Şengül Şirin
|
Ahmet Altan: Türkler Kürtlere şantaj Yapıyor...
Ahmet Altan: Türkler Kürtlere şantaj yapıyor   
HABERFORM COM - Taraf Gazetesi yazarı Ahmet Altan, bugünkü köşe yazısında Kürt sorunu konusunda yine çarpıcı tespitlerde bulunuyor  Türkler'in Kürtler'e şantaj yaptığını iddia eden Altan, "ayrılığı konuşacaksak böyle konuşalım" diyor ve şartları sıralıyor  
İşte Ahmet Altan'ın ezberleri bozan yazısı  
TÜRKLER TUHAF İNSANLAR
Yirmi beş yıl Kürtlere “bölücü” dedikten, “siz bizden ayrılmak istiyorsunuz” diye etmedikleri cefayı bırakmadıktan sonra birden “ayrılmanın aslında kendileri için daha elverişli bir durum” olduğunu fark edip Kürtleri “bölünmekle” tehdit etmeye başladılar
En korktukları şey “bölünmekken” birden televizyonlarda “bölünelim mi, ayrılalım mı” tartışmaları başladı
Ayrılmak elbette Türklerin lehine
Bu işin başından beri neden Kürtlerin “ayrılmak”, Türklerin de “birarada” kalmak için savaştığını kavrayamadım ben zaten
Birkaç defa da yazmaya çalıştım, bunun tam tersi olması gerekirdi
Dünyanın her tarafında “daha zengin” olanlar “daha fakir” olanlardan ayrılmak isterler
Bizde “zenginler” yıllarca “fakirlere” baskı yaptılar “ayrılmak istemeyeceksin” diye
Ta Cumhuriyet’in başından beri “Kürtler nasıl olsa bir gün ayrılacak” inancı vardı
Bu inanç yüzünden Güneydoğu’ya yatırım yapılmadı
Geçenlerde İlter Türkmen Neşe Düzel’e fevkalade bir “Türk” içtenliğiyle “onları asimile edemedik” diyerek, bunun Cumhuriyet’in en büyük başarısızlığı olduğunu söyledi
Cumhuriyet, Kürtleri “asimile” edemedi çünkü “asimilasyon” eğitimle olur, halbuki ilk yöneticiler Kürtlere verilecek “eğitimin” onları “uyandıracağı” korkusuyla o bölgeye eğitim götürmedi
Kürtleri “asimile” etmeye bile çalışmadılar, asimilasyon bile Kürtlere yapılanların yanında “lüks” bir yöntem olarak kalır, onları yalnızca ezdiler, öldürdüler, hapsettiler
Bugün Kürtleri “ayrılmakla” tehdit edenler, “ayrılmamak” için Kürtlere şartlar koşanlar açıp bir rakamlara baksınlar
Güneydoğu’ya yapılan yatırımlarla Batı’ya yapılan yatırımları bir karşılaştırsınlar
Batı’ya elektrik ne zaman geldi, Güneydoğu’ya ne zaman?
Batı’ya ne kadar yol yapıldı, Güneydoğu’ya ne kadar?
O bölgede hâlâ kaç mezra var?
Batı bölgelerinde kaç mezra kaldı?
Niye Güneydoğu mezralarla dolu?
Kürtlerin kabahati mi bu yoksa oralar bilerek mi geri bırakıldı?
Bilerek geri bırakıldı elbette
“Aşiretler üzerinden Kürtleri kontrol etmek daha kolay olur” fikriyle oralarda “feodal” düzen aynen korundu
Güneydoğu’nun feodal düzenini değiştiren devlet değil PKK oldu
Sen yol yapma, okul yapma, yatırım yapma, elektrik götürme, su götürme, feodal düzeni aynen muhafaza et, sonra da kalk Kürtlere “sen gelişmedin, şimdi ayrılırsak sen yanarsın” diye şantaj yap
Arkasından birlikte yaşamak için “şartlarını” sırala
Birlikte yaşamak istiyorlarsa “anadilde eğitimden” vazgeçecekmiş Kürtler
Peki, kardeşim madem Kürtlerin ayrılamayacağını biliyordunuz, ayrılmanın Türklerin lehine olduğunu biliyordunuz, “ayrılmak” istiyordunuz da neden Öcalan’a “bölücübaşı” adını taktınız?
Neden yıllarca “bölücü” diye Kürtleri işkencelerden geçirdiniz?
Şimdi ne oldu?
Niye “bölücübaşılık” sıfatını böyle iştahla üstlendiniz?
Bence bunun basit bir nedeni var
Türkler, Kürtleri silahla yenemeyeceklerini anladılar
Artık silahla Kürtleri korkutmak, onlara “ikinci sınıf vatandaşlığı” kabul ettirmek, onların “anadillerinden vazgeçmelerini” sağlamak mümkün değil
Birlikte yaşanacaksa “eşit” olarak yaşanacak
Şimdi Türkler, Kürtlerle “eşit” yaşayacaklarına “ayrılmayı” tercih ediyorlar
Ayrılmak isteyen çok Türk olduğunu da tahmin etmek zor değil
Kürtleri, Cumhuriyet tarihi boyunca geri bırakılmışlığın ağır yükünü “tek başına” taşımak ile Türklerin yanında “ikinci sınıf vatandaş” olmak seçenekleri arasında sıkıştırmak istiyorlar
Türkiye ayrılmayı da konuşabilmeli, “ayrılıkçı” parti kurmak da serbest olmalı, insanlar kendi geleceklerine de, ülkelerinin geleceklerine de özgürce karar verebilmeli
Ama bunu şantajla yapmamalı
“Ayrılırsak Batı bölgelerinde yaşayan bütün Kürtleri de Güneydoğu’ya göndeririz” diyerek Batı’da yaşayan Kürtleri de açmaza sokmamalı
Ayrılınacaksa insafla ve vicdanla ayrılınmalı
Bir kere, Kürt ya da Türk bütün vatandaşlar hangi tarafta kalacaklarına özgürce karar vermeli, istediği tarafın vatandaşı olmalı
İkincisi, bu ülkenin zenginliği ortak yaratıldığına göre ayrılma ânında “daha zengin” olan kesim “daha fakir” olanına “tazminat” ödemeli
Ayrılığı konuşacaksak böyle konuşalım
Aksi takdirde, yaptığımız “ayrılığı” tartışmak olmaz, vicdansız bir şantaj olur
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|