Şengül Şirin
|
400 Yıl Sonra Vatana Dönen Sancak
400 Yıl Sonra Vatana Dönen Sancak
Papa VI Paul, İnebahtı (Lepanto) deniz bozgununda Papa V Pius’un eline geçen bir Türk sancağını, Türkiye’ye geri vermek niyetini açıklamıştır Gazetelerde resmi çıkan bu büyük sancağın, kimin sancağı olduğunu bilmiyoruz Ancak inebahtı vuruşmasının bahtsız başkumandanı Kapdan-ı Derya Müezzin-zade Ali Paşa’nın sancağı olabilir Çünkü bu muharebede kapdan-ı deryalık baştardası, Müezzin-zade ve oğlu şehit edildikten sonra, Haçlılar’ın eline geçmişti Böylece bugün tarihi bir hatıra olan bu sancak, Papalık’ın milletler arasında bir yakınlaşma zeminine yönelen siyasetinin icabı, 394 yıl sonra Türkiye’ye dönmüş olacaktır Zira 7 ekim 1571 İnebahtı muharebesindan tam 394 yıl geçmiş bulunuyor
İnebahtı (Lepanto), bugünkü Yunanistan’da Korint Körfezi sularındadır Türk Donanması ile birleşik Avrupa donanması, bu limanın açıklarında karşılaşmışlardı
Türkler’in Kıbrıs’ı alması, Avrupa’da büyük tepki yaratmıştı 25 mayıs 1511’de Papa, İspanya Kralı ve Venedik Doçu, Türkler’e karşı taarruza geçmek üzere bir antlaşma imzaladı Bu antlaşma, ünlü Türk düşmanı Papa V Pius’un 6 yıllık gayretinin sonucuydu Bütün Avrupa’yı Türkiye’ye karşı ayaklandırmak isteyen Papa, 8 mart 1570’te İspanya Kralı II Felipe’ye yazdığı bir mektubunda şöyle diyordu:
BÜTÜN HRiSTiYANLAR TÜRKLER’E KARŞI BiRLEŞMELiDiR
<
> <> adı verilen bu antlaşma daha tasarı halindeyken Venedik ve Roma’daki Türk haber alma teşkilatı tarafından hükümete bildirildi II Selim’i devlet işlerine karıştırmamak konusunda çok kıskanç olan Vezir-i Azam (başbakan) Sokollu Mehmed Paşa, gerekli tedbirleri almakta ihmal gösterdi Bu sırada Sokollu’nun en büyük rakibi İkinci Vezir Pertev Paşa idi; ondan sonra da Üçüncü Vezir Damat Piyale Paşa ile yeni Kaptan-ı Derya Müezzin-zade Ali Paşa geliyordu Piyale Paşa’nın askerlik ünü o derecede muazzamdı ki, onu her hangi bir şekilde bertaraf etmeye çalışmak çılgınlık olurdu Böyle bir ünleri olmayan öteki iki rakibi, Sokollu Mehmet Paşa kolayca ortadan kaldırılabilirdi Bu ruh durumunu anlamadan olayların gelişmesini kavramaya imkan yoktur
O sıralarda Preveze’de bulunan Donanmay-ı Hümayun Büyükamiralliği’nden hükümete devamlı şekilde haberler, takviye istekleri geliyordu Birçok savaş gemisinin topları, daha başka hayati mahiyette teçhizatı eksikti, tamamlanmaya muhtaçtı Üstelik, mevsim dolayısıyla askere, hele subaylardan çoğuna izin verilmişti; subayı tamam hemen hiçbir Türk gemisi yoktu
Öte yandan, Donanma’nın başına Sokollu tarafından getirilen Müezzin-zade bir kara generaliydi, denizcilikle hiçbir ilgisi yoktu; üstelik yanındaki amiralleri dinlemeyecek derecede dik kafalı, mağrurdu Haçlı donanmasının Türk sularına geleceği haberi İstanbul’a bildirilince, Sokollu, bu donanmayı karşılamak görevini gene bir kara askeri ve ömründe denize açılmamış olan İkinci Vezir Pertev Paşa’ya verdi
Türk donanmasında 1 vezir (mareşal), 4 oramiral, 15 tümamiral bulunuyordu Oramiraller şunlardı: Cezayir Beylerbeyisi Uluç Ali Paşa, Trablus (Libya) Beylerbeyisi Cafer Paşa, müşavir olarak bulunan emekli beylerbeyi Barbaros-zade Hasan Paşa, bunların başında Kaptan-ı Derya (deniz kuvvetleri başkomutanı) Müezzin-zade Ali Paşa Tümamiraller içinde Barbaros-zade Mahmud Bey, Salih Paşa-zade Mehmed Bey gibi ünlü denizciler vardı
Osmanlı devletine karşı bu devletin kuruluşundan beri yapılan 13 Mukaddes İttifak’ı teşkil eden Hristiyan donanmasına Charles-Quint’in oğlu ve Il Felipe’nin kardeşi Hollanda genel valisi Don Juan d’ Autriche komuta ediyordu Venedik donanmasının başında Vaniero, Cenevizliler’inkinde Giovanni-Andrea Doria, Papalık donanmasında da Dük Marco-Antonio Colonna vardı Avrupa’nın en tanınmış prensleri, asilzadeleri, amiral ve generalleri Hristiyan donanmasında bulunuyordu
TÜRK AMİRALLERİ ARASINDA TARTIŞMA
Pertev Paşa ile Ali Paşa, Sokollu’dan düşmana taarruz emrini almışlardı Bu emri yerine getirmezlerse başları vurulabilirdi Halbuki donanmadaki Türk amiralleri cepheden taarruz için gemi sayısını, teçhizatı, askeri eksik buluyorlardı Denizcilikten anlamayan Pertev ve Ali Paşalar, amirallerin planını <> buldular Uluç Ali Paşa öfkesinden kıpkırmızı olmuştu, düşmanın ancak açık denizde çevirme manevrası ile vurulabileceğini söylüyordu Müezzin-zade: <> diye söze başladı <>
Uluç Ali Paşa: <> diye amirallere hitap etti: <>
Buna karşılık Pertev Paşa, İstanbul’a karşı ancak kendisinin sorumlu olduğunu, amirallerin en sonunda hiçbir sorumlulukları bulunmadığını söyledi Uluç Ali Paşa’nın geri çekilip arkadan çevirme manevrasını yanlış anlayan Müezzin-zade de: <<> namın komazam>>diyerek denizcilikteki bilgisinin derecesini gösterdi
Böylece iş çığırından çıktı Her amiral, kendi kabiliyetine, anlayışına göre savaşa girişti Kara generallerinin iktidarını kabul etmediklerinden, bir başkomutanın tek elden idaresindeki taktik üstünlükten yoksun kaldı
BÜYÜK BOZGUN
1602 yıl önce aynı yerde, Octavianus’un Antonius’la Kleopatra’yı bozguna uğrattığı yerde, iki donanma dünya tarihinin en büyük deniz savaşlarından birine girişti Türk donanması bozuldu Donanmadaki 30 000 Hristiyan forsa serbest kaldı, Hristiyanlar’ın eline geçti 142 Türk savaş gemisi batmak, karaya vurmak veya düşman eline geçmek suretiyle mahvoldu 20 000 Türk şehit düştü Müezzin-zade, elinde kılıç, vuruşarak şehit oldu Ayrıca 10 Türk tümamirali şehit düştü 3460 Türk deniz subayı ve levendi esir oldu 117 büyük, 256 küçük Türk deniz topu Müttefikler’in eline geçti, aralarında paylaşıldı Buna karşılık düşmanın zayiatı da büyük oldu:
30 Venedik amiral ve kaptanı öldü Düşman 8 000 ölü verdi; 20 000’i yaralandı, 2 000’i Türkler’e esir düştü Bununla beraber, düşmanın zaferi büyüktü 5 Türk tümamiralini esir aldığı gibi, Pertev Paşa’nın vezirlik alameti olan 3 tuğu ile Kaptan-ı Deryalık alameti olan altın sırma işlemeli kırmızı ipek sancak düşmanın eline geçti
ULUÇ ALİ PAŞA’NIN BAŞARISI
Bu arada, yalnız Uluç Ali Paşa’nın komutasındaki Türk sağ cenahı başarı gösterdi 42 savaş gemisinden kurulu olan bu cenah bir tek gemisini kaybetmediği gibi, düşmanın sağ cenahını bozguna uğratıp Malta amiral gemisini zaptetti; amirali öldürdü, birçok düşman gemisini de ele geçirerek savaş alanından ayrıldı
Bu felaket, Türk tarihinde <> diye ünlüdür (sıngın sinmiş, yenilmiş anlamına gelir) Haber II Selim’e bildirilince, hayatında bozgun haberi duymamış olan padişah üzüntüsünden söz söyleyemedi, üç gece uyku uyuyamadı Ancak, 42 gemisinden başka Ege’deki Türk donanmasından 45 savaş gemisini de yanına alarak, 87 parça ile İstanbul’a giren Uluç Ali Paşa’nın gelişiyle avundu; onu Kaptan-ı Derya yaptı, <> olan adını da <>a çevirdi İkinci Vezir Pertev Paşa, devlet hizmetinden tardedildi Ancak, bu makama Damat Piyale Paşa getirilmekle, Sokollu’nun nüfuzu büyük darbe yedi Padişah, o kış içinde ne pahasına olursa olsun, kaybedilen gemilere eşit sayıda gemi yapılmasını emretti Kılıç Ali Paşa, bu derece büyük bir işin bir kış içinde yapılmasının zor olduğunu ileri sürdü Yapılsa bile donatımı yapılamayacaktı Sokollu ona: < > dedi İnebahtı’nda 142 gemi kaybedilmişti Gerçekten, baharda 158 parça savaş gemisi, bütün teçhizatı tamamlanarak, denize indirildi Bu, akıl almayacak kadar büyük bir çalışmanın, muazzam mali imkanların eseriydi 13 haziran 1572’ de Kılıç Ali Paşa, 250 parçalık bir donanma ile, hocası Barbaros’un türbesini binlerce topla selamladı; İspanya üzerine gidip İnebahtı’nın öcünü almak için denize açıldı
GALİP SAYILIR BU YOLDA MAĞLUP
İnebahtı savaşı sonunda Türkiye hiçbir toprak kaybetmedi Büyük zayiat veren Haçlılar, hedef Kıbrıs olmasına rağmen oraya bir çıkarma yapmaya cesaret edemediler Yalnız bu savaş, ilk Türk bozgunu, ilk Hristiyan zaferi olduğu için, Avrupa’da büyük sevinç yarattı; Türkler’in <> oldukları hakkındaki inanışı sarstı Bu bakımdan önemi büyüktür Netekim İnebehtı’ndaki zarar, Venedik’ten alınan pek büyük tazminatla, yıllık vergiyle kapatıldı Tarihçi Hammer: <> demektedir Sokollu’nun Venedik elçisine: <> şeklindeki sözleri de ünlüdür
Kaynak : Hayat Tarih Mecmuası (1965)
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|