Yalnız Mesajı Göster

Cevap : Yaşlılık Çağı Depresyonları

Eski 07-19-2010   #3
Şengül Şirin
Varsayılan

Cevap : Yaşlılık Çağı Depresyonları



YAŞLI DEPRESYONUNUN KLİNİĞİ

Yaşlılığın doğal seyri, eşlik eden fiziksel hastalıkların sıklığı, bilişsel problemlerin varlığı gibi nedenlerden dolayı yaşlılarda depresyon tanısının konması biraz daha dikkat ve tecrübe gerektirir Yaşlı depresyonunun klinik özelliği genellikle somatik yakınmaların ve anksiyete bulgularının ön planda gelmesidir Enerji kaybı, hoşnutsuzluk, ilgi kaybı, uykusuzluk, ağrı yakınmaları genellikle ilk sıralarda yer alan yakınmalardır Yaşlıda enerji kaybının depresif bir semptom olarak tanımlanabilmesi, fiziksel hastalıkların ve fiziksel yeti yitiminin varlığı nedeniyle güç olabilir Hoşnutsuzluk, hayattan eskisi gibi zevk alamama ise daha kolay ayırt edilebilecek yakınmalardır Akrabalarla, çocuklarla, torunlarla eskisi gibi ilgilenmeme, birliktelikten zevk almama depresif semptom olarak en rahatlıkla değerlendirilebilecek bulgulardır

Uykusuzluk yaşlılarda en önde gelen yakınmalardan birisidir (Dönmez 2000) Birçok nedeni olabilir Depresif bir semptom olarak ayırt edilebilmesi güç olabilir Sabah çok erken uyanma, depresif düşüncelerin eşlik etmesi ayırt etmeye yardımcı olabilir
Fiziksel yakınmalar somatik depresif bir semptom olarak değerlendirilirken bunların, tanısı henüz konmamış fiziksel bir hastalığa, habis bir tümöre ait olup olmadığı da özenle gözden geçirilmelidir Yaşlılık çağında komorbidite yaygındır

Yaşlının muayeneside bilişsel değerlendirme/ölçüm atlanmaması gereken bir husustur Şahsi bakımına ilgisizlik, iştahsızlık depresif bir tablonun parçası olabileceği gibi demansın da habercisi olabilir Bilişsel yetersizlik depresyondan da kaynaklanabilir Bilişsel yetersizliğin tabloya eşlik etmesi hem bilişsel alanın ayrıntılı değerlendirilmesinin gerektiğini, altta yatan veya eşlik eden demans tanısının sorgulanmasını hem de depresyonun tedavisi sürecinde bilişsel fonksiyonların da rehabilitasyonuna önem verilmesi gerektiğini hatırlatmalıdır (Gottfries 1992, Pollock 2000)

Psikotik semptomlar, suçluluk hezeyanları, somatik hezeyanlar, hipokondriyak yakınmalar da depresif duruma eşlik edebilir Psikotik özelliklerin eşlik ettiği depresif tablolarda prognoz daha kötüdür İntihar riski daha yüksektir Psikotik elementler hem hastanın hem de bakıcısının yaşam kalitesini daha çok bozar Depresyonda işitsel halüsinasyonlar da tabloya eşlik edebilir Buna karşın görsel halüsinasyonların varlığı başka tanıları düşündürmelidir

Yaşlıda depresyon özellikle yaş ilerledikçe distimiye benzer şekilde yavaş seyirli olabilir Bunun dışında ajitasyon ve anksiyetenin eşlik ettiği depresif tablolar sıktır Aşırı huzursuzluk, yerinde duramama, sürekli ellerini ovuşturma ajite depresyonu düşündürmelidir Anksiyetenin fiziksel ve psişik semptomları depresyona eşlik edebilir Özellikle yaygın anksiyete ve fobik durumlar çok daha sık birliktelik gösterirler Anksiyetenin fiziksel belirtileri yanlış olarak fiziksel bir hastalık olarak algılanabilir Bazen hastanın yaygın anksiyetesinin, ajite davranışlarının fiziksel olarak tükenmesine hatta dehidratasyona yol açtığı bile görülebilir Somatik yakınmaların ön planda olması bazen yaşlıda depresyonun doğal görünümünü engeller Fiziksel yakınmalarda beklenmedik artış, sosyal stresle ilişiklendirilebilecek fiziksel değişiklikler, mantık dışı fiziksel yakınmaların birlikteliği yaşlıda depresyonu düşündürmelidir Ayrıca depresyonun mevcut fiziksel hastalığın belirtilerini şiddetlendirebileceğini de unutmamak gerekir

Yaşlılık döneminde depresyon ele alınınca "Psödodemans" terimi de açıklanmalıdır Psödo-demans terimi en yaygın haliyle bellek bozukluğunun eşlik ettiği depresif hastaları tanımlamak için kullanılmaktadır İsteksizlik, yorgunluk, unutkanlık, eskiye göre ilgi kaybı yakınmaları hem depresif bir tablonun, hem demansın hem de demansın başlangıç evresinde görülen depresyonun elementleri olabilir Depresyon ve demansın ayırıcı tanısı geriyatrik psikiyatride en önemli klinik ödevlerden birisidir Hastaların değerlendirmesinde demanslı hastaların aksine psödodemanslı hastaların bilişsel değerlendirmeye karşı daha isteksiz olduğu, yine psödodemansta bellek bozukluğunun başlangıç tarihinin demansa göre daha net bir biçimde belirlenebildiği söylenmektedir (|anzing 2000)

Demansta bellek bozukluğu yanında ikinci bir semptom olarak depresyon oldukça sık görülür Depresyon demansın erken evrelerinde muhtemelen içgörü ile ilişkilidir Hastanın, ilerleyici yıkımın, bozulmanın farkında olması ile ilişiklendirilir Depresyon demansın ileri evrelerinde de görülebilir Nörotransmitter fonksiyonlarında bozulma ile ilgilidir

__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla