Yalnız Mesajı Göster

Cevap : 818 Sayılı Borçlar Kanunu

Eski 09-27-2010   #3
Şengül Şirin
Varsayılan

Cevap : 818 Sayılı Borçlar Kanunu



BEŞİNCİ BAP: Alacağın temliki ve borcun nakli

(A) ALACAĞIN TEMLİKİ

I: Şartları


1 - Rızai temlik




a) Cevazi


Madde 162 - Kanun veya akit ile veya işin mahiyeti icabı olarak menedilmiş olmadıkça borçlunun rızasını aramaksızın alacaklı, alacağını üçüncü bir şahsa temlik edebilir

Borçlu, alacağın temlik edilmemesi şart edilmiş olduğunu bu şartı ihtiva etmeyen bir ikrarı bilkitabeye istinat ile, alacağını temellük eden üçüncü bir şahsa karşı iddia edemez



b) Akdin şekli

Madde 163 - Tahriri şekilde yapılmış olmadıkça alacağın temliki muteber olmaz

Bir alacağın temlikini vadetmek, hususi şekle tabi değildir



2 - Kanuni veya kazai temlik

Madde 164 - Alacağın temliki kanun veya mahkeme kararı mucibince vukubulduğu halde bir güna merasime tabi olmaksızın ve evvelki alacaklı tarafından rıza izhar edilmesine bile ihtiyaç bulunmaksızın üçüncü şahıslara karşı dermeyan edilebilir

II: Temlikin hükümleri

1 - Borçlunun vaziyeti



a) Hüsnüniyetle yapılan tediye


Madde 165 - Temlik veya temellük eden tarafından alacağın temlik olunduğu kendisine bildirilmezden mukaddem evvelki alacaklıya ve mütevali temlikler vaki olmuş ise alacağı temellük edenlerden tercihi lazım gelen biri var iken diğerine hüsnü niyetle tediyede bulunan borçlu, beri olur



b) Tediyeden imtina ve tevdi

Madde 166 - Aidiyeti münazaalı bulunan bir alacağın borçlusu tediyeden imtina edebilir ve alacağı mahkemeye tevdi ile borçtan beri olur

Borçlu, alacağın münazaalı olduğunu bildiği halde tediyede bulunursa, tehlike ve hasarı kendisine ait olur

İki alacaklı arasındaki dava henüz görülmekte ve borç muaccel ise her biri borçluyu, borcu olan meblağı tevdie icbar edebilir



c) Borçluya ait defiler


Madde 167 - Borçlu, temlike vakıf olduğu zaman; temlik edene karşı haiz olduğu defileri, temellük edene karşı dahi dermeyan edebilir

Borçlunun matlubu temlik eden zimmetinde temlike vakıf olduğu zaman müeccel bir alacağı var idise bu alacağın temlik edilen matluptan sonra muacceliyet iktisap etmiş olmaması şartiyle borç ile takas edilmesini talep edebilir



2 - Fer i hakların ve senetlerin ve esbabı sübutiyenin devri

Madde 168 - Alacağın temlikinde, temlik eden kimsenin şahsına has olanlardan maada rüçhan hakları ve diğer müteferri haklar dahil olur

Temlik eden kimse, temellük edene alacak senedini teslim ve mevcut esbabı sübutiyeyi ve haklarının izhar için lüzumlu olan malümatı ita ile mükelleftir

Gecikmiş faizler, asıl alacak ile birlikte temlik edilmiş addolunur

3 - Zaman



a) Umumiyet itibariyle

Madde 169 - Alacağın temliki ıvaz mukabilinde icra edilmiş ise temlik eden kimse alacağın temlik zamanında mevcudiyetini zamındır

Ayrıca taahhüt etmedikçe borçlunun aczinden mesul değildir

Temlik meccanen vaki olmuş ise temellük eden kimse alacağın mevcudiyetini dahi zamin olmaz



b) Tediye makamına yapılan temlik

Madde 170 - Tediye makamına kaim olmak üzere bir alacak temlik edilipte ne miktar tenzil edileceği tayin edilmemiş ise temellük eden kimse ancak borçludan bilfiil tahsil ettiği yahut lazım olan ikdamı sarf eylediği halde tahsil etmiş olduğu miktarı kendi alacağına mahsup etmekle mükelleftir



c) Zamanın şümulü


Madde 171 - Temlik eden zaman ile mükellef ise; temellük edene karşı ancak resülmal ve faiz olarak almış olduğu miktar nispetinde mesuldür Bundan başka temlikin mucip olduğu ve alacaklının borçluya karşı semeresiz takibi dolayısiyle ihtiyar ettiği masraflarıda zamin olur

Temlik, kanun icabı vakı olmuş ise evvelki alacaklı, ne alacağın mevcudiyetine ne de borçlunun eda kabiliyetine kefildir



III: Hususi kaidelerin mahfuziyeti


Madde 172 - Bazı hakların temlikine mahsus olarak kanunen muayyen olan hükümler bakidir

(B) BORCUN NAKLİ



I: Borçlu ve borcun nakli müteahhidi


Madde 173 - Bir borçluya karşı yapılan, borcun nakli taahhüdü, müteahhidi ya borcu tediye etmek yahut alacaklının rızasını istihsal ederek borcu üzerine almak suretiyle borçlunun beraetini tahsile mecbur eder

Borçlu, borcun nakli müteahhidine karşı borcun nakli akdinden mütevellit borçlarını ifa etmedikçe, müteahhit aleyhine taahhüdünü ifa için dava ikame edemez

Borçtan beraet etmemiş olan evvelki borçlu, borcun nakli müteahhidinden teminat isteyebilir

II: Nakil müteahhidi ile borçlu arasındaki akit



1 - İcap ve kabul

Madde 174 - Evvelki borçlunun yerine yenisinin kaim olması ve borçtan beraeti borcun nakli müteahhidi ile alacaklı arasında yapılacak akit ile vukubulur

Bu akdin icap edildiği, borcun nakli müteahhidi veya onun müsaadesiyle evvelki borçlu tarafından borcun nakli mukavelesinin alacaklıya bildirilmesinden istidlal olunabilir

Alacaklının rızası ya sarih olur veya halin icabından anlaşılır Alacaklı ihtirazi kayıt dermeyan etmeksizin borcun nakli müteahhidinin tediyesini kabul eder veya bunun borçlu sıfatı ile yaptığı diğer her hangi bir muameleye razı olursa borcun naklini kabul etmiş addolunur



2 - İptal olunan icap

Madde 175 - İcap, alacaklı tarafından her zaman kabul edilebilir Şu kadarki borcun nakli müteahhidi veya borçlu kabul için bir mehil tayin edebilir ve bu mehlin inkızasına kadar alacaklı sükut ederse icap, reddolunmuş addedilir

Borcun nakli hakkında vukubulan icabın kabulünden evvel yeni bir borcun nakli mukavelesi yapılır ve borcun naklinin yeni müteahhidi alacaklıya icapta bulunursa, birinci icabı yapan beri olur

III: Borçlunun değişmesinin hükmü



1 - Borcun ferileri


Madde 176 - Borçlu değişmiş olsa bile borçlunun şahsına hasolanlardan maada müteferri haklar, baki olur

Bununla beraber borcu temin için bir rehin tesis etmiş olan üçüncü şahsın ve kefilin mesuliyetleri ancak borcun nakline razı oldukları halde devam eder



2 - İstisnalar

Madde 177 - Nakledilen borca müteferri hakları dermeyan etmek hakkı, borçludan yenisine geçer

Yeni borçlu alacaklı ile yapılan akitten hilafı anlaşılmadıkça evvelki borçlunun alacaklıya karşı dermeyan edebileceği şahsi defilerde bulunamaz

Yeni borçlu borcun naklini tevlit etmiş olan hadiseler dolayısiyle evvelki borçluya karşı dermeyan edebileceği defileri alacaklıya karşı kullanamaz



IV: Akdin iptali

Madde 178 - Borcun nakli mukavelesi iptal edildiği halde, hüsnü niyet sahibi üçüncü şahıslara ait olan haklar baki kalmak üzere evvelki borç, bütün ferileriyle birlikte avdet eder

Bundan başka akdin iptali ve ika olunan zarar kendisine isnat olunamıyacağını nakil müteahhidi ispat edemez ise, alacaklı, evvelce müesses teminatı zayi etmesi dolayısiyle veya diğer her hangi bir suretle düçar olduğu zararı nakil müteahhidine tazmin ettirebilir



V: Bir Mamelekin veya bir işletmenin devralınması

Madde 179 - (DEĞİŞİK MADDE RGT: 09071956 RG NO: 9353 KANUN NO: 6763/41)
Bir mameleki veya bir işletmeyi aktif ve pasifleriyle birlikte devralan kimse, bunu alacaklılara ihbar veya gazetelerde ilan ettiği tarihten itibaren onlara karşı mamelekin veya işletmenin borçlarından mesul olur; şu kadar ki, iki yıl müddetle evvelki borçlu dahi yenisiyle birlikte müteselsilen mesul kalır; bu müddet muaccel borçlar için ihbar veya ilan tarihinden ve daha sonra muaccel olacak borçlar için de muacceliyet tarihinden itibaren işlemeye başlar

Borçların bu suretle naklinin hükümleri, tek bir borcun nakli akdinden doğan hükümlerin aynıdır



VI: Bir işletmenin diğeriyle birleşmesi ve şeklini değiştirmesi

Madde 180 - (DEĞİŞİK MADDE RGT: 09071956 RG NO: 9353 KANUN NO: 6763/41)
Bir işletme diğer bir işletme ile aktif veya pasiflerin karşılıklı olarak devralınması suretiyle birleştirilse, her iki işletmenin alacaklıları bir mamelekin devralınmasından doğan hakları haiz olup bütün alacaklarını yeni işletmeden alabilirler

Evvelce hakiki veya hükmi tek bir şahsa ait olup da kollektif veya komandit şirket haline konulan bir işletmenin borçları hakkında da aynı hüküm tatbik olunur



VII: Taksim halinde ve gayrimenkulün bey i halinde

Madde 181 - Miras taksimindeki ve rehin ile mukayyet gayrimenkullerin bey indeki borcun nakline mütedair hususi hükümler bakidir

İKİNCİ KISIM ;Aktin Muhtelif Nevileri

ALTINCI BAP: Beyi ve trampa


BİRİNCİ FASIL: Umumi hükümler




(A) İKİ TARAFIN HAK VE VAZİFELERİ

Madde 182 - Beyi bir akittirki onunla bayi, satılan malı müşterinin iltizam ettiği semen mukabilinde müşteriye teslim ve mülkiyeti ona nakleylemek borcunu tahammül eder

Hilafına adet veya mukavele mevcut değil ise bayi ile müşteri borçları aynı zamanda ifa etmekle mükelleftirler

Hale göre tayini mümkün olan semen, tesmiye edilmiş hükmündedir



(B) NEFİ VE HASAR

Madde 183 - Halin icabından veya hususi şartlardan mütevellit istisnaların maadasında, satılan şeyin nefi ve hasarı akdin in ikadı anından itibaren müşteriye intikal eder

Bununla beraber yalnız nevan tayin edilmiş olan mebiin ayırt edilmiş olması da lazımdır ve başka bir yere gönderilecek ise bayiın bu maksata mebi üzerinden yedini refetmiş bulunmasıda şarttır

Taliki şart ile yapılan akitlerde temlik edilen şeyin nefi ve hasarı ancak şartın tahakkuku anından itibaren iktisap edene geçer

İKİNCİ FASIL: Menkul bey i



(A) MEVZUU


Madde 184 - Menkul bey i, araziden veya gayrimenkul olmak üzere tapu siciline kaydedilen haklardan başka her türlü şeyin bey idir

Mahsul veya yıkılması matlup bir binanın enkazı veya taş ocağından çıkarılacak taşlar gibi bir gayrimenkulden ayrıldıktan sonra menkul olarak mülkiyeti nakledilecek mütemmim cüzlerin satılması da menkul bey idir

(B) BAYİİN BORÇLARI

I: Teslim




1 - Teslim masrafları

Madde 185 - Hilafına adet veya mukavele mevcut değil ise ölçmek ve tartmak gibi teslim masrafları bayie, senet yapmak ve mebii kabzetmek için yapılan masraflar müşteriye aittir



2 - Nakil masrafları


Madde 186 - Hilafına adet veya mukavele mevcut değil ise, satılan şeyin teslim mahallinden başka bir yere nakli lazım geldiği zaman, nakil masrafları müşteriye aittir

Masrafsız teslim şart edilmiş ise bayi nakil masraflarını üzerine almış addolunur

Liman ve gümrük masrafı olmaksızın teslim mukavele edilmiş ise bayi ihracat, transit ve ithalat rüsumunu üzerine almış addolunur; fakat eşyanın müşteri tarafından kabzedildiği zamanda istifa edilen istihlak rüsumunu deruhde etmiş sayılmaz

3 - Bayiin temerrüdü



a) Ticari alım satımlar


Madde 187 - Ticari muamelelerde teslim için bir zaman tayin edilmiş olupta bayi temerrüt ederse müşterinin teslim talebinden vazgeçerek ademi ifa sebebi ile zarar ve ziyan isteyeceğini kabule cevaz vardır

Müşteri teslimini istemek niyetinde ise muayyen müddetin inkızasında bayii bundan haberdar etmesi lazımdır



b) Tazmin borcu ve zararın nasıl hesap edileceği

Madde 188 - Borcu ifa etmeyen bayi, müşteriye bu yüzden terettüp eden zararı zamin olur

Ticari muamelesinde bayi, borcunu ifa etmezse müşteri mebiin semeni ile kendisine teslim edilmiyen şey yerine bir diğerini almak için hüsnü niyetle verdiği semen arasındaki farkı bayie tazmin ettirebilir

Mebi, borsaya kayıt ve kabul edilmiş olan veya cari fiatı bulunan mallardan ise müşteri yerine bir diğerini almağa muhtaç olmaksızın mebiin semeni ile teslim için muayyen olan günün fiatı arasındaki farkı zarar ve ziyan olmak üzere isteyebilir

II: Zapta karşı teminat



1 - Teminat borcu


Madde 189 - Bayi, satılan şeyin bir üçüncü şahıs tarafından bey in akdi zamanında mevcut bir hak sebebi ile tamamen veya kısmen zaptedilmesinden müşteriye karşı mesul ve zamindır

Müşteri zabıt tehlikelerinden bey in in ikadı zamanında haberdar idiyse bayi, yalnız tahsisan iltizam ettiği kefalet hasebiyle mesul ve zamin olur

Bayi üçüncü şahsa ait olan hakkı bilerek gizlemiş ise, zaman ve mesuliyetini refi veya tahdit yolunda kararlaşmış olan şart batıldır

2 - Usulü muhakeme



a) Davayı ihbar


Madde 190 - Mebiin zaptı ile tehdit edilen müşteri, aleyhine ikame edilen davayı zamanla mükellef olan bayie ihbar ettiği zaman bayi halin icabına göre ve usulü muhakemeye tevfikan ya müşteri lehinde davaya müdahalede yahut müşteri makamına kaim olarak üçüncü şahsa karşı husumet ve müdafaada bulunmağa mecburdur

İhbar, müdahale ve müdafaaya müsait bir zamanda yapılmış ise müşterinin aleyhinde hasıl olan neticei hükmiye müşterinin hilesi veya ağır bir hatası eseri olduğu ispat edilmedikçe bayyiede sari olur

Davanın ihbar edilmemesi mesuliyeti bayie isnat edilemiyen hallerde bayi, kendisine zamanında haber verilmiş olması farz ve takdirinde ne derece daha müsait bir neticei hükmiye istihsal edilebileceğini ispat ederse mesuliyetten o derecede beri olur



b) Mahkeme kararı olmaksızın iade

Madde 191 - Müşteri, bayii vaktinde davadan haberdar ve kendi namına müdafaa ve husumette bulunmasını talep ve ihtar edipte dinletememiş ise; üçüncü şahsın mebi üzerindeki hakkını hüküm beklemeksizin hüsnü niyetle tanımış yahut istihkak müddeisiyle sulh akdetmiş olsa bile, bayie zaman terettüp eder

3 - Müşterinin hakları



a) Tamamen zabıt halinde


Madde 192 - Mebiin tamamen zaptolunması halinde beyi münfesih addolunur ve müşteri bayiden aşağıdaki taleplerde bulunabilir;

1 - Mebiden istihsal ettiği veya istihsalini ihmal ettiği semereler tenzil edilmek üzere tediye etmiş olduğu semenin faiziyle birlikte iadesini

2 - Mebii zapteden üçüncü şahıstan mutalebe edemiyeceği sarfiyatı

3 - Davayı bayie ihbar etmekle içtinap edilmesi mümkün olanlar müstesna olmak üzere bütün muhakeme masraflariyle muhakeme haricindeki masrafları

4 - Doğrudan doğruya mebiin zaptından mütevellit diğer zarar ve ziyanları

Bayi, hiç bir hatanın kendisine isnadı kabil olmadığını ispat etmedikçe müşteriye mebiin zaptı yüzünden terettüp eden diğer her türlü zararı da tazmin etmekle mükelleftir



b) Kısmen zabıt halinde

Madde 193 - Satılan şey kısmen zaptedildiği yahut bayiin kefil olduğu ayni bir mükellefiyetle takyit edilmiş bulunduğu halde müşteri bey in feshini talep edemeyip yalnız bu yüzden düçar olduğu zararın tazminini isteyebilir

Şu kadarki mebiin bu ayıbını bilmiş olsa onu satın almayacağı hal karinesiyle anlaşılıyorsa her halde feshi dava edebilir

Bu takdirde müşterinin bayie mebiin zaptedilmeyen kısmını o zamana kadar istihsal etmiş olduğu menfaatlerle birlikte iade etmesi lazım gelir

III: Mebiin ayıptan salim olmasını tekeffül

1 - Mevzuu




a) Umumiyet itibariyle


Madde 194 - Bayi müşteriye karşı mebiin zikir ve vadettiği vasıflarını mütekeffil olduğu gibi maddi veya hukuki bir sebeple kıymetini veya maksut olan menfaatini izale veya ehemmiyetli bir suretle tenkis eden ayıplardan salim bulunmasını da mütekeffildir

Bayi, bu ayıpların mevcudiyetini bilmese bile onlardan mesuldür



b) Hayvan alım satımında

Madde 195 - Hayvan alım satımında bayi tahriren kefalet etmedikçe yahut müşteriyi iğfal etmiş olmadıkça tekeffül etmiş addolunmaz



2 - Tekeffüle karşı

Madde 196 - Bayi, mebiin ayıbını müşteriden hile ile gizlemiş ise bey ide tekeffül hükmünü iskat veya tahdit eden her şart batıldır



3 - Müşterinin bildiği ayıplar

Madde 197 - Bayi, müşterinin bey i zamanında malumu olan ayıptan mesul olmadığı gibi mebii kafi derecede muayene etmekle fark etmiş olacağı ayıptan da ancak bunun mevcut olmadığını temin etmiş ise mesul olur

4 - Keşif ve muayene ve bayie ihbar




a) Umumiyet itibariyle

Madde 198 - Müşteri kabz ettiği mebiin halini örf ve adete göre imkan hasıl olur olmaz muayene etmek borcu ile mükellef olup mebi de bayiin tekeffül altında olan bir ayıp gördüğü zaman bunu derhal bayie ihbar etmesi lazım gelir

Bunu ihmal ettiği halde mebii kabul etmiş sayılır Meğerki mebide adi bir muayene ile meydana çıkarılamıyacak bir ayıp bulunsun

Bu kabilden bir ayıp sonradan meydana çıkarsa derhal bayie ihbar edilmelidir Aksi takdirde, mebi bu ayıp ile beraber kabul edilmiş addolunur



b) Hayvan alım satımında


Madde 199 - Hayvan alım satımında kefalet müddeti tahirren tayin edilmemiş olupta kefalet hayvanın bir vasfına müteallik değil ise mebide keşfedilen ayıptan bayiin mesuliyeti, teslim vaki olduğu veya müşterinin kabızda temerrüdü tahakkuk ettiği günden itibaren dokuz gün içinde bayie ihbar edilmekle beraber hayvanın ehli vukuf marifetiyle muayenesinin icrası yine bu müddet zarfında merciinden talep olunmasına mütevakkıftır

Hakim, ehli vukuf raporunu serbestçe takdir eder



5 - Bayiin hilesine müterettip hükümler

Madde 200 - Müşteriyi iğfal etmiş olan bayi, ayıbın kendisine vaktinde ihbar edilmemiş olduğunu ileri sürerek mesuliyetten kurtulamaz



6 - Başka mahalden vaki olan beyi

Madde 201 - Başka bir mahalden gönderilen mebiin ayıplı olduğunu iddia eden müşteri, bulunduğu yerde bayiin mümessili yok ise mebiin muhafazası için lazım gelen tedbirleri muvakkaten ittihaz etmekle mükelleftir Müşteri, ayıplı olduğunu iddia ettiği mebii muhafaza için icabeden tedbirleri yapmaksızın bayie gönderemez

Müşteri, vakit kaybetmeksizin mebiin halini usulen tasdik ettirmekle mükelleftir Aksi halde, iddia olunan ayıbın mebi kendisine vasıl olduğunu zaman mevcut bulunduğunu ispat etmeğe mecbur olur

Mebiin az zamanda bozulmak korkusu varsa müşterinin onu bulduğu yerde mercii marifetiyle sattırmağa salahiyeti ve hatta bayiin menfaati böyle iktiza ediyorsa mecburiyeti vardır Müşteri, her halde bayii mümkün olan süratle keyfiyetten haberdar etmekle mükellef ve etmediği takdirde zarar ve ziyan davasına maruzdur

7 - Tekeffüle müstenit dava



a) Bey in feshi yahut semenin tenzili


Madde 202 - Bayiin tekeffülü altındaki mebiin ayıbı anlaşıldığı zaman müşteri muhayyerdir Dilerse mebii redde hazır olduğunu beyanla bey in fesh edilmesini, dilerse mebii alıkoyup kıymetinin noksanı mukabilinde semenin tenzil olunmasını dava eder

Hakim, müşterinin mebii ret davası üzerine hal icabı bey in feshini muhik göstermiyorsa semenin tenzili ile iktifa edebilir

Kıymetinin noksanı mebiin semenine müsavi ise müşteri ancak bey in feshini talep edebilir



b) Mebiin tebdili

Madde 203 - Mebi, miktarı muayyen misli şeylerden ise müşteri dilerse fesih veya semenin tenzilinden hiç birini talep etmeyip mebiin ayıptan ari mislile değiştirilmesini dava edebilir

Mebi, başka bir yerden gönderilmiyorsa bayiin de müşteriye derhal ayıptan ari mislini teslim ve müşterinin düçar olduğu zararı tamamen tazmin ederek aleyhine ikame edilecek davadan kurtulmağa salahiyeti vardır



c) Mebiin zıyaı halinde bey in feshi

Madde 204 - Mebiin ayıp sebebi ile yahut kazaen telef ve ziyaa veya hasara uğraması, ayıptan dolayı feshi davaya mani olmaz Bu takdirde müşterinin red ile mükellef olduğu şey mebiden elinde kalandır

Mebi müşterinin taksiri yüzünden telef olmuş yahut müşteri onu başkasına temlik veya şeklini tağyir etmiş ise ancak kıymet noksanına mukabil semenin tenzilini dava edebilir

8 - Feshin hükümleri



a) Umumiyet itibariyle


Madde 205 - Beyi fesh edilince müşteri bayie mebi ile beraber ondan istihsal ettiği menfaatleri iade etmekle mükelleftir

Bayiin müşteriye almış olduğu semeni faiziyle beraber iade ettikten başka mebiin tamamen zaptı halinde olduğu gibi muhakeme masrafiyle müşterinin mebia vaki olan masrafları ödemesi lazımdır Bayi bunlardan maada müşteriye ayıplı mal teslim etmesinden doğrudan doğruya tevellüt etmiş olan zararı da ayrıca tazmin etmeğe mecburdur

Bayi, kendisine hiç bir kusur isnat edilemiyeceğini ispat etmedikçe müşterinin diğer her türlü zararlarını tazmin etmeğe borçludur



b) Birden ziyade malın bey i halinde fesih

Madde 206 - Birden ziyade şey veya parça birlikte satılmış olupta bunlardan bazısı ayıplı çıktığı halde fesih, ancak, ayıplı çıkanlar hakkında dava olunabilir

Şu kadarki ayıplı kısmın diğerinden tefriki müşteriye veya bayie ehemmiyetli bir zarar husule gelmeksizin mümkün olmazsa, feshin bütün mebie teşmili zaruri olur

Mebiin aslı hakkında bey in feshi, ayrı semen beyan edilerek satılmış olsa bile ferilerinede şamil olur; amma feriler hakkındaki fesih mebiin aslına şamil olmaz



9 - Müruru zaman

Madde 207 - Bayi daha uzun müddet için kefalet etmemiş ise, mebii ayıba karşı tekeffülden mütevellit her türlü dava, mebideki ayıp daha sonra meydana çıksa bile müşteriye teslim vukuundan itibaren bir sene geçmekle sakıt olur

Fakat müşterinin, bayi tarafından aleyhine ikame edilen davaya karşı mebiin tesliminden itibaren bir sene geçmeksizin ihbar ettiği ayıptan dolayı defi hakkı sene geçmekle sakıt olmayıp devam eder

Bayi müşteriyi iğfal etmiş ise bu bir senelik müruru zamandan istifade edemez

(C) MÜŞTERİNİN BORÇLARI



I: Semenin edası ve mebiin kabzı


Madde 208 - Müşteri bey i aktinde mukarrer olan surete tevfikan semeni eda ve kendisine mukarrer olan şartlar dairesinde arzedilen mebii kabz etmekle mükelleftir

Hilafına adet veya mukavele mevcut değil ise, kabzın derhal vukuu lazımdır



II: Semenin tayini

Madde 209 - Müşteri kat i sipariş yapmış fakat semeni tayin etmemiş ise beyi siparişin yapıldığı gün ve mahalde cari fiat üzerinden aktedilmiş sayılır

Semen, mebiin veznine göre hesap ediliyorsa darası tenzil olunur

Ticarette bazı emtianın semenin gayri safi vezin üzerinden yahut muayyen bir miktar veya yüzde şu kadar tenzil edilerek hesap edilmesi yolundaki hususi taamuller mahfuzdur



III: Semene istihkak ve semenin faizi

Madde 210 - Hilafına mukavele mevcut değil ise mebi müşterinin yedine girince bayi semene müstehak olur

Adet bu yolda ise yahut müşteri mebiden semene veya diğer türlü hasılat istifa imkanını elde etmiş ise mebiin semeni mücerret vadeye nazaran müşteri tarafından vukua gelen temerrüt üzerine müterettip hükümlerden başka hatta hiç bir ihtar dahi yapılmaksızın faize tabidir

IV: Müşterinin temerrüdü



1 - Bayiin fesih hakkı


Madde 211 - Mebi ancak semenin tediyesinden sonra veya tediyesi akabinde teslim edilmek lazım gelen hallerde müşteri tediyeden temerrüt ederse, bayi hiç bir merasime muhtaç olmaksızın bey i feshedebilir

Fakat bu hakkını kullanmak istiyorsa keyfiyetten müşteriyi derhal haberdar etmekle mükelleftir

Mebi, müşteriye teslim edilmiş ise bayi bu hakkı sarahaten muhafaza etmiş olmadıkça bey i feshedilip mebii istirdat edemez



2 - Zarar ve ziyan nasıl hesap edileceği

Madde 212 - Ticari muamelelerde bayi, mebiin semenini tediyeden temerrüt eden müşteriden, bu semenle mebii diğerine hüsnü niyetle sattığı semen arasındaki farktan ibaret olan zarar ve ziyanı istiyebilir

Mebi borsada mukayyet olan veya cari fiyatı bulunan emtiadan ise, bayi, bunu diğerine satmağa muhtaç olmaksızın mebiin semeni ile tediye için muayyen olan vade gününün fiyatı arasındaki farkı zarar ve ziyan olmak üzere müşteriden talebedebilir

ÜÇÜNCÜ FASIL: Gayrimenkul bey i



(A) AKDİN ŞEKLİ


Madde 213 - Gayrimenkul bey i muteber olmak için resmi senede raptedilmek şarttır Gayrimenkule dair beyi vadi ve bey i bilvefa ve istimlak mukavelesi resmi senede raptedilmedikçe muteber değildir Mukaveleden mütevellit şuf a hakkı için tahriri şekil kafidir



(B) ŞARTLA BEYİ VE MÜLKİYETİN MUHAFAZASI

Madde 214 - Bir gayrimenkulün şartla bey i halinde şart tahakkuk etmedikçe beyi, tapu siciline kaydedilmez

Mülkiyetin bayi uhdesinde mahfuziyetine dair olan şart dahi tescil olunmaz



(C) TEKEFFÜL


Madde 215 - Hilafına mukavele mevcut değil ise, satılan gayrimenkul beyi senedinde yazılı olan ölçü miktarını ihtiva etmediği takdirde; bayi, noksanını müşteriye tazmin etmekle mükelleftir Satılan gayrimenkul resmi bir mesahaya müsteniden sicilde yazılı olan ölçü miktarını ihtiva etmediği takdirde, bayi, tahsisen taahhüt altına girmemiş ise tazmin ile mükellef değildir

Bir binanın ayıplı olmasından mütevellit ve tekeffüle müstenit davalar mülkiyetin devrinden beş sene geçmekle sakıt olur



(D) MENFAAT VE MUHATARA

Madde 216 - Mebiin müşteri tarafından kabzedilmesi için mukavele ile bir müddet tayin edildiği halde onun nefi ve hasarının müşteriye intikal etmemesi asıldır



(E) MENKUL BEY İ HAKKINDAKİ HÜKÜMLERE MÜRACAAT

Madde 217 - Menkul bey ine müteallik hükümler, kıyas tarikiyle gayrimenkul bey ine de tatbik olunur

DÖRDÜNCÜ FASIL: Bey in bazı nevileri



(A) NUMUNE ÜZERİNE BEYİ


Madde 218 - Numune üzerine beyide numune kendisine tevdi edilen taraf, yedindeki numunenin kendisine teslim edilen numune olduğunu ispata mecbur olmayıp numunenin şekli değişse bile bu tagayyür muayenenin zaruri icabatından ise söz ile tasdik olunur; diğer tarafın her halde hilafını ispata hakkı vardır

Numune müşterinin velev kusuru olmaksızın yedinde bozulmuş veya zıyaa uğramış ise bayi mebiin numuneye muvafakatini ispat ile mükellef tutulmayıp, aksini iddia eden müşterinin, ispat etmesi lazımgelir

(B) TECRÜBE VE MUAYENE ŞARTİYLE BEYİ



I: Mahiyeti


Madde 219 - Tecrübe veya muayene şartiyle beyide, müşteri mebii kabul yahut reddetmekte serbesttir Mebi müşterinin yedine geçmiş olsa bile kabul edilinceye kadar bayiin mülkünde kalır



II: Bayiin nezdinde muayene

Madde 220 - Muayene bayiin nezdinde icra edilmek icabedip te müşteri mebi mukavelenin veya adetin tayin ettiği müddet içinde kabul etmediği halde bayi serbest olur

Böyle bir müddet tayin edilmemiş ise, bayi münasip bir müddet geçtikten sonra mebii kabul veya reddetmesini, müşteriye ihtar edebilir; derhal cevap verilmezse serbest olur



III: Müşteri nezdinde muayene

Madde 221 - Mebi muayene edilmeksizin müşteriye teslim edildiği takdirde, mukavelenin veya adetin tayin ettiği müddet içinde ve böyle bir müddet tayin etmiş değil ise bayiin ihtarı akabinde müşteri bey i kabul etmediğini beyan veya bayie reddetmezse, beyi tekemmül etmiş addolunur Müşterinin, semeni ihtirazi kayıt beyan etmeksizin tamamen veya kısmen tesviye veya mebii tecrübe için zaruri olan suretten başka bir surette tasarruf edilmesiyle de beyi tamam olmuş olur

(C) TAKSİTLE BEYİ



I: Bayiin muhayyerliği

Madde 222 - Menkul bir mal semeni taksitle tesviye edilmek şartiyle beyi ve teslim edilip te müşteri taksitlerden birini tediyeden temerrüt ettiği halde bayi o taksitin tediyesini talep edebileceği gibi kendisi için bu hakkı muhafaza etmiş ise mebiin mülkiyetini iddia veya bey i feshedebilir



II: Bayiin diğer hakları

Madde 223 - Mebiin mülkiyetini iddia eden bayi hakkında mülkiyeti muhafaza şartına müteallik olan hükümler tatbik olunur

Bayi bey i feshettiği halde bayi ve müşterinin her biri, diğerinden aldığı şeyi iade ile mükelleftir Bayi her halde münasip bir icar bedeli talep edebileceği gibi mebi bozulmuş ise tazminat dahi istiyebilir

Müşteriye bundan ziyade borç tahmil eden mukaveleler batıldır



III: Muacceliyet şartları

Madde 224 - Taksitlerden birinin tediye edilmemesi halinde semenin mecmuunun muacceliyet kesbetmesi şart edilmiş ise bayiin bu şarttan istifade edebilmesi müşterinin iki mütevali taksiti vermekten temerrüt etmesine ve bu iki taksit mecmuunun semenin en aşağı onda birini teşkil eylemesine mütevakkıftır

(D) MÜZAYEDE



I: Bey in inikadı

Madde 225 - Cebri müzayedelerde beyi, müzayede memurunun ihalesiyle münakit olur

Herkesin iştirak edebildiği ihtiyari ve aleni müzayedelerde beyi, bayiin ihalesiyle münakit olur Bayi buna muhalif bir arzu beyan etmemiş ise, müzayedeyi idare eden kimsenin, müzayede edilen malı en çok verene ihale etmeğe hakkı vardır



II: Müzayedenin butlanı


Madde 226 - Kanuna veya ahlaka (adaba) mugayir tertibatla müzayedeye fesat karıştırılmış ise her alakadar tarafından on gün zarfında itiraz edilebilir Bu itiraz cebri müzayedelerde icra ve iflas muamelelerine nezaret eden makamlara ve diğer hallerde mahkemeye arz olunur

III: Müzayedeye iştirak edenin ne zaman mülzem olacağı



1 - Umumiyet itibariyle

Madde 227 - Müzayedeye iştirak eden kimse, beyi için muayyen olan şartlar dairesinde, teklifiyle mülzem olur Hilafına bir şart mevcut değil ise pey sürenin mülzemiyeti kendisinden fazla veren zuhur etmesiyle yahut teklifinin müzayede hitamında mutat olan nidalar akibinde kabul olunmıyarak ihalenin icra edilmemesiyle zail olur



2 - Gayrimenkul müzayedesi

Madde 228 - Gayrimenkul müzayedesinde ihalenin veya ihalenin reddinin müzayede akebinde vukuu lazımdır Pey süren kimsenin müzayededen sonra mülzemiyetinin imtidadını mutazammın şart batıldır Şu kadarki bu hüküm cebri müzayedeler ile ihalenin resmi bir merci tarafından tasdika muhtaç olduğu hallerde tatbik olunmaz



IV: Tediyenin peşin olması lüzumu

Madde 229 - Hilafı, beyi de şart edilmemiş ise ihale bedelinin peşin tediyesi lazımdır İhale bedeli peşin veya beyi şartlarına tevfikan tesviye edilmezse bayi, bey i derhal feshedebilir



V: Tekeffül

Madde 230 - Müzayede şartnamesinde sarih bir taahhüdün bulunması veya müzayedeye iştirak edenlere karşı bir hile yapılmış olması halleri müstesna olmak üzere, cebri müzayedelerde tekeffüle mahal yoktur

Müzayede ile mal alan kimse o mala tapu siciline ve beyi şartlarına ve kanuna nazaran muayyen olan hali ve hakları ve mükellefiyetleri ile malik olur

İhtiyari ve aleni müzayedelerde bayi, adi beyide olduğu gibi mebii tekeffül ile mükelleftir Şu kadarki hilesinden mütevellit olandan maada tekeffüllerde usulü dairesinde ilan edilen beyi şartları zımnında, tahallüs edebilir



VI: Mülkiyetin intikali

Madde 231 - Müzayede ile menkul bir mal alan kimse onun mülkiyetini ihale anında iktisabeder Müzayededen alınan gayrimenkulün mülkiyeti ancak tapu siciline kaydedilmekle müşteriye intikal eder Müzayede memuru ihalesi beyi zabıtnamesinde gösterilen gayrimenkulün müşteri namına tescil edilmesini derhal tapu memuruna tebliğ eder

Cebri müzayedelerin cereyanı sırasındaki ihalelere müteallik hükümler bakidir

BEŞİNCİ FASIL: Trampa



(A) TRAMPA BEYİ HÜKÜMLERİNE TABİDİR


Madde 232 - Beyi hükümleri trampada da tatbik olunur Şöyleki trampa edenlerden her biri, itasını taahhüt ettiği şeye nazaran bayi ve kendisine verilmesi taahhüt olunan şeye göre müşteri hükmünde tutulur



(B) TEKEFFÜL

Madde 233 - Trampa suretiyle aldığı şey yedinden zaptolunan yahut onu ayıbından dolayı reddeden taraf, muhayyerdir; dilerse zarar ve ziyanı diğer tarafa tanzim ettirir, dilerse vermiş olduğu şeyi istirdat eder

YEDİNCİ BAP: Hibe




(A) MEVZUU

Madde 234 - Hibe, hayatta olan kimseler arasında bir tasarruftur ki onunla bir kimse, mukabilinde bir ivaz taahhüt edilmeksizin malının tamamını veya bir kısmını diğer bir kimseye temlik eder

Henüz iktisap edilmemiş olan bir haktan feragat yahut bir mirası reddetmek, hibe değildir Ahlaki bir vazifenin ifası da, hibe sayılmaz

(B) HİBEYE EHLİYET



I: Vahip hakkında

Madde 235 - Karı koca malının idaresi usulünden yahut mirasçılık hakkından neşet eden tahditler mahfuz kalmak üzere medeni haklarını kullanmak salahiyetine sahip olan herkes, hibe yapabilir Tasarrufa ehil olmayanın malı, ancak kanuni mümessillerinin mesuliyetleri kaydiyle ve vesayet hakkındaki hükümlere riayetle hibe olunabilir

Bir hibeyi takip eden sene içinde başlayan bir muhakeme neticesinde vahibin israfından dolayı hacrine hüküm olunursa, o hibe Sulh Mahkemesince iptal olunabilir



II: Hibeyi kabul eden hakkında


Madde 236 - Medeni haklarını kullanmak salahiyetinden mahrum olan kimse, temyiz kudretine malik ise hibeyi kabul ve bu sebeple mal iktisap edebilir

Fakat o kimsenin kanuni mümessili kendisini hibeyi kabulden meni veya hibe olunan şeyin iadesini emrederse hibe keenlemyekün veya merdut olur

(C) ŞEKLİ



I: Elden hibe


Madde 237 - Elden hibe, vahibin bir şeyi mevhubünlehe teslim etmesiyle vücut bulur

Gayrimenkulün veya gayrimenkul üzerindeki ayni hakların hibesi, ancak tapu siciline kaydedilmekle tamam olur

Bu tescil, ancak muteber bir hibe taahhüdüne istinaden yapılabilir



II: Hibe vaadi

Madde 238 - Hibe taahhüdünün muteber olması tahriri olmasına mütevakkıftır

Bir gayrimenkulün yahut gayrimenkul üzerindeki ayni bir hakkın hibesi taahhüdü, ancak resmi senetle yapılmış ise muteber olur

Hibe taahhüdü, tenfiz edilince elden yapılmış hibe gibi olur



III: Kabulün neticeleri

Madde 239 - Bir kimse, diğerine hibe ettiği malı; diğer mallardan bilfiil tefrik etmiş olsa bile, mevhubünlehin kabulüne kadar hibesinden rücu edebilir

(D) ŞARTLARI VE MÜKELLEFİYETLERİ




I: Umumiyet itibariyle

Madde 240 - Hibe, şartla yahut mükellefiyetle takyit olunabilir Tenfizi vahibin ölümüne bağlı hibede vasiyet hükmü cereyan eder



II: Şartın icrası

Madde 241 - Vahip, mukavele mucibince mevhubünleh tarafından kabul edilmiş olan mükellefiyetin icrasını talep edebilir

Ammenin menfaati için mevhubunlehe tahmil edilmiş olan mükellefiyetin icrasını talebetmek salahiyeti, vahibin vefatından sonra, ait olduğu mercie intikal eder

Hibe edilen şeyin kıymeti masrafını korumaz ve masraf fazlası kendisine tesviye edilmezse mevhubunlehin, mükellefiyeti icradan imtina etmeğe hakkı vardır



III: Rücu şartları

Madde 242 - Vahip, mevhubunlehin kendisinden evvel vefatı halinde hibe edilen şeyin mülküne rücu etmesini şart edebilir

Hibe edilen gayrimenkule veya bir gayrimenkul üzerindeki ayni hakka taalluk eden rücu şartı tapu siciline şerh verilebilir



(E) VAHİBİN MESULİYETİ

Madde 243 - Vahip, hileden veya ağır dikkatsizlikten maada hallerde, hibeden neşet eden zarardan mevhubunlehe karşı mesul olmayıp ancak hibe edilen şeyin veya alacağın tekeffülünü vadetmiş ise; bununla mükelleftir

(F) İPTAL




I: Hibe edilen malların istirdadı

Madde 244 - Vahip, aşağıdaki hallerden biri vukuunda elden yaptığı hibeden veya tenfiz ettiği taahhüdünden rücu ve mevhubunlehin elinde halen ne kalmış ise onun iadesini dava edebilir

1 - Mevhubunleh, vahibe yahut yakınlarından birine karşı ağır bir cürum irtikap ederse

2 - Mevhubunleh, vahide veya ailesi için kanunen mükellef olduğu vazifelere karşı ehemmiyetli bir suretle riayetsizlikte bulunmuş ise

3 - Mevhubunleh, hibeyi takyit eden mükellefiyeti haklı bir sebep olmaksızın icra etmezse



II: Hibe taahhüdünden rücu ve iptal


Madde 245 - Hibeyi taahhüt eden kimse, aşağıdaki hallerde taahhüdünden rücu ve tenfizinden imtina edebilir;

1 - Elden hibe edilen bir malın istirdadını talebe salahiyet veren sebeplerden biri varsa

2 - Hibeyi taahhüt ettikten sonra tenfizi müteahhit için fevkalade külfetli olacak derecede mali vaziyeti değişmiş ise

3 - Hibeyi taahhütten sonra yeni veya hissolunacak derecede külfetli aile vazifeleri tehaddüs etmiş ise

Hibeyi taahhüt eden kimse borcunu edadan aczi tevsik veya iflası ilan olunur ise, hibe taahhüdü iptal olunur



III: Müruru zaman ve dava hakkının mirasçılara intikali

Madde 246 - Vahibin, rücu sebebine vakıf olduğu günden itibaren bir sene içinde hibeden rücu etmeğe hakkı vardır

Vahip sene geçmeden vefat ederse dava hakkı, mirasçılarına intikal eder ve mirasçılar senenin hitamına kadar rücu davası ikame edebilirler

Mevhubunleh, haksız olarak tasavvur ve tasmim ile vahibi öldürür veya rücu hakkını kullanmaktan menederse, mirasçılar hibenin feshini dava edebilirler



IV: Vahibin vefatı


Madde 247 - Hilafına hüküm mevcut değil ise, muayyen zamanlarda bir şey verilmesini tazammun eden hibenin hükmü, vahibin vefatiyle nihayet bulur

__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla