[KAPLAN]
|
Cevap : Diyabet (Diabet) Nedir ? - Şeker Hastalığı - Diabetik - Gizli Şeker
Tarama testi
Hayatın çeşitli dönemlerindeki herkesin ve diyabet için risk faktörlerine sahip kişilerin diyabet taraması yaptırılması önerilir Tarama testleri koşullara ya da bölgesel politikalara göre değişiklik gösterebilir ve rastgele bir zamanda ölçülen kan şekeri, açlık kan şekeri, ağızdan 75 gr glukoz alımını takip eden 2 saat sonundaki kan şekeri değeri ölçülerek ya da yine glukoz yüklemesini takip eden ancak belirli zaman aralıklarında bir çok kez kan şekeri değerinin ölçülmesiyle yapılır Pek çok sağlık kuruluşu 40-50 yaş arasındaki kişilerin sürekli olarak, bu yaştan büyük kişilerin ise daha sık aralıklarla taranmasını önermektedirler Daha erken yaştaki taramalar, diyabet için risk faktörü (obezler, ailesinde diyabet hikâyesi olanlar ve çeşitli etnik kökenlerden gelen kişiler gibi) taşıyan bireyler için önerilmektedir
Diyabetin eşlik ettiği pek çok hastalık da tarama yapılmasını gerektirir Yüksek kan basıncı (hipertansiyon), yüksek kolesterol, koroner kalp hastalığı, geçirilmiş gestasyonel diyabet, polikistik over sendromu, knonik pankreatit, yağlı karaciğer, hemokromatoz, kistik fibrozis, çeşitli mitokondrial nöropatiler ve miyopatiler, miyotonik distrofi vebazı kalıtsal hiperinsülinemi vakaları bu hastalıklara örnek olarak verilebilir Uzun süreli ve yüksek dozda glukokortikoidler, bazı anti-kanser ilaçlar (özellikle L-asparajinaz), bazı antipsikotik ilaçlar (özellikle fenotiyazinler) gibi ilaçların kullanımı diyabet gelişme riskini arttırdığı için, bu ilaçları kullanan kişiler için de düzenli diyabet taraması önerilir
Diyabet teşhisi konmuş kişiler ise diyabetin yol açtığı komplikasyonlar için düzenli aralıklarla test edilirler Yılda bir kere yapılan mikroalbüminüri için idrar testi ve retinopati için göz muayenesi bu testlerden bazılarıdır
Korunma
Tip 1 diyabet oluşma riskinin, kişilerin sahip oldukları HLA (İnsan Lökosit Antijeni – Human Leucocyte Antigen İnsanlarda bağışıklık sisteminin işlevi ile ilgili çok sayıda geni barındıran belirli bir kromozom bölgesine verilen ad) tipleri (özellikle DR3 ve DR4 tipleri) baz alınarak tespit edilen genetik yatkınlıkları, bilinmeyen bazı çevresel faktörler (henüz kanıtlanamamış olsa da bir enfeksiyon olabileceğinden şüphenilmektedir) ve pankreasın insülin üreten beta hücrelerine karşı gelişen kontrolsüz otoimmün (özbağışıklık) yanıta bağlı olduğu bilinmektedir Bazı araştırıcılar, bebeklerin anne sütü ile beslenmelerinin sonraki hayatlarında diyabet riskini azaltacağını savunmaktadırlar Diyabet oluşumunu tetikleyebileceği düşünülen çok sayıda besin üzerinde araştırma yapılmış ancak kesin bir kanıt elde edilememiştir Bebeklere bir yaşlarına kadar günde 2000 IU (ünite) vitamin D verilmesinin ileride diyabete yakalanma olasılıklarını azalttığı gösterilmiş ama aradaki bağlantı açıklanamamıştır
Tip 2 diyabet riski ise pek çok vaka için beslenme düzeninde değişiklik yapılması ve fiziksel aktivitenin arttırılması ile azaltılabilir Amerikan Diyabet Birliği, ideal kilonun korunmasını, haftada en az 2 5 saat egzersiz yapılmasını (tempolu yürüyüş yapmak yeterli gibi görünmektedir) yağ alımının azaltılmasını ve lifli gıdalar tüketilmesini önermektedir Amerikan Diyabet Birliği, diyabeti önlemek için alkol tüketilmesini önermemektedir, ancak hafif alkol tüketimi diyabet riskini azaltabilir (Aşırı alkol tüketiminin vücut sistemlerine anlamlı derecede zarar verdiği kesin ve açıktır) Buna benzer tartışmalı bir durum düşük seviyede alkol tüketimi ile kalp hastalıkları arasında da vardır ve buna “Fransız Paradoksu” adı verilmektedir (Fransızlar görece fazla doymuş yağlı besinler tükettikleri halde koroner kalp hastalığından yine görece daha az etkilendikleri için bu isim verilmiştir)
Çeşitli diyet rejimleri tarafından tavsiye edilmesi ve ısrarla vurgulanmasına karşın, düşük glisemik indeksli yiyeceklerin tüketilmesinin klinik açıdan bir yarar sağladığına ilişkin yeterli bir kanıt yoktur
Pek çok çalışmada belirli bir takım yiyeceğin tüketilmesi ya da ilacın kullanılması ile tip 2 diyabetin bazı özellikleri arasında bağlantı olduğunu ileri sürülmüştür Yine bazı çalışmalarda diyabete yatkınlığı olan kişilerin profilaktik olarak (hastalığı önlemek ya da geciktirmek amacıyla (profilaksi)) metformin, rosiglitazon, ya da valsartan kullanmalarının hastalığın ilerlemesini geciktirdiğini göstermiştir Romatoid artrit tedavisi için hidroksiklorokin kullanan hastalarda, diyabet ortaya çıkma sıklığının %77 oranında azaldığını gösterilmiştir ama aradaki nedensel mekanizma açık değildir [31] Bebeklerini emziren annelerde tip diyabet riskinin azaldığı gösterilmiştir Besinler ve ilaçlar ile diyabet arasında yukarıda sayılanlar ya da öteki pek çok bağlantıdan herhangi biri için kesin bir kanıt yoktur Bu bağlantılardan hiçbiri, standart bir klinik yaklaşımı gerektirecek kadar iyi ve yeterli derecede saptanmamıştır
Tedavi

İnsülin Kalemi ile insülin enjeksiyonu

Parmak ucundan alınan kan ile glukoz ölçümü
Diyabet kronik bir hastalıktır ve kesin bir tedavisi yoktur ve hem uzun vadede hem de kısa süre içerisinde ortaya çıkabilecek diyabete bağlı sorunlar için gereken tıbbi önem verilmelidir Kan şekeri seviyesinin hem kısa hem de uzun süre içerisinde kabul edilebilir sınırlarda tutulabilmesi için hasta eğitiminin, diyet desteğinin, yeterli egzersizin ve hastanın kendi kan şekerini kontrol etmesinin olağanüstü önemi vardır Hastalığın dikkatlice kontrol edilmesi uzun sürede ortaya çıkan komplikasyon riskinin azaltılması için gereklidir Bu hedefe teorik olak, diyet, egzersiz ve zayıflama (tip 2 diyabet), çeşitli antidiyabetik ilaçlar (sadece tip 2 diyabet) ve insulin tedavilerinin (tip 1 diyabet ve artık ağızdan alınan ilaçlara cevap vermeyen tip 2 diyabet hastalarında) kombinasyonları ile ulaşılabilir Buna ek olarak, diyabete eşlik eden yüksek kardiyovasküler hastalık riskini azaltmak için, diyabetli hastaların egzersiz yapmak, az sigara tüketmek ya da daha iyisi hiç sigara kullanmamak, uygun besinlerle beslenmek, diyabetli hastalar için yapılmış özel çoraplar ve ayakkabılar kullanmak ve eğer gerekliyse kan basıncını düşürmek için çeşitli ilaçlar kullanmak gibi, hayat tarzlarında yapacakları değişiklikler ile kan basıncı ve kolesterol seviyelerini kontrol altında tutmaları zorunludur

İnsülin pompası ve infüzyon seti
Çoğu tip 1 diyabet vakasında, insulin tedavisi “regüler” ya da “NPH insulin” ya /ya da bir insulin analoğu ile (insulin lispro (Humalog®), insulin aspart (Novolog®) ya da insulin glulisin (Apidra®)) ya da bu insulin analoglarının insulin glargin (Lantus®) ya da insulin detemir (Levemir®) ile kombinasyonları yapılarak uygulanır Tip 1 diyabet için başka bir tedavi yaklaşımı da insülin pompası (örneğin, Deltec Cozmo®, Animas One Touch Ping®, Medtronic Minimed®, Insulet Omnipod®) kullanmaktır Bir tedavi yöntemi olmayan ama hastaların kendi kan glukoz seviyelerini ölçmelerine ve onlara uyguladıkları tedavinin etkinliği hakkında fikir sahibi olmalarına olanak sağlayan kan glukoz ölçüm cihazları da tedavinin bir parçası olarak değerlendirilebilir Bu aletleri kullanmak için hastaların bir lanset yardımıyla genellikle parmaklarından alacakları bir damla kan ölçüm için yeterli olmaktadır
|