09-22-2010
|
#1
|
VANDETTA
|
Bir Parti veya Lidere Tutkuyla Gelen ''Kölelik''
Bir parti ve liderini tutku derecesinde desteklemek,beynimizin siyasi iplerini onların parmaklarına bağlanmış olmaktan başka bir anlama gelmez Bir yerde ''siyasi beyinsizlik'' gibi birşey
Şüphesiz herkes bunun farkında ve herkesinde kabul edebileceği bir ''vakıa'' bu Ancak bilinçsizce
Zaten,bilinçliğe dönüştüğü anda da tutku sona erer O halde illa da tutku?Bizce,tutku da bir tür ''tasdikçilik'' ve ''düşünme zahmetinden kaçış'' vardır Tutkuya muzdarip (yakalanmış) bir beyin,parti ve lidere hizmeti ''düşünceyi dondurmak''la özdeşleştirilecek,bununla da en iyi hizmeti yaptığına da inanacaktır İşte böylece beyin,eleştiri yapma yeteneğini kaybetmiş mevcut bağımlılığını da pekiştirmiş olacaktır
Tıpkı diğerleri gibi,bir parti ve liderin düşünce ve görüşlerini tasvip etmek,ile onlara tutkun kalmak farklı şeylerdir 
Tasvip,düşünsel ve eleştirici bir emeğin ürünüdür Tutuku da ise bu yok Bunun bulunduğu yerde ise tutku olmaz Böylece tutku ve tasvip,bir yerde,birbirine zıt iki kavram görünümündeler;bunu görmek gerek Bu arada,tutkunun yan etkilerinden de söz etmek gerekiyor İnsanın,tutkun olduğu şeyler hakkında hep olumlu düşünmesi,diğer bazı konular veya sorunlar hakkında hep olumsuz düşünmesi sonucunu doğurur Şöyle ki;
Bir parti ve liderine tutkun olan kimsenin diğer parti ve liderin düşüncelerinden birine veya bir kısmına katılması imkansız denecek kadar zordur Desteklediği liderin düşünce ve davranışlarında,tasvip etmediği bir nokta bulunmayışı gibi Bu ise,beyinin köleliğinden başka bir şey olmasa gerek ''Dost acı söyler,ama doğru söyler'' atasözü ve ''Herkes dünyayı iyi yönde değiştirmek ister,ama kimse kendini düzeltmeyi düşünmez'' sözü tutkulardan arınmanın rehberi olabilir
|
|
|