Şengül Şirin
|
Cevap : İktisat
• Mikro iktisat ve makro iktisat, iktisadın kıtlığa tepki gösteren insanların (iktisadi birimler) davranışlarını incelemeyi konu aldığı ölçüde, başka bazı ayrımlar da ileri sürülmüştür Bunlardan ilki mikro iktisat ve makro iktisat karşıtlığıdır Mikro İktisat ya da mikro iktisat çözümlemesi belirtici değer taşıdığı kabul edilen özel bir olayı inceler Gerçekten de, burada temel olarak bireysel nitelikli olaylar göz önüne alınır
Örneğin bir bireyin davranışı (arz ya da talep konusunda), bir malın piyasa fiyatı, bir girişimin işleyişi incelenir Öyleyse çözümlemenin temeli ekonomik topluluğu oluşturan en küçük hücre olarak niteleyebileceğimiz şey, yani somut öznedir Birimlerden birinin bu incelenişinden, bütün için geçerli sayılan kurallar çıkarılır Mikro iktisat çözümlemesinin en belirgin örneği marjinalist okulun çözümlemesidlr (-> MARJİNALİZM )
Makro iktisat ise, iktisadi bütünler (bunların öğelerine ayrılması da olanaklıdır) arasındaki İlişkileri İnceler, bu İlişkileri iktisadi birim gruplarının, tüketicilerin, üreticilerin, yatırımcıların, devletin davranışıyla açıklar Bu çözümleme, tasarruf ve yatırım gibi global büyüklükler üzerinde duran Keynes'in çalışmalarıyla oldukça geniş yankılar uyandırmıştır
• Salt iktisat, uygulamalı iktisat Bu ayrım, iktisatçılara göre, tümdengelim'le tümevarım arasındaki karşıtlığı yansıtmaktaydı
Tümdengellmci yöntemin yandaşları, birtakım varsayımlar belirledikten sonra, bir varsayımdan kalkarak, mantıksal bir usavarım dizisi izleyerek sonuçlar çıkarmaya çalışırlar Bu yöntem, bir ön soyutlamaya (genel kavramlara başvurma) ve kavramlar arasındaki ilişkiler hakkında varsayımlar belirlemeye dayanır: örneğin enflasyonu ücretlerle fiyatlar arasındaki ilişkilerle açıklamak gibi Bu durumda, salt İktisat, iktisadi birimlerin davranışlarının basltleştlrilmesiyle sonuçlanır, birtakım biçimsel kavramlara dayanarak ve ölçülmesi olanaksız psikolojik etkenleri gözardı eden mekanik açıklamalara varabilir
Uygulamalı iktisat ise, tersine, tümevarıma ve tarihsel bir yol izleyerek, bulguların gözlemlenmesinden genel önermelere varmaya ve belli bir sorunu çözmeye yönelik çözümleri bulup çıkarmaya yönelir
Matematiksel iktisadın, ekonometrinin ve modeller yönteminin gelişmesiyle, salt iktisat ile uygulamalı iktisat arasındaki bu karşıtlık bir ölçüde aşılmış görünmektedir: gerçekten de, başlangıçta kavramsal bir şemaya dayanmadan olguları gözlemleme olanağı olmadığı gibi, gerçekle sınanmamış varsayımlar ileri sürmek de olanaklı değildir: demek ki, iki yöntem birleştirilmelldir
• Başka ayrımlar, iktisadi çözümlemede uzmanlaşmalar ya da çeşitlenmeler arttıkça, başka sınıflandırmalar da önerilmiştir Örneğin, iktisadi olayları tutarlı bir biçimde açıklamak için ileri sürülen yorumların tümünü uluslararası iktisat'ı, gelişme ikti-sadı'nı, matematiksel iktisat'ı, iktisadi düşünce tarihi'ni, iktisat tarihini, ekonometriyi, vb kapsayan iktisat kuramı öne sürülmüştür
iktisat yasaları
iktisat yasaları, çoğu kez, İktisat alanı dışındaki birtakım olayların müdahalesi ya da ortaya çıkmasıyla engellenebilecek ya da değişebilecek bazı eğilimleri belirtir Ancak, iktisadi olayların doğası, zorunlu ilişkilerin varlığını gerektirir Gerçekten de, bütün iktisadi olaylar birbirlerine bağlıdır, öyle ki, iktisadi etkinlik gerek insanların kendi aralarında, gerekse insanlarla iktisadi mallar arasında bir dizi ilişki olarak ortaya çıkar
iktisadi sorunun verileri (bir yanda, giderilecek gereksinimler, öte yanda bunların giderilmesinde yararlanılan mal ve hizmetler) derin değişikliklere uğrarlar, bu değişiklikler, zaman içinde ele alınınca, İktisadi yaşama köklü bir istikrarsızlık özelliği verir Bu yüzden, başlangıçtaki statik iktisat anlayışına, bir de dinamik iktisat anlayışı (ya da ideal amacı iktisadi olayları önceden kestirmek olan, konjonktör bilimi) katmak durumunda kalınmıştır Gerçeğin daha iyi bilinmesiyle elden geldiğince bilimsel bir biçimde yapılan bir çözümlemeden ve durum saptamasından kalkarak, tutarlı bir iktisat siyaseti oluşturulabilir
iktisadi olaylar tarihi
iktisadi sorunları çözmek için insanlar bir örgüt geliştirir, kurumlar oluşturur ve aralarında belirli bir ilişkiler bütünü kurarlar Bu bütün, iktisadi sistem denilen şeyi ya da iktisadi etkinliğin düzenlenme biçimini oluşturur
Uzun yüzyıllar boyunca, egemen İktisadi düzenlenme biçimi kapalı aile sistemi oldu Bu sistemde ev topluluğu temel toplumsal birim olarak baş rolü oynuyordu
Bu sistem yerini yavaş yavaş yeni bir iktisadi düzenlenme biçimine, bir güç odağı şatonun çevresinde yerleşmiş, kapalı ekonomi halinde yaşayan bir topluluğa dayalı feodal ekonomi'ye bıraktı (-• DEREBEYLİK )
Kentlerin gelişmesi, oldukça kesin kurallarla yönetilen ve malların İmal ve satışını çoğunlukla sıkı bir denetime tabi tutan meslek loncaları kent iktisadıyla birlikte gelişirken, feodal düzen de yavaş yavaş gerileyerek yerini ulusal diye nitelendirilen yeni bir iktisadi düzenlemeye bıraktı Bu ulusal iktisadın özellikleri, krallık güçlerinin iktisadi alana gittikçe daha çok müdahale etmesi, sınai ve ticari etkinliklerin gelişmesi, evlerde ücretli imalat karşısında bağımsız zanaatkârlığın gittikçe geri-lemesiydi XVIII yy 'ın ikinci yarısından sonra, demir ve dokuma sanayisinde yeni tekniklerin ortaya çıkması ve buhar makinesinin bulunması ile başlayan sanayi devrimi yerleşik durumu yeniden değişikliğe uğrattı: ev atölyesinin yerini fabrika, zanaatkârın yerini ücretli fabrika işçisi aldı Sanayi devrimi, ayrıca, sınai ve ticari etkinlik dallarında çok büyük bir gelişmeye yol açarak bazı ülkelerde (ingiltere), geleneksel tarım çalışmalarını tümüyle ortadan kaldırdı Merkantilist ve korporatif düzenlemeler bırakıldı ve bunun kalıntıları üzerinde yeni bir hukuk düzeni kuruldu Büyük ölçüde eski Roma hukukundan esinlenen bu yeni hukuk, mirasla geçen özel mülkiyeti mutlak bir hak olarak tanıyor, İktisadi alanda bireylerin tümüyle özgür olduklarını (işçiler için dernek kurma özgürlüğü dışında) kabul ediyordu Bu hukuksal bireyciliğin yeni sanayi tekniği ile birleşmesi, iktisadi yaşamın kapitalist dü-zenlenme biçimini büyük ölçüde geliştirdi (- KAPİTALİZM )
Şu var ki, kapitalist model iktisadi etkinliğin bütün kesimlerine aynı başarıyla giremedi, ayrıca, çeşitli ülkelerin değişik yapılarına göre, eski (kapitalizm öncesi) düzenlenme biçimleri, bu etkinliğin (köy ekonomisi ve zanaatkârlık) teknik ve hukuksal çerçevesi yıkılmış olmasına karşın, varlığını sürdürdü Bundan başka, kapitalist sistemin kendisi de sürekli olarak değilse de belirli bazı etkinlik alanlarında, büyük işletmelerin, küçüklere göre üretimi daha ucuza mal edebilmeleri, merkezileşme denilen olayın gelişmesine yol açtı Bu durum, büyük teknik ve iktisadi birimlerin daha küçük boyutlu işletmeler üzerindeki zaferini gösteriyordu Böylece, rekabetin yerini tekel almaya başladı: o zamana kadar birbirleriyle mücadele eden üreticiler, özellikle sayıları az olduğu zaman, aralarındaki mücadeleye son veren anlaşmalara kolayca varabiliyorlardı
Öte yandan, gittikçe kalabalıklaşan bir işçi sınıfının ortaya çıkması ve yeni rejimin bu sınıfa sefil bir yaşamdan başka bir şey sağlamaması, kolektif bir eylemin gelişmesine yol açtı, bu eylem de en sonunda kendine uygun hukuksal çerçeveyi sendikacılıkta buldu Bundan başka, "kapitalist" ekonominin, görece düzenli aralıklarla ortaya çıkan az ya da çok şiddetli bunalımlarla birçok kez sarsıntıya uğraması, bu sistemin sağlamlığı ve otomatik olarak denge kurabilme olanakları hakkında kuşkuların doğmasına yol açtı
Yapısı nedeniyle, hatta zorunlu olarak enternasyonalist ve yayılmacı olan liberal kapitalizm, XIX yy 'ın ikinci yarısında ulusçu ve emperyalist temele dayanan siyasi eğilimlerle karşılaştı Bir ölçüde kendi iç gereklerinden doğmasına karşın, bu eğilimler, kapitalizmin gelişmesini baltalayacak yönde rol oynadı Klasik iktisatçılar tarafından uzun uzun incelenip övülen liberal iktisat sistemi bütün bu olguların ortak baskısı sonucunda büyük ölçüde değişikliğe uğradı Bundan başka, yeryüzünün önemli bir bölümünü kaplayan topraklar üzerinde 1917'den sonra, bir İktisadi sistemin otoriter nitelikli kuruluş denemesi başladı Bu sistem, her durumda, temel iktisat yasalarının gereklerine uymak zorunda olsa bile, kapitalizmin değişik bir biçimi olarak kabul edilemez Bu tip mer-kezileştirilmiş ekonomi, kapitalizmin ölçülerinden köklü bir biçimde farklı birtakım ölçülere göre işlemektedir
Başka birçok ülkelerde iktisadi etkinlik büyük çapta devletin denetimine, hatta yönetimine bağlı kılınmış bulunmaktadır Öyle ki bu ülkelerde bireyler özgürce girişimde bulunabilmekle birlikte, bunu yaparken hiç değilse ilke olarak az çok tutarlı bir hukuksal yapıya uymak zorundadırlar, ya da ulusallaştırma adı verilen ve ekonominin anahtar kesimlerini, özellikle de kredi kesimini içine alan bazı önlemlerle devlet, daha önce özel işletmeler tarafından yapılan bazı işleri doğrudan kendisi yapmaya başlar ya da para politikası ve kamu harcamaları yoluyla gerek zorunluluktan, gerek kendi isteğiyle, tümüyle tarafsız bir tutum içinde bulunmaktan vazgeçer Böylece yavaş yavaş, kapitalizm biri kamu kesimi, biri özel kesim olmak üzere iki kesimli bir ekonomi tipine doğru gelişmektedir Bu iki kesim etkinliğinin bağdaştırılması iktisadi siyasetin oluşturulmasına çeşitli İktisadi birimleri (bireyler, gruplar, topluluklar, devlet) ortak eden demokratik bir iktisadi yönetim çerçevesi içinde gerçekleşebilir Bu düzenleme, iktisadi birimlerin sorumluluklara tam anlamıyla katılmalarını, devletin de İktisadi gelişme konusunda tutarlı ve uzun vadeli bir anlayışı benimsemesini gerekli kılar
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|