07-17-2010
|
#2
|
Şengül Şirin
|
Cevap : Mevlana Türbesi
Mevlana Müzesi, eskiden Mevlâna'nın dergâhı olan yapı kompleksinde, 1926 yılından beri faaliyet gösteren müzedir "Mevlana Türbesi" olarak da anılır
"Kubbe-i Hadra" (Yeşil Kubbe) denilen Mevlana'nın türbesi dört fil ayağı (kalın sütun) üzerine yapılmıştır O günden sonra yapı faaliyetler hiç bitmemiş, 19 yüzyılın sonuna kadar yapılan eklemelerle devam etmiştir Osmanlı sultanlarının bir kısmının Mevlevi tarikatından olması Türbe'ye özel bir önem verilmesini ve iyi korunmasını sağlamıştır
Müze alanı bahçesi ile birlikte 6 500 m² iken, yeri istimlak edilerek Gül Bahçesi olarak düzenlenen bölümlerle birlikte 18 000 m²ye ulaşmıştır
Bağlı bulunduğu Kültür Bakanlığı'na en çok gelir getiren ikinci müzedir (Birinci Topkapı Sarayı müzesi ) Yabancı turistlerin giriş için yerlilerden daha fazla ücret ödemesi özellikle Mevlana'nın mesajı gözönüne alındığında tepki toplamaktadır 2007 yılında 360tr multimedia gurubu Mevlana Müzesi[1]'ni sanal ortama taşıdı Böylelikle Mevlana Müzesi tüm dünyanın rahatlıkla erişebileceği bir müze oldu
Mevlana hakkında menkıbelerin anlatıldığı Ahmed Eflaki'nin kitabı "Arifler'in Menkıbeleri"nde Mevlana'nın babası için türbe yaptırmak isteyen devrin sultanına "gök kubbeden daha görkemlisini yapamayacağınıza göre zahmet etmeyin" dediği rivayeti yer alır Türbe, Mevlana'nın ölümünden sonra inşa edilmiştir
Halk arasında Mevlana Türbesini ziyaret etmenin "yarım hacılık" payesi kazandırdığı yönünde bir inanca rastlanmaktadır Bu kesinlikle yanlistir öyle bir sey dinimizde yoltur haci sadece kabeye giden arafatda vakve duran insanlar olur
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|
|
|