Şengül Şirin
|
Rüzgar Çeşitleri
Rüzgar Çeşitleri
Rüzgarlar, oluşumlarına, esiş sürelerine ve etki alanlarına göre üçe ayrılırlar :
Sürekli Rüzgarlar
Genel Hava dolaşımına bağlı, sürekli basınç kuşakları arasında yıl boyunca yön değiştirmeden esen rüzgarlardır
Alizeler
30° enlemlerinden (DYB) Ekvator’a (TAB) doğru esen rüzgarlardır
Dünya’nın ekseni çevresindeki hareketi nedeniyle sapmaya uğrayarak, Kuzey Yarım Küre’de kuzeydoğudan, Güney Yarım Küre’de güneydoğudan eserler
En düzenli ve sürekli esen rüzgarlardır
Okyanus akıntılarının yönlerini düzenlerler
Başlangıçta kuru olan bu rüzgarlar, deniz üzerinden aldıkları nemi Ekvator çevresine yağış olarak bırakırlar
Ters Alizeler (Üst Alizeler)
Ekvator’dan (TAB), 30° enlemlerine (DYB) doğru esen üst rüzgarlardır
Her yerde ve her zaman görülmezler
Yeteri kadar sürekli ve güçlü değillerdir
30° enlemleri çevresinde aşağıya doğru alçaldığından yağış oluşumunu engellerler
Batı Rüzgarları
30° enlemlerinden (DYB), 60° enlemlerine (DAB) doğru esen batı yönlü rüzgarlardır
Kuzey Yarım Küre’de güneybatıdan, Güney Yarım Küre’de kuzeybatıdan eserler
Yön ve süreklilikleri oldukça değişkendir
Denizden karaya estikleri için orta kuşak karaların batı kıyılarına bol yağış bırakırlar
Kıtaların batı kıyılarında okyanus ikliminin gelişmesine neden olmuşlardır
UYARI : Batı rüzgarları sıcak su akıntılarının yön değiştirmesine neden olur ve akıntıları güçlendirirler
Kutup Rüzgarları
Kutuplardan (TYB) 60° enlemlerine (DAB) doğru esen soğuk ve kuru rüzgarlardır
Kuzey Yarım Küre’de kuzeydoğudan, Güney yarım Küre’de güneydoğudan eserler
Kuzey Yarım Küre’de kış aylarında etki alanlarını güneye doğru genişleterek okyanusların batı kıyılarında karasal iklimlerin gelişmesine neden olurlar Yazın ise zayıflar ve kutuplara doğru çekilirler
UYARI : Sürekli rüzgarlar yıl boyunca varlığını sürdüren sürekli basınç merkezleri arasında eser
Mevsimlik Rüzgarlar
Yılın bir yarısında belirli bir yönden, diğer yarısında ise tam tersi yönden esen rüzgarlardır Yıl içinde yaklaşık altı aylık sürelerle yön değiştiren bu rüzgarlara devirli rüzgarlar da denir Bu tip rüzgarlar, kara ve denizlerin mevsime dayalı farklı ısınma özelliklerinden doğar Geniş bir kara parçası olan Asya Kıtası, onun güney ve güneydoğusunda yer alan Hint Okyanusu ile Büyük Okyanus bu tip termik basınç sistemlerinin gelişmesine en uygun bölgelerdir Burada görülen mevsim rüzgarlarına muson adı verilmektedir
Muson rüzgarları, Güney ve Güneydoğu Asya kıyıları, Avustralya kıyıları ve Afrika’nın Gine Körfezi kıyılarında görülür
Yaz Musonları
Yaz aylarında Asya kıtası Hint Okyanusu’ndan daha çabuk ve çok ısınır Kıta üzerinde termik kökenli alçak basınç alanı oluşur Hint Okyanusu ise kıtaya göre daha serin olduğu için termik yüksek basınç alanıdır Bu nedenle denizden karaya doğru, nemli yaz musonları eser Kıyılarda bol yağış bırakırlar
Muson rüzgarlarının etkili olduğu bu bölgeler Dünya’nın en yağışlı yerleridir
UYARI : Yaz musonları denizden karaya doğru estikleri için dağ eteklerine ve yamaçlarına bol yağış bırakırlar
Kış Musonları
Kış aylarında Asya Kıtası çabuk ve çok soğur Kıta üzerinde termik kökenli yüksek basınç alanı oluşur Hint okyanusu ise kıtaya göre daha ılık olduğu için termik alçak basınç alanıdır Bu nedenle karadan denize doğru serin, yer yer soğuk ve kuru kış musonları eser
UYARI : Kış musonları karadan denize estiklerinden kuru rüzgarlardır
Yerel Rüzgarlar
Etki alanları dar ve esiş süreleri kısa olan rüzgarlardır Oluşumlarındaki temel etken kısa süreli sıcaklık ve basınç farklarıdır
Meltemler
Günlük sıcaklık ve basınç farklarından doğan rüzgarlardır
Kara Meltemi
Gece, karalar denizlere göre daha çabuk ve çok soğur Bu nedenle, karalar üzerinde termik yüksek basınç alanı, denizler üzerinde ise termik alçak basınç alanı oluşur Bu durumda hava akımları karalardan denizlere doğru olur ve bu rüzgarlara kara meltemi denir
Deniz Meltemi
Gündüz, karalar denizlerden daha çabuk ve çok ısınır Bu nedenle karalar üzerinde termik alçak basınç alanı, denizler üzerinde ise termik yüksek basınç alanı oluşur Bu durumda hava akımları denizlerden karalara doğru olur ve bu rüzgarlara deniz meltemi denir
Örneğin İzmir’de yaz aylarında esen imbat bir deniz meltemidir
Dağ Meltemi
Gece, yüksek yerler daha çabuk soğuduğundan termik yüksek basınç alanı, alçak yerler ise geç soğuduğundan termik yüksek basınç alanıdır Hava akımları doruklardan çukur alanlara doğru olur ve bu rüzgarlara dağ meltemi denir
Vadi Meltemi
Gündüz, yamaçlar vadi tabanlarına göre daha çabuk ve çok ısınır Yamaçlar termik basınç alanı, vadi tabanları ise termik yüksek basınç alanıdır Bu durumda, hava akımları vadi tabanlarından yamaçlara doğru olur ve bu rüzgarlara vadi meltemi denir
UYARI : Meltemler, havanın durgun olması nedeniyle Ekvator’da yıl boyunca, orta enlemlerde ise en çok yaz mevsiminde görülür
Sıcak Yerel Rüzgarlar
Estikleri yere göre daha sıcak olan rüzgarlardır
Fön : Yamaçtan aşağı inen hava kütlesinin sıcaklığının her 100 m de 1 °C artmasına bağlı olarak oluşan sıcak ve kuru rüzgarlardır Bu rüzgarlar kış mevsiminde karların erken erimesine, çığ ya da su baskınlarına neden olur Yaz mevsiminde ise ürünlerin erken olgunlaşmasını sağlar
Srikko : Büyük Sahra’dan Kuzey Afrika ve İtalya kıyılarına doğru esen sıcak ve kuru rüzgarlardır Akdeniz üzerinden geçerken nem yüklendikleri için İtalya kıyılarına yağış bırakırlar Çoğu zaman havanın içindeki tozdan dolayı bu yağışlar renkli olur Srikko kıyıya yağış bırakıp içerilere sokulunca tekrar kuraklaşır
Hamsin : Büyük Sahra’dan Mısır ve Libya kıyılarına doğru esen sıcak, kuru ve toz yüklü tipik çöl rüzgarlarıdır
Samyeli (Keşişleme) : Güneydoğudan esen, sıcak ve kuru çöl rüzgarlarıdır Ürünler üzerinde kurutucu ve kavurucu etki yaparlar Türkiye’de Güneydoğu Anadolu ve Doğu Akdeniz’de etkisi daha belirgindir
Lodos : Türkiye’ye güneybatıdan esen sıcak ve nemli rüzgarlardır Lodos yağış bırakmaz ancak havadaki nem miktarını artırır Ardından hava soğuyunca bu nem yağışa dönüşür Belli bir esme mevsimi yoktur Kış aylarıda estiğinde ılıtıcı etki yapar
Kıble : Güneyden esen sıcak rüzgarlardır Akdeniz kıyılarına yağış bırakırlar Torosların güney yamaçlarında etkili rüzgarlardır
UYARI : Yamaçtan aşağı inen bir kütlenin sıcaklığı ve kurutucu etkisi artar
Soğuk Yerel Rüzgarlar
Genellikle kış aylarında etkili rüzgarlardır Dağlık alanlardan ve soğuk enlemlerden ılık kıyılara doğru eserler
Mistral : Fransa’nın iç kesimlerinden Rhone Vadisi’ni izleyerek Akdeniz kıyılarına doğru kışın esen soğuk rüzgarlardır
Bora : Yugoslavya’nın iç kesimlerinden Adriyatik Denizi kıyılarına esen soğuk rüzgarlardır
Krivetz: Romanya’nın iç kesimlerinden Karadeniz kıyılarına doğru esen soğuk rüzgarlardır
Etezien : Balkan Yarımadası’ndan Kuzey Ege kıyılarına doğru esen soğuk rüzgarlardır
Karayel : Türkiye’ye kuzeybatıdan esen soğuk rüzgarlardır Kışın kar yağışlarına, yazın sağanak yağışlara neden olur
Yıldız : Türkiye’ye kuzeyden esen soğuk rüzgarlardır Karadeniz kıyılarına yağış bırakırlar Kar yağışına neden olurlar Karayel ile karışık estiğinde kar fırtınaları görülür
Poyraz : Türkiye’nin hemen her yerinde esen rüzgarlardır Yaz poyrazı serinletici etki yapar Kışın ise kuru soğuklara neden olur
Tropikal Siklonlar
Tropikal kuşakta sıcak ve nemli hava kütlelerinde oluşan, güçlü ve çok şiddetli esen, yıkıcı etkileri olan rüzgarlardır Yerel olarak siklon, hurricaine, tayfun, gibi adlar verilir
Daha küçük ölçekli güçlü girdap hareketlerine de hortum (tornado) adı verilir
Nemlilik
Nem
Yeryüzündeki su kütlelerinden buharlaşan su, atmosferin nemlenmesine yol açar Atmosferdeki su buharına hava nemliliği de denir Önemli bir sıcaklık etmeni olan atmosferdeki su buharının miktarı, yere ve zamana göre değişir
Atmosferde nemliliğin dağılışını etkileyen etmeler
Buharlaşma
Atmosferdeki nemin kaynağı yeryüzündeki su kütleleridir Sıcaklık arttıkça, havadaki nem açığı arttıkça, su yüzeyi genişledikçe, rüzgar estikçe, basınç azaldıkça, buharlaşma artar
Sıcaklık
Sıcaklığın yüksek olduğu yerlerde havanın nem alma kapasitesi de yüksek olduğu için buharlaşma artar, düşük olduğu yerlerde ise buharlaşma azalır
Yükseklik
Ağır bir gaz olan su buharı, yerçekiminin etkisiyle fazla yükselemez Yoğunlaşma sonucu yağış tekrar yeryüzüne düşer Yükseldikçe hava soğuyacağından havanın su buharı taşıma kapasitesi dolayısıyla buharlaşma azalır
Basınç
Yüksek basınç alanlarında alçalıcı hava hareketi buharlaşmayı engeller Çünkü alçalan havanın yoğunluğunun artması su buharının yükselmesini önler Alçak basınç alanlarında ise yükselen havanın yoğunluğu daha az olacağı için buharlaşma daha kolaydır
Mutlak Nem (Varolan Nem)
1m3 havanın içindeki su buharının gram olarak ağırlığına mutlak nem denir Mutlak nem, sıcaklığa bağlı olarak, Ekvator’dan kutuplara doğru, denizlerden karalara doğru ve yükseklere çıkıldıkça azalır
Maksimum Nem (Doyma Miktarı)
1m3 havanın belli bir sıcaklıkta taşıyabileceği nemin gram olarak ağırlığıdır Hava kütleleri ısındıkça genleşip hacimleri artar Bu nedenle nem alma ve taşıma kapasiteleri de artar Eğer hava taşıyabileceği kadar nem alırsa doyma noktasına ulaşır ve doymuş hava adını alır
Örneğin : 20°C sıcaklığa sahip bir hava kütlesinin taşıyabileceği nem miktarı 17,32 gr/m3’tür Bu hava kütlesinin sıcaklığı 30°C’ ye yükseldiğinde havanın hacmi genişleyeceği için taşıyabileceği nem miktarı da artar ve doyma noktası 30,4 ge/m3’e yükselir Bu nedenle hava kütlesinin doyması için aradaki fark (13 08 gr) kadar nem yüklenmesi gerekir
UYARI : Hava kütleleri, genellikle doyma noktasının üzerinde nem taşıyamaz
Bağıl Nem
Hava her zaman taşıyabileceği kadar nem yüklenmez Genellikle havadaki su buharı miktarıyla doyma miktarı arasında bir fark bulunur Bu farka doyma açığı (nem açığı) denir
Belli sıcaklıkta 1m3 havanın neme doyma oranına ise bağıl nem denir
Bağıl Nem = Mutlak Nem (Varolan Nem) x 100
Maksimum Nem (Doyma Miktarı)
Formülü ile hesaplanır
Bağıl Nemi Artıran Etkenler
Bağıl nem, mutlak nemin artması ya da hava sıcaklığının azalması nedeniyle artar
Mutlak Nemin Artması
Mutlak nem bakımından fakir, diğer bir deyişle doyma açığı bulunan bir hava kütlesi denizler üzerinden geçerken buharlaşma yolu ile ya da mutlak nemi kendisinden daha çok (doyma noktasına yakın) olan bir hava kütlesi ile karşılaştığında karışma yolu ile mutlak nem bakımından zengin hale gelir Hava kütlesinin sıcaklığı değişmeden nem kazandığı için bağıl nemi de artar
Hava Sıcaklığının Azalması
Hava kütlesi kendisinden daha soğuk bir hava ile karşılaştığında ya da soğuk bir zemin üzerinden geçtiğinde sıcaklığı düşer Böylece nem miktarı değişmeden sıcaklığı düşen hava kütlesinin bağıl nemi artar
Mutlak Nem, Maksimum Nem ve Bağıl Nem İlişkisi
Bir yerdeki yağış oluşumu mutlak nem (varolan nem) ile maksimum nem (doyma noktası) arasındaki ilişkiye bağlıdır Yağış oluşumu için havanın nem yüklenerek doyma noktasına ulaşması ve bağıl neminin % 100 olması gerekir
MUTLAK, MAKSİMUM VE BAĞIL NEM İLİŞKİSİ
Mutlak Nem (Varolan Nem) = Maksimum Nem (Doyma Miktarı) Bağıl Nem = %100 Hava neme doymuştur
Mutlak Nem (Varolan Nem) > Maksimum Nem (Doyma Miktarı) Bağıl Nem > %100 Havada nem fazlası bulunur Bu fazlalık yoğunlaşarak yağış biçiminde yeryüzüne döner
Mutlak Nem (Varolan Nem) < Maksimum Nem (Doyma Miktarı) Bağıl Nem < %100 Havada doyma açığı yani nem açığı bulunur Nem açığının kapanması için hava sıcaklığının azalması ya da havanın nem yüklenmesi gerekir
UYARI : Soğuk bölgelerde havanın doyma miktarı düşük olduğu için bu bölgelerde bağıl nem yüksektir Çöl bölgelerinde ise havanın doyma miktarı yüksek olduğu için, hava kütlesi soğuk bölgelerden daha çok mutlak nem içerse bile bağıl nem miktarı düşüktür
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|