler soyulup alınır Havayla temasa geçen kambiyumda yeni floem oluşuncaya kadar, 20-30 günde oluşan zamk toplanıp güneşte kurutulur

Özellikleri: En iyi kalite olan Kordofan zamkı beyaz renkli, küremsi, damla veya
kırık köşeli parçalar halindedir Gevrektir, çabuk kırılır Kokusuz ve
müsilajımsı lezzettedir Diğer kalitelerde renk sarımsı olabilir ve üzerinde
çatlaklar taşır

Testler: Eşit miktar suda yavaş yavaş ama tamamen çözünür Çözeltisi hafif
asittir Bilhassa sıcak suda çözüldüyse bekletmeyle daha da asitlenir
Yapışkandır Seyreltilip bekletildiğinde çökme yapmaz

1 % 10’luk sulu çözeltisi seyreltik kurşun asetat çözeltisi ile çökelti
vermez (Kitre Zamkı ve Agardan farkı)

2 İyot çözeltisi ile renk vermez (Nişasta ve dekstrin yok)
3 Eğer Farmakope kalitesinde ise FeCl3 ile tanenler için test vermez
4 Müsilaj, benzidin çözeltisi ve birkaç damla hidrojen peroksit ile muamele
edildiğinde mavi renk verir Böylelikle zamkta peroksidaz enziminin varlığıda
anlaşılmış olur (Tragacanthadan farkı) Benzidin kanser yapıcı olduğundan bu
test tavsiye edilmez EP’ye göre bu test için Guayak tentürü kullanılır
5 USP’ye göre Salmonella türlerinin yokluğu kanıtlanmalıdır
Bileşimi: Başlıca arabik asitin kalsiyum tuzu olan arbinden ibarettir Arabik
asit, müsilajı HCl ile asitlendirip, dializ yaparak elde edilebilir Seyreltik
H2SO4 ile hidroliz edildiğinde ramnoz, galaktoz, arabinoz, glukuronik asitten
ibaret aldobionik asit verir Aldobionik asitler Pneumococcus bakterilerinden de
elde edilir Arap zamkı, ayrıca bir oksidaz enzimi ve % 14 su ihtiva eder
Yakıldığında % 27-4 kül verir
Kullanımı: Süspansiyon, emülsiyon, bazı tablet ve granüllerin yapımında
kullanılır


TRAGACANTHAE GUMMI (TK), Kitre Zamkı

Çeşitli Astragalus(Leguminosae) türlerinin gövdelerinde yapılan yaralardan akan
zamktır Başlıca zamk veren türler Türkiye, Suriye, Irak, İran ve Sovyetler
Birliği’nde yetişirTürkiye’de A brachycalyx, A gummifer, A kurdicus ve A microcephalustürlerinden elde edilir

Kitre zamkının teşekkülü Arap zamkının teşekkülünden farklıdır Zamk, bitki
yaralandıktan hemen sonra akmaya başlar Arap zamkı ise yavaş yavaş teşekkül
eder Astragalus bitkisinin gövdesinden enine kesit alınıp incelenirse öz ve
özışını hücreleri cidarlarının eriyip zamklaştığı görülür (Gummosis)
Eldesi: Gövde içinde teşekkül eden zamk gövdedeki yarıklardan veya yaralardan
dışarı akar Yaralama ve toplama işi 2 yaşındaki bitkilerde yapılır Bitki
dibindeki toprak elelenir ve açığa çıkan gövdede bıçakla veya şişle yaralama
yapılır Zamk iki gün sonra toplanır Toplama el ile yapılır Doğu Anadolu’da daha çok yaralama sonucu değil, kendiliğinden akan ve genellikle sanayide
kullanılan zamk elde edilmektedir

Özellikleri: 05-3 mm kalınlıkta, 1-2 cm çapında, yuvarlakça veya yelpaze
şeklinde plaklar ve farklı şekil ve büyüklükte parçalar halindedir Beyaz veya
çok açık beyazımsı sarı renklidir, ışığı yarı geçirgendir Kokusuz ve hafif
lezzetlidir Kayseri’de elde edilen kitre zamkı kalitesine göre 5 e ayrılır
Bunlar fiyor, beyaz, piyando, sarı ve çaludur

Bunlardan sadece fiyor ve beyaz eczacılıkta kullanılır Kitre zamkı suya
konulduğunda jölemsi bir kitle halinde şişer, ama sadece bir kısmı çözünür
Suyla ıslanmış bir parçasına seyreltik iyot çözeltisi ilave edilirse mavi
noktacıklar görülür Derişik iyot çözeltisi ile zamk yeşilimsi renk alır
Bileşimi: Suda eriyen tragakantin ve suda erimeyen ama şişen bassorinden
ibarettir İkiside alkolde erimez Bu iki fraksiyon çok seyreltik müsilajın
süzülmesiyle ayrılabilir En iyi kalite kitre zamkı en az tragakantin
taşıyandır Kitre zamkının % 60-70’i bassorindir ve o da % 5 kadar metoksil
ihtiva eder Tragakantin metoksil taşımaz Isıtma veya ince toz etmekle
demetilasyon husule gelir ve viskozite kaybolur (Diğer zamklar gibi kite zamkıda
şeker ve üronik asit ünitelerinden ibarettir) Hidroliz ürünlerinden galaktronik
asit, galaktoz, arabinoz ve ksiloz teşhis edilebilmiştir
Kullanım: Eczacılıkta erimeyen tozların süspansiyon ajanı olarak veya tablet
bağlayıcı madde olarak kullanılır Ayrıca tekstil ve boya sanayiinde,
matbaacılıkta ve gıda sanayiinde kullanımı vardır Türkiye’nin önemli ihraç maddelerindendir


DEKSTRAN (EP)

Bazı mikroorganizmaların (Leuconostoc mesenteroides) sakkarozlu ortamda
üremeleri sonucu meydana gelen a-glikoz polimeridir Molekül ağırlıkları çok
yüksektir Eczacılıkta kullanılan dekstranlar kısmi hidroliz sonucu elde
edilirler Molekül tartısı 70000 olan (dekstran 70) fizyolojik serum olarak
veya % 5’lik glikoz çözeltisi içindeki % 6’lık çözeltisi sentetik kan plazması
olarak, molekül tartısı 40000 olan (dekstran 40) hemodinamik olarak kullanılır,
travma ve yaralanmalardan sonra kan hücrelerinin küçük dolaşımında
aglitünasyonuna engel olur
Dekstranın sülfürik asit esterleri (dekstran sülfat) antikoagülandır
Demir-dekstran kompleksleri anemilerde kullanılır Dekstran, a-epiklorhidrin
polimerleri (sephadex) jel kromatografisinde vasat olarak kullanılır


MÜSİLAJINDAN DOLAYI KULLANILAN DROGLAR
LAMINARIAE STIPITES, Laminarya


Kuzey denizlerinde ve bilhassa Manş kıyılarında yetişen bazı Laminaria türü (L
cloustoni, L digitata, L saccharina) esmer deniz yosunlarınıın (Thaeophyceae)
kurutulmuş saplarıdır Saplar toplanıp kurutulur Kurutulurken hacimleri
küçülür Tornadan geçirilip düzeltilir, silindir şekline sokulur, ortası
delinir Sarımsı esmer renklidir Eskiden tıpta uterusun genişletilmesinde,
yaralardan cerahatin akıtılmasında kullanılırdı
Terkibi: Drog % 50 kadar müsilaj içermektedir Laminarya’da 3 tip müsilaj
vardır Biri aljin adını alır ve aljinik asit polimerlerinden meydana gelmiştir Aljinik asit mannüronik asit molekülleri taşımaktadır İkinci tip müsilaj uronik olmayıp metil pentoz esterlerinden meydana gelmiştir, buna fukoidin adı verilir Fukoidin, fukozun sülfirik asit esteridir Fukoidin, yüksek viskozitesi olan bir maddedir Üçüncü tip müsilaj bir glikozandır, buna laminarin adı verilmektedir Bu madde genellikle 1-3 bazen 1-6 bağıyla bağlanmış glikoz molekülünden meydana gelmiştir Laminarin’in suda çözünen formu bitkiden seyreltik asit
ekstraksiyonu ile, kolloidal formu ise asitli ekstreden etanolle çöktürmek
suretiyle hazırlanır
Kullanımı: Tornalanmış ve sterilize edilmiş Laminariae stipites cerrahide
yaralardan cerahatin akmasını kolaylaştırmak için kullanılmıştır Toz halinde,
müsilaj taşıyan diğer droglar gibi, mekanik olarak etki eden bir müshildir
Laminarin Sülfat, antikoagülan ve antipiretik etkiye sahiptir Bugün daha çok
aljinik asit ve tuzlarının eldesinde kullanılır


ADIANTI HERBA (ADIANTI FOLIUM) (TK), Baldırıkara, Venüssaçı

Adiantum capillus veneris ve diğer bazı Adiantum (Polypodiaceae) türlerinin
kurutulmuş herbasıdır Nemli kayalar üzerinde yetişir Tanen, müsilaj, az
miktarda uçucu yağ ve capillarin adlı acı madde taşır Göğüs yumuşatıcı ve
öksürüğü önleyici etkiye sahiptir Şurubu TK’de kayıtlıdır



SALEP TUBERA (TK), Salep Yumrusu

Orchis, Ophyris, Platanthera, Gymnadenia ve Serapias (Orchidaceae) türü
bitkilerin kurutulmuş yumrularıdır Çiçek açma zamanı yumrular topraktan
çıkarılır Genç olan yan yumru tekrar toprağa dikilir Ana yumru iplere dizilir
Sepetler içinde kaynar suda haşlanır, hemen soğuk suya daldırılıp soğutulur
Böyleve filizlenmesi önlenen yumruların ipe dizili olanları asılarak, diğerleri
ise serilerek güneşte kurutulur

Drog küremsi şekilli, sarımsı veya soluk esmer renkli, üzeri pürtüklü, sert
taneler halindedir Kokusuz ve lezzetsizdir Bünyesinde nişasta, müsilaj, şeker,
kumarin vardır Salep sütle pişirilerek besleyici ve göğüs yumuşatıcı olarak
kullanılır Salep oldukça pahalı bir drog olduğundan bilhassa toz halinde iken
nişasta ile katıştırılmaktadır


CERATONIAE FRUCTUS, Keçi Boynuzu

Akdeniz bölgesi bitkisi olan ve Türkiye’de de yetişen Ceratonia siliqua
(Leguminosae)’nin kurutulmuş meyvalarıdır Meyvalarda şekerler ve pektin
bulunur Halk arasında gıda maddesi olarak, kavrulduktan sonra kahve yerine ve
çocuk ishallerine karşı kullanılır Tohumlarında yağ ve müsilaj bulunur
Galaktomannan bünyesindeki bu müsilaj, tohumların kaynatılması sonucu elde
edilir ve kitre zamkı gibi kıvam verici, yapıştırıcı, süspansiyon yapıcı olarak
eczacılıkta ve endüstride kullanılır Bu müsilaja sanayide TRAGASOL denir



FOENUGRAECI SEMEN, Çemen Tohumu

Dünyanın pek çok ülkesinde ve bu arada Orta Anadolu’da yetiştirilmekte olan Trigonella foenum-graecum(Leguminosae) bitkisinin olgun tohumlarıdır Tohumlar elde edildiği bölgeye göre değişik şekillerde (düzensiz, rombik, oblong veya kare şeklinde) ve sarı, zeytin yeşili veya açık ya da koyu kahverengi renklidir
% 50 müsilaj, yağ, fosforlu bileşikler ve steroidal saponinler taşır Bunlardan
diosgenin yağlı embriyoda bulunur Kuru tohumlar % 08-22 oranında diosgenin
ihtiva eder Diosgenin miktarı Dioscorealardan düşük olduğundan Çemen Tohumu daha çok sabit yağ elde etmekte ve hayvan yemi olarak kullanılır Müsilajından dolayı ekspektoran ve kuvvet verici olarak kullanımıda vardır Pastırma çemeninin ana maddesidir


LINI SEMEN (TK), Keten Tohumu

Akdeniz bölgesi bitkisi olan Linum usitatissimum (Linaceae) un kurutulmuş olgun
tohumlarıdır Ayrıca ABD, Kanada, Güney Amerika ve Hindistan’da lif ve tohumu için çok ekilmektedir

Özellikleri: Tohumlar 4-6 mm uzunlukta, 2-3 mm genişlikte, oval, yassı taneler
halinde, kahverengi, kokusuz, yağlı ve müsilajlı lezzetlidir
Bileşimi: % 10 müsilaj, % 30-40 sabit yağ, % 25 protein ve az miktarda
siyanojenetik glikozit (linamarin) ihtiva eder 100 g keten tohumu, 25 mg HCN
verdiğinden küspe olarak kullanılan yağı alınmış tohumlar zehirli değildir
Olgunlaşmamış tohumlarda nişasta bulunur
Kullanımı: Laksatif olarak, lavman şeklinde mukoza tahrişlerini önlemek için ve
haricen lapa şeklinde antienflamatuvar olarak kullanılır


TILIAE FLOS, Ihlamur Çiçeği

Tilia cordata ve T plathyphyllos (Tiliaceae) türü ağaçların gölgede kurutulmuş
çiçek durumlarıdır Çiçek durumları kanat biçiminde bir brakte içerir Çiçek
durumunun sapı braktenin tabanından ortasına kadar yapışıktır Drog Türkiye’de
daha çok T tomentosa (T argentea) dan elde edilmektedir Bu türün çiçekleri
ağır kokulu olduğundan eczacılıkta kullanılmaz, dişşi organıın etrafıında
taşıdıkları staminodyumla kolaylıkla tanınırlar Ihlamur çiçekleri sarı renkli,
hafif aromatik kokulu ve hafif baharlı lezzetlidir
Bileşiminde müsilaj, farnesol adlı bir seskiterpen taşıyan uçucu yağ, kersetin
ve izokersetin adlı flavonoitler bulunur
Kullanımı: Uçucu yağından dolayı yatıştırıcı ve zayıf hipnotik,
flavonoitlerinden dolayı diyaforetik (terletici) ve diüretik, müsilajından
dolayı ise göğüs yumuşatıcıdır Ihlamur infüzyon şeklinde kullanılır Ihlamur
odunundan Carbo Ligni Tiliae hazırlanır
Mide ve barsak rahatsızlıklarında
kullanılan etkili bir adsorban, bitkisel bir kömürdür


MALVAE FOLIA (TK), Ebegümeci Yaprağı

Malva silvestris (Malvaceae) bitkisinin kurutulmuş yapraklarıdır Türkiye’de
yaygın halde bulunur Yapraklar uzun saplı, dairemsi, palmat loplu ve kenarları
dişlidir % 15-20 müsilaj ihtiva eder Müsilaj hidroliz sonucu D-galaktronik
asit, galaktoz, arabinoz ve ramnoz verir
Yumuşatıcı olarak gargara ve lapa halinde dahilen ve haricen kullanılır


ALTHAEAE RADIX (TK), Hatmi Kökü

Althaea officinalis (Malvaceae)’ in kabuğu kurutulmuş kökleridir Türkiye’de
yetişir Beyaz, 15-20 cm uzunlukta, 1-2 cm çapında, hafif kokulu ve tatlımsı
müsilajımsı lezzetlidir % 20-30 müsilaj içerir Müsilaj miktarı sonbaharda ve
kışın artar Hidroliz sonucu D-galaktronik asit, ramnoz, arabinoz, galaktoz ve
ksiloz verir Kök ve yapraklar (ALTHAEAE FOLIA, TK) infüzyon ve dekoksiyon halinde yumuşatıcı olarak kullanılır


FARFARAE FOLIA, Öksürükotu Yaprağı

Tussilago farfara (Compositae) bitkisinin yapraklarıdır Sarı çiçekli, çok
yıllık otsu bir bitkidir Yaprakların alt yüzü çok tüylüdür, mikroskopta
gözlenen kamçı tüyleri, çok gevşek sünger dokusu, toz drogun karakteritik
özellikleridir Anadolu’da rutubetli sırtlar ve yol kenarlarında bulunur % 8
müsilaj taşır Ayrıca mineral maddeler ve özellikle potasyum nitrat bakımından
zengindir (%15-20) Kokusuz ve acı lezzetlidir Göğüs yumuşatıcı ve öksürük
ilacı olarak kullanılır


PSYLLI SEMEN, Karnıyarık Tohumu

Plantago psyllum (Plantaginaceae) bitkisinin tohumlarıdır Tohumlar 2-25 mm
boyunda, 1-15 mm eninde, oval-oblong üzeri parlak ve cilalı gibi olup siyahımsı
kahverenklidir Tohumun karnında, boyuna ve derince bir yarık bulunur % 12-15
kadar müsilaj vardır Hidroliz edildiğinde galaktronik asit, galaktoz ve ksiloz
verir Laksatif olarak kullanılır Kolitlerde, müsilajın barsak mukozası
üzerinde koruyucu bir tabaka meydana getirmesi nedeniyle antienflamatuvar olarak kullanılır


PEKTİN

Bir kaç yüz galaktronik (1,4- a-) asit molekülünün polimerleşmesi sonucu
teşekkül eder Zincirdeki karboksilik asit (-COOH) grupları metanol, arabinoz
veya galaktoz ile esterleşmiş veya Ca, Mg ile tuz teşkil etmiş halde bulunurlar
Bazı meyvelerde (elma, portakal, limon vs), havuç, pancar, incir, çilek ve
Gentiana türlerinde bulunur (% 05-1) Narenciye meyvelerinin kabuk albedosunda bulunur (% 2-5)

Pektin elde etmek için meyvalar doğranır ve sıkılır Posa kuru veya yaş halde
seyreltik asitlerle sıcakta ekstre edilir Bu esnada pektin pektik asit hale
geçer ve suda erir
Bu çözelide etanolle çöktürülen pektin sodyum tuzu halinde
kullanılır

Eczacılıkta kullanılan pektinin % 67 metoksil grubu ve % 74 galaktronik asit
ihtiva etmelidir Şeker ve organik asit ihtiva etmemelidir Pektin beyaz kokusuz
bir tozdur % 1’lik çözeltisi kan plazması yerine kullanılır Ayrıca dahilen ülser
tedavisinde ve haricen hemostatik olarak faydalanılır Diyarede kaolin ve bizmut
tuzlarıyla birlikte verilir Asite dayanıklı jellerin ve penisilin süspansiyonlarının hazırlanmasında kullanılır


MUKOPOLİSAKKARİTLER

Ozamin ihtiva ederler Algler, mantarlar ve bazı böceklerde bulunan kitin bir
asetilglikozamin polimeridir


HEPARİN:

Sülfürik asit ile esterleşmiş glikozamin ve glikuronik asit moleküllerinden
ibarettir Proteine bağlı halde bulunur Vücutta karaciğerde % 75 oranında
bulunur Ayrıca dalak, kan ve akciğerde mevcuttur Sanayiide sığır
karaciğerinden elde edilir

Gri renkli ve higroskopik bir tozdur Çözeltisi asit reaksiyon verir Sodyum
tuzu antikoagülan olarak damar içine veya adaleye enjekte edilerek kullanılır
Haricen flebit, hematom ve furunkelde kullanılır

__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla