Şengül Şirin
|
Kanun Yolları/Temyiz/karar Düzeltme/yargılamanın Iadesi (fevkalade Kanun Yolu)
KANUN YOLLARI:
Yanlış olan kararların tekrar incelenmesini ve değiştirilmesini sağlanır
Kararın kanun yollarından geçmesinden sonra veya bu kanun yollarına başvurma
sürelerinin geçirilmesi ile karar kesinleşir; artık onun aleyhine normal bir kanun yoluna gidilemez
Kanun yolları nihai kararlar için kabul edilmiştir Kanun yolları 3 tanedir:
1 temyiz
2 karar düzeltme
3 yargılamanın iadesi (fevkalade kanun yolu)
Kanun Yollarına Başvurmanın Genel Şartları:
Hukuki yarar şartı; kural olarak davacı, lehine bir hükmü temyiz edemez Davası kısmen kabul kısmen reddedilen davacının, hükmü temyiz etme hakkı vardır
Kendisine karşı açılan dava tamamen reddedilen ve fakat yargılama giderlerine mahkum edilen davalı da hükmü (yargılama giderlerine ilişkin bölümü) temyiz edebilir
Davalı haklı çıkmış olan taraf da, hukuki yararı bulunmak şartı ile, hükmü
temyiz edebilir
Bir taraf, hukuki yararı varsa, kendi lehine olan yargıtay kararına karşı karar düzeltme yoluna başvurabilir Hukuki yararları varsa, her iki taraf da bir kararı temyiz edebilir
Her kanun yoluna başvurma belli bir süreye tabidir Bu süre içinde, bir karara karşı kanun yoluna başvurulamazsa, kanun yoluna başvurma hakkı düşer Kanun yoluna başvurmadan feragat: temyiz talebinin geri alınması
Temyiz hakkı doğmadan, henüz nihai karar verilmeden önce taraflardan birinin temyiz hakkından feragat etmesi geçerli değildir Buna karşılık bir taraf, temyiz hakkı doğduktan sonra temyiz süresi içinde temyiz hakkından feragat edebilir ve böylece kararın kesinleşmesini sağlayabilir Bir taraf temyiz yoluna başvurduktan sonra temyiz talebinden feragat edebilir Asıl temyiz eden taraf temyiz talebinden feragat etse bile karşı tarafın
katılma yolu ile temyiz talebi geçerlidir
TEMYİZ:
Hüküm mahkemesinin kararı yalnız hukuka uygunluk bakımından inceleme konusu yapılır
İncelenen vakıalar tekrar inceleme konusu yapılamaz Yeni vakıalar ileri sürülemez (hükümden öce var olan vakıalar)Temyiz yalnız hukukun yanlış uygulandığı sebebine dayanabilir Hüküm verildikten sonra meydana gelen ve hükmü etkileyecek olan vakıalar
yargıtayda ileri sürülebilir
Temyiz Edilebilen Kararlar:
Kanun tarafından belirlenir Kural olarak ilk derece mahkemesinin varmış oldukları bütün nihai kararlar temyiz edilemez İstisnai olarak bazı nihai kararlar temyiz edilemez
Görevsizlik kararı, yetkisizlik kararı, dava dilekçesinin iptali kararı,hakimin çekinmesi kararı, davanın iptali kararı… temyiz edilebilir Davanın konusuz kalması halinde verilen nihai kararlar da temyiz edilebilir
Temyiz Edilemeyen Kararlar:
1 miktar ve değeri 40 milyon lirayı geçmeyen menkul mal ve alacak davalarına ilişkin nihai kararlar kesindir Yani miktar ve değeri 40 milyon lirayı geçmeyen menkul ve alacak davalarına ilişkin her çeşit hukuk mahkemesi nihai kararları kesindir, temyiz edilemez Alacağın tamamının dava edilmiş olması halinde hükümde, asıl isteminin kabul
edilmeyen bölümü 40 milyon lirayı geçmeyen tarafın temyiz hakkı yoktur Karşı tarafça temyiz yoluna başvurulması halinde, temyiz hakkı olmayan tarafın düzenleyeceği cevap dilekçesinde hükmü temyiz etmesi mümkündür 2 özel bir kanun hükmü ile bazı nihai kararların kesin olduğu veya yalnız başına temyiz edilemeyeceği kabul edilmiş olabilir
Temyiz edilemeyen kesin kararlara karşı temyiz yoluna başvurulursa, kararı veren mahkeme, temyiz isteminin reddine kendisi karar verir
TEMYİZ (BOZMA) SEBEPLERİ:
nihai kararlar ilk derece mahkemelerinin hukuk kuralını yanlış uygulamış olması nedeniyle temyiz edilir
1 maddi hukuka dayanan temyiz sebepleri
2 usul hukukuna dayanan temyiz sebepleri
maddi hukuka dayanan temyiz sebepleri: mesela bir haksız fiilden dolayı tazminat davasında, mahkeme haksız fiil şartları mevcut olmadığı halde davalıyı tazminata mahkum etmiştir Bu bir temyiz sebebidir İlliyet bağı bulunması gerekir
Maddi meselenin takdirinde hata edilmesi
usul hukukna dayanan temyiz sebepleri: usul hukuku kurallarının yanlış
uygulanması
1 mutlak temyiz sebepleri: önemli usul hukuku kurallarının yanlış uygulanması halinde, bu yanlış uygulamanın verilen kararı mutlaka etkilediği farzolunur ki, bu hallere mutlak temyiz sebebi denir Bunlar:
a) mahkemenin görevsiz olması
b) tarafları, dava sebebi ve konusu aynı olan bir (aslında iki) dava
hakkında birbirine çelişik kararlar verilmiş olması- birinin bozulması
gerekir-
c) iki taraftan birinin davasını ispat için gösterdiği delillerin kanuni
sebep olmaksızın reddedilmiş olması
d) yargı yolunun caiz olmaması (yani idari mahkemenin görevli olması)
e) bir davaya bakması yasak olan hakimin yargılamaya ve karara iştirak
etmesi
f) vekil ve mümessil olmayan kişiler huzuruyla davaya bakılmış ve hüküm
verilmiş olması
g) hüküm mahkemesinde davanın görülmesi sırasında tarflardan birince bir
usul kuralının yanlış uygulandığını ispat edecek derecede itiraz edildiği
halde mahkemenin bu itirazı incelememiş olması
h) hükmün gerekçesiz olması
i) bütün dava şartlarının bulunmaması
Yargıtay bu sebeplerden birinin mevcut olduğu sonucuna varırsa kararı bozar
2 nisbi temyiz sebepleri: o usul hukuku kuralı yanlış uygulanmasaydı karar başka türlü verilecek idi ise, bu hal temyiz sebebi olarak kabul edilir İlliyet bağı bulunması gerekir
Örneğin gerekli olduğu halde bilirkişi incelemesi yaptırılmadan hüküm verilmiş olması
Mahkemenin yapmış olduğu usul yanlışlığı sonuç üzerine etkili olmalı Hükmün sonucunu etkilemeyen usul yanlışlıkları bozma sebebi sayılmaz
TEMYİZ YOLUNA BAŞVURULMASI:
Ancak davanın tarfları başvurabilir
İhtiyari dava arkadaşları, her biri hükmü yalnız başına temyiz edebilir Mecburi dava arkadaşları, verilen hükmü ancak birlikte temyiz edebilirler “Hukuki yararın” bulnması gerekli
Temyiz Süresi:
1 Asliye mahkemesi kararlarına karşı temyiz süresi 15 gündür Bu süre
ilamın taraflardan her birine tebliğ edildiği tarihten itibaren işlemeye
başlar
2 Sulh mahkemesi kararlarına karşı temyiz süresi 8 gündür Bu süre ilamın
taraflardan her birine tebliğ edildiği tarihten itibaren başlar
İş mahkemelerinde süre 8 gündür Bu süre tefhim ile başlar
3 Bir tarafın davayı vekil aracılığı ile takip etmesi halinde, hüküm vekile
tebliğ edilir Süre bu tebligat ile başlar
4 Bu süreler geçtikten sonra temyize başvurulamaz
Temyiz süresini arzu ve ihtiyarı dışında bir nedenle kaçırmış olan taraf,
eski hale getirme yoluna başvurmak ve aynı zamanda hükmü temyiz etmek
suretiyle hükmün temyizen incelenmesini sağlayabilir Bundan başka, temyiz
süresini geçirmiş olan taraf, diğer tarafın süresinde yaptığı temyiz talebi
üzerine, cevap süresi içinde hükmü temyiz edebilir (katılma yolu ile
temyiz)
Temyiz Talebi:
Bir kararın temyizen incelenebilmesi için taraflardan birinin kararı temyiz etmiş olması gerekir (mutlaka) temyiz dilekçesi: temyiz talebi dilekçe ile yapılır Bu dilekçeye aleyhine temyiz edilenlerin sayısı kadar suret eklenmelidir Temyiz dilekçesi temyiz edenin kimliği ve imzasıyla temyiz olunan hükmü yeterince belli edecek kayıtları taşıması halinde diğer şartlar bulunmasa bile reddolunmayıp temyiz incelemesi yapılır Temyiz dilekçesi kararı veren mahkemeye veya başka bir yer mahkemesine verilebilir Temyiz dilekçesi verilirken temyiz eden tarafından gerekli harç ve giderin tamamı ödenir temyiz dilekçesine cevap (cevap lahiyası) temyiz dilekçesi hükmü veren mahkeme aracılığı ile karşı tarafa tebliğ olunur Karşı taraf bu tebliğ
gününden başlayarak 10 gün içinde hükmü veren mahkemeye veya başka bir
mahkemeye cevap dilekçesi verebilir Karşı taraf hükmü, süresi içinde temyiz etmemiş olsa bile cevap dilekçesinde hükme ilişkin itirazlarını bildirerek temyiz isteğinde de bulunabilir
(katılma yolu ile temyiz)dosyanın yargıtaya gönderilmesi: temyiz dilekçesi verilirken gerekli harç ve giderlerin tamamının ödenmesi gerekir Eksik ödenmiş ise kararı veren mahkeme başkanı tarafından 7 günlük kesin süre verilir Verilen süre içinde harç ve giderler tamamlanmadığı takdirde mahkeme kararın, temyiz edilmemiş sayılmasına karar verir Temyiz eden, mahkemenin kararının temyiz edilmemiş sayılmasına ilişkin bu kararını, kararın kendisine tebliğinden itibaren 7 gün içinde temyiz edebilir mahkemenin temyiz talebini reddetmesi: temyiz talebini reddetme yetkisi
yargıtaya aittir
2 durumda kararı veren mahkeme temyiz talebinin reddine karar verebilir:
1 temyiz kanuni süre geçtikten sonra yapılırsa
2 temyizi kabil olmayan bir karar ilişkin olursa
Bu durumlarda ret kararını kendiliğinden temyiz edene tebliğ eder Bu ret kararı tebliğinden itibaren 7 gün içinde temyiz edilebilir Yargıtay temyiz isteminin reddine ilişkin kararı bozarsa, ilk temyiz dilekçesine göre temyiz istemini inceler Temyiz Yoluna Başvurmanın Hükmün icrasına Etkisi: bir hükmün aleyhine temyiz yoluna başvurulmuş olması kural olarak hükmün icrasını durdurmaz Konusu para veya menkul mal olan hükümlerde, teminat göstererek yargıtaydan icranın geri bırakılması kararı almak suretiyle hükmün icrası
durdurulabilir Bazı hükümler kesinleşmedikçe icra edilemez: gayrimenkule ve buna ilişkin
ayni haklara, aile ve şahsın hukukuna dair hükümler gibi Bu hükümlerin temyiz edilmesi kendiliğinden icrayı durdurur
Yargıtay İncelemesi:
Ön incelemeyi tetkik hakimi yapar İnceleme kural olarak dosya üzerinde yapılır İstisnai olarak taraflar incelemenin duruşmalı olarak yapılmasını isteyebilir
1 tüzel kişiliğin feshine, genel kurul kararlarının iptaline ilişkin davalar
2 evlenmenin butlanına, feshine ilişkin davalar
3 boşanma veya ayrılık davaları
4 velayete, nesebe ve kısıtlamaya ilişkin davalar
5 miktar veya değeri 800 milyon lirayı aşan alacak ve menkul, gayrimenkul
davalarında verilen hükümlerin temyiz incelemesinin duruşmalı olarak
yapılması istenebilir
Bunalrın dışındaki hallerde yargıtayda duruşma istenemez Duruşma isteği dilekçede veya lahiyada açıkça belirtilmelidir Yargıtay taraflardan bilgi almak üzere kendiliğindende duruşma yapılmasına karar verebilir
Yargıtay Kararı:
Yargıtay ilk önce temyiz talebinin mesmu olup olmadığını inceler (öninceleme) mesmu olmadığı sonucuna varırsa temyiz talebini esasa girmeden reddeder mesmu olduğu sonucuna varırsa esasa girerek inceleme yapar Yargıtay temyiz incelemesi sırasında iki temyiz dilekçesi ve cevap lahiyasında ileri sürdükleri bütün itiraz ve savunmaları göz önünde bulundurur Vereceği kararı gerekçesiylebirlikte bildirir
Yargıtay kararı başlıca 3 şekilde olabilir:
1 bozma kararı
2 onama kararı
3 değiştirerek ve düzelterek onama kararı
BOZMA KARARI
yargıtay, temyiz sebebini yerinde görürse hüküm mahkemesinin kararını tamamen veya kısmen bozar Başka sebeplerden dolayı da bozabilir Yargıtay hükmü yalnız bozmakla yetinir, o davayı kendisi karara bağlayamaz aleyhe boza yasağı: bir hüküm davanın taraflarından yalnız biri tarafından temyiz edilirse, yargıtay temyiz edilen hükmü temyiz eden tarafın aleyhine olarak bozamaz! aleyhe hüküm verme yasağı: taraflardan yalnız birinin temyizi halinde,yargıtayın temyiz eden tarafın lehine olarak verdiği bozma kararına uyan mahalli mahkeme de artık, temyiz eden tarafın, önceki karara oranla aleyhine
olan bir hüküm veremez Yargıtay bir kararı bozunca, dava dosyasını kural olarak kararı vermiş olan mahkemeye gönderir Uygun göreceği başka bir mahkemeye de gönderebilir
Yargıtayın bozma kararı üzerine dava dosyası kendisine gönderilen mahkeme
aşağıdaki ihtimallere göre işlem yapar:
1 yargıtayın bozma kararına karşı karar düzeltme yolu kapalı ise; mahkeme
kendiliğinden tarafları duruşmaya davet edip dinledikten sonra, yargıtayın
bozma kararına uyulup uyulmayacağına karar verir
2 karar düzeltme yolu açık ise; bu bozma kararı 15 gün içinde taraflara
tebliğ edilir
a)bozma kararının tebliği tarihinden itibaren 15 gün içinde karar
düzeltme yoluna gidilmezse, mahkeme kendiliğinden tarfları hemen duruşmaya
davet edip dinledikten sonra bozma kararına uyulup uyulmayacağına karar
verir
b)taraflardan biri, bozma kararının tebliğinden itibaren 15 gün içinde
karar düzeltme yoluna başvurursa, mahkemenin tarafları kendiliğinden
duruşmaya davet edebilmesi için, karar düzeltme incelemesinin sonuçlanması
beklemesi gerekir
Yargıtayın bozma kararı üzerine kendiliğinden (resen) tarafları duruşmaya
davet eden mahkeme bu duruşmada tarafları dinledikten sonra, iki şekilde
karar verebilir:
1 mahkeme yargıtayın bozma kararına uyar
2 kendi kararında direnir (ısrar eder)
Mahkemenin bozma kararına uyması:
Mahkeme, bozmadan sonraki ilk duruşmada bozma kararına uyduğunu bildirirse,artık bu kararı ile bağlıdır Bozamaya uyma kararından dönerek direnme kararı veremez
Bozma kararına uyulması üzerine, yargılamaya devam edilir Taraflar bozma kararına uyulmasından sonra devam edilen yargılama sırasında yeni iddia ve savunmada bulunabilirler Bozma kararından yalnız kararı temyiz etmiş olan taraf istifade eder
Bir karar görevsizlikten dolayı bozulursa görevsiz mahkemenin yaptığı bütün işlemler ve verdiği kararlar geçersiz olur Buna karşılık mesela; karar mahkemenin gösterilen tanıkları dinlememiş olması nedeniyle bozulmuş ise,ondan önceki işlemler geçerlidir Yargıtayın bozma kararına uyan mahkeme artık bozma kararı gereğince işlem yapmak ve hüküm vermek zorundadır Çünkü mahkemenin bozma kararına uyması ile, bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli müktesap hak (usule ilişkin kazanılmış hak) doğmuştur Mahkemenin bozma kararına uyması ile meydana gelen bozma gereğince muamele yapma ve hüküm verme durumu, taraflardan biri lehine ve diğeri aleyhine
hüküm verme neticesini doğuracak bir durumdur ve buna usuli müktesap hak
yahut usule ait müktesap hak denilmektedir
Yargıtayın bozma kararına uymuş olan mahkeme, bozma kararı gereğince
inceleme yapıp karar vermek zorunda olduğu gibi, mahkemenin kararını bozmuş
olan yargıtay dairesi de sonradan ilk bozma kararıyla benimsemiş olduğu
esaslara (usuli müktesap hakka) aykırı şekilde ikinci bir bozma kararı
veremez Usuli müktesap hakkın ikinci bir çeşidi daha vardır ki,bu da bazı konuların
bozma kararının kapsamı dışında kalarak kesinleşmesi ile meydana gelir:
yargıtay tarafından bozulan bir hükmün, bozma kararının kapsamı dışında
kalmış olan kısımları kesinleşir Bozma kararına uyan mahkeme kesinleşen bu
kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez Yani kesinleşmiş
olan bu kısımlar, o kısımlar lehine olan taraf yararına bir usuli müktesap
hak teşkiş eder
Bir hususun bozma kararının kapsamı dışında kalarak kesinleşmesi iki şekilde
olabilir:
1 o husus açıkça bir temyiz sebebi olarak ileri sürülmüş, fakat yargıtayca reddeilmiştir
2 veya o hususta bir temyiz itirazı ileri sürülmemiş olmasına rağmen dosyanın yargıtay dairesince incelendiği sırada dosyada bulunan yazılardan onun bir bozma sebebi sayılması mümkün olduğu halde o cihet yargıtayca bozma sayılmamıştır
Usuli müktesap hak müessesinin bazı istisnaları vardır:
1 mahkemenin bozmaya uymasından sonra, bir içtihadı birleştirme kararı çıkarsa, bu yeni içtihadı birleştirme kararının henüz mahkemelerde ve yargıtayda görülmekte olan bütün işlere uygulanması gerekir Yani sonradan çıkan bir içtihadı birleştirme kararına karşı usuli müktesap hak iddiasında bulunamaz Buna göre usuli müktesap hakka aykırı bir içtihadı birleştirme kararı çıkınca, yargıtay daireleri içtihadı birleştirme kararına aykırı ve fakat usuli müktesap hakka uygun olan kararları bozacaklardır Daha önce verilmiş bozma kararları üzerine davayı incelemekte olan diğer mahkemelerde yeni içtihadı birleştirme kararını kesin olarak öğrenince bozma kararı ile gösterilen yolu bırakarak, içtihadı birleştirme kararı gereğince inceleme yapmaya başlayacak ve o karar gereğince hüküm vereceklerdir
2 bozmadan sonra, o konuda yürürlüğe giren bir “yeni kanun” karşısında, yargıtayın bozma kararına uyulmuş olmakla meydana gelen usuli kazanılmış hak, hukukça değer taşımaz Yeni kanun hükmünün uygulanması gerekir 3 görev konusu, usuli müktesap hakkın istisnasıdır Yargıtay görevsiz mahkemenin vermiş olduğu hükmü, görevsizlikten dolayı değil de başka bir sebepten bozmuş ise taraflar mahkemede görev itirazında bulunabilecekleri gibi yargıtayda ikinci temyiz incelemesinde mahkemenin hükmünü
görevsizlikten dolayı bozabilir Bir taraf, karşı taraf yararına usuli müktesap hak doğmasını önlemek için,kendi lehine olan bir hükmü temyiz edebilir Bozma kararına uyan mahkeme, bozma kararı uyarınca inceleme yaparak yeni bi karar verir Taraflar mahkemenin bu yeni kararına karşı da temyiz yoluna başvurabilirler
Mahkemenin kendi kararında direnmesi:
Mahkeme, yargıtayın bozma kararını doğru bulmuyorsa kendi kararında direnebilir
Mahkeme direnme kararı ile davadan elini çeker Direnme kararı nihai karar olduğundan temyiz edilebilir Ancak birinci kararı temyiz etmemiş olan tarafın direnme kararını temyiz etmek hakkı yoktur Önceki karara karşı temyiz yoluna başvurmuş ve karar lehine bozulmuş
olan taraf direnme kararını temyiz edebilir Direnme kararı temyiz edilince temyiz incelemesi “yargıtay hukuk genel kurulunda” yapılır HGK direnme kararını ya doğru bulur, bu halde direnme kararını onar veya yargıtay özel dairesinin bozma kararını doğru bulur, bu
halde ise direnme kararını bozar Direnme kararlarının temyiz incelemesinde duruşma yapılmaz Mahkeme HGKnun verdiği karara uymak zorundadır Yani artık kararında
direnemez Mahkeme yargıtayın bozma kararının bir kısmına uyar, diğer kısmına ise
uymayabilir; yani kararın bir kısmında direnebilir
Mesela mahkeme, yargıtayın bozma kararında gösterdiği birinci bozma sebebine uyar, ikinci bozma sebebine karşı direnebilir Bu halde mahkeme, bir kısmi uyma ve kısmi direnme kararı ile davadan elini çekmediğinden, verdiği karar bir ara karardır Bu nedenle taraflar, mahkmenin kısmi direnme kararını yalnız başına temyiz edemezler Kısmi uyma ve kısmi direnme kararı vermiş olan mahkeme ilk önce, kısmi uyma kararı gereğince, inceleme yapar Bundan sonra mahkeme uyduğu ve direndiği kısımların tümü hakkındaki gerekçeli nihai kararını yazıp, taraflara tefhim veya tebliğ eder İşte taraflar ancak bu nihai kararı temyiz edebilirler
Mahkemeler aşağıdaki hallerde direnme kararı veremezler:
1 mahkemenin, merci tayini hakkındaki yargıtay kararına karşı direnme
hakkı yoktur
2 mahkemelerin verikleri tehir (erteleme) kararları hakkındaki yargıtay
kararına karşı direnme hakları yoktur
3 iki tarafda yargıtayın bozma kararına uyulmasını isterse, mahkeme bozma
kararına uymak zorundadır, direnme kararı veremez
4 mahkeme,yargıtayın kanun yararına bozma kararına karşı direnemez
5 hakemler, yargıtayın bozma kararına karşı direnemezler
ONAMA KARARI
Yargıtay temyiz edilen kararın usul ve kanuna uygun olduğu kanısına varırsa,hüküm mahkemesinin karraını (aynen) onar Yargıtayın onama kararının sonucunu, mahkeme 15 gün içinde kendiliğinden taraflara bildirir Yargıtayın kararına karşı karar düzeltme yolunun kapalı olduğu hallerde,yargıtayın onama kararı ile, mahalli mahkeme hükmü kesinleşir Karar düzeltme yolunun açık olduğu hallerde ise yargıtayın onama kararı ile hüküm hemen kesinleşmiş olmaz Bu halde hükmün kesinleşebilmesi için, yargıtayın onama kararına karşı 15 gün içinde karar düzeltme yoluna başvurulmamış olması ve başvurulmuş olup da, karar düzeltme talebinin yargıtayca reddedilmiş olması gerekir
HÜKMÜN DEĞİŞTİRİLEREK VE DÜZELTİLEREK ONANMASI
Aşağıdaki 3 halde yargıtay mahalli mahkemenin hükmünü değiştirerek ve düzelterek onayabilir
1 temyiz olunan hükmün kanunun olaya uygulanmasında hata edilmiş olmasından dolayı bozulması gerekmek de olup da kanuna uymayan husus hakkında yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde yargıtay, hükmü değiştirerek ve düzelterek onayabilir Mesela temyiz edilen hüküm esas yönünden kanuna uygundur, ancak harç, vekalet ücreti, faiz konularında yanlışlık yapılmıştır Bu halde yargıtay yapılan yanlışlığı
düzelterek hükmü onayabilir 2 tarafların kimliklerine aityanlışlıklarla yazı, hesap ve diğer açık ifade yanlışlıklarından dolayı da, esas yönünden kanuna uygun olan hüküm
bozulamaz, hüküm bu yanlışlar düzeltilmek suretiyle onanır 3 hükmün sonucu esas bakımından usul ve kanuna uygun olup da, gösterilen gerekçe doğru görülmezse, yargıtay dairesi, gerekçeyi değiştirerek ve düzelterek hükmü onar Karar düzeltme yoluna başvurulması üzerine de, yargıtay mahalli mahkeme hükmünü düzelterek onayabilir
Temyiz eden sonradan temyiz talebinden feragat ederse yargıtay, gene esas
hakkında temyiz incelemesi yapamaz, temyiz incelemesine yer olmadığına karar
vererek, dosyayı mahalli mahkemeye gönderir
KANUN YARARINA TEMYİZ:
temyiz yolu kesin olmayan kararlara karşı başvurulan normal bir kanun yoludur Bundan başka kesin kararlara karşı, yargıtay c Başsavcısının başvurabileceği istisnai ve kendine özgü bir temyiz yolu vardır ki, buna kanun yararına temyiz denir Yargıtay c Başsavcısı tarafından kanun yararına temyiz edilebilecek olan kesin nihai kararlar iki çeşittir
1 verildikleri anda kesin olan hükümler Bunlar temyiz edilemeyecek olan ,hükümlerdir
2 aslında temyiz edilebilen ve fakat taraflardan hiç birinin süresi içinde temyiz yoluna başvurmamış olması nedeniyle kesinleşmiş bulunan hükümler
Bu hükümler verilirken, hukuk kuralları yanlış uygulanmıştır İşte bu hallerde, hukukun yanlış uygulandığını tespit edip, mahkemelerin bundan sonraki benzer olaylarda aynı yanlışı yapmalarını önlemek için bu gibi hükümler, c Başsavcılığının kanun yararına temyizi üzerine yargıtay tarafından incelenir Yargıtay gerçekten hukukun yanlış uygulanmış olduğu kanısına varırsa, hükmü kanun yararına bozar Bu bozma kararı resmi gazetede yayımlanarak, kanunların yurdun her yerinde aynı şekilde uygulanması
sağlanır İşte kanun yararına temyizin faydası buradadır Kanun yararına bozma üzerine, mahkeme tekrar yargılama yapamaz ve bozmaya uygun olarak yeni bir hüküm veremez, verirse bu hüküm geçersizdir Mahkeme kanun yararına bozma kararına karşı direnme kararı da veremez Mahkeme kanun yararına bozma kararı üzerine hiç bir işlem yapamaz
Yargıtay, başsavcının kanun yararına temyiz talebini reddederse başsavcı bu ret kararına karşı karar düzeltme yoluna başvuramaz Taraflar da karar düzeltme yoluna başvuramaz
KARAR DÜZELTME
Karar düzeltme, yargıtayın temyiz incelemesi sonucunda vermiş olduğu kararlarına karşı tanınmış olan normal bir kanun yoludur Bir hüküm hakkında yargıtayın temyiz incelemesi sonucunda vermiş olduğu karara karşı karar düzeltme yolu açık ise o hüküm ancak, karar düzeltme yoluna başvurulmaması veya başvurunun reddi ile kesinleşebilir Karar düzeltme yolunda, karar düzeltme talebi, bu kararı vermiş olan yargıtay dairesinde incelenip karara
bağlanır Bu nedenle karar düzeltme yolu yargıtayın temyiz incelemesi sırasında yapmış olduğu hatalardan dönmesini sağlayan kendine özgü bir kanun yoludur Düzeltilmesi istenebilecek kararlar: karar düzeltme ancak yargıtayın temyiz incelemesi sonucunda vermiş olduğu kararlara karşı tanınmış olan kanun yoludur Hüküm mahkemesinin bi kararına karşı süresi içinde temyiz yoluna başvurulmamış ve bu nedenle karar kesinleşmiş ise artık o karara karşı karar düzeltme yoluna başvurulamaz Karar düzeltme temyiz yolunun devamı niteliğindedir
Yargıtayın her kararına karşı karar düzeltme yoluna başvurulamaz Aşağıdaki yargıtay kararlarına karşı karar düzeltme yoluna gidilemez:
1 sulh hukuk mahkemesi kararlarının temyiz edilmesi üzerine verilen yargıtay kararlarına karşı karar düzeltme yoluna başvurulamaz Bu ilkenin istisnaları vardır:
a)sulh hukuk mahkemsinin mirasçılık belgesi verilmesi hakkındaki isteklerle bu belgenin değiştirilmesi veya iptali davaları hakkındaki kararlarının temyizi üzerine verilen yargıtay kararlarına karşı karar düzeltme yoluna gidilebilir 600 milyonluk karar düzeltme sınırı bu işler ve davalar için uygulanmaz
b)kira sözleşmesi ile ilgili davalarda karar düzeltme:kira sözleşmesine dayanan tahliye davalarına ilişkin olmak üzere s h m den verilen kararların temyizi üzerine verilen yargıtay kararlarına karşı karar düzeltme yoluna gidilebilir Yalnız bunun için gayrimenkulün bir
yıllık kira bedeli toplamının 600 milyon liradan az olmaması gerekir Tahliye veya kira akdinin feshi davaları ile birlikte açılmış kira alacağı veya tazminat davalarına ilişkin olmak üzere s h m den verilen kararların temyizi üzerine verilen yargıtay kararlarına karşı karar düzeltme yoluna gidilebilir Yalnız bunun için istenen kira alacağının veya tazminat
tutarının 600 milyon liradan az olmaması gerekir Tahliye veya kira akdinin feshi davalarına veya bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı veya tazminat davalarına karşılık olarak
açılan karşılık davalara ilişkin olmak üzere s h m den verilen kararların temyizi üzerine verilen yargıtay kararlarına karşı karar düzeltme yoluna gidilebilir yalnız bunun için karşılık davanın miktar veya değerinin 600 milyon liradan az olmaması gerekir Kira bedelinin tesbiti davasında sulh mahkemesinin verdiği karar hakkındaki yargıtay kararına karşı mevcut kira ile tesbiti istenen kira arasındaki farkın bir yıllık tutarı 600 milyon liradan fazla olsa bile karar düzeltme yoluna gidilemez
c)kat mülkiyeti kanunundan doğan davalarda s h m den verilen kararların temyizi üzerine verilen yargıtay kararlarına karşı karar düzeltme yoluna gidilebilir Yalnız bunun için kat mülkiyeti kanunundan doğan davanın miktar veya değerinin 600 milyon liradan az olmaması gerekir Şu halde kural olarak yalnız asliye hukuk mahkemesi kararlarının temyizi
üzerine verilen yargıtay kararlarına karşı karar düzeltme yoluna gidilebilir Fakat bu kural da mutlak değildir
2 miktar veya değeri 600 milyon liradan az olan davalara ait hükümlerin onanması veya bozulmasına ilişkin yargıtay kararlarına karşı, karar düzeltme yoluna gidilemez Miktar veya değeri 600 milyon liradan fazla olan alacak ve ayın davalarına ilişkin hükümlerde asıl istemin kabul edilmeyen bölümü 600 milyon lirayı geçmeyen taraf karar düzeltme yoluna başvuramaz
3 görevsizlik, yetkisizlik,hakimin reddi, dava veya karşılık davanın açılmamış sayılması, davaların birleştirilmesi, kararlarına ilişkin yargıtay kararları ile merci belirtilmesi hakkındaki yargıtay kararlarına karşı karar düzeltme yoluna gidilemez
4 tavzih kararının temyizi üzerine verilen yargıtay kararlarına karşı karar düzeltme yoluna gidilemez
5 erteleme kararlarının temyizi üzerine verilen yargıtay kararlarına karşı karar düzeltme yoluna gidilemez
6 hakemlerin verdiği hükümlerin tahkim hükümlerine göre mahkemece verilecek kararların onanmasına veya bozulmasına ilişkin yargıtay kararlarına karşı karar düzeltme yoluna gidilemez
7 iş mahkemeleri kararlarının temyizi üzerine verilen yargıtay kararlarına karşı karar düzeltme istenemez
8 aynı yargıtay kararı aleyhine bir defadan fazla karar düzeltme yoluna başvurulamaz
Bir hüküm taraflardan her ikisince de temyiz edildiği halde, yalnız bir tarafın temyiz talebi hakkında karar verilir, diğer tarafın ismi temyizedenler arasında görülmediğinden onun temyiz itirazları yargıtay kararında cevapsız bırakılır ise bunun üzerine temyiz itirazları hiç incelenmemiş olan taraf karar düzeltme yoluna başvurduğunu bildirirse bile bu halde karar
düzeltme incelemesi değil temyiz incelemesi yapılır Bu nedenle bu defa yapılan temyiz incelemesi üzerine verilen yargıtay kararına karşı karar düzeltme yoluna başvurulabilir
Bir tarafın temyiz talebi, süre aşımı veya kararın temyiz edilemeyeceği gibi bi nedenle, esasa girilmeden reddedilmiş olup da, karar düzeltme talebi üzerine bu yanlışlığın farkına varılmış ise yargıtayın bu defa esas hakkında yapacağı inceleme karar düzeltme incelemesi değil temyiz incelemesi niteliğindedir Bu nedenle ilk defa yapılan esasa ilişkin bu temyiz incelemesi üzerine verilen yargıtay kararına karşı karar düzeltme yoluna
başvurulabilir Yargıtayın temyiz incelemesi sonucunda vermiş olduğu bir karara karşı
yapılan bir karar düzeltme talebi yargıtay tarafından kabul edilerek karar düzeltilmiş ise yargıtayın bu son kararına karşı artık karar düzeltme yoluna gidilemez
İstisnalar dışında yargıtayın asliye hukuk mahkemesi kararlarının temyizi üzerine vermiş olduğu kararlara karşı karar düzeltme yoluna başvurulabilir Karar düzeltme sebepleri:
Karar düzeltme sebepleri 4 tanedir Bunun dışındaki bir sebepten dolayı
karar düzeltme yoluna başvurulamaz
1 temyiz dilekçesi ve –kanuni süresi içinde verilmiş olması şartiylekarşı tarafın cevap dilekçesinde ileri sürülüp hükme etkisi olan itirazların kısmen veya tamamen cevapsız bırakılmış olması Temyiz sırasında ileri sürülmüş olan itirazların cevapsız bırakılması
halinde, karar düzeltme talebi mesmudur Bu nedenle yargıtayın karar düzeltme talebini kabul edip esas hakkında incelemeye geçmesi gerekir Yargıtay karar düzeltme talebinin esası hakkında yapacağı bu incelemede,temyiz incelemesi sırasında cevapsız bırakmış olduğu itirazları kararını etkileyecek nitelikte bulmazsa, karar düzeltme talebini reddeder Ancak yargıtay bu ret kararında evvelce cevapsız bırakmış olduğu itirazların her biri hakkında gerekçe göstermek zorundadır Temyiz talebi farkedilmeden temyiz itirazları tamamen cevapszı bırakılan tarafın başvuracağı yol karar düzeltme yolu değil temyiz yoludur
2 yargıatay kararında birbirine aykırı fıkralar bulunması Bunlar arasındaki çelişkinin giderilmesi için karar düzeltme yoluna başvurulur
3 yargıtayda temyiz incelemesi sırasında hükmün esasını etkileyen belgelerde bir hile veya sahteliğin ortaya çıkması Bu hile veya sahteliğin hükmün esasını etkileyecek nitelikte olması gerekir
4 yargıtay kararının usul ve kanuna aykırı bulunması Yargıtay temyiz edilen hükmün usul ve kanuna uygun olduğu halde onu bozmuş veya usul ve kanuna aykırı olan bir hükmü oanamış ise yargıtayın böyle bir kararı usul ve kanuna aykırıdır Bu nedenle böyle bir yargıtay kararına karşı da karar düzeltme yoluna gidilebilir Yargıtay, aleyhine karar düzeltme yoluna başvurulan kararının yanlış olduğu kanısına varırsa usul ve kanuna aykırılık sebebine dayanarak, karar düzeltme talebini kabul edip eski kararını değiştirebilmektedir Oysa o sebep temyiz incelemesi sırasında ileri sürülmüş ve yargıtayca reddedilmiştir Bu hali ile, karar düzeltme yolu uygulamada sanki ikinci bir temyiz yolu olmaktadır
Karar düzeltme yoluna başvurulması:
Ancak davanın tarafları başvurabilir Karar düzeltme yoluna başvuran tarafın hukuki yararının bulunması gerekir Kendi temyizi üzerine hüküm bozulmuş olan taraf karar düzeltme yoluna gidemez, fakat hukuki yararı varsa gidebilir
Bir tarafın karar düzeltme yoluna başvurabilmesi için hükmü temyiz etmiş olmasına gerek yoktur Hüküm lehine olan taraf hükmü temyiz etmemiş ve fakat hüküm karşı tarafın temyizi üzerine bozulmuş ise, bozma kararına karşı karar düzeltme yoluna başvurarak mahkemenin hükmünün onanmasını isteyebilir Karar düzeltme süresi: 15 gündür Bu süre yargıtay kararının tebliğ edildiği tarihten itibaren işlemeye başlar Bu süre geçtikten sonra karar düzeltme yoluna başvurulamaz
Taraflardan biri süresi içinde karar düzeltme talebinde bulunursa diğer taraf –asıl karar düzeltme süresini geçirmiş olsa bile- karar düzeltme dilekçesinin kendisine tebliğinden itibaren 15 gün içinde vereceği ayrı bir dilekçe veya cevap lahiyası ile karar düzeltme talebinde bulunabilir Buna katılma suretiyle karar düzeltme denir Karar düzeltme talebi: dilekçe ile yapılır Karşı taraf karar düzeltme dilekçesinin kendisine tebliğinden itibaren 15 gün içinde bir cevap lahiyası verebilir Bu cevap lahiyasında karar düzeltme talebine karşı cevap verebileceği gibi, başka sebeplere dayanarak karar düzeltme de isteyebilir Karar düzeltme yoluna başvurmak hükmün icrasını durdurmaz Temyiz incelemesi sırasında verilmiş olan icranın durdurulması kararı da karar düzeltme safhası için geçerli değildir
Karar düeltme talebinin incelenmesi:
Karar düzeltme talebi aynı yargıtay dairesinde, yani temyiz incelemesini apmış ve karar bağlamış olan yargıtay dairesinde veya HGKda incelenir Yargıtay incelemesini dosya üzerinde yapar Karar düzeltme safhasında duruşma yapılmaz
Karar düzeltme incelemesi 3 aşamalı olabilir:
1 ilk önce karar düzeltme talebinin mesmu olup olmadığı incelenir Karar düzeltme talebi, düzeltilmesi istenebilecek bir karar karşı karar düzeltme yoluna başvurmakta hukuki yararı olan tarafça, karar düzeltme süresi içinde yapılmış ise mesmu sayılır Mesmu olmayan karar düzeltme talebinde bulunan taraf para cezsıyla cezalandırılır
2 karar dzüeltme talebi mesmu ise yargıtay, karar dzüeltme talebinin,kanunun saydığı sebeplere uygun olup olmadığını araştırır
3 yargıtay karar dzüeltme talebini kanunun saydığı sebeplerden birine veya birkaçına uygun bulursa, karar dzüeltme talebini (dilekçesini) kabul ederek esas hakkında incelemeye başlar
Yargıtay, karar düzeltme dileçesinin kabulüne karar verince, karar dzüeltme talebini esastan incelemeye başlar Bu inceleme sonucunda iki şekilde karar verilir
1 karar düzeltme talebinin (esastan)reddine
2 karar düzeltme talebinin (esastan)kabulüne karar düzeltme talebinin esastan reddedilmesi:
yagıtay mevcut olduğu kanısına vardığı karar düzeltme sebebini temyiz incelemesi sonucunda vermiş olduğu kararının esasını etkileyecek nitelikte bulmazsa karar düzeltme talebini reddeder
Karar düzeltme talebinde bulunan taraf, hükme etkili olup olmadığını kendisi takdir edemeyeceğinden, karar düzeltme isteme yetkisini kötüye kullanmış ve yargıtayı gereksiz yere işgal etmiş sayılamaz Yani talebinde haklıdır Bu nedenle karar düzeltme isteyen tarafa, talebi esastan reddedildiği halde para cezası verilemez
karar düzeltme talebinin esastan kabul edilmesi:
Karar düzeltme talebini esastan kabul eden yani karar düzeltme sebebini temyiz incelemesi sonucunda vermiş olduğu kararı etkileyici nitelikte bulan yargıtay, bunun üzerine temyiz incelemesi sonucunda vermiş olduğu eski kararını düzeltir Bu düzeltme yargıtayın kendi kararına ilişkin olabileceği gibi mahalli mahkemenin hükmüne de ilişkin olabilir
Yargıtay temyiz üzerine vermiş olduğu kararın bazı yönlerden usul ve kanuna aykırı olduğu kanısına varırsa bunları düzeltir Yargıtay temyiz incelemesi sonucunda onamış olduğu bir hükmü, karar düzeltme talebi üzerine bu defa bozabilir Mahalli mahkeme bu bozma kararına uyabilir veya ona karşı direnebilir Taraflardan yalnız biri karar düzeltme yoluna
başvurmuşsa, yargıtay mahalli mahkeme hükmünü o taraf aleyhine olarak bozmaz
Yargıtay temyiz incelemesi sonucunda bozmuş olduğu bir hükmü karar düzeltme talebi üzerine bu defa onayabilir Yani eski bozma kararını kaldırabilir Yargıtay karar düzeltme talebi üzerine mahalli mahkeme hükmünü düzelterek de onayabilir
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|