Konu
:
Ankara (Yakup Kadri Karaosmanoğlu )
Yalnız Mesajı Göster
Cevap : Ankara (Yakup Kadri Karaosmanoğlu )
10-12-2010
#
2
Şengül Şirin
Cevap : Ankara (Yakup Kadri Karaosmanoğlu )
1) Konu :
Yakup Kadri KARAOSMANOĞLU'nun Ankara romanı ütopik bir romandır
Bu romanda yazarın özlediği özlemini çektiği geleceğin Ankara'sı dolayısı ile Türkiye'sidir
2)Özet :
Cumhuriyet inkılabı ile birlikte Anadolu'nun yeniden dirilişi yeniden yapılanması gerekmektedir
Bu yeni yapı üzerine acil bir şekilde bina inşaa edilmelidir
Bunu yapacak olanlar ise dönemin idealist vatansever insanları olacaktır
Ankara romanında ise bunu gerçekleştirecek idealist insanların verdiği mücadele anlatılmaktadır
Bu idealist insanlar inkılap hareketini özümsemiş milli şuura sahip karakterlerdir
Bu insanlar hayat serüveni içerisinde karmaşık yollardan geçerek romanın son bölümünde bir araya gelirler
Kendi hayatlarını geleceğin çağdaş modern öz benliği ile çelişmeyen maddi ve manevi varlığını kaybetmeyen değerleri ile övünen yeni Türk toplumu yaratma mücadelesi içinde geçer
Ankara romanı üç bölümden oluşmaktadır;
Birinci bölüm : Sakarya savaşı öncesi ( 1922'ye kadar )
İkinci bölüm : Cumhuriyetin ilanını izleyen yıllar ( 1926'ya kadar )
Üçüncü bölüm : Cumhuriyet sonrasının 14 ve 20
Yılları (1937-1943'e kadar )
Bu üç bölümdeki olaylar yazarın her bölümde ayrı bir kişilik olarak karşımıza çıkardığı Selma Hanım'ın çevresinde geçer
Selma Hanım'ın arayışı Ankara'nın arayışıdır
Yazgısı Ankara'nın yazgısıdır
Yaşamı da Ankara'nın yaşamıdır
Selma Hanım'ın ilişki kurduğu erkekler ise birer simgedirler
Birinci bölüm:
Kurtuluş Zaferi ile sonuçlanan savaş yıllarındaki Ankara'yı kısa hatlarla açıklamaktadır
Romanın kahramanı olan Selma Hanım hayatını bu üç bölümde üç ayrı erkekle geçiriyor
Milli mücadele yıllarında bir banka şefinin karısıdır
Kocası Nazif'le Ankara'nın yabancısıdır
İstanbul'lu hanım için Ankara'da hayat tek düze ve sıkıcıdır yoksulluklarla doludur
Boş zamanlarında Hatice Hanım ve Halime Hanım ile sohbet eder
Bu sohbetlerinde gündelik Ankara hayatını tüm çıplaklığı ile gözler önüne serer
Daha sonraları Nazif Bey'in vekil arkadaşı Murat Beyle tanışırlar
Bu sırada binbaşı Hakkı Beyle de tanışırlar
Bu dönemlerde Hakkı Bey'in milli mücadele ruhu ve azmi kendisini fazlasıyla etkiler
Bütün ümitlerin zafer'e bağlandığı başka hiçbir şeyin ehemmiyetli olmadığı bu devirde herkesin mütevazı bir hayatı vardır
Yalnız kocası Nazif Bey'in milli davaya bir erkekten beklediği heyecan ve alaka ile bağlanmadığını gören Selma Hanım yavaş yavaş kocası Nazif Bey'den kopmaya başlar
Erkân-ı Harp Binbaşı'sının fikir ve hareketlerine yakınlık duyar
Birinci bölüm Selma Hanım'ın binbaşının cazibesine kendisini kaptırdığı bir zamanda sonuçlanır
İkinci bölüm
de Selma Hanım Nazif Bey'den boşanmıştır
Bu bölüm zaferden sonraki Ankara'dır
Selma Hanım eski binbaşı emekli Miralay Hakkı Bey'in karısıdır
Ancak koşullar değişmiş değişen koşullar Cumhuriyet öncesinin kişilerini de değiştirmiştir
Hakkı Bey ordudan Murat Bey vekillikten ayrılmışlardır
Vurguncu harp zengini şirket meclisi idarelerinde dolaşan ecnebi gruplarla komisyon işleri yapmaya çalışan Hakkı Bey'in yeni yüzüyle karşılaşırız
Hakkı Bey milli idealleri bir tarafa bırakmış maddi refah içerisinde sadece kendi hesabına çalışan birisine dönüşmüştür
Bu zümreye göre artık halkçılık diye bir dava kalmamıştır
Bu bölümde halk ile bu zümre arasında nasıl doldurulmaz bir uçurum açıldığını inkılabı böyle anlayanları hep kendi lehlerine çekenlerin eleştirisi yer alır
Selma Hanım yeni kocasından da uzaklaşır
Bu sırada muharrir olan Neşet Sabit genç kadını görmek için onların bazı alemlerine iştirak eder
Selma Hanım bu hayatın acılarını onunla paylaşır
Binbaşı Hakkı Bey'den boşanır
Bundan sonraki hayatında toplumsal hizmetlerin en değerlisi olan öğretmenlik görevine atılır
Son bölüm
yazarın hayalindeki Ankara'dır
Yazarın bu hayali Cumhuriyet'in Onuncu Yıl Dönümü Bayramıyla başlar
Gazi Mustafa Kemal'in Türk milletine hitabesi bir devir başlangıcının bir yeni sabahın ilk işareti gibi olmuştur
Ankara'nın çehresi değişmiştir
Bundan sonra egoist bir zümrenin zevkine ve menfaatine karşı şiddetli matbuat hücumu başlamıştır
Halk evleri Toplumsal Mükellefiyet Teşkilatı yeni hayatın odakları olmuştur
Selma Hanım Neşet Sabit'le evlenmiş bu iki insan yeni hayatın imar ve inşasında elele vererek büyük bir aşkla çalışıyor yeni değerleri halk yığınlarına götürürler
Harf İnkılabı Tarih Cemiyeti Yüksek İktisat Enstitüsü Halk Evleri gibi daha bir çok alanda büyük atılımlar büyük yenilikler gerçekleşir
Selma Hanım ve Neşet Sabit fırsat buldukça Anadolu'nun muhtelif yerlerine seyahat eder bu seyahatlerinde gördükleri yerlerin yeni çehresiyle karşılaşırlar
Anadolu toprağı suyu kırı bayırı dağı taşıyla eşsiz güzelliğiyle cennetten bir parça gibi tasavvur ederler bundan doyumsuz bir haz alırlar
Hele Pınarbaşı'nda düzenledikleri eğlencelerde halk ezgileri ve türküleri çalınır söylenir sabaha kadar hoşça vakit geçirirler
Roman yazarın bu tasavvuruyla son bulur
3) Ana Fikir :
Yeni kurulan bir devletin buhranlı dönemlerinde insanların kendi menfaatlerinden çok devletini ve milletini düşünmesi gerekir
Bu zor dönemin atlatılmasında her ferdin yürek yüreğe el ele çalışması; engelleri ne kadar güç olsa da beraberce aşması gerekmektedir
4)Olayların ve Şahısların Değerlendirmesi :
Selma Hanım : İyi bir öğrenim görmüş haksızlıklara boyun eğmeyen vatansever vatan sevgisi uğrunda oradan oraya koşan; hep bir şeylet arayan aradığını bulamayan; azimli ve hoş görülü halden anlar olgun bir kişidir
Nazif Bey : İyi bir öğrenim görmüş banka şefidir
Sessiz sedasız vatanından çok canını seven kişidir
Binbaşı Hakkı Bey : Milli mücadele yıllarında atılgan ve yiğit bir askerdir
Milli mücadele bitince tavır ve hareketlerinde değişmeler olur
Milli mücadele vurguncusudur sömürücüdür vurdumduymaz biridir
Neşet Sabit Bey : İyi bir öğrenim görmüş genç bir yazardır
Milli mücadelenin yanında yer almış gönülden desteklemiş inkılabın yanında canla başla çalışan; sorumluluğunu bilir azimli hoşgörülü halden anlayan bir kişidir
Murat Bey : Kendisi Anadolu'nun bağrında yetişmiş milli mücadelenin yanında yer almış tutucu kendi çıkarını herşeyin üstünde tutan bir insandır
Milli mücadele vurguncusudur
Milli mücadele sonunda zengin olmuş harvurup harman savuran bir kişidir
Ailesi ile Avrupa'ya kaçmıştır
Ömer Efendi ve Ailesi : Kültür düzeyleri düşük insanlardır
Kendilerinin ayıp saydıkları şeyleri başkaları yaparsa ayıp sayarlar
Kendileri yaparsa olağan karşılarlar
Tutucudurlar
İş hayatında başarılıdırlar
Yıldız Hanım : Tiyatro sanatçısıdır
Şeyh Emin : Dini bir kişidir tutucudur
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz
En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Şengül Şirin
Kullanıcının Profilini Göster
Şengül Şirin tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul